Spor |
Muhteşem Alex |
Bursaspor' un geçen seneki devriminden sonra İstanbul dukalığı sallanmaya başladı. Puan cetvelinin ilk 3 sırasında, bunlardan bir tanesinin olmadığı ender sezonlardan birini yaşıyoruz. 3 büyükler birbirleri ile yarışırcasına puan kaybetmeye devam ediyorlar. Puan kaybının yaşanması için karşılaşmanın İstanbul'da ya da deplasmanda olması hiç fark etmiyor. Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe yarışta yara aldıkça, Anadolu takımları da onlara inat kanırta kanırta ligin tepesindeki yerlerini daha da sağlamlaştırıyorlar. Fenerbahçe büyükler içinde durumu biraz daha iyi olanı. İyi olması sadece diğerlerinin daha kötü olmasından kaynaklanıyor. İki maç kazansa, arkasından takılıyor. Mehter takımı gibi. İki ileri bir geri gidip geliyor. Aykut Kocaman'ın sezon başında verdiği sistemi yavaş yavaş değiştireceğim sözünden eser yok. Kısacası ileriye doğru düzelir diyebileceğiniz ışık da görülmüyor takımda. Böyle olunca da maç maç değerlendirebiliyoruz Fenerbahçe'yi. Futbolcuların maç günkü performansına göre, tabela mutlu ya da mutsuz ediyor taraftarı. Alex de Souza yine orkestra şefi gibi yönetti takımını. Son haftalardaki yükselen grafiği ve mücadele azmi ile parmak ısırttı. 3 gol attı. Kulübünün tarihindeki 3000. golüne adını yazdırdı. Mamadou Niang ile yardımlaşması ve uyumu da muhteşemdi. Keşke yaşı genç olsaydı da birkaç sene daha bu forma ile izleyebilseydik. Fenerbahçe' ye gelmiş geçmiş tartışmasız en faydalı futbolcu. Cristian Baroni de kaptanının tam tersi. İdareci futboldan, takımına katkı yapan oyuncu hüviyetine bir türlü dönemedi. Devre arasında gitmeyi kafasına koymuş olsa bile bu vurdumduymazlığı arkadaşlarına ve girdiği formaya büyük saygısızlık. Ama her şeye rağmen tribünlerin Alex de Souza dışındaki Brezilyalıları ıslıklaması hiç şık değildi. Taraftara yakışmadı. Aykut hoca bu sistemle devam edecekse savunma hattına çözüm bulmak zorunda. Takımı öne geçtiği maçlarda bile skoru koruyamıyor. Kolay gol yeme hastalığına çare bulabilirse şampiyon olur demek zor ama en azından yarışın içinde olur. MEHMET ILGAZ [email protected] |
24.11.2010 |