Güncel |
AB, SİVİL ANAYASAYI YİNE HATIRLATTI |
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre, Türkiye'nin askerî yönetim döneminde hazırladığı mevcut anayasasını tamamen sivil yep yeni bir anayasayla değiştirmesi talebini tekrarlarken, Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Ria Oomen-Ruijten de yeni anayasaya vurgu yaptı. MODERNLEŞMEK İÇİN YENİ ANAYASA ÇOK ÖNEMLİ "Türkiye'nin modernleşmesinde yeni anayasa temel önemde” diyen Hollandalı Hıristiyan Demokrat Oomen-Ruijten, Türkiye'de bazı reformların uygulanma aşamasında sorunlar yaşandığını belirtirken, siyasette, toplumda ve yargıda kutuplaşmanın yeni reformları zorlaştırdığını söyledi. Avrupa Parlamentosu (AP) İnsan Hakları Alt Komitesi’nin, insan hakları örgütleri temsilcilerinin de katılımıyla gerçekleştirdiği ve Türkiye’nin konu edildiği toplantıda, Türkiye’de yeni bir sivil anayasaya ihtiyaç duyulduğu konusunda mutabakat sağlandı. Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Selim Kuneralp, toplantıda yaptığı konuşmada, 12 Eylüldeki anayasa paketi referandumunda, Türk halkının büyük çoğunluğunun, “daha fazla özgürlük ve demokrasi yönündeki kararlılığını ortaya koyduğunu” vurguladı. Büyükelçi Kuneralp, AP’nin hazırlayacağı yeni raporlarda Türkiye’yi reformları sürdürmeye teşvik ederken bu kapsamda katılım müzakerelerinin ilerletilmesinin taşıdığı öneme vurgu yapması gerektiğini ifade etti. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre da Türkiye’nin katılım müzakerelerinde bazı üye ülkelerin siyasî nedenlerle engellediği fasıllar konusunda AP’nin inisiyatif alması gerektiğini belirtti. Flautre, Türkiye’nin askerî yönetim döneminde hazırladığı mevcut anayasasını tamamen sivil yepyeni bir anayasayla değiştirmesi talebini tekrarladı. RUİJTEN: REFORMLARIN UYGULANMASINDA SORUNLAR VAR AP Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, Türkiye’de bazı reformların uygulanma aşamasında sorunlar yaşandığını belirterek, siyasette, toplumda ve yargıda kutuplaşmanın yeni reformları zorlaştırdığını savundu. Hollandalı Hıristiyan Demokrat Oomen-Ruijten, “Türkiye’nin modernleşmesinde, yeni anayasa temel önemde” dedi. İfade ve basın özgürlüğüyle ilgili endişelerini dile getiren Oomen-Ruijten, Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesi ve diğer bazı maddelerine dayanılarak gazeteciler aleyhine dâvâlar açılmasını ve binlerce internet sitesine erişimin engellenmesini eleştirdi. Oomen-Ruijten, “Türkiye’de medyanın büyük bir bölümünün, başka sektörlerde de faaliyet gösteren holdingler tarafından kontrol edildiğini ve bunların kendilerine ait basın kuruluşlarını grup çıkarlarını savunmak için kullandıklarını” söyleyerek, yeni bir yasal düzenlemeyle bunun önüne geçilmesini talep etti.
GRANJE: ATILMASI GEREKEN ÇOK ADIM VAR
AB Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü Aday Ülkeler Direktörü Alejandra Cas-Granje ise Türkiye’nin insan hakları alanında çok önemli ilerlemeler sağlasa da hâlâ atması gereken çok adım olduğunu kaydetti. Cas-Granje, ‘’Türkiye’nin insan hakları ödevleri kapsamında vicdanî ret konusunda yeterli yasal düzenleme olmadığını, işkence ve kötü muamele vak'alarının devam ettiğini ifade özgürlüğünün yeterince güvence altına alınmadığını, gizliliği ihlâl ettikleri gerekçesiyle önemli sayıda gazeteci ve yazar hakkında dâvâlar açıldığını, Kürtçe yayımlanan gazeteler üzerindeki baskılar olduğunu, internet sitelerine erişimin sıklıkla engellendiğini, basının otosansüre yöneldiğini ve dünya basın özgürlüğü endeksinde Türkiye’nin 138’inci sırada yer aldığını’’ belirtti. |
27.10.2010 |