10 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Güncel

 

Hira’da sabah namazı

Mekke’deki hacı adayları, ilk vahyin geldiği Cebel-i Nur Dağındaki Hira Mağarasında güneşin doğuşuyla birlikte Harem-i Şerifi temâşâ ediyor. Geç saatlerde 621 rakımlı dağa tırmanmaya başlayan yaşlı, genç ve küçük yaştaki hacı adayları, şehrin dört bir yanından okunan sabah ezanını huşû içerisinde dinleyip namaz kılıyorlar.

Kâbe örtüsü hazırlanıyor KÂBE’YE giydirilen kisvenin örülmesi için kurulan fabrikada yılda sadece bir örtü dokunabiliyor. 670 kilogram saf ipekten yapılan örtü üzerindeki ayetlerin nakış ipliğine 120 kilogram altın ve gümüş katılıyor. Mekke’de bulunan Masnaat-ul Kisve’de (Örtü fabrikası), Kâbe’nin örtüsü dokunuyor. Suudi Arabistan vatandaşı 70 işçinin çalıştığı fabrikada, yılda sadece bir örtü üretiliyor. Maliyeti 20 milyon Riyal (yaklaşık 8 milyon lira) olan örtü için, 670 kilogram saf ipek, 720 kilogram boya kullanılıyor. Yüksekliği 13, genişliği 11 metre olan taştan yapılı Kâbe’ye giydirilen örtü 16 parçadan, Kâbe kapısının örtüsü ise 5 parçadan oluşturuluyor. Kâbe örtüsünün dokunması, boyanması, işlenmesi ve hazır hale getirilmesi 1 yıl sürüyor.

AREFE GÜNÜ DEĞİŞTİRİLECEK

Kâbe’nin dış cephe örtüsü, yılda bir kez değiştiriliyor. Hac ayları başladığında örtü kenarları toplanarak ihrama sokulan Kâbe, Arefe Günü örtünün değiştirilmesiyle ihramdan çıkarılıyor. Kurban Bayramı arefesinde hacı adayların Arafat’ta olduğu sırada yapılan örtü değişimini ancak yerli halk görebiliyor. Asansörler yardımıyla ve onlarca kişinin çabalarıyla örtüsü değiştirilen Kâbe, Arafat’tan inecek hacıların ziyaretine hazır hale getirilecek. Kâbe’nin yeşil renkli iç örtüsü ise yaklaşık 20 yılda bir değiştiriliyor.

KÂBE MÜZESİ

Kâbe örtüsünün fabrikası bitişiğinde yapılan Kâbe Müzesi’nde (Methaf-ul Kâbe), Kâbe’ye ait eski örtüler, anahtarlar, kapılar, kolonlar, oluklar ile fotoğraflar sergileniyor. Dünyanın dörtbir yanından gelen milyonlarca hacı adayının ziyaret etme imkânı bulduğu Kâbe Müzesi, geniş güvenlik tedbirleriyle korunuyor.

ALTIN İŞLEMELİ ÂYETLER

Örtünün üzerine işlenen âyetler ve nakış için kullanılan nakış ipliğine 120 kilogram altın ve gümüş katılıyor. Kâbe’nin dış örtüsüne kabartmalı bir şekilde altın ve gümüş karışımı ipliklerden âyetler nakşediliyor. Harflerin daha güzel görünümünü sağlamak amacıyla altın ve gümüş harflerin altına kabartma yapılıyor. Saf pamuk iplikten yapılan kabartmalar, Arapça harflerin uzaktan daha net okunmasını sağlıyor.

Mekke’de güneş doğarken Harem-i Şerif

manzarası

MEKKE’DEKİ hacı adayları, ilk vahyin geldiği Cebel-i Nur Dağı’ndaki Hira Mağarası’nda güneşin doğuşuyla birlikte Harem-i Şerif’i izliyor. Hacı adayları, Arafat vakfesi öncesi, Mekke’deki kutsal yerleri ziyaret ederek, fırsat buldukça buralarda ibadetlerini sürdürüyor. Gündüz 42 dereceyi bulan hava sıcaklığı sebebiyle dışarıya fazla çıkamayan hacı adayları, yaklaşık 26 dereceye kadar düşen gecenin serinliğinden faydalanıyor. Geç saatlerde 621 rakımlı Cebel-i Nur’a tırmanmaya başlayan yaşlı, genç ve küçük yaştaki hacı adayları, tırmanışı yaklaşık bir saatte tamamlıyor. Gece karanlığına aldırmayan hacı adayları, fırsat bulmaları halinde Hazreti Muhammed’in (asm) namaz kıldığı Hira Mağarası’nda iki rekat namaz kılıp duâ ediyorlar. Şehrin dörtbir yanından okunan sabah ezanını huşu içerisinde dinleyerek, Harem-i Şerif’i izleme fırsatı bulan hacı adayları, güneşin batışını izleyip bol bol fotoğraf çektiriyor.

10.11.2010


 

AP’de İslâm ve çevre konferansı

AVRUPA Parlamentosu’nda (AP) düzenlenen “Müslümanların çevreyle ilgili söyleyeceği sözü var mı?” konferansında konuşan bilim adamları İslâm dininin çevreye verdiği önemi vurgulayarak Müslümanları çözümün parçası olmaya dâvet etti.

AP Yeşiller Grubu Üyesi Ska Keller ile birlikte konferansa evsahipliği yapan AP Başkan Yardımcısı Isabelle Durant, Müslümanların çevrenin korunmasıyla ilgili önerilerini AP gündemine getirmeye çalışma sözü verdi. Konferansı düzenleyen Brüksel merkezli Kültürlerarası Diyalog Platformu’nun Başkanı Şerafettin Pektaş, Yeşiller hareketinin temsilcileriyle yaptığı temaslarda muhataplarının en çok İslâm dininin ve Kur’ân-ı Kerim’in çevre konusunda gösterdiği hassasiyete dikkat çekmeleri üzerine böyle bir konferansı düzenleme kararı aldıklarını belirterek, “Bu konferansla Müslümanların bir çok ortak sorununun çözümü için fikir üretebileceklerini göstermek istedik” dedi.

10.11.2010


 

Büyük Patlama’nın küçük modeli oluşturuldu

AVRUPA Nükleer Araştırma Örgütü’nün (CERN) Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda, kâinatın ortaya çıktığı Büyük Patlama’nın hemen sonrasındaki şartların küçük bir modelinin oluşturulması başarıldı.

Tünelde daha önceki proton parçacıkları yerine, ağır kurşun iyonları çarpıştırıldı. CERN yetkilisi Barbara Warmbein, kurşun iyonlarının Pazar günü ilk kez çarpıştırıldığını söyledi. Warmbein, araştırmacıların, bu çarpışmayla kâinatın Büyük Patlama’dan hemen sonra nasıl başladığına ilişkin sırları aydınlatma yolunda, maddenin ‘’kuark-gluon plazma’’ biçimini tesbit etmeye çalıştıklarını belirtti. Warmbein, bilim adamlarının, gerçekleştirilen çarpışma sırasında elde edilen verileri değerlendirerek ‘’önemli keşifler yapmalarının, aylar, belki de yıllar alacağını’’ ifade etti.

10.11.2010


 

Fast food reklâmları yine çocukları hedef aldı

FAST food restoranlarının televizyon reklâmları ve internet sitelerini kullanarak, hatta kendi mönülerini ve sağlıksız gıda ürünlerini piyasaya sürerek çocukları daha fazla hedef aldıkları bildirildi.

ABD’nin Connecticut eyaletindeki Yale Üniversitesi’nin Rudd Gıda Politikası ve Obezite Merkezi’nden bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre, fast food restoranları tüketicilerin şikâyetlerine ve kendi verdikleri sözlere rağmen, reklâmlarında yeni yürümeye başlayanlar dahil hedef kitlesi olarak çocukları almaya devam ediyor. Araştırmaya göre, fast food sanayi 2009 yılında televizyon ve diğer medya kuruluşlarında reklâmlar için 4,2 milyar dolardan daha fazla para harcadı. Araştırmaya göre çocukları hedefleyen alış verişlerde çocuklara elma dilimi gibi sağlıklı yiyecekler teklif etme yerine oyuncaklı mönüler üzerinde odaklanıldı.

10.11.2010


 

Alan el ile veren el sosyal markette buluşuyor

HATAY’IN Erzin ilçesinde kaymakamlık tarafından hizmete açılan ‘Sosyal Market’, Vali Mehmet Celalettin Lekesiz tarafından övgüyle karşılandı. Muhtaç ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan marketi gezen Vali Lekesiz, ‘’Alan el ile veren el ‘Sosyal Market’te buluşuyor.

Bu market vatandaş ile yöneticiler arasında kurulmuş bir köprüdür’’ diye konuştu. Marketin ihtiyaç sahibi ailelere umut olduğunu ifade eden Erzin Kaymakamı İskender Yönden ise “Bu markette para geçmiyor. Hayırsever vatandaşlarımızın, kurum ve kuruluşlarımızın iyiliği ve cömertliği geçiyor” diye konuştu.

10.11.2010


 

Bayram trafiğine dikkat

EMNİYET yetkilileri, bayram tatilinde karayollarında, ‘’kara nokta’’ diye tabir edilen kaza potansiyelinin yüksek olduğu yollarda daha dikkatli olmaları konusunda sürücüleri uyardı.

Türkiye’de, yılda ortalama 5 bin kişinin ölümüne, binlerce kişinin yaralanmasına yol açan trafik kazaları, bayramlarda diğer günlere oranla daha da artarak, bayramı acıya dönüştürebiliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıl 26-30 Kasım tarihleri arasındaki Kurban Bayramı tatilinde bin 353 trafik kazası meydana geldi. Bu kazalarda 81 kişi yaşamını yitirdi, 3 bin 105 kişi de yaralandı. Son 5 yılda ise Kurban Bayramlarında meydana gelen 8 bin 23 trafik kazasında 502 kişi hayatını kaybetti, 17 bin 175 kişi yaralandı. Son 5 yılda Ramazan Bayramlarında meydana gelen 6 bin 649 kazada 431 kişi öldü, 14 bin 116 kişi yaralandı. 9 günlük bayram tatilinde özellikle uzak mesafelere gidecek sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyaran emniyet yetkilileri, vatandaşlardan mecbur kalmadıkça kendi araçlarıyla yola çıkmamalarını, toplu taşıma araçlarını tercih etmelerini istedi. Yetkililer, arife günü ile bayramın son gününde trafik kazası sayısının arttığını belirterek, bu günlerde yola çıkacakların daha dikkatli olmasını önerdi. Kazaların yüzde 29’u ‘’hızı yol ve hava şartlarına uydurmamak’’ yüzde 21’i ‘’kavşak ve dönemeçlere yaklaşırken hızı azaltmamak’’, yüzde 15’i ‘’doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma’’ yüzde 12’si ‘’arkadan çarpma’’ ve yüzde 12’si de ‘’şerit ihlali yapma ve diğer’’ kusurlardan meydana geldi. Yetkililer, karayollarında, ‘’kara nokta’’ diye tabir edilen yollarda daha da dikkatli olmaları konusunda sürücüleri uyardı.

TRAFİK POLİSİ NÖBETTE OLACAK

ÖTE yandan, bayram tatili boyunca trafik polisleri karayollarında her 30 kilometreye bir ekip düşecek şekilde görevlendirilecek. Ayrıca, karayollarının önemli kavşak, geçit ve kesişme noktalarında sabit ekipler konuşlandırılacak. Radarlı hız tesbit ekipleri özellikle hızdan kaynaklanan kazaların yoğunlaştığı bölgelerde seyir halinde bulunacaklar ve başta hız ihlâlleri olmak üzere hatalı sollama, yakın takip, kırmızı ışık ihlâli, emniyet kemeri kullanımı gibi denetim konularına ağırlık verecek. Özellikle gün batımı ve sabaha karşı yorgun, uykusuz ve dalgın araç kullandığı tesbit edilen sürücüler uygun yerlerde konuşlanacak ekipler tarafından uyarılacak, gerektiğinde araçlarından inmeleri ve güzergâh üzerindeki trafik kuruluşları da dahil olmak üzere, müsait yerlerde dinlenmeleri sağlanacak.

Biletler tükendi,

ek seferler koyuldu

KURBAN Bayramı tatilinin hafta sonlarıyla birleşerek 9 güne ulaşması nedeniyle artan yolcu talebine paralel olarak kara, hava ve demiryolunda ek seferler konulmaya başlandı. Karayolu yolcu taşımacılığındaki yoğunluğa ilişkin bilgi veren Metro Turizm Genel Müdür Yardımcısı Dinçer Yirmibeşcik, Kurban Bayramı tatilinin uzun olması nedeniyle vatandaşların seyahat taleplerinde artış olduğunu söyledi. Yolcu talepleri doğrultusunda bazı hatlara ek seferler koyduklarını anlatan Yirmibeşcik, bu seferlerin şimdiden dolduğunu kaydetti. TCDD Genel Müdürlüğü de önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Kurban Bayramı dolayısıyla artan yolcu talebini karşılamak amacıyla Ankara-Eskişehir hattında günlük 22 olan Yüksek Hızlı Tren (YHT) sefer sayısını artırdı, konvansiyonel trenlere ilaveler yaptı. Havayolu firmaları da yoğun talebe cevap verebilmek için ek uçak seferleri düzenleyecek.

10.11.2010


 

Üniversiteye girişte alternatif seçenek

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversiteye girişte, sadece Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin yaptığı sınavla değil, dünyada geçerli olan IB ve SAT sınavları sonuçlarına göre de öğrenci almak istediklerini bildirdi.

Özcan yaptığı açıklamada, üniversiteye girişte uygulamayı düşündükleri seçenekleri anlattı. ‘’Üniversiteye giriş sınavlarıyla ilgili biraz daha ilerleme kaydetmek istediklerini’’ söyleyen Özcan, Uluslararası Bakalorya olarak tanımlanan IB ve SAT sınavlarının dünyada kabul gören sınavlar olduğunu belirterek, bu sınav sonuçlarına göre Türkiye’deki üniversitelere öğrenci almayı düşündüklerini ifade etti. Üniversiteye giriş sınavlarında ileriki yıllarda açık uçlu sorular yöneltilmesinin planlandığını ifade eden Özcan, IB ve SAT sınavları sonuçlarına göre öğrenci alarak üniversiteye girişte tek bir yöntemle değil ‘’çoklu yöntem’’le öğrenci almayı amaçladıklarını anlattı. Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Üniversiteler 10 sene, hatta 5 sene sonra öğrenci arayacak duruma gelecek. Öğrencilere gel üniversitede oku diye laptop falan hediye edecekler. Yakında üniversiteler öğrenci sıkıntısı çekecekler ve yapacağımız bu şeylerin hepsi tedbir amaçlı.’'

10.11.2010


 

Onlar hâlâ ders başı yapmadılar

ŞANLIURFA ve ilçelerinde binlerce öğrenci tarlada olduğundan hâlâ ders başı yapamadı. Hâlâ tarlada çalışan öğrencileri ‘eğitimin üvey çocukları’ olarak nitelendiren millî eğitim yetkilileri, bu öğrencilerin her yıl aralık aylarında ders başı yaptıklarını vurguluyor.

Binlerce öğrenci tarlada Suruç İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgilere göre öğrencilerin yüzde 40’ı hâlâ ders başı yapmamış durumda. Bu öğrencilerden çoğunun ise tarım işçisi ailelerin çocukları olduğu belirtildi. Yarısı boş sınıflara ders anlatan öğretmenler suçu velilerde, veliler ise yoksullukta buluyor. Ailesinin geçimi için her yıl mevsimlik işçi olarak Akdeniz ilerine gittiğini anlatan baba Halil Peçen, “Memleketim Suruç’ta su olsaydı ben de toprağımı işleteydim, bu gurbet eline gitmeseydim. Ben istemez miyim 3 çocuğumun da su anda sınıflarında olmasını? Ne var ki ekonomik durumumuz elvermiyor. Mevsimlik işçi olduğumuz için burda kazanacağımız para memlekete giderken çoğunlukla çocukların kılık kıyafet ve günlük masraflarına gidiyor” dedi. Öte yandan bölgede öğretmen açığı da bulunduğu öğrenildi. Yaklaşık bin 400 öğretmen olması gerektiğinin altını çizen İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, ilçede şu anda 700 öğretmenin görev yaptığını, bu 700 öğretmenden ise yaklaşık 250’sinin meslek yüksek okulu mezunu olarak ücretli çalıştığını belirtiyor.

10.11.2010


 

Bayramda hırsıza dâvetiye çıkarmayın

EVDE biri var izlenimi vermek için yakılan balkon lambasının hırsızlara ‘evde değiliz’ mesajı verdiği belirtiliyor.

Emniyet yetkilileri, balkon lambasının yakılması yerine evdeki bir odanın lambasının yakılmasının daha caydırıcı olduğunu belirtiyor. Polis, Kurban Bayramı öncesinde hırsız kurbanı olunmaması için vatandaşları uyarıyor. Polise göre hırsızlar şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemler bularak hırsızlık yapıyor. Ev sahiplerinin bazı davranışları var ki adeta hırsıza davetiye gönderiyor. Evin penceresinin kapısının açık olması gibi davranışlar hırsızları cezp ediyor. Akşam bir yere gidilirken evde biri var izlenimi vermek için evin bütün odalarının lambasının kapatılıp sadece balkon lambasının açık bırakılması da hırsızlığı teşvik ediyor. Polis, Kurban Bayramı’nda ‘hırsız kurbanı’ olmamak için uyarılara kulak asılmasını istiyor. Öncelikle bir yere gidilirken kapı ve pencerelerin mutlaka kapatılması gerekiyor. Özellikle zemin katlarda camlarda demir korkuluk bulunması büyük önem taşıyor.

10.11.2010


 

TÜDEF’den bayram harcaması uyarısı

TÜKETİCİ Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, bayram harcamalarında kredi kartıyla alışverişte artış yaşandığını belirterek, ‘’2009 yılında takside bağlanmış tüketicinin kredi kartı borcu 18 milyar liradır.

Bu yılın ilk 10 ayında bu sınır aşılmıştır’’ dedi. Kurban Bayramı’na sayılı günler kala hayvan pazarları, çarşı ve pazarlarda yoğunluk giderek artıyor. Birçok kişi bütçesine uygun kurbanlık almanın telaşını yaşarken, bir yandan da bayramlık giysi ve tatlı için arayışlarını sürdürüyor. Bu dönemde artan harcamalar konusunda tüketici dernekleri vatandaşları uyarıyor. Yılmaz, yaptığı açıklamada, bayramın yaklaştığı günlerin, ihtiyaçların daha fazla farkına varıldığı ya da daha çok kalemlerde alış verişin göze alındığı özel günler olduğunu söyledi. Bu sebeple kıt kaynaklarla, daha çok borca girmeden bu günleri mutlu geçirmek için, ihtiyaçların mutlaka bir plan dahilinde giderilmesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, plansız yapılan alışverişlerin aile bütçelerini zora sokabileceğini anlattı.

10.11.2010


 

İkna odalarına suç duyurusu

İkna odalarında başörtülü öğrencilere psikolojik baskı yapmakla suçlanan üniversite çalışanları ve dönemin YÖK yetkilileri ile İstanbul Üniversitesi eski Rektörü ve Ergenekon sanığı Prof. Kemal Alemdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Fatih Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyet dilekçesi veren Adalet Platformu Koordinatörü Adem Çevik, ikna odalarında çekildiği ve dönemin Rektör Yardımcısı Nur Serter’de olduğu belirtilen görüntülerin adlî emanete alınmasını talep etti.

İKNA odalarında başörtülü öğrencilere psikolojik baskı yaptığı öne sürülen üniversite çalışanları ile dönemin YÖK yetkilileri ve İstanbul Üniversitesi Rektörü ve Ergenekon sanığı Prof. Kemal Alemdaroğlu hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyet dilekçesi veren Adalet Platformu Koordinatörü Adem Çevik, ikna odalarında çekildiği iddia edilen ve dönemin Rektör Yardımcısı Nur Serter’de olduğu belirtilen görüntülerin adli emanete alınmasını talep etti.

CHP Milletvekili ve eski İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Nur Serter’in, “İkna odalarında başörtülü 198 öğrenciyle tek tek görüştük ve kayda aldık. Kasetleri imha edeceğim” şeklindeki açıklamasının ardından harekete geçen mağdurlar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu.

Öğrencilerin görüntülerinin izinsiz şekilde kaydedilmesi ve bu görüntülerin özel arşivlerde saklanmasının suç olduğunu belirten Adalet Platformu Koordinatörü Adem Çevik, Serter’in suçunu itiraf ettiğini ve TCK 134, 135, 136 ve 137. maddeleri gereği cezalandırılması gerektiğini söyledi. Aynı suçu dönemin İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu ve YÖK yetkililerinin de işlediğini vurgulayan Çevik, ikna odalarına alınan öğrencilerin birçoğunun hayatlarının sonraki dönemlerinde sorunlar yaşadığını, uygulamanın maddi ve manevi kayıplara yol açtığını vurguladı, sorumluların cezalandırılmasını istedi. Çevik’in savcılığa sunduğu şikayet dilekçesinde, şu ifadelere yer verildi:

“Şüphelilerin, işledikleri suçlar ile kaos çıkarıp kamu düzenini bozmaları dince kutsal sayılan değerleri rencide etmeleri, ayrımcılık, başörtülülere baskı uygulamaları ve zarar vermeleri ayrıca anayasada din ve vicdan özgürlüğü olmasına ve hiç kimse vicdani kanaatini açıklamaya zorlanamaz denilmesine rağmen anayasal düzeni değiştirip uygulayanların darbecilik ve organize çete nedeniyle haklarında soruşturma açılarak cezalandırılmaları için kamu davası açılmasını ve davalara delil teşkil etmek üzere ehemmiyeti bulunan kamera kayıtlarının şüpheliler Kemal Alemdaroğlu Nur Serter tarafından imha edilmeden evvel el konularak adli emanette muhafaza altına alınmasını ve video görüntülerinin incelenmesini başörtülülere uygulanan bu baskılardan sebep yurt dışında bin bir zorluklarla okumak zorunda kalanların harcadıkları milyar dolarların ülkemizden gitmesine ve başörtülülerin çocuklarının askerlikten soğumalarına sebep olunmasından dolayı cezalandırılmalarını talep ederiz.”

10.11.2010


 

ÇOCUKLARIMIZI RAHAT BIRAKIN

İlkokulla ortaokulu birleştiren 28 Şubat ürünü kesintisiz 8 yıllık temel eğitim uygulamasının yürürlükte olduğu bir ortamda, “İlköğretimde başörtüsü olmaz” iddiasına destek verenler arasına Cumhurbaşkanının eşi Hayrünnisa Gül'ün de katılması aileleri üzerken, bu tartışmanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinin nazara alınmaması tepkiyle karşılanıyor.

ÇOCUĞUN DİNî EĞİTİMİNİ BELİRLEME HAKKI AİLEYE AİT Dindar ailelerin kız çocuklarını küçük yaşta örtünmeye zorladıkları yönündeki genelleyici iddianın gerçeği yansıtmadığı vurgulanırken, Medenî Kanunun “Çocuğun dinî eğitimini belirleme hakkı ana ve babaya aittir” diyen 341. maddesinin örtünme konusunu da kapsadığı ve devletin araya girerek müdahale etme hakkının bulunmadığı ifade ediliyor. TEPKİ ÇEKEN AÇIKLAMAYI LONDRA’DA YAPTI Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül, eşi ile birlikte gittiği İngiltere’nin başşehri Londra’da önceki gün üniversitelerde okuyan öğrenciler ve dernek üyeleri ile biraya gelmişti. Gençlerin sorularını cevaplayan Hayrünnisa Gül, bir soru üzerine ilkokullara bazı başörtülü öğrencilerin gelmesine değinerek, şöyle demişti: “Bu konuda yaşanan bir cehalet varsa biz bunu da ortadan kaldıracağız. İlkokul öğrencisinin kendi isteği ile başörtüsü takması gibi birşey söz konusu olamaz. Bu konuda karar verecek yaşa geldiğinde kararını verir.”

Çocukları rahat bırakın

İLKOKULLA ortaokulu birleştiren 28 Şubat ürünü kesintisiz 8 yıllık temel eğitim uygulamasının yürürlükte olduğu bir ortamda, “İlköğretimde başörtüsü olmaz” iddiasına destek verenler arasına Cumhurbaşkanının eşi Hayrünnisa Gül’ün de katılması aileleri üzerken, bu tartışmanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinin nazara alınmaması tepkiyle karşılanıyor.

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yaptığ açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrunnisa Gül’ün, Londra’da Türkiyeli öğrencilerle görüşmesi sırasında ilköğretimde okuyan kızların başörtülü okuma talebini cehalet olarak niteleyip, bu çocukların ailelerini eğitmekten söz etmesine tepki gösterdi. Başörtüsünü bir “sorun”, başörtmeyi ise “tartışılır bir olgu” olarak gören yaklaşımın başörtülüleri de kapsar haline geldiğini görmenin içler acısı bir manzara olduğunu kaydeden Kaya, “Türkiye’de yaşanan trajediyi açıkça gözler önüne seren bu beyanatı, yasakçılığın yarattığı kompleksli ruh halinin bir yansıması olarak görüyoruz. Başörtüsü yasağı adı verilen zorbalık yüzünden eğitim hakkı gasp edilmiş, daha bir hafta önce bizzat kendi taktığı başörtüsü yüzünden büyük bir hakarete, istiskale uğramış, protokol krizlerinin öznesi olmuş bir kişinin bu tutumu akla ‘beyazlatmak için yüzlerini pudralayan zenci’leri getirmekte!” dedi.

ÇOCUĞUN DİNÎ EĞİTİMİNİ

BELİRLEME HAKKI AİLEYE AİT

HAYRUNNİSA Gül’ün sözlerinin her açıdan yanlış ve tutarsız olduğunu ifade eden Kaya, hakaretamiz bir içeriğe de sahip bu sözlerin, aynı zamanda sorunlara, taleplere, tartışmalara ilişkin klasik “devlet kibri”ni de yansıttığını söyledi. Kaya, şunları kaydetti: “Çocukların, gençlerin ya da yetişkinlerin başlarını örtüp örtmemeleri öncelikle kendilerini ve ailelerini ilgilendiren bir konudur. Çocukların kendi iradeleriyle değil, ailelerinin tercihiyle başlarını örttüklerini söyleyenler, örtünmeyen çocukların kendi iradeleriyle başı açıklığı seçtiklerini nereden biliyorlar? Kaldı ki, ailelerin çocuklarının kıyafetleri üzerinde söz söyleme hakkını kabul etmemenin, çocukları ailenin bir mensubu değil, devletin malı şeklinde gören faşizan yaklaşımın ürünü olduğu açıktır. Ebeveynlerin çocuklarını kendi inançları ve ideolojileri doğrultusunda yetiştirmeleri temel bir hak, aynı zamanda Müslümanlar açısından temel bir sorumluluktur da!”

10.11.2010


 

Kürtçe isimlerin iptaline tepki

DİYARBAKIR'DAKİ sivil toplum kuruluşları, İl Genel Meclisi’nin 91 köy tabelasındaki Türkçe isimlerin yanına Kürtçe isimlerin de yazılması kararının Diyarbakır Valiliği tarafından iptal ettirilmesine tepki gösterdi.

Diyarbakır’da İl Genel Meclisi’nin aldığı karar doğrultusunda ismi değiştirilen 91 köyün eski ismi Türkçe tabelalarının yanına yazıldı. Türkiye’de 70 yıl önce isimleri değiştirilen köyler eski adlarına yeniden kavuştu. Diyarbakır Valiliği Meclis kararını onaylamayarak iptali için idare mahkemesine başvurdu. İdare mahkemesi, İl Genel Meclisi’nin kararını iptal etti. Mahkemenin bu kararı, Danıştay tarafından da onandı.

Diyarbakır Valiliği yerleşik olan isimlerin toplu olarak değiştirilmesinin büyük bir karışıklığa yol açacağını ve adres kaosunun yaşanacağını savundu. Valilik, kararın “yok hükmünde” olduğu ve uygulanmasının hukuken imkansız olduğunu bildirdi.

Valiliğin bu girişimi sonucu eski isimlerinin Kürtçe olarak yazılmasının yasaklanması Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşlarının tepkisine sebep oldu. Diyarbakır Ticaret Borsa Başkanı Abdullah Akyıl, kararın Türkiye’de son yıllarda yaşanan olumlu gelişmelere gölge düşürdüğünü söyledi. Akyıl, “Bir tabelada Türkçe ve Kürtçe ismin olması karışıklığa neden olmaz, çünkü bölge halkı zaten bir köyü ya da kasabayı eski ismiyle tanıyor, biliyor. Adresin daha çabuk bulunmasına yardımcı bile olur. Yasaklama çözüm değil, güzel şeylerin önüne geçmedir diye düşünüyorum. Bu kararın yerinde bir karar olmadığını düşünüyorum” diye konuştu. Diyarbakır / cihan

BARO BAŞKANI AKTAR: İSİM

DEĞİŞİKLİĞİ KÖY HALKINA SORULMALI

Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar ise isim değişikliğinin nasıl olacağının İl İdaresi Kanunu’nda çok açık olduğunu belirterek, bu kanun maddesinin değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Aktar, “İl İdaresi Kanunu’nun ikinci maddesinde ‘Türkçe olmayan ve iltibasa meydan veren köy adları değiştirilir’ hükmü mevcut. Bu hükmün kaldırılması gerekiyor. Yani kanun değişikliği lâzım. İkinci olarak valiliklere bir görev verilmeli, 6 ay ya da 1 yıllık süre içinde halkın talepleri alınmalı. Muhtar aracılığıyla köy halkına köyün adının değiştirilip değiştirilmemesi sorulmalı. Halk köyünün eski ismini istiyorsa bu tartışma konusu bile yapmadan değiştirmek gerekiyor” önerisinde bulundu.

10.11.2010


 

Evren ne yargılanır,ne yargılanmaz

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 12 Eylül darbesini yapan cuntanın lideri Kenan Evren’in yargılanmasına ilişkin başvuruya Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen görevsizlik kararını değerlendirirken, “Benim burada referandum öncesinde beyanlarım var. Biz geçici 15’nci maddedeki yasakları kaldırıyoruz. Zamanaşımı ile sıkıntıların çözümü, ilgili savcıların yapacağı işlemlerle belli olacak. Yargılanır ya da yargılanmaz diyemem” ifadelerini kullandı.

Bakan Ergin: Evren ‘yargılanır ya da yargılanmaz’ diyemem ADALET Bakanı Sadullah Ergin, Kenan Evren’in yargılanmasına ilişkin, “Şu anda ‘yargılanır ya da yargılanmaz’ diyemem’’ dedi. Bakan Ergin, TBMM Plan ve Bütçe görüşmelerinde, ‘’Anayasa’da gerekli değişiklik yapılmasına rağmen 12 Eylül darbesini yapan cuntanın lideri Kenan Evren neden yargılanmıyor?’’ sorularını cevapladı. Bu konuda referandum öncesinde de bir açıklama yaptığını hatırlatan Ergin, şunları söyledi: ‘’Bu açıklamalarımda, ‘Biz ‘geçici 15’inci maddedeki, (hiçbir suretle sorgulanamayacağı, soruşturma yapılamayacağı) yasağını kaldırıyoruz. Bunun yapılıp yapılamayacağı, zaman aşımı ve ilgili ihtilafların çözümü bu madde kaldırıldıktan sonra ilgili savcılıkların yapacağı çalışmayla belli olur’ demiştim. Bugün bunları konuşuyorsak, bugün savcılarımız soruşturma açmış ise ve bununla ilgili çalışmalar yapabiliyor ise Geçici 15’inci maddenin kaldırılmasından dolayıdır. Takipsizlik kararı yok şu anda. Görev konusu ile takipsizlik çok farklı şeylerdir. Görevlendirme konusunda savcılığın tereddütü var. Bunu ilgili organlar kendi arasında bir şekilde karara bağlayacaktır. Bunu önümüzdeki süreç gösterecektir. Şu anda ‘yargılanır ya da yargılanmaz’ diyemem.’’

10.11.2010


 

Tarih kesinleşmedi

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de yapılacak İran ile ilgili nükleer görüşmelerin tarihinin henüz kesinleşmediğini söyledi.

İran Dışişleri Bakanı Mutteki ise görüşmelerin muhtemelen 15 Kasım’da gerçekleştirileceğini açıkladı. Erdoğan, grup toplantısının ardından bir gazetecinin, ‘’İran’dan nükleer müzakere görüşmelerinin 15 Kasım’da Türkiye’de yapılacağına dair açıklama geldi. Netleşti mi?’’ sorusuna, ‘’Kesinleşen bir gün yok’’ cevabını verdi.

İRAN’DAN “15 KASIM” AÇIKLAMASI

Yarı resmî Mehr ajansı, İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki’nin, nükleer görüşmelerin yeni turunun başlangıcı için “muhtemel tarih olarak 15 Kasımı belirlediğini” duyurdu. İran ile Batılı güçler arasında yapılacak nükleer görüşmelere, İran ile 5+1 ülkeleri (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya) katılacak. Türkiye de bu görüşmelere ev sahipliği yapmaya olumlu cevap vermişti.

10.11.2010


 

AB kapılarını Türkiye'ye kapatmamalı

Dişışlerı Bakanı Ahmet Davutoğlu, İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini ile birlikte kaleme aldığı makalede, Avrupa Birliği’nin Türkiye tarafından sürdürülmekte olan AB müktesabatına uyum çalışmalarına destek vermesi gerektiğini belirtti.

İtalyan gazetesi La Repubblica’da dün “Avrupa Birliği Türkiye’ye kapıları kapatmamalıdır” başlığıyla yayımlanan makalede, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği hedeflediğine de işaret edildi. Davutoğlu ve Frattini, AB üyesi kimi ülkelerin Türkiye’nin tam üyeliğine çok sıcak bakmamasını da eleştirerek, “Avrupa kültürü ve hukukunu benimsemediği yönündeki gerçek dışı iddiaların arkasına sığınmak suretiyle Türkiye’nin katılım sürecine karşı çıkılamaz. Bu, Avrupa’nın imarında kaydedilen başarının temel unsurlarından biri olan, farklı kültürleri paylaşılan değerler çerçevesinde uyumlu hale getirebilmek ve harmanlayabilmekteki eşsiz kapasitesini inkâr anlamına gelir” değerlendirmesini yaptılar. Müzakere sürecinin dinamizmini yitirmemesinin önemine işaret eden Davutoğlu ve Frattini, “Bazı üye ülkeler tarafından ortaya atılan ve teknik müzakereler ile ilgisi bulunmayan siyasî muhtevalı engellemeler yüzünden, müzakere sürecinde arzu edilen süratte ilerleme kaydedilememektedir. Müzakere sürecinin dinamizmini kaybetmemesi, tüm tarafların ortak sorumluluğudur. Türkiye, AB müktesebatına tam uyum konusunda üzerine düşenleri yerine getirmeli, AB ise bu süreçte Türkiye’yi destekleyici bir rol oynamalıdır” uyarısında bulundular. Makalede, Türk ekonomisindeki gelişmelere dikkat çekilerek, “Büyük ekonomik potansiyeli ile Türkiye’nin üyeliği, AB’nin ekonomik dinamizmi ve rekabet gücünü arttıracaktır. Ekonomisini güçlendirmesinin yanı sıra Türkiye, başta Anayasa reformu olmak üzere gerekli mevzuat değişiklikleriyle AB norm ve standartlarına kararlı bir şekilde yaklaşmakta büyük başarı göstermektedir” denildi.

“AB, ANKARA İLE KÜRESEL AKTÖR OLUR”

Türkıye’nın üyeliğiyle AB’nin güçlü bir küresel aktöre dönüşeceğine işaret edilen makalede, “Aynı anda bir Avrupa, Akdeniz, Balkan ve Orta Doğu ülkesi kimliği taşıyan Türkiye, bütün komşularıyla ilişkilerini en iyi şekilde geliştirmek ve barış, istikrar ve refahı güçlendirmek için aktif, çok boyutlu ve sonuç odaklı bir dış politika yürütmektedir. Türk dış politikasının vizyon, değer, amaç ve araçlarının AB’ninkilerle de örtüştüğü ortadadır. Beşinci genişleme dalgasında da görüldüğü üzere, AB’ye katılım süreci aday ülkelerde reformları teşvik edici bir rol oynamakta, önemli bir motivasyon kaynağı oluşturmaktadır. Bunun yanısıra, Ankara’nın tam üyeliği, AB’nin küresel aktör olarak, enerji dahil olmak üzere birçok alanda güvenliği teşvik edici bir kurum profilini de güçlendirecektir” ifadeleri kullanıldı.

“TÜRKİYE’NİN ÜYELİĞİ TARİHÎ BİR FIRSAT”

Davutoğlu ve Frattini, birlikte kaleme aldıkları makalede, “Türkiye’nin AB’ye katılımı, hem Türkiye açısından hem de AB açısından tarihi ve kaçırılmaması gereken bir fırsattır. Bu stratejik fırsatın bilincinde olan İtalya, Brüksel’e yönelik yolculuğunda daima Türkiye’nin yanında yeralmakta, katılım müzakerelerinin ileriye taşınması için her platformda çaba sarf etmekte, Kıbrıs Türk toplumunun tabi olduğu tecride son verebilmek amacıyla yeni yollar aramakta, Türkiye’yi ve bilhassa halkını Avrupa’ya yaklaştırmada temel unsur olan vize muafiyetine gidecek olan süreci başlatmak için çalışmaktadır” görüşüne yer verildi.

10.11.2010


 

Avrupa’nın ihtiyacı yeni duvarlar değil, yeni köprüler

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Tarih göstermektedir ki Avrupa’nın ihtiyacı yeni duvarlar değil, yeni köprülerdir. Avrupa ile sınırlarımızda yeni bir Berlin Duvarı istemiyoruz” dedi.

Başmüzakereci Bağış, Berlin duvarının yıkılışının 21. yıldönümü vesilesiyle yayınladığı mesajda, “Bugün, bir dönem sadece bir şehri değil tüm dünyayı ikiye bölmüş Berlin Duvarı’nın yıkılışının 21. yıldönümüdür” dedi. Bu olayın, insan özgürlüğü önüne set çekilemeyeceğini bir kez daha ispat ettiğini kaydeden Bağış, “Berlin Duvarı’nın yıkılması ve ardından Doğu Blokunun çözülmesiyle, tarihin en önemli barış projesi olan Avrupa Birliği doğuya genişlemiştir. 16 milyon nüfuslu Doğu Almanya, her türlü kaygı ve soru işaretine rağmen, bir gecede Batıyla birleşmiştir. Arada geçen zaman, bu birleşmenin önünü açan liderleri tarih önünde haklı çıkarmıştır” diye konuştu. Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla tarihi aşama kaydeden Avrupa’nın bütünleşmesinin, mutlak surette Türkiye’nin üyeliği ile devam etmesi gerektiğini söyleyen Egemen Bağış şunları kaydetti:

“Türkiye’nin üyeliği Avrupa’nın zihnindeki duvarların yıkılması anlamına gelecektir. Bu ise hiç şüphesiz, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi vizyon sahibi, cesur liderlerin Avrupa’nın geleceğine katkısıyla gerçekleşecektir. Avrupa’da tarihi sorumluluk ve sağduyunun galip gelmesini arzulamaktayız. Tarih göstermektedir ki Avrupa’nın ihtiyacı yeni duvarlar değil, yeni köprülerdir. Avrupa ile sınırlarımızda yeni bir Berlin Duvarı istemiyoruz. Tarih göstermektedir ki, böyle bir duvar kurulsa bile, eninde sonunda yıkılacaktır. Türkiyesiz bir Avrupa Birliği de tamamlanamayacaktır.”

Ankara / Fatih Karagöz

10.11.2010


 

2011’de 55 bin öğretmen alınacak

MİLLÎ Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, gelecek yıl 55 bin yeni kadrolu öğretmen alınacağını bildirdi.

Çubukçu, Millî Eğitim Bakanlığının 2011 bütçesine ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı sunumda, öğretmen atamaları konusunda bilgi verdi. Çubukçu, 2011 yılında 55 bin yeni kadrolu öğretmen alımı yapılmasının planlandığını kaydetti. Bu yıl 10 bin öğretmen ataması yapıldığını hatırlatan Çubukçu, ayrıca yıl sonuna kadar 30 bin personel atamasının yapılacağını söyledi. Bakanlık olarak 2003 yılından 30 Eylül 2010’a kadar 168 bin 583 kadrolu, 70 bin sözleşmeli olmak üzere toplam 238 bin 583 öğretmenin istihdamının sağlandığını ifade eden Çubukçu, ayrıca geçici öğretici, usta öğretici gibi çeşitli alanlarda 240 bin 931 personelin görevlendirildiğini anlattı.

10.11.2010


 

3 asker serbest bırakıldı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen ‘’şantaj ve askeri casusluk’’ iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ‘’şüpheli’’ sıfatıyla ifade veren Tuğamiral Şafak Yürekli’nin de aralarında bulunduğu 3 askeri personel, savcılıkça serbest bırakıldı.

Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen’in ifadelerini aldığı Tuğamiral Yürekli ile 2 askerî personel daha sonra serbest kaldı.

10.11.2010


 

CHP’de Sav dönemi kapandı

Önder Sav, 10 yıldır sürdürdüğü CHP Genel Sekreterliği görevini Suheyl Batum’a devretti. Sav, hiç kimseye kırgın ve küskün olmadığını söyledi.

Batum, devir-teslim öncesi parti genel merkezine gelen Sav’ı, genel merkez önünde karşıladı. Sav ve Batum daha sonra devir-teslimin yapılacağı genel sekreterlik makamının bulunduğu 10. katta çıktılar. Sav, burada yaptığı konuşmada, bugünü yaşamanın en onurlu ve anlamlı günlerinden biri olduğunu belirterek, 10 yıl 28 gündür aralıksız sürdürdüğü görevini Batum’a teslim edeceğini söyledi. Sav, CHP’nin büyük bir aile olduğunu, aile içinde zaman zaman sitemlerin yaşanabileceğini ifade ederek, Batum’a görevi süresince her türlü desteği ve deneyimini aktaracağını bildirdi. Sav, “Hiç kimseye kırgın küskün değilim” dedi. Batum’a bundan sonraki siyasî hayatında başarılar dileyen Sav, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na nezaket ziyareti yapmayı düşündüğünü söyledi.

10.11.2010


 

Bitlis’te mayın imha edildi

BİTLİs’te teröristlere ait mayın imha edildi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, merkeze bağlı Esenburun Köyü yakınlarında güvenlik güçlerince yürütülen faaliyet sırasında teröristlerce gizlenen el yapımı mayın bulundu.

Mayın, imha edildi. Öte yandan, Batman’ın Sason ilçesinin dağlık kesimlerindeki faaliyetler sırasında teröristlerce araziye gizlenen 1,1 kilogramı A-4 plastik patlayıcı, 21,1 kilogram amonyum nitrat, muhtelif gıda ve yaşam malzemesi ele Bu arada terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 1 terörist, Çukurca ilçesinde güvenlik güçlerine teslim oldu.

10.11.2010


 

Bu hafta da sıcak geçecek

Türkiye genelinde hafta sonuna kadar hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyredeceğini bildirdi.

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, hafta sonuna kadar yurdun batı kıyıları dışında kalan yerlerde yağış beklenmiyor. Özellikle gece ve sabah saatlerinde sis hadisesi iç ve doğu bölgelerinde etkisini sürdürmeye devam edecek. Hava sıcaklıkları ise hafta sonuna kadar mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Bugün kıyı Ege ve Çanakkale çevreleri hafif yağmurlu, diğer yerler az bulutlu ve açık olacak. Sabah ve gece saatlerinde iç ve doğu kesimlerde yer yer sis görülecek. Rüzgar, Marmara ve Ege kıyılarında güney ve güneybatı yönlerden kuvvetli esmeye devam edecek. Yarın ise yurtta yağış beklenmiyor. Batı bölgeleri parçalı bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Sabah ve gece saatlerinde iç ve doğu kesimlerde yer yer sis etkili olacak. Rüzgar, Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında güney ve güneybatıdan kuvvetli esecek. 12 Kasım Cuma günü de Kıyı Ege ile Edirne, Kırklareli, Çanakkale, Balıkesir, Denizli ve Manisa çevreleri hafif yağmurlu, diğer yerler az bulutlu ve açık olacak. Sabah ve gece saatlerinde Anadolu’nun doğusu ile Doğu Anadolu’da yer yer sis görülecek.

10.11.2010


 

Youtube, Baykal’a ait görüntüleri kaldırdı

Video paylaşım sitesi ‘’Youtube’’, Deniz Baykal’a ait olduğu iddia edilen görüntüleri siteden kaldırdı. Alınan bilgiye göre, ‘’Youtube’’ yetkilileri ile Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) yetkililerinin görüşmeleri sonuç verdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca mahkemeden aldırtılan ‘’erişimin engellenmesi’’ kararını dikkate alan ‘’Youtube’’ yetkilileri, Baykal’a ait olduğu iddia edilen görüntüleri internet sitesinden kaldırdı. Bu gelişme üzerine, ilgili yasal mevzuatın tamamlandığı ve bu aşamada ‘’Youtube’’a erişimin engellenmesinin söz konusu olmadığı öğrenildi. Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, söz konusu görüntüleri ‘’Youtube’’a koyan kişi veya kişileri tespit etmek amacıyla başlattığı soruşturmanın sürdüğü bildirildi. Deniz Baykal’ın avukatları, geçtiğimiz hafta, müvekkillerine ait olduğu iddia edilen görüntülerin ‘’Youtube’’da yayınlanması üzerine, bu görüntülere erişimin engellenmesi talebiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuştu. Bu şikayet üzerine harekete geçen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, görüntülere erişimin engellenmesini talep etmiş, mahkeme de ‘’Youtube’’a erişimin engellenmesi kararı almıştı. Karar, gereğinin yapılması için TİB’e gönderilmiş, TİB de ‘’Youtube’’a yazı yazarak, görüntülerin kaldırılmasını talep etmiş, aksi halde erişimin engelleneceğini bildirmişti.

10.11.2010


 

PKK İran’da 7 imam kaçırdı

Terör örgütü PKK’nın İran’da faaliyet gösteren kolu PKK/PJAK, Kurban Bayramı öncesi, İran güvenlik güçleri tarafından yakalanan terör örgütü mensuplarının idam edilmesine misilleme olarak İran’ın Batı Azerbaycan Eyaletindeki Sardasht kenti kırsalında bulunan köylerde görevli Fars kökenli 7 imamı kaçırdı.

Terör örgütü İran'da 7 imamı kaçırdı Terör örgütü PKK’nın İran’da faaliyet gösteren kolu PKK/PJAK, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi 7 imamı kaçırdı. Terör örgütü PKK/PJAK, İran güvenlik güçleri tarafından yakalanan terör örgütü mensuplarının idam edilmesine misilleme olarak İran’ın Batı Azerbaycan Eyaleti’ndeki Sardasht şehri kırsalındaki köylerde görevli Fars kökenli 7 imamı kaçırdı. Terör örgütü PKK/PJAK’ın, Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü kamplarında rehin olarak tuttuğu imamlara karşılık, terör örgütünün cezaevlerindeki örgüt mensuplarının salıverilmesini talep ettiği kaydedildi. Ancak, teröristlerin bu taleplerini kabul etmeyen İran’ın, imamların tutulduğu örgüt kamplarına yönelik operasyon hazırlığı içinde olduğu öne sürüldü. Geçtiğimiz aylarda PKK/PJAK’lı teröristlere haraç vermeyi kabul etmeyen Merivan şehrinde görevli imam Mustafa Şirzad ve oğlu teröristlerin saldırısına uğramıştı. PKK/PJAK’lı teröristlerin, cuma namazı çıkışında imam Mustafa Şirzad ve yanındakilerin üzerlerine otomatik silahlarla ateş etmeleri sonrasında, imam ağır yaralanmış, oğlu Said Şirzad ve kardeşi Hadi Şirzad ile birlikte cemaatten 3 kişi vefat etmişti. PKK’lı teröristler benzer bir eylemi de Türkiye’de gerçekleştirmişlerdi. PKK’lı teröristler ‘’örgütünün şiddet eylemlerine karşı çıktığı ve gençleri sokak eylemlerinden uzaklaştırdığı’’ gerekçesiyle Hakkari’de Merkez Hacı Camii imamı Aziz Tan ile Şırnak’ın İdil ilçesinde fahri imamlık yapan M.Emin Hezer’i sabah namazına giderken şehit etmişlerdi.

10.11.2010


 

Bayram tatili 9 gün

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, zarurî çalışması gereken personel dışındaki devlet memurlarının 15 Kasım Pazartesi günü öğlene kadar idarî izinli sayılacağını bildirdi.

Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Türk Milletinin ve İslam alemininin Kurban Bayramı’nı kutlayan Çiçek, devlet memurlarının arife günü öğlene kadar çalışması ile ilgili olarak, ‘’Zarurî personel dışında, 15 Kasım Pazartesi günü öğleye kadar olan mesaiyi idari izinli sayıyoruz. Devlet dairelerinde böyle bir kararı geçmişte de almıştık’’ dedi. Çiçek, ayrıca Türkiye Gençlik Ajansı adı altında gençliğe sunulan hizmetleri bir bütün olarak ele alacak yeni bir teşkilâtın kurulacağını bildirdi. Avrupa Birliği konusu üzerinde de durduklarını ifade eden Çiçek, ‘’Belçika’nın dönem başkanlığında rekabet faslının açılmasını önemsiyoruz. Bununla ilgili bir genel müdürlük kurulması konusundaki kanun tasarısı Parlamentodan geçti, yürürlüğe girdi. Şimdi bir genel müdürlük kurulacak. Bu, rekabet faslının açılabilmesi bakımından önem arz ediyor’’ dedi. Çiçek, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin taslağın kurula gelmediğini bildirdi.

10.11.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Bütün haberler

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.