Kültür-Sanat |
ABD’deki hapishanelerde Risâle-i Nur'a ilgi artıyor |
ANTALYA Yeni Asya temsilciliği tarafından Antalya Merkez Latanya Otel’de “Risâle-i Nur Hizmetlerinin ABD’deki inkişafı” başlığıyla gerçekleştirilen konferansta, Prof. Dr. Süleyman Kurter ve Yayın Kurulu üyemiz Nejat Eren‘in konuşmacı olarak yer aldılar. Konferans, İlâhiyatçı Burhan Hocanın Kur’ân-ı Kerim tilâvetiyle başladı. Amerika Yeni Asya Araştırma Merkezi (YARPCA) Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kurter, 1970’li yıllarda başlayan Risâle-i Nur hizmetleri ile ilgili bilgiler verdiği konferansta kurdukları araştırma merkezinin isminin neden Yeni Asya olduğundan bahsederken, “Çünkü Türkiye’de kaynağını Risâle-i Nur’dan alarak çıkan tek gazete Yeni Asya’dır. Makale ve haberlerinde Risâle-i Nurun ölçüsü vardır. Meşvereti esas tutması vb. konulardan dolayı bu ismi verdik” dedi. Kurter, Amerika Yeni Asya Araştırma Ve Basım Merkezi’nin (YARPCA) çalışmaları şöyle özetledi: -Risâle-i Nurları doğru ve anlaşılabilir bir şekilde Ameriken İngilizcesine tercüme ediliyor. Çok önemli ve farklı bir konu olarak, İngilizce’ye uygun düşmeyen terminoloji için, Hıristiyan ve İncil terminolojisi yerine Arapça terminolojiyi kullanıyoruz. -Risâle-i Nurları Meksika ve Lâtin Amerika’da konuşulan İspanyolcaya tercüme etmek. -İslâmiyet ve Risâle-i Nurları hakkında yanlış tanıtımları tesbit ve göz önünde tutarak, bu yanlışlıkları düzeltecek yayınlar yapmak. -Temel İslâmî kitaplarla birlikte Risâle-i Nurları basmak. Bunları, İslâmiyet hakkında araştırma yapan -hapishanede olanlar başta olmak üzere- muhtaç olan ve hakkı arayan Müslümanlarla, gayrimüslimlere ulaştırmak. -Kur’ân, Hadis ve Risâle-i Nur Külliyatının doğru olarak öğrenilebileceği bir İslâm Merkezi geliştirmek. -Yeni Asya Gazetesini İngilizce olarak yayınlamak. İlk adım olarak; Web–internet ağında; daha sonra da normal basım olarak yayın hayatına geçirmek.
AMERİKADA’Kİ MEDRESE-İ YUSUFİYELER Daha sonra kürsüye Gelen Nejat Eren ise, 21 Eylül’de başlayıp 26 Ekim’de sona eren yolculuğundan anekdotlar aktardı. “YARPCA Mütevelli Heyeti’nin Lâtin, Afrika, Kafkas ve Türk Asıllı Amerikalı Müslümanlardan oluşmuştur” diyen Eren, bu mütevelli heyetinin kurulur kurulmaz ilk olarak, hapishaneleri ziyaret eden Wisconsin Müslüman Birliğiyle Risâle-i Nurların hapishanelere dağıtımı konusunda bir anlaşma imzaladığına söyledi. Eren, şöyle devam etti: “Bu Müslüman kardeşlerimizden aldığımız bilgiye göre, Hapishane idarecileri Risâle-i Nur dağıtımından büyük memnuniyet duyduklarını ifade etmişler. Bundan sonra da YARPCA ile Risâle-i Nur dağıtımı konusunda ortak hareket edeceklerini beyan etmişler. Hapisler arasında Risâle-i Nur’a itibarın artmasının ana sebepleri kısaca şu üç başlıkta değerlendirilebilir; birincisi: Risâle-i Nurların şiddet ihtiva etmemesi, ikincisi: Birçok mahkûmun kendilerini Bediüzzaman’ın hapishanede mücadele ederek cihad yapması. Özellikle de Bediüzzaman’ın hapishaneye Medrese-i Yusufiye diye adlandırdığını öğrendiklerinde kendilerini Bediüzzaman’la özdeşleştiriyorlar. Bir mahkûm, böyle bir anlayışla hapishaneyi kendisi için bir okul ve boş zamanını değerlendirme mekânı olarak görüyor. Üçüncüsü: Risâle-i Nur’un İslâmı, Allah’ın ve onun mevcudatının kâinat ve arzda varlığını tesirli bir şekilde öğretmesi, ispat etmesidir.” Eren, ayrıca, Yeni Asya Risâle-i Nur camiasının, Batı’ya açılan çok önemli bir hizmet penceresi olacağı müjdesini de iletti.
AZİZ ÖZKAN/ANTALYA |
04.11.2010 |