Güncel |
Her fen bilimcinin geldiği nokta Allah’tır |
Her fen bilimcinin geldiği nokta Allah’tır... -Ahiret inancınız var mı? -Evet, var. İyilik yapmanın önemli olduğuna inanıyorum. Temel düsturlarımdan bir tanesi bu. İyi bir insan olacağım diye çıktım yola. Kimse ile ilgili kötülük yapmayı düşünmedim. Yapmadım. Onu rahatsız edecek, incitecek, halel getirecek hiçbir şey yapmadım hayatımda. Ve buna hakikaten bütün gönlümce riayet ettim. Kötülük aklıma gelmiyor. Yani şunu şöyle yapayımda ayağını kaydırayım, şunun notunu kırıvereyim.
-Veya meslektaşlarımı ihbar edeyim! -Bu dünya görüşüm içinde hakikaten karıncayı dahi incitmekten çekinen birisi olarak kendi meslektaşlarımın aleyhine böyle bir şey yapmış olmakla suçlanmak bana başka türlü bir acı veriyor. Hesap vereceğimize inanıyorum. Bu hesap vermenin gerekliliklerin tamamını yerine getirmediğimi de biliyorum. Ben iyi bir Müslümanım dediğim zaman bir kere konunun bütün boyutunu iyi biliyorum. Diğer dinleri de biliyorum. Mukayese ettiğim zaman zaten hiçbir biçimde başka dine mensup olabilmenin mümkün olamadığını da görüyorum. Bu söz konusu bile olamaz. En iyisi, en doğrusu budur diyorum. Eğer biri inanacaksa zaten bundan başka yolunun olmadığını da görüyorum.
-Sur üflenecek. Herkes mezarlarından kalkacak gibi bir resim var mı kafanızda? -Evet. Bunu nasıl görselleştirdiğiniz yine kendi beyninizde olan bir şey. Ama günün birinde bu olacak. Onun için ben iyilik yapayım demiyorum. En ufak bir biçimde ya hesap veremezsem diyerekten bir kaygıyla yapmadığım şeyler yok. Böyle yaratılmışım diye görüyorum.
-Peki bir Allah aşkı kavramı var mı gönlünüzde? -Her iyi fen bilimci günün birinde, izah edemediği bir şeyle karşılaşır. Önce gençken, az bilirken her şey olabilir diye bakarsınız. Olabilir, ben de yaparım. İki tüp, bilmem ne alır, bunu da yaparım. Her şey olabilir diye bakarsınız. Bilginiz ilerledikçe hele kainatı global anlamda ve bütün işte diğer gezegenlerde olanları, olan biteni, bu dengeyi, bu üzerinde bulunduğumuz gezegendeki değişik bildiğiniz canlıların yapılarını, bir kelebeğin kanadındaki bir sarı rengin dahi, bir lekenin dahi aslında bir işe yaradığını görmeye başladığınız zaman koparsınız artık. Burada başka bir şey var demeye başlarsınız. Her iyi fen bilimcinin sonunda geldiği nokta Allah’dır.
-Bunun başka izahı yok mudur sizin için? -Bunun izahı yok yani başka türlü. Ve de hayran kalırsınız. Okudukça, öğrendikçe hayran kalırsınız. Ve teslim olursunuz. Budur sizi götürecek. Onun için inançlı insanlar için okumanın şart olduğunu, hele ki fen bilimleri okumanın şart olduğunu hep söylüyorum. Çünkü bir kuşun gagasının neden öyle kıvrık olup da böyle kıvrık olmadığını anladığınız zaman, ne işe yaradığını anladığınız zaman hiçbir şeyin tesadüfi olmadığını ve her şeyin bir sebebi olduğunu gördüğünüzde işte o zaman akan sular durur.
-Ne zamandır böyle düşünüyorsunuz? -Son on senedir. Çünkü işimi ancak son on senedir çok iyi bildiğime inanıyorum. Biyokimyadır benim şey yaptığım. Biyokimyayı ancak ellili yaşlarda iyi bilir hale gelirsiniz. Daha önce gelemezsiniz.
-Sizin için şöyle bir başlık atsam doğru olur mu? Ben Allah’a aşığım. -Elbette. Ama bu her türlü dini vecibeyi yerine getir demek değil. Allah’a aşığım doğru bir tanımlama. Gerçekten bir noktada hakikaten kafanızın durduğu ve vay anasına dediğiniz bir nokta oluyor. Bunu demeden önce geldiğiniz kültür, yaşam biçimi, içinde bulunduğunuz kuşak, arkadaşlarınız vesaire farklı. Daha çok ateizme giden insanların içinden geliyorsunuz. Yani benim yaşımdaki insanlar, o 68 kuşağı genellikle materyalisttir. Uhrevi şeyleri lüzumsuz gören, bunlarla vakit kaybetmenin anlamsızlığına inanan... Şimdi buradan böyle geldiğiniz zaman size hiçbir biçimde herhangi bir şey empoze edilmeden geldiğiniz için çok önemli.
-Ailede yok muydu bu konular? -Hayır, hiç konuşulmazdı.
-“Bu durum bana zaman kaybettirdi” diye düşünür müsünüz? -Hayır, ben düşünmüyorum onu. Çünkü bu şekilde kendi kendine bir yere varmış olmanın tadını çıkarmaktayım şu anda. Ve bence bu çok önemli. Hiçbir şey dogmatik değil. Hiçbir şey size öğretilmiş değil. Siz adım adım kâinatın düzenini gördüğünüz zaman hele bir dur diyorsunuz. Bence bundan daha önemli bir şey olamaz. Ama bu ancak bu konuyu okuyan insanların başına gelebilecek bir şeydir. Ben eğer bir tarihçi olsaydım mesela hiçbir şey ifade etmeyecekti benim eğitimim. Tesadüf eseri içinden geçtiğim meslek eğitimi beni bu noktaya getirdi. Ben bir edebiyatçı olsaydım, matematikçi olsaydım zaten bu noktaya gelemezdim.
-Öyleyse içinizde bir şükür duygusu olmalı. -Var. Herkesçe de bilinen, her zamanda gülünen bir şükür duygusu. Ben bir bardak su içerim çok şükür derim. Bir lokma ekmek yerim çok şükür derim. Çok şükür sağlığım yerinde derim. Çok şükür aklım çalışıyor, elim titremiyor derim. Hakikaten bütün bunların bir hediye olduğuna inanırım. Ve de hakikaten şükrederim. Çok küçük yaşlardan beri dua bilirim. Babaannemin sayesinde icap eden her şeyi bilirim.
Konuşan: Nuriye Akman / Zaman, 21.11.2010 |
22.11.2010 |