Dünya

Londra’da ‘Nur’ festivali

İNGİLTERE'NİN başşehri Londra’da, Leighton House adlı müzede 11 Kasım’da başlayacak ‘’Nur Sanat Festivali’’ne dünyanın dört bir yanından katılacak sanatçılar, ilâhî dinlerin ortak özelliklerinden ‘’nur’’ temasını taşıyan eserleriyle dinler arası diyalog çağrısında bulunacak.

Festivale Türkiye’den sadece Kütahya’da yaşayan çini sanatçısı İsmail Yiğit dâvet edildi. Festivalde geleneksel Türk-İslâm sanatlarını sunumları ve eserleriyle temsil edecek Yiğit, Leighton House adlı özel müzenin birkaç yıl önce başlayan restorasyonunun tamamlandığını ve 11 Kasımda yeniden hizmete açılacağını bildirdi. Festivalde, 14 Kasımda iki sunum yapacağını söyleyen Yiğit, geleneksel Türk, Osmanlı ve Kütahya çiniciliğini anlatacağını söyledi. Festivalin Arapça kaynaklı ‘’nur’’ kelimesiyle ifade edildiğini ve İngilizce ‘’Nour Festival of Arts’’ diye isimlendirildiğini belirten Yiğit, şöyle devam etti: ‘’Festivalin afiş ve diğer görsellerinde Selçuklu geometrisi özelliklerini taşıyan siyah renklerde fon kullanılmış, üzerine Türklere özel olduğu bilinen turkuaz renkle Arap kaligrafisiyle ‘nur’ ve ‘Nour Festival of Arts’ yazılmış. Kur’ân-ı Kerim’de nur, ‘karanlığın zıddı, karanlıklardan aydınlığa geçiş’ diye nitelenmiştir. Aynı zamanda Allah’ın, yerlerin ve göklerin nuru olduğu belirtilmiştir ve Nur Sûresi vardır. Tevrat ve İncil’i incelediğimde fark ettim ki, ‘Tevrat bir nurdur, İncil de onun tamamlayıcısıdır ve o da bir nurdur’ gibi ifadeler var. Bu ifadeler bütün tek Tanrılı dinlerde var. Nur simgesinin bütün tek Tanrılı dinleri kapsadığı için özellikle festivalde tema olarak seçildiğini düşünüyorum.’’

ARAPÇA ‘’NUR’’ YAZISIYLA

TÜRK LÂLESİ AYNI ÇİNİDE

Yiğit, geçen yıl Londra’daki British Museum’da sunumlar yaptığını, restorasyon öncesi Leighton adlı müzede de çinilerinin sergilendiğini hatırlatarak, bunlardan dolayı kendisine festivalde sunum ve sergi imkânı sağlandığını anlattı. Yiğit, 80 parça çinisinin de sergileneceği festivalde katılımcılara hediye etmek için 4.5 santimetre en, 5 santimetre boya sahip 200 çini pano yaptığını dile getirerek, bunda hem geleneksel Türk-İslâm motiflerini hem de Türkiye’nin yurt dışındaki tanıtım sembolü lale figürünü birleştirdiğini kaydetti. Çinide, Arapça ‘’nur’’ yazısının bittiği bölümden dalıyla çıkan lale resmi bulunduğu bilgisini veren Yiğit, şöyle konuştu: ‘’Hediyeleşmek dinimizde, kültürümüzde, medeniyetimizde vardır. Hem hediyeleşmek hem de Türkiye’nin bir tanıtımı olur diye düşündüm ve bu çinileri hazır hale getirdim. Oraya gelen sanatseverlere, festivalin teması nur kelimesine katkı sağlamak, nurun anlamı ve mesajının unutulmaması amacıyla hediye edeceğim. Aynı zamanda lale motifiyle ülkemizin tanıtımına da katkı sağlamayı amaçlıyorum.’’

10.11.2010

‘İşgale önce hayır dedim,sonra kararı ben verdim’

ESKİ ABD Başkanı George Bush, Irak’ta güce başvurulmasını istemediğini ve Irak’a karşı savaşa hep muhalefet ettiğini savundu.

Beyaz Saray’dan ayrılmasından bu yana sessizliğini koruyan George Bush, anılarının yayımlanması dolayısıyla Amerikan NBC televizyonuna verdiği mülakatta, “Irak’a karşı güç kullanılmasına muhalefet ettim, şiddete başvurulmasından yana değildim” diye konuştu. Karar Anları (Decision Points) adıyla çıkan kitabında, “teröre karşı savaşını”, “Irak’a müdahalesini” anlatan Bush, diplomasiye hep şans tanımak istediğini ama nihayet 2003 yılında eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’e karşı güce başvurulmasını onaylamak zorunda kaldığını belirtti. Irak’a saldırma konusunda eski ABD Başkan yardımcısı Dick Cheney’nin etkisi altında kalıp kalmadığına ilişkin bir soruyu ise Bush, “Dick Cheney ‘haydi saldıralım’ dediyse bile, ilk önce ‘hayır’ dedim, ama sonra saldırı konusunda nihai kararı ben verdim” diye cevapladı. Kitabından bir sayfaya atıfta bulunan Bush, “Irak’ta, iddia edildiği gibi kitle imha silahı bulunmayışı en çok beni tiksindirdi ve çok öfkelendirdi” dedi. Ülkesini Irak’a karşı savaşa soktuğu için ABD halkından özür dilemeyeceğini belirten Bush, “Çünkü kararım doğruydu, Saddamsız bir dünya daha iyi bir dünya” ifadelerini kullandı. Bush, Irak’ın başşehri Bağdat’taki Ebu Garib Hapishanesi’ndeki tutuklulara yapılan işkence skandalı ile ilgili olarak ise “Olay ortaya çıkınca, dönemin Savunma Bakanı Donald Rumsfeld istifa etmeyi önerdi, onu görevden almam kamuoyuna güçlü bir mesaj verebilirdi, çok düşündüm, ama onun yerini alacak kimse yoktu” dedi.

10.11.2010

Myanmar karıştı

Myanmar’da düzenlenen genel seçimlerin ardından, ülkenin doğusunda hükümet güçleriyle Karen gerillaları arasında çatışmalar çıktı.

Myanmarlı resmi kaynaklar, Tayland sınırındaki Karen eyaletinde bulunan Myawaddy şehrinin ağır silâhlarla saldırıya uğradığını, üç sivilin öldüğünü, 11 kişinin yaralandığını belirtti. Tayland’daki Mae Sot şehrine düşen bir RPG roketinin de birçok kişinin yaralanmasına sebep olduğu kaydedildi. Çatışmalardan kaçan 20 bin kişinin komşu ülke Tayland’a sığındığı bildirildi. Karen gerillalarının Myawaddy şehrinde, ülkede 20 yıl aradan sonra askerî yönetim altında yapılan ilk genel seçimlere karşı gösteri düzenlemesinin ardından gerilim başlamıştı. Tayland Başbakanı Abhisit Vejjajiva, çatışmaların devam etmesinden duyduğu kaygıyı dile getirerek, mültecilere yardım edeceklerini söyledi. Öte yandan Myanmarlı bir yetkili, seçime katılım oranının yüzde 60 civarında olduğunu belirterek, ülkenin ücra bölgelerinden gelecek sonuçları beklemek gerektiğini, bu yüzden ülke çapındaki sonuçların açıklanmasının bir haftayı bulabileceğini bildirdi.

10.11.2010

Volkan, kolera ve sel ölümleri artıyor

Endonezya’da Merapi yanardağının 26 Ekimde patlamasından bu yana faciada ölenlerin sayısı 153’e çıktı.

Hindustan Times’ın haberinde, 12 kişinin cesedinin daha bulunduğu belirtilirken, yanardağın yeniden patlamasından korkan vatandaşların evlerini terk etmeye devam ettiği kaydedildi. Haiti’deki kolera salgınında ölenlerin sayısının ise 544’e yükseldiği bildirildi. Bu arada sağlık uzmanları, Tomas kasırgasından sonra sel sularının kolera riskini katbekat arttırabileceği uyarasında bulundu. Tayland’da da son yılların en şiddetli yağışlarının yol açtığı sellerde ölenlerin sayısı 181’e yükseldi. Yetkililer, ülkenin 76 eyaletinden 51’inin sular altında olduğunu bildirdi.

10.11.2010

Kudüs’te yeni provokasyon

Kudüs Belediyesi, Filistinlilerin çoğunlukta yaşadığı Doğu Kudüs’te bin 300’den fazla yeni konut inşaatına onay verdi.

Yerleşim birimleri inşaatına karşı çıkışıyla tanınan İsrailli ‘’Şimdi Barış’’ örgütü tarafından yapılan açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ABD ziyareti dolayısıyla ülke dışında bulunduğu sırada Kudüs Belediyesinin aldığı bu kararın ‘’büyük bir provokasyon’’ olduğu belirtildi. Örgütün sözcüsü Hagit Ofran da yeni konutların çoğunun 7 binden fazla kişinin yaşadığı Yahudi yerleşim birimi Har Homa’da inşa edileceğini, bu bölgede 978 dairenin planlandığını, 320 dairenin de Ramot mahallesinde yapılacağını bildirdi ve ‘’Bu büyük bir provokasyon’’ ifadesini kullandı. İskân Bakanlığı, 15 Ekimde 238 daire inşaatı için ihale açmıştı. Bu ihale, inşaat yasağını öngören memorandumun sona erdiği 26 Eylülden sonra açılan ilk ihaleydi.

ABD HAYAL KIRIKLIĞI DEDİ, OBAMA ELEŞTİRDİ

ABD Dışişleri Bakanlığı, Kudüs Belediyesinin konut inşaatına onay vermesiyle ilgili ‘’derin hayal kırıklığına uğradığını’’ açıkladı. Sözcü Philip Crowley, ‘’Doğu Kudüs’ün hassas bölgelerinde yeni inşaatlar yapılmasıyla ilgili planların ilanından derin hayal kırıklığına uğradık. Bu haber, taraflar arasındaki doğrudan müzakerelere yeniden başlama yönündeki çabalarımıza ters düşmektedir’’ ifadesini kullandı. Öte yandan ABD Başkanı Barack Obama, Asya gezisi çerçevesinde geldiği Endonezya'da, İsrail'in yerleşim birimleri inşa etme planını eleştirdi. Obama, bu türden faaliyetlerin barış görüşmelerine faydası olmayacağını belirtti.

10.11.2010