Güncel |
Siyasete bayram molası |
Siyasi partilerdeki geleneksel bayramlaşmalar çerçevesinde AKP’yi, CHP, BBP, BDP, MHP ve DSP heyetleri ziyaret etti. Kurban Bayramı dolayısıyla CHP Genel Başkan yardımcıları İsa Gök ve İzzet Çetin ile Parti Meclisi Üyesi Nuran Yıldız’dan oluşan CHP heyeti, AKP Genel Merkezi’ne bayram ziyaretinde bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gök, her günü bayram havasında yaşayabilmenin önemini vurgulayarak, ‘’Bayramların belirlenmesinde siyasetçinin rolü yok, ama yılın diğer günlerinin bayram tadında olmasında siyasetçinin sorumluluğu var. Hepimizin en büyük görevi, tüm insanlarımızın her günü bayram tadında geçirmesini sağlamaya çalışmak’’ diye konuştu. AKP heyetinden Kütahya Milletvekili Soner Aksoy da çok güzel bir yemeğin, tuzunun fazla konulması halinde yenilemeyecek bir duruma gelebileceğini ifade ederek, ‘’dengeleri bozmamak gerektiğini’’ belirtti. Aksoy, iktidarın, muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin görevlerini ölçülü yapmaları gerektiğini vurguladı. Ziyarette, AKP’nin gerçekleştirdiği demokratik reformlar da konuşuldu. Aksoy, demokratik toplumlarda herkesin konuşması gerektiğini belirterek, farklı düşünceleri alabilmelerinin başka türlü mümkün olmayacağını bildirdi. AKP’yi CHP heyetinin ziyaretinin ardından DP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ünal, BBP Genel Başkan Yardımcısı Üzeyir Tunç, MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, Antalya Milletvekili Mehmet Günal ve MYK Üyesi Özgür Bayraktar ile DSP heyeti adına da Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Vural başkanlığındaki heyetler ziyaret etti. Bu ziyaretlerin başında görüntü alınmasına izin verildi.
‘Kendimizi anamuhalefet partisi olarak görüyoruz’
BarIş ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) AKP’yi bayram ziyaretinde ilginç diyaloglar yaşandı. BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, kendilerini anamuhalefet partisi olarak gördüklerini söyledi. AKP Genel Merkezi’nde yapılan partiler arası bayramlaşmaya, BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, BDP Parti Meclisi Üyesi Yüksel Mutlu ile partinin Sivil Anayasa Komisyonu üyesi hazır bulundu. Muhalefetsiz demokrasinin olmayacağını dile getiren BDP’li Özçelik, BDP’nin sıra dışı bir parti olduğunu savundu. Alışılagelmiş kalıpların dışında bir şeyler söyleyen ve tepki toplayan bir parti olduklarını ifade eden Özçelik, “Ama söylediklerimizin kamuoyunda kabul görmesinden mutluyuz. Halkın Emek Partisi’nden bu yana söylediklerimizden dolayı çok ceza aldık. Ama bugün artık bizim söylediklerimiz kabul görüyor. Ve bu demokrasinin geliştiğinin göstergesi” diye konuştu. AKP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Kirişçioğlu ise demokrasinin gelişmesinde muhalefet partisinin çok önemli olduğunu ifade etti. Kirişçioğlu, anamuhalefet partisi CHP’nin BDP’nin bu görüşüne itirazı olup olmadığını bilmediğini dile getirdi.
Gençler siyasete katılmalı
CHP’de yapılan bayramlaşmada, diğer zamanlara göre tartışmasız bir bayramlaşma yaşandı. CHP Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Süheyl Batum, Genel Başkan Yardımcısı Melda Onur ile Ankara Millevtekili Zekeriya Akıncı, bayramlaşma için gelen siyasî partililerin temsilcileriyle bayramlaştı. CHP’ye bayramlaşmak için ilk gelen parti DSP oldu. DSP’nin temsilcileri, siyasette gençlere ağırlık verilmesi gerektiğini belirterek, seçilme yaşının 20’ye indirilmesi gerektiğini savundular. CHP’nin ikinci konukları AKP’liler oldu. Parti adına AKP Konya Milletvekili Orhan Erdem, Burdur Milletvekili Bayram Özçelik ve Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Yasin Bölükbaşı bayramlaşmaya geldi. Gençlerin, siyasette güçlü olmasını istediklerini vurgulayan Bölükbaşı, partilerinin de buna önem verdiğini ifade etti. Konuşmalarda, yaş sohbetinin de yapılması dikkat çekti.
BDP ilk defa CHP’yi ziyaret etti
BarIş ve Demokrasi Partisi (BDP), ilk defa bayramlaşmak için CHP’ye geldi. CHP Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Süheyl Batum, Genel Başkan Yardımcısı Melda Onur ile Ankara Millevtekili Zekeriya Akıncı, BDP heyetini karşıladı. BBP ve SP’nin ardından, BDP de CHP’ye bayramlaşmaya geldi. BDP heyetinde Siirt Milletvekili Osman Özçelik, Merkez Yürütme Kurulu üyesi Yüksel Mutlu, Ayhan Bilgen yer aldı.Özçelik ise epey bir zamandır böyle bir bayramlaşma olmadığını vurguladı. BDP heyetinin gelişinden mutlu olduklarını dile getiren Batum, program hazırlanırken sorunların çözümüne katkı sunmayı öncelik olarak gördüklerini kaydetti. Kadın kotasının eleştirildiği sohbette Özçelik, kadının elinin değdiği yerde huzur, temizlik ve barış olduğunu vurguladı. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarına ilişkin bir soruyu cevaplandıran Özçelik, demokratik güçlerin bir arada, bir çatıda olmasını istediklerini belirterek, demokrasiyi savunan bütün herkesle ilişki kurduklarını ifade etti. CHP ile şimdiye kadar böyle bir ilişki olmadığını ‘malum yaklaşım’ ile dile getiren Özçelik, bundan sonra olacağına inandıklarını kaydetti. Çok törpülenmiş bir demokrasi anlayışıyla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Batum ise bütün partilerle beraber işleyen hukuk ve demokrasi devletini kurmak, laik sosyal devlet için işbirliği yapılması durumunda olduğunu vurguladı. |
18.11.2010 |
Şeytan taşlamaya devam |
2,7 milyon Müslüman Hacı oldu Yabancı ülkelerden ve Suudi Arabistan’dan bu yıl 2,7 milyon Müslüman hacı oldu. Suudi Arabistan Hac Genel İstatistik Merkezinden yapılan açıklamaya göre, 989,789’u Suudi Arabistan’dan olmak üzere toplam 2,7 milyon kişi hac farizasını tamamladı. Hac organizasyonundan bu yıl sorumlu olan İçişleri Bakanı Prens Naif, hacı olan Müslümanları kutladı. Mekke Emiri Prens Halid El Faysal da başarılı bir hac döneminin gerçekleşmiş olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Suudi Arabistan Kralı Abdullah ise dünkü bayram töreni sırasında rahatsızlığı dolayısıyla hakkında çıkan söylentilere açıklık getirerek belinde bir rahatsızlık olduğunu bildirdi. Sağlığı hakkındaki söylentilerin ciddî olmadığını kaydeden Kral Abdullah, evlerine hacı olarak dönecek 2,7 milyon Müslüman’ı ve ailelerini tebrik etti.
GEÇ KALDILAR Hacılar Arafat’tan ayrılıp Müzdelife’ye, oradan da şeytan taşlama için Cemarat bölgesine gelirken, Rusya, Azerbaycan, Ermenistan, Türkiye, Suriye ve Ürdün’den araçlarıyla yola çıkan birçok insanın hac için geç kaldıkları bildirildi. Yetkililerin yerel gazetelere yaptığı açıklamaya göre, Arafat’a çıkmak için sadece birkaç saatin kaldığı bir vakitte bazı hacı adayları Mekke’ye ulaşabildi. Ancak bu geç kalmalarına karşılık Mekke’ye ve Arafat’a hac için girişlerine izin verildi.
GÜVENLİK TEDBİRLERİ
Arap News ve Saudi Gazette gazetelerinde çıkan haberlerde, güvenliğin sağlanması için 70 bin kişinin gece gündüz çalıştığı ve binlerce güvenlik kamerasından dakika dakika Mekke, Medine, Arafat, Mina, Müzdelife ile Cemarat bölgelerinin izlendiği belirtildi. Şeytan taşlama bölgesinde yaşlılar için 124 adet elektrikle çalışan küçük araçlar görev yaptı. Bu yıl tamamlanan 5 katlı şeytan taşlama binasında 12 girişin ve 12 çıkışın bulunması dolayısıyla büyük bir rahatlık sağlanırken, saatte 300 bin insana şeytan taşlama için binaya giriş izni verilerek yoğunluklar önlenmeye çalışıldı. Mekke Temizlik İşleri Genel Müdürü Salih Abdüssamed, Saudi Gazette’ye yaptığı açıklamada, “Sadece bu hac dönemi için 6 bin kişiyi işe aldık. Ve bunlar ile birlikte 1000 temizlik aracı görevdeydi. 795 milyon riyal (320 milyon TL) para harcandı, ancak yine de temizlik konusunda başarılı olunamadı” dedi.
Şeytan taşlamaya devam
HacIlar, bugün ve yarın da şeytan taşlayıp veda tavafından sonra ülkelerine dönmeye başlayacak. Kutsal topraklarda ihramdan çıkan hacılar, dün de şeytan taşlamaya devam etti. Sabahın erken saatlerinde şeytan taşlamaya gelen hacılar, sırasıyla küçük, orta ve büyük şeytanlara 7’şer taş attı. Müzdelife’den Mina’ya gelen ve ilk gün büyük şeytana 7 taş attıktan sonra traş olan ve ihramdan çıkan hacılar, dün de şeytanlara sırasıyla 7’şer taş attı. Sabahın erken saatlerinde şeytanların bulunduğu Cemarat’a gelen hacılar, yanlarında getirdikleri taşları küçük, orta ve büyük şeytanlara attı. Hacılar, bugün ve yarın da şeytan taşlayıp veda tavafından sonra ülkelerine dönmeye başlayacak. |
18.11.2010 |
Kılıçdaroğlu,Kaya ve Güney’in mezarında |
Fransa’da bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney’in mezarlarını ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, mezarlara karanfil bıraktı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın mezarlarının bulunduğu Pere Lachaise mezarlığına gitti. Kemal Kılıçdaroğlu, burada bulunan Güney ve Kaya’nın kabirlerine karanfil bıraktı. Ziyarette Kılıçdaroğlu duygusal anlar yaşadı. CHP lideri, gazetecilerin sorularını cevaplayamadı. Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılmak ve Fransız Sosyalist Parti yetkilileriyle görüşmeler yapmak üzere Paris’te bulunan Kılıçdaroğlu, Senatoda Türkiye-Fransa Dostluk Grubu Başkanı Jacques Blanc ile görüşmesinin ardından Türkiye’ye dönecek. |
18.11.2010 |
SICAK PARA BALONU ŞİŞTİ |
BALON DAHA FAZLA ŞİŞMESİN Türkiye'ye gelen sıcak paranın yüksek kazanç nedeniyle balon gibi şiştiğini ve rekor büyüklüklere ulaştığını belirten ATO Başkanı Sinan Aygün, ''Bu balonun daha fazla şişmesine seyirci kalmamalı, tedbir almalıyız” dedi. SEKİZ YILDA 180 YILLIK KAZANÇ Türkiye'de yabancı yatırımcılar son sekiz yılda borsadan dolar bazında elde ettikleri oranda kazancı Japonya'da yaklaşık 180 yılda, ABD'de 79 yılda, Fransa'da 81 yılda, Almanya'da 91 yılda, İtalya'da 56 yılda zor elde edebiliyor. Ankara Ticaret Odasının (ATO) yaptığı değerlendirmeye göre Türkiye, 2005 yılından bu yana en yüksek sıcak parayı bu yıl çekiyor. Sıcak para Türkiye’de son 8 yılda gelişmiş ülkelerde 50-100 yılda elde edemeyeceği kadar çok getiri sağladı. ATO’dan yapılan açıklamada, sıcak paranın son 8 yılda Türkiye’de kazandığı getirinin, Japonya’da 190 yılda, ABD’de 79 yılda elde edilebildiği, bu yılın ilk 10 aylık döneminde Türkiye’ye net 26,7 milyar dolar sıcak para girdiğinin hesaplandığı belirtildi. ATO’nun Merkez Bankası, İMKB ve benzeri kuruluşların verilerinden yaptığı değerlendirmeye göre, TL faizlerinin diğer ülkelere göre nispeten yüksek seyretmesi, hisse senedi fiyatlarının yükselme potansiyeli ve TL’nin değerlenme eğiliminin devam etmesi Türkiye’yi sıcak paranın en gözde ülkelerinden biri haline getirdi. Nitekim yabancı portföy yatırımcıları bu yılın ilk dokuz aylık döneminde, başta hisse senetleri olmak üzere iç borçlanma kağıtları, TL mevduat ve repo gibi enstrümanlarda önemli getiriler elde etti. Türkiye, 2005 yılından bu yana en yüksek sıcak parayı bu yıl çekiyor. Türk parasının değerlenme eğiliminin devam etmesinin de etkisiyle sıcak paranın getirisinin katlanarak arttığı bu yıl Ocak - Ekim döneminde Türkiye'ye gelen net sıcak para tutarı önceki dört yılın toplamını geçti. Sıcak para Türkiye;de son sekiz yılda gelişmiş ülkelerde 50-100 yılda elde edemeyeceği kadar çok getiri sağladı.
SICAK PARA STOKU 133,3 MİLYAR DOLAR Merkez Bankasının verilerine göre Ocak-Ekim döneminde Türkiye 3,6 milyar dolarlık kısmı İMKB’de işlem gören hisse senetlerine, 10,2 milyar doları da Devlet İç Borçlanma Senetlerine (DİBS) olmak üzere toplam 13,8 milyar dolarlık portföy yatırımı girişi yaşandı. Bu arada Ocak-Eylül 2010 itibariyle 12,9 milyar dolarlık yabancıların Türkiye’ye getirdikleri net mevduat da dikkate alınırsa, bu dönemdeki net sıcak para girişi 26,7 milyar dolara ulaştı. ATO’nun değerlendirmesine göre, 1989 yılından bu yana yoğun olarak sıcak para-giriş çıkışları yaşayan Türkiye’ye hiçbir dönemde bu ölçüde yüksek bir sıcak para girişi yaşanmamıştı. Bundan önceki en yüksek yıllık net sıcak para girişi 14 milyar dolarla 2006 yıllında kaydedilmişti. 2007 yılında net sıcak para girişi sadece 12 milyon dolarda kalmış, 2008 yılında 1,1 milyar dolar, 2009 yılında 6,2 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Merkez Bankası’nın verilerine göre yabancı yatırımcıların Ekim 2010 sonu itibariyle İMKB;de 68,1 milyar dolarlık hisse senedi yatırımı, 34 milyar dolarlık da Devlet iç borçlanma kağıdı bulunuyor. Ödemeler dengesi verilerine göre, yabancıların Türkiye’deki mevduatları ise Ağustos 2010 sonu itibariyle 31,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Merkez Bankasının söz konusu üç verisi Türkiye’deki sıcak para stokunun 133,3 milyar doları bulduğuna işaret ediyor.
‘’BALON ŞİŞİYOR’’ ATO Başkanı Sinan Aygün, uluslar arası portföy yatırımcılarının, diğer ülkelerde durgunluğun sürmesi ve faiz oranlarının çok düşük düzeylerde seyretmesi dolayısıyla Türkiye’yi ‘güvenli liman’ olarak gördüklerini belirtti. Bu yüzden son aylarda Türkiye’ye yüksek miktarda sıcak para girişi yaşandığını vurgulayan Aygün, şunları kaydetti: ‘’Ekonominin ihtiyacından fazla döviz girişi, Türk parasının gereksiz yere değerlenmesine yol açıyor. Herkesin bildiği gibi TL değerlendiği için ithalat ihracattan daha hızlı artıyor, net turizm gelirleri azalıyor. Cari işlemler açığı büyüyor. Paramızın değerini korumak gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden paramızın değer kaybetmesine izin vermeyelim, ama durduk yerde değer kazanmasına da müsaade etmeyelim. Sıcak para girişini vergi ve benzeri önlemlerle bir şekilde dengeleyebilirsek, Türkiye ekonomisini önemli bir riskten kurtarmış oluruz. Uluslar arası piyasalardaki para bolluğu sıcak paraya karşı önlem almak için Türkiye’ye bu günlerde bir daha zor bulunabilecek bir fırsat sunuyor.’’ Türkiye’ye gelen sıcak paranın yüksek kazanç dolayısıyla balon gibi şiştiğini ve rekor büyüklüklere ulaştığını belirten Aygün, ‘’Bu balonun daha fazla şişmesine seyirci kalmamalıyız’’ görüşünü bildirdi. |
18.11.2010 |
Sınır ötesi bayramlaşma başladı |
Sınır ötesi bayramlaşma uygulaması kapsamında yakınlarıyla bayramlaşmak isteyen vatandaşların Şanlıurfa’nın Akçakale, Ceylanpınar Hudut Kapısı ve Hatay’dan Suriye’ye geçişleri başladı. Kontrol noktasında sabah erken saatlerden itibaren toplanan vatandaşlar, işlemlerinin ardından hudut kapısından geçmeye başladı. Ceylanpınar Kaymakamı İlker Özerk Özcan, iki günde 4 bin 164 kişinin geçiş yapmasını beklediklerini kaydetti. Akçakale Kaymakamı Şefik Aygöl ve beraberindeki heyet de sınırı geçerek, Suriye’nin Rakka vilayetine bağlı Tellebyat Mıntıka Müdürü Albay Adnan El Halil ve Suriyeli yetkililerle bayramlaştı. Alınan tedbirler sayesinde geçişlerde herhangi sıkıntının yaşanmadığı görüldü Hatay Valisi Celalettin Lekesiz ile Suriye’nin İdlip Valisi Halit El Ahmed, Kurban Bayramı dolayısıyla Bab-ul Havva Gümrük Kapısı’nda bayramlaştı. Hatay’dan 50 bin kişi 48 saat yatılı bayramlaşma için Suriye’deki akrabalarına gitti. |
18.11.2010 |
Şimşek: Yapılan ihbarın yüzde 64’ü müstehcenlik |
Telekomünıkasyon İletişim Başkanı Fethi Şimşek, Bilgi İhbar Merkezi’ne yapılan 200 binin üzerinde ihbarın yüzde 64’ü müstehcenlik, yüzde 13’ü çocukların cinsel istismarı, yüzde 10’u fuhuş ve yüzde 8’i Atatürk aleyhine işlenen suçlar bazında gerçekleştiğini bildirdi. Şimşek, 5651 sayılı yasa ile kurularak Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına (TİB) bağlanan İnternet Daire Başkanlığının, faaliyete resmen başladığı 23 Kasım 2007 tarihinde bu yana yasada kendisine verilen görevleri başarıyla yerine getirdiğini söyledi. Bugüne kadar, TİB tarafından oluşturulan Bilgi İhbar Merkezi’ne yapılan 200 binin üzerinde ihbarın 130 bin tanesinin 5651 ile ilgili ve 70 bin tanesininde kanunla ilgili olmayan şikâyetler olduğunu belirten Şimşek, ‘’Bu ihbarların yüzde 64’ü müstehcenlik, yüzde 13’ü çocukların cinsel istismarı, yüzde 10’u fuhuş, yüzde 8’i Atatürk aleyhine işlenen suçlar, yüzde 3’ü kumar bazında gerçekleşti’’ dedi. Şimşek, vatandaşların bilgi ihbar merkezine ‘’0312 5828282’’ numaralı telefondan, ‘’http://www.ihbarweb.org.tr’’ internet adresinden ve elektronik postayla’’ [email protected]’’ adresinden ulaşarak TİB’in faaliyet alanına giren suçları içerdiği şüphesi bulunan web sitelerini ihbar edebileceklerini kaydetti. Şimşek, 5651 sayılı yasa kapsamında TİB tarafından alınan internet sitelerine erişimin engellenmesi kararlarının yüzde 68’inin müstehcenlikle, yüzde 26’sının çocukların cinsel istismarıyla, yüzde 2’sinin kumar oynanması için yer ve imkan sağlamayla ilgili olduğunu söyledi. |
18.11.2010 |
Kıbrıs’ta liderler cesur adımlar atmalı |
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türk-Yunan ilişkilerinde ilerleme kaydedilmesi için altın bir fırsata sahip olunduğunu söyledi. Bağış, Yunan Devlet Televizyonu NET’e verdiği mülakatta, Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs meselesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. “Türkiye ile Yunanistan’da konuları dinamik biçimde ele alıp çözüm bulma iradesine sahip, iki cesur başbakan olduğunu” vurgulayan Bağış, bunun “altın bir fırsat teşkil ettiğini” söyledi. "Türk hükümetinin Heybeliada Ruhban Okulu’nu açmasının ne derece zor olduğu’’ şeklindeki soruyu soruyla cevaplayan Bakan Bağış, ‘’Yunanistan için Atina merkezinde büyük bir cami inşa etmek ne derece zor? İmkânsız değil, ama çok kolay da değil’’ ifadesini kullandı. Kıbrıs konusuna da sorular üzerine değinen Bağış, “Kıbrıs’ta cesur adımlar atılması ve uzlaşmaya varılmasının zamanı” olduğu da belirtti. |
18.11.2010 |
Clinton’dan AB üyeliğine destek |
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, ülkesinin, Türkiye’nin AB üyeliğine verdiği desteğe işaret ederek, “Oy hakkımız yok, ama eğer AB üyesi olsaydık, Türkiye’nin üyeliğinin güçlü biçimde taraftarı olurduk” dedi. Clinton, Washington’da temaslarda bulunan Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger ile Dışişleri Bakanlığında yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Türkiye’nin AB üyeliği süreciyle ilgili bir soruyu da cevapladı. Bakan Clinton, “ABD, diğer birçok Avrupa ülkesiyle birlikte Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor. Bunun AB’yi bölen bir konu olduğunu biliyorum. Oy hakkımız yok, ama AB’nin bir üyesi olsaydık, Türkiye’nin üyeliğinin güçlü biçimde taraftarı olurduk” diye konuştu. |
18.11.2010 |
Rusya ile enerji projelerinde anlaşma yakın |
Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Rusya Başbakanlık basın merkezinden yapılan açıklamada, iki ülke liderlerinin enerji alanındaki ortak projeleri ele aldıkları belirtildi. Samsun-Ceyhan petrol boru hattı ve Mersin Akkuyu’da inşa edilecek nükleer santralle ilgili son durumun değerlendirildiği görüşmede, liderler TBMM’de anlaşmanın onaylanmasından duydukları memnuniyeti ifade etti. Açıklamada, Rusya’nın da nükleer santralle ilgili anlaşmayı Duma’dan geçirmek için son aşamaya geldiğine dikkat çekildi. Samsun-Ceyhan petrol boru hattı ile ilgili pazarlıklar sürerken, Rus şirketleri Rosneft ve Transneft’in ortaklık talepleri değerlendiriliyor. Rusya’nın 25 milyon ton garanti verdiği hatta, proje ortaklarından İtalyan Eni şirketi de 10 milyon ton Kazakistan ve diğer ülkelerden petrol tedarik edecek. Ankara, hattan sevk edilecek petrol garantisini arttırmaya çalışıyor. Rusya da geçiş ücretlerini indirmeyi ve bir kısım vergi kolaylıkları sağlamayı talep ediyor. Önümüzdeki dönemde hükümetler arası anlaşma imzalamaya hazırlanan iki ülkenin, Ceyhan’da ortak bir rafineri kurulması ile ilgili de müzakereleri devam ediyor. Putin’in hafta sonunda gerçekleştirdiği Bulgaristan ziyaretinde Burgas-Dedeağaç petrol boru hattı ile ilgili yeterli destek bulamamasının, Samsun-Ceyhan’da karar kıldığı yorumlarına neden oldu. Rusya’nın 20 milyar dolar yatırım yapacağı Türkiye’nin ilk nükleer santrali ile ilgili anlaşma da Duma’dan geçmek üzere. Diğer proje uygulaması ile ilgili anlaşmaların da imzalanmasının ardından Mersin Akkuyu nükleer santral inşaatında da temel atılacak. “Başbakanlar Türkiye’nin ekonomik sahasından geçecek ‘Güney Akım’ doğalgaz boru hattının başlayabilmesi için teknik parametlerin uyumu konusunda görüşlerini paylaştı” değerlendirmesinin yer aldığı basın duyurusunda, Putin ve Erdoğan’ın ‘Güney Akım’la ilgili takvimin öngörülen çerçevede uygulanmasını konuştuğu belirtildi. Rusya’nın by-pass edilmesini öngören Nabucco doğalgaz boru hattı inşaatında yer alan Ankara, Rusya’nın dev projesi ‘Güney Akım’ın da Türkiye ekonomik sahasından geçmesine olumlu bakıyor. Putin, görüşmeyi fırsat bilerek Erdoğan’ın Kurban Bayram’ını da tebrik etti. |
18.11.2010 |
NATO’da Türkiye’yi Gül temsil edecek |
Portekiz’in Başşehri Lizbon’da 19-20 Kasım günlerinde düzenlenecek NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinde, Türkiye’yi başkanlığını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yapacağı, aralarında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün de yer alacağı bir heyet temsil edecek. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, zirvede NATO Devlet ve Hükümet başkanlarının iştirak edeceği iki çalışma oturumu ile bir çalışma yemeği düzenlenecek. NATO’nun Afganistan Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) harekâtına katkıda bulunan ülke liderleri, “Afganistan” konulu toplantıda bir araya gelecek. Toplantının, Afganistan’da istikrar ve güvenliğin tesisi konusunda kapsamlı görüş alış verişi yapılmasına fırsat sağlayacağı belirtildi. NATO-Rusya Konseyi toplantısında ise, ittifakın Rusya’yla ilişkilerinin daha da güçlendirilmesine yönelik kararların alınmasının beklendiği kaydedildi. NATO Dışişleri ve Savunma bakanları için de ayrı çalışma yemekleri düzenlenecek. Zirvede ittifakın 10-15 yıllık yol haritasını belirleyecek yeni “Stratejik Konsept”in de kabul edilmesi öngörülüyor. |
18.11.2010 |
Türkçe, Kürtçe ve Arapça bayram kutlaması |
Mardin’de denetim yapan trafik ekipleri, sürücülerin bayramını Türkçe, Kürtçe ve Arapça kutlayarak, onlara şeker ikram etti. Mardin Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri, şehir girişlerinde oluşturdukları uygulama noktalarında seyahet eden sürücüleri durdurarak, hız yapmamaları ve dikkatli olmaları için uyarılar yapıyor. Sürücülere, bayram şekeri ve kolonya ikram eden polis, Türkçe, Kürtçe ve Arapça hitap ederek sürücülerin bayramlarını kutluyor. Emniyet Müdür Vekili Yakup Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, trafik kazalarının önüne geçmek için sürücülere trafik kurallarını içeren broşür dağıttıklarını belirterek, şöyle dedi: ‘’Amacımız vatandaşlarımızı dikkatli olmaları için uyarmak ve olası kazaların önüne geçmektir. Bir anlık hata nedeniyle üzücü bir kazanın meydana gelmesini, canlarının yanmasını istemiyoruz. Ekiplerimiz, Türkçe, Kürtçe ve Arapça vatandaşlarımızın bayramını kutluyor. Ayrıca sürücülere aşırı hız ve hatalı sollama yapmamaları, emniyet kemeri takmaları için ikaz ediyor. Her bayram dönemlerinde kazalarda artış oluyor. Bunun önüne geçmek için bu tür uyarılar yapıyoruz.’’ |
18.11.2010 |
4 günde 71 kişi trafik kazalarında öldü |
KURBAN Bayramı’nın ilk günü yurt genelinde meydana gelen trafik kazalarında 18 kişi öldü, 44 kişi yaralandı. Derlemeye göre, önceki akşama kadar yurt genelinde meydana gelen 20 ayrı kazada 14 kişi vefat etti, 42 kişi yaralı olarak çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. Böylece bayram tatilinin ilk gününden bu yana trafik kazalarında ölenlerin sayısı 71’e, yaralıların sayısı ise 300’e yükseldi. |
18.11.2010 |
Acemi kasaplar işbaşında |
3 bin 232 acemi kasap yaralandı Derlemeye göre, kurban keserken özellikle bıçağın kayması sonucu parmağını veya ayağını yaralayan ‘’acemi kasaplar’’ bu yıl da hastanelere koştu. Hastanelerin acil servislerinde yoğunluk oluşturan yaralıların çoğu ayakta tedavi edilirken, yaralanan bazı kişilerin sırt veya bacaklarında da kesikler olduğu görüldü. İstanbul’da 820, Ankara’da da 293 ‘’acemi kasap’’ hastanelerde tedavi edildi. Yurt genelinde kurban keserken yaralananların sayısı 3 bin 232 oldu. |
18.11.2010 |
Sorunların çözümü iman kardeşliğinde |
Dernek Genel Başkanı Naci Tepir, yaptığı açılış konuşmasında derneğin faaliyetleriyle ilgili bilgileri aktardıktan sonra sözü Kâzım Güleçyüz’e bıraktı. Güleçyüz, konuşmasında, imanın getirdiği kardeşlik ve muhabbet bağlarının İslâm kardeşliğinin temelleri olduğunu kaydederek, “Ancak mü’minler kardeştir” âyet-i kerimesi ile “Ey Allah’ın kulları, kardeş olunuz” hadis-i şeriflerini hatırlattı. Yunus Emre’nin ‘Yaratılanı hoşgördüm, Yaradandan ötürü” deyişinin de bu mânâyı dile getirdiğini vurgulayan Güleçyüz, “İman ve İslâm temelli kardeşlik anlayışını hayatımıza yansıtmalıyız. Bunu başarabilirsek, çok büyük görünen sorunların aslında basit şeyler olduğunu görürüz. Bizi rahatsız eden nahoş durumları ve fikir ayrılıklarından doğan olumsuzları aşmak için, çok daha sağlam ve kalıcı olan iman kardeşliği bağlarını hatıra getirmeliyiz” dedi. Güleçyüz Uhuvvet Risâlesi’nde geçen “Rabbimiz bir, Hâlıkımız bir, Rezzakımız bir, Peygamberimiz bir, kitabımız bir, kıblemiz bir....” gibi birlik, beraberlik ve kardeşliği anlatan cümleleri hatırlatarak, “Kardeşlik mânâsını ayakta tutmak için, yine Üstadın ‘Biz muhabbet fedaileriyiz, husûmete vaktimiz yok’ sözünü esas almalıyız” diye konuştu. İslâm kardeşliğinin birçok toplumsal sorunun çözümü olduğunu belirten Güleçyüz, her ortamda yaşanacak İslâm kardeşliği sayesinde daha dünyadayken cennet atmosferinin yaşanabileceğini kaydetti. “Kardeşlik” ortak paydasında birleşildiği takdirde ihtilâf mevzularının küçüleceğini ve kavga sebebi olmaktan çıkacağını söyleyen ve birleşmenin önemine vurgu yapan Güleçyüz, hakka hizmeti esas alan cemaatler arasındaki ilişkilerde ‘Gelin bizim çatımız altında birleşelim’ demenin doğru olmadığını, prensiplerde birleşilmesi gerektiğini kaydetti. Güleçyüz, Bediüzzaman’ın “Zaman cemaat zamanıdır” sözünü hatırlatarak, dine ve dindarlara yönelik taarruzların, dahilî ihtilâflar dolayısıyla daha tahripkâr boyutlar kazanabildiğine dikkat çekerken, bunları aşmanın yolunun da ittihaddan geçtiğini söyledi. İslâm kardeşliği zayıfladığında kavgaların başladığını kaydeden Güleçyüz, yıllardır silâhlarla bitirilemeyen ve son zamanlarda açılımlarla çözüme kavuşturulmaya çalışılan terör konusuna da değindi. Güleçyüz, “On binlerce can gitti, büyük ekonomik kayıplar verildi. İlişkilerde kardeşlik ve şefkat mânâları hakim olsaydı bunlar olmazdı” dedi. Güleçyüz, ‘İslâmî düşünce hakim olsaydı Türk-Kürt sorunu ve buna bağlı olarak ortaya çıkan terör fitnesi olmazdı’ fikrinin, “Kürt siyaseti” yapan kesimlerdeki sağduyu sahiplerince de dile getirildiğini aktardı. Seminer, soru-cevap bölümüyle sona erdi.
NECİP EYVAZOĞLU-İSTANBUL |
18.11.2010 |
Cizreli çocukların bayram eğlencesi bir başka |
ŞIRNAK’IN Cizre ilçesinde çocuklar bayram sevincini tahtadan yapılan salıncak, dönme dolap ve çarkıfelekle eğlenerek yaşadı. Cizre ilçesinde her bayramda Dicle Nehri'nin kenarında kurulan ve yörede ''cıncilik'' olarak tabir edilen tahtadan yapılan salıncak, dönme dolap ve çarkıfeleklerde çocuklar doyasıya eğlendi. Bayram harçlıklarını alan çocuklar, soluğu tahtadan yapılan eğlence yerinde aldı. 1 lira ile salıncak, dönme dolap ve çarkıfeleğe binen çocuklar, bayramın tadını çıkardı. Tahtadan yapılan salıncak, dönme dolap ve çarkıfeleğe binmek için bayramı dört gözle beklediklerini belirten çocuklar, ''Keşke hep bayram olsa. Bunlara binmek çok eğlenceli'' dedi. |
18.11.2010 |
Farklı dinler ortak duâ |
Mersin’in, Türkiye’deki bütün din, dil veya ırkları bünyesinde barındıran bir şehir olduğunu ifade eden Ertan, ‘’Bunların hepsi bizim zenginliğimiz. O nedenle her zaman barış ortamında, yan yana yaşamalıyız’’ dedi. Şehir Mezarlığı’nın Türkiye’ye örnek bir niteliğe sahip olduğunu dile getiren Ertan, şöyle konuştu: ‘’Mersin, çok renkli bir mozaik kent. Mezarlığımız ise bunun çok güzel bir ispatı. Çünkü buradaki merhumlarımızın hiçbirinin dinî inancı ayırt edilmeden bir arada bulunuyor. Geçmişte olduğu gibi Mersin’de ve ülkemizde kardeşlik ortamının her zaman korunmasından yanayız.’’ Mersin İtalyan Katolik Kilisesi ruhani liderlerinden Roberto Ferrari de sevgi ve kardeşlik duyguları içerisinde herkesin birbirinin dinî inancına saygı duyması halinde birlikteliğin güçleneceğine işaret ederek, ‘’Her zaman aramızda sevgi ve kardeşlik olsun. Tüm insanlığın da bayramı kutlu olsun’’ diye konuştu.
BİRLİKTELİĞİMİZİ KORUMALIYIZ
Mersİn Ortodoks Kilisesi ruhanî lideri Coşkun Teymur ise Kurban Bayramı’nın dinlerdeki geçmişini anlatarak, ‘’Mersin’de Müslüman kardeşlerimizle birlikte bu kutsal bayramı kutlamaktan dolayı çok mutluyuz’’ dedi. Müftü Camii imamı Ahmet Budanır da bayramların insanlar arasındaki kardeşlik ve kucaklaşmasını arttıran önemli bir dönem olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti: ‘’Bugün tüm Türkiye’ye örnek olabilecek şekilde bir etkinlik gerçekleştiriliyor. Öyle ki farklı ruhanî dinlere mensup din adamları, bir arada ve el ele bir kutlama yapıyor. Hep bir ağızdan Yaratan’a yakarıyor ve duâ ediyoruz. Bugün buradaki dostuluğun ve kardeşliğin devam etmesi için, hiçbir zaman birbirimize duyduğumuz saygıyı kaybetmemeliyiz. O nedenle hiçbir zaman tahriklere kapılmayıp, birlikteliğimizi korumalıyız.’’ İtalyan Katolik Kilisesi başpapazı Majiec Sokolovsk’in de katıldığı törende, mezarlık imamı Ramazan Ulu’nun Kur’ân-ı Kerim okumasının ardından, Mersin Tasavvuf Müziği Derneği Başkanı Ahmet Coşar ve ekibi ile kiliselerin koroları farklı dinlere ait ilâhiler okuyarak duâ etti. Din adamları daha sonra şehitliğe geçerek, şehitlerin kabri başında da duâ edip, mezar taşlarına karanfil bıraktı. |
18.11.2010 |
Kurban coşkusuna yabancılar da katıldı |
Antalya Kültürlerarası Diyalog Merkezi (AKDİM)’nin organize ettiği programda bir araya gelen yerleşik yabancılar kurban eti dağıtarak bayramlaştı. Antalya’da yaşayan yerleşik yabancılar, Kurban Bayramı sevincine ortak oldu. Dil, din ve ırk farkı gözetmeksizin değişik milletlerden yabancıları çatısı altında toplayan AKDİM, geleneksel hale getirdiği yabancılarla bayramlaşma uygulamasını bu yıl da sürdürdü. Merkez binasında bir araya gelen yerleşik yabancılar Türk geleneklerine göre ağırlandı. Dernek gönüllüleri tarafından misafirlere baklava ve kavurma ikram edildi. Daha sonra AKDİM’in önceden tesbit ettiği muhtaç ailelere et dağıtan yabancılar, Kurban Bayramı sevincini yaşadı. Bu sırada çocuklar, Türk adetlerine göre yabancıların ellerini öpüp bayramlaştı. |
18.11.2010 |
Alman Papaz: Böyle bir bayram görmekten mutlu oldum |
Alanya’da bürokratından siyasetçisine, yabancısından yerlisine kadar herkesin katıldığı bayramlaşma törenine Alman Papaz Martin Brunnemann da eşiyle birlikte katıldı. Papaz Martin Brunnemann, “Bugüne kadar maalesef böyle bir bayram görmedim. Görmekten dolayı da mutlu oldum” dedi. Papaz Martin Brunnemann, ‘bu şekildeki bayramlaşmayı nasıl buluyorsunuz?’ sorusuna ise “Ben çok iyi buluyorum. Mükemmel bir şey. Ama bizim yıl başında buna benzer bayramlarımız vardır” diye konuştu. |
18.11.2010 |
Cern’de beklentiler aşıldı |
CERN’İn Cenevre yakınlarındaki parçacık hızlandırıcısında yapılan deneylerde, ışık hızına yakın bir hızla çarpıştırma deneylerinin bu kez kurşun iyonlarıyla yapılması, beklentilerin çok ötesinde bir başarı elde edilmesini, fizik bilimcilerin adeta bir ‘’veri seli’’ elde etmesini sağladı. Bu son çarpıştırma ile, maddenin ‘’kuark-gluon plazma’’ halinin ortaya çıktığı düşünülüyor. Kâinatın ortaya çıktığı Büyük Patlama’nın başlangıcının hemen sonrasında maddenin bu halde olduğu, bu aşamada atomların bile henüz oluşmadığı düşünülüyor. Güneşten bile milyonlarca kat sıcak olan bu aşamada, hızla soğumanın atom altı parçacıkları oluşturduğu varsayılıyor. Bu atom altı parçacıklar da, atomun yapı taşlarından olan proton ve nötronları oluşturuyor. |
18.11.2010 |
Şahsî bilgiler hurdacılarda |
Türkiye’nin ilk elektronik atık geri dönüşüm tesisi Exitcom Recycling’in Genel Müdürü Murat Ilgar, ‘’Türkiye’de bazı banka, firma ve devlet kuruluşlarından çıkan hurda bilgisayarların değerli parçaları uygun imha metotları yapılmadan içinde kayıtlı kişisel bilgilerle yurt içinde ya da yurt dışında ikinci el olarak satılıyor’’ dedi. Ilgar, dünya genelinde elektronik atığın 30 ile 50 milyon ton arasında olduğunu ancak bunun 2 milyon tonun toplandığını söyledi. Türkiye’de ise resmî verilere göre atık miktarının 400 bin ton civarında olduğu ancak bunun 5 bin tonunun toplanabildiğini ifade eden Ilgar, Türkiye’de elektronik atık tehlikesinin pek bilinmediğini, bunun dikkat edilmesi gerekilen özel atıklar sınıfında olduğunu vurguladı. |
18.11.2010 |