Güncel |
TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE |
Türkiye'yi adım adım dolaşan BEDİÜZZAMAN tanıtım ve hizmet tırını en güzel şekilde karşılayan ve nice fedakarlıklar göstererek çalışan Nur sevdalılarına gönülden TEŞEKKÜRLERİMİZİ sunuyoruz. Üstadım, İzmir’e hoş geldin
Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin 1925 yılında, sürgün hayatının başlarında Burdur’a giderken İzmir’e uğrayıp, şimdi yıkılıp yerine otopark yapılan Mezarlıkbaşı semtindeki Abdülkadir Paşa Otelinde kaldığını duyunca; gençliğimizde devam ettiğimiz otelin çayhanesinden tanıdığım arkadaştan bu eski kayıtları istedim. Kendisi bu kayıtların olduğunu, fakat yıkım hazırlığı sırasında kaybolduğunu ifade etti. Bediüzzaman Hizmet TIR’ı Tire’den geçerken Rasin Tekeli ağabey “Üstad ‘İzmir’e geleceğim’ dedi ve hizmet TIR’ıyla geldi” deyince, bazı hatıralar resmi geçit yapmaya başladı. Bunlardan birisi de, Ahmet Feyzi Kul ağabeyin vefatında kabrinin başında muhterem Sungur Ağabeyin anlattıklarıdır. Sungur Ağabeyin bizzat Üstad Hazretlerinden duyduğunu ifade ettiği şu cümleler elbette çok manidardır: “Kardeşim, benim Ege’ye ve İzmir’e mutlaka gelmem lâzımdı; fakat orada bir Nur görüyordum ki, benim gelmeme ihtiyaç bırakmadı. İşte o Ahmet Feyzi’dir.” Üstad’ın hem Ege ve İzmir’e verdiği önemi, hem de Ahmet Feyzi ağabeyin Üstad’ın yanındaki değerini ifade etmesi bakımından önemli bir hâtıra olarak hafızamda yer etmiş. Hz. Üstad, vefatından elli yıl sonra Bediüzzaman Hizmet TIR’ı ile yine İzmir’e muhteşem bir şekilde geldi, İzmir’i fethetti. Ve İzmir onu bağrına bastı. Alkışlar, duâlar ve gözyaşlarıyla karşılandı ve uğurlandı. Bu vesileyle muazzez Üstadıma şiirimle “hoş geldin” demek istiyorum.
Ey felâket ve helâket asrının adamı Dâvân için basit gördün sürgünleri, idâmı Durmayıp haykırdın, âlem duydu sedânı Devrin istikbalini ferâsetinle bildin Ey şanlı büyük Üstad, İzmir’e hoş geldin
Hayâtın baştan sona nurlu bir hece Hikmetle bakmayana Nurlar bilmece Büyük bilinenler yanında kaldı cüce Zulmet penceresini açan nurlu bir eldin Ey mübarek Üstad İzmir’e hoş geldin
Açılırken yepyeni bir devre-i zulüm Bu güzel beldeye uğramıştı yolun Kırılmak istenirken kanadın kolun Küfrün kalelerini Nurunla yıkıverdin Ey şanlı misafir, güzel İzmir’e hoş geldin
Tekniğe meydan okudu kuvvet-i îman Bin kalemle yazılmış bu tefsir-i Kur’ân Hizmet fedaileri olan nice kahraman Yükseldiler tâ arşa, sen de yükseldin Ey müfessir-i Kur’ân, İzmir’e hoş geldin
HASAN ŞEN
Bediüzzaman geliyor
ABDİL YILDIRIM
Ufukta belirdi muhteşem bir TIR, Belli ki çok uzaklardan geliyor. Üzerinde garip bir yolcu taşır, Sanki Asr-ı Saadet’ten geliyor.
Bu yolcu kimsesizlerin kimsesi, Sözler’i ruhlara hayat bûsesi, Melek dinler, semek dinler bu sesi, Kulak ver, Dellâl-ı Kur’ân geliyor.
İşte karşımızda nurlu bir sîma, Bakışları güven verir daima, O’na gıpta eder zemin ve semâ, Nur’a gark olmuş bir insan geliyor.
Sevgisini tâ yürekten duyalım, Yollarına başımızı koyalım, Hoşâmedî ile karşılayalım, Zira gönüllere Sultan geliyor.
Hizmet aşkı ile yollara düşmüş, Acıyla yoğrulmuş, çileyle pişmiş, Hakikat söylemiş, ne hayal ne düş, Kalbe iman, akla irfan geliyor.
Devâsı ondadır şu mâriz asrın, Bu hasta unsurun, şu alil uzvun, Sahipsiz devletin, şanlı milletin, Bütün dertlerine derman geliyor.
Onunla nurlanır devirler çağlar, Gezdiği iklimde hep huzur çağlar, Yol verin ovalar, eğilin dağlar, Müceddid-i âhir zaman geliyor.
Sadece Kur’ân’ın kapısını çalmış, Başka kapılara lüzum kalmamış, Resul-ü Ekrem’den icazet almış, Elinde bir nurlu ferman geliyor.
Cefa çekmiş hep hayatı boyunca, Zindan, sürgün, acı, zulüm işkence, Istırap deyince, çile deyince, Aklıma BEDİÜZZAMAN geliyor.
Nice serden geçmişler
HASAN YEŞİLKAYA
Nice serden geçmişler, nura olmuş pervane, Serkeş nefis, neden olmuşsun divane? Şeyda bülbül bile, gül için gelmiş figâne, Cihan şümul dâvâya kalınır mı hiç bigâne?
Üstadın “Dünyaya değişmem” dediği Zübeyr'i, Bayram’ı, Sungur’u, Hulusi’si, mutlu Tahir’i, Sıddık Süleyman, Hasan Feyzi şâiri, Ahirete göçmüşler saff-ı evvelin kahiri,
Fırıncı, Birinci, Av. Berk’i, Mehmet Kutlular, Her biri bu âlî dâvâda gayet mutlular, Hizmet yoluna bir çok şeyleri yuttular, Haksızlığı yerip, hakka taraf olup tuttular,
İşte dün Bediüzzaman TIR’ı Anadolu’da dolaştı, Risâle-i Nurları tanımayanlara gitti ulaştı, Hasretle gönül dostları hep kucaklaştı Bayram havasıyla meydanlar dolup taştı,
Hakikat nuru, Kur’ân tefsirini bulmak, Cuşû hurûşa gelip, nurlarla dolmak, Hüsrandır, bu yüce dâvâda bigâne kalmak Üstad Bediüzzaman’ın talebesi olmak,
Son Beyazid’de bu âlî görev buldu hitam, Can dostları mutlu, ne güzel bir ortam, Tekrarını nasip eylesin Rabim budur duâm, Yeni Asya’ya kucak dolusu olsun selâm,
Bediüzzaman TIR’ının ardından ağlıyorum
NAZMİYE KESELİ
—TIR’ın gidişi anısına— Bediüzzaman TIR’ı şehrimi terk ettiğinde; Sulanmamış çiçeğe döndüm soldum hemen Çocuğun oyuncağı elinden alındığı zaman; Nasıl olursa ben öyle oldum. Dondum. Siz bunu biliyor musunuz?
Hatıralarım canlandı, acılarım tazelendi. 20 yaşımda 27 günlük lohusa iken; Bir sabah erken, eşim tutuklanıp giderken; Polislere, “Kelepçe takmayın” diye yalvardığımı; Pencereden dışarıya bakıp nasıl ağladığımı; Onun geriye dönüp bana nasıl baktığını; O ateşin o gün beni nasıl yaktığını; Sizler biliyor musunuz?
Üstadım bugün şehrimize geldiyse; Vardır bunda bir lütuf, bir hikmet. Hizmetimizde kusur etmeyelim Yapmayalım bu güzel lütfa nikmet.
İştah kabartıyordu hazırladığımız kermesler Kulaklarımdan gitmiyor TIR’ımdan gelen sesler Heyecandan kesildi o anda bütün nefesler Görseydiniz burada kuruldu sanki bir meşher Bizler hizmet erleriyiz, muhabbet fedaileriyiz Husumet etmeye hiç vaktimiz olmaz Olmaz bizim olduğumuz yerlerde şer
TIR gelince gönül yarama derman geldi Dertlerime nur iksirinin şifasını verdi Bediüzzaman TIR’ı gidince ben tekrar soldum Siz bunu biliyor musunuz?
Üzülüyordum hediyelerimi veremedim diye Anladınız mı? Tire’de çiçekleri verdim niye, Çünkü bugün buraya Üstadım geldi Açan çiçekleri dermeye diye Siz bunu biliyor musunuz?
Ben bugün kederlenip ağlıyorsam; Kim bilir? Üstadım oradan oraya sürgüne giderken; Talebeleri nasıl figân ediyordu? Gam çekenler kervanına ben de eklendim Siz bunu biliyor musunuz?
Üstadım hep demokrasi yanlısıdır Bizden zarar gelmez bu vatana Hürmet edelim toprak altında yatana Bırakın. Bugün demokrasi bayramı olsun. Sokaklar TIR’dan saçılan sevgiyle dolsun Bugün şehrimde bayram olsun. Mutluyuz. Siz bunu biliyor musunuz?
TIR gece misafirimiz olacaktı; Tire’den Ödemiş sapağına saptı Özkan kardeşim onu bizden kaptı |
19.10.2010 |