Kültür-Sanat |
“Savat sanatı’’ bitmek üzere |
ANAYURDU Kafkasya bölgesi Dağıstan olan Osmanlı İmparatorluğu döneminde altın devrini yaşayan ve şu andan sadece Eskişehir’in Alpu ilçesindeki bir ustanın yaşattığı savat sanatı, usta yetişmediğinden dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Alpu Gümüş Okulu usta öğreticisi ve 46 yıllık savat ustası Hanefi Nasip, savat işlemeciliğinin uzun yıllar önce Dağıstan’da yapılmaya başlandığını belirterek, savat işçiliğinin Osmanlı İmparatorluğu döneminden adeta altın dönemini yaşadığını kaydetti. Savat işçiliğini dedesinden ve babasından öğrendiğini ifade eden Nasip, şöyle konuştu: ‘’Savat çamuru, bir ölçü bakır, bir ölçü kurşun, ustanın kendi stiline göre bir miktar gümüş ve kükürtten oluşturuluyor. Daha sonra bu karışım kurutuluyor. Savatın çubuk halinde kullanıyoruz. Gümüş üzerinde çelik kalemle, eğeyle ve presle oluşturulmuş oyuklar üzerine savatı eriterek uyguluyoruz. Çeşitli çalışmalarla da gümüşün üzerinden savatı temizliyoruz. Daha sonra cilâ yapıyoruz. Böylece ürün tamamlanıyor. Savat ürünler yıllar önce herkes tarafından bilinen ve aranan bir çalışmaydı. Şimdi gümüş işiyle uğraşanlara savatı gösterdiğimde ‘bu boya çıkar mı?’ diye soruyor. Bunun savat olduğunu bilmiyor. Bu çok acı. Sanat ve kültüre değer verenler savatın değerini bizden daha iyi biliyor. ABD’liler ve İtalyanlar savat işlemesini çok iyi biliyor. Uzakdoğu’dan gelenler savat çalışmalarını arıyor.’’
SAVAT USTASI YETİŞMİYOR
YAKLAŞIK 20 yıl önce Alpu ilçesinde 300 aile savat işçiliğiyle uğraştığını anlatan Nasip, şöyle devam etti: ‘’Şu anda sadece ben ve kardeşlerim kaldık. Çoğu savat ustası yaşamını yitirdi. Savat, kimyasal maddelerle yapıldığı için bu işle kimse uğraşmak istemiyor. Savat ustası yetişmiyor. Alpu’da savatı Alpu Kaymakamlığı ve belediyelerin desteğiyle sürdürüyorum. Şu an çırak yetişmiyor. Ekonomik getirisi az olduğundan kimse bu işle uğraşmıyor. Ömrüm yeterse 10 yıl daha ustalık yapmayı planlıyorum, ancak bıraktığımda bu alanda usta kalmayacak.’’ Nasip, değerli metallerdeki artışın, gümüşü olumsuz yönde etkilediğini anlatarak, ‘’Gümüş, altın gibi ekonomik anlamda geri dönüşü olan bir metal değil. Gümüş hurdaya düştüğünden değerini kaybediyor. Bu yüzden gümüşe olan talep azaldı. İşçiliğimizden kısarak savattan yapılan gümüş ürünleri satmaya çalışıyoruz. Savat sanatıyla yaptığımız bir tabakayı 175 liraya, muskayı da 15 liraya satıyoruz’’ dedi. |
19.10.2010 |