Bediüzzaman TIR’ının ardından

Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR’ı bir ay boyunca adeta Türkiye’de fütühat yaptı. Bizim kalplerimizi zaten fethetmişti de, kimbilir bu güzel hizmetle daha kaç insanın da kalbini fethetti.Türkiye’nin her yerinde coşkuyla karşılandığı, kimi zaman yüreklerdeki sevincin anlatılamadığı, kimi zaman coşku ve mutluluğun gözyaşlarıyla birleştiği zamanlara tanık olduk. Hergün merakla ve sevinçle takip ettik bu hizmet coşkusunu. Ağlayanla ağladık, gülenle güldük, ama hergün Allah’a şükrettik...

İzmir’de de bir başka yaşadık bu coşkuyu. İzmir gibi bir yerde, hele de şehrin meydanında bu güzel hizmete şahitlik etmek, bambaşka bir duyguydu. Program boyunca müsaade edip programın bitiminde semadan yeryüzüne incitmeden inen yağmur taneleri bile alkışlamıştı bu hizmeti. Öyle ya, Asrın Bediisi gelmişti şehre. Hani Üstad Hazretleri diyor ya “Risâle-i Nur kâinatla alâkadardır”, bunu bir defa daha müşahede ettik. İslâm Yaşar Ağabey de konuşmasında demişti: “Gökyüzünde bir yerlerde bizi izleyen birileri var” demişti. İşte o izleyen gözler, bize hediyelerini o rahmet tanecikleriyle kalplerimize de göndermişti bir defa daha... Biz de, bir kez daha “Sadakte Üstadım” dedik.

Program coşku ve seviç içinde devam etti. Konuşmacılar konuşmalarını yaptı. İslâm Yaşar Ağabey hislerini paylaşırken bizim hislerimize de tercüman oldu. Sonra Hasan Şen Ağabeyimiz bütün İzmir adına kendi yazdığı o güzel şiiriyle “Üstadım İzmir’e Hoşgeldin” dedi. Bizler hizmetin en kolay zamanına yetiştik, fakat en sıkıntılı zamanlarda hizmet için herşeye katlanan ablalarımız duygulu anlar yaşadılar, zaman zaman ağladılar. “Bu günleri de gördük ya, daha bişey istemeyiz” dediler. Onlar için bu günler bir hayalmiş meğerse. Ama elhamdülillah bu günleri gördük, inşaallah daha güzel günlere ulaştıracak Cenâb-ı Hak.

Program sonunda yazarlarımız kitaplarını ve hergün çizdiği karikatürlerle bizi tebessüm ettiren İbrahim Özdabak Ağabey karikatürlerini imzaladılar. Ve sonra hep beraber TIR’ın önünde hatıra fotoğrafı çekindik. Yağan yağmura aldırış etmeden TIR’ımız gidene kadar bekledik. Nasıl gidebilirdik, sevgili Üstadımız mânevî şahsiyetiyle buradaydı, bizimle...

Evet ayrılık vakti gelmişti artık. Sonunda İzmir’deki hizmetini tamamlayan Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR’ı bu hizmeti başka yerlere götürmek, Üstadı başka gönüllerle buluşturmak üzere yola koyuldu.

Türkiye’yi adım adım dolaşan Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR’ı, her yerde en güzel şekilde karşılanmış, hizmeti en güzel şekilde gönüllere ulaştırmış ve nihayet finalini gerçekleştirmek üzere İstanbul Beyazıt Meydanı’na gitmişti. Finalini yaptı... Gidemedik fakat kalbimiz aynı coşkuyla orada attı...

Bu hizmeti düşünüp, ortaya çıkarıp gerçekleştiren, tanıyan, tanımayan bütün gönüllere ulaştırmak için gece gündüz yollarda olan, bütün emeği geçenlere, benimle aynı hisleri taşıyan bütün kardeşlerim adına teşekkür ederim. Allah sizden ebeden razı olsun ve hizmetiniz daim olsun. İnşaallah daha geniş kitlelere, dünyaya bu hizmeti ulaştırmak duâsıyla...

ZEHRA FIRTINA

26.10.2010