Yurt Haber |
Kuş gribi değil, kene vurdu |
AK Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Mustufa F. Aksoy, “Kuş gribi bizi vurmadı. Kene vurdu. Kene sebebiyle halk pikniğe gitmeyince tüketim düştü. Biz tavuk üreticileri olarak zarar ettik” dedi. Bolu Belediyesi öncülüğünde bu sene 4’üncüsü düzenlenen “Bolu Beyaz Et Festivali’ni belediyenin davetelisi olarak takip ettik. Haftasonu gerçekleştirilen festival renkli görüntülere sahne olurken ilin ekonomisinde önemli bir yeri olan tavukçuluk en düstrisini yakından tanıma imkânı bulduk. Tavukçuluğun kuş gribinin ardından alarm halinde olduğunu ifade eden Ak Piliç Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa F. Aksoy, “Kuş gribi bizi vurmadı. Kene vurdu. Kuş gribi ortaya çıkınca üretimimizi kıstık. Gerekli tedbirleri aldık. Ancak kene bizim kontrolümüzün dışındaydı. yapacak bir şeyimiz yoktu. Kene sebebiyle halk pikniğe gitmeyince tüketim düştü. Biz tavuk üreticileri olarak zarar ettik. Kırmızı ete bugün verilen destek iki yıl önce verilmiş olsaydı bugün yaşanan sıkıntılar yaşanmazdı. Tavuk kırmızı et fiyatları birbirine paralel değil. insanlar et alamıyorum bari tavuk alıp yiyelim demez. Fakat tavuk etinin kırmızı ete göre 3’te bir ya da 4’te bir oranında daha ucuz olması gerekir. Ancak tavuk balık fiyatları arasında uyumlu bir ilişki vardır” diye konuştu. Büyük şehirlerin kesişme noktasındaki Bolu, “Ateşe yakın olan ısınır” sözünü hatırlatırcasına pazara yakınlığın avantajını en iyi kullananan illerimizden birisi. Ankara’ya bir saat, İstanbul’a 2,5 saat, Bursa; izmit, Adapazarı ve Eskişehir’e de çok yakın bir konumda bulunan Bolu, kalabalık nüfuslu bu illerin beyaz et ihtiyacını karşılıyor. Bolu’da yatırımı bulunan Beypiliç, Mudurnu Piliç, Bolca Hindi, Erpiliç, Akpiliç ve CP Piliç gibi sektörün önde gelen firmaları, sözleşmeli üretim modeliyle il ekonomise önemli bir katkı sunuyor. Bu firmalar kendi kuluçka tesislerinde ürettikleri civcivleri sözleşmeli çalıştıkları üreticilere teslim ediyor. Bolu ziyaratimizde Erpiliç’in kuluçka tesislerini gezme imkânı bulduk. Erpiliç kuluçka tesislerinde günlük yaklaşık 250 bin civciv üretilip sözleşmeli üriticilere dağıtılıyor. 45 gün sonra civcivler piliç haline geliliyor. Kümeslerden toplanan piliçler firmaların tesislerine getirilip burada modern tesislerde kesilip gerekli işlemlerden geçetikten sonra pazara arz ediliyor. Erpiliç ve Beypiliç türkiye’nin ilk 500 firması arasına girip üst sıralarda kendilerine yer bulan firmalar. Bolu’da yılda 350 bin ton tavuk, 35 bin ton da hindi üretimi gerçekleştiriliyor. Sektör yetkilileri Türkiye beyaz et üretiminin yaklaşık 3’de birinin yapıldığı Bolu’da günde 1 milyon adet kesim yapıldığı ifade etti. Festivalin sponsor firmalarından Beypiliç Genel Müdür Yardımcısı Teoman İnal, sektörün 2010 yılı ilk 10 ayında yaklaşık 100 bin ton ihracat ile 150 milyon dolarlık gelir elde ettiğini söyledi. İnal, “Yıl sonunda toplam 135 bin tonluk ihracatı hedefliyoruz” dedi. Türkiye’de tavuk eti tüketimi kişi başı yıllık 7/8 kilodan 17 kilolara kadar çıkmış durumda. Buna rağmen AB ve Amerika ülkelerine göre Türkiye’nin tüketimi 1965 seviyelerinde bulunuyor.
“DÜĞMEYE BESMELE İLE BASIYORUZ” “Helal kesim konusunu” sorduğumuz firma yetkilileri, “Her gün binlerce tavuk kesiyoruz. Bunları tek tek kessek işin içinden çıkamayız. Tavukları makinaya koyduktan sonra düğmeye besmele ile basıyoruz. Kesimlerimiz helâldır” cevabını veriyor. Bütün fabrikalarda makinalı kesim yapılıyor. kesilen tavuklar el değmeden işlenip mutfaklarımıza geliyor. Kesilen tavukların tüylerinin yolunması sırasında da yeni teknikler gelişmiş. Eskiden sıcak suya daldırıp tüyleri yumuşatıldıktan sonra yolunan tavuklar, şimdi hava ve buharlı su karışımına maruz bırakılarak tüyleri yumuşatılıp yolma makinasına veriliyor. Bolu’da beyaz et üreticileri daha çok Ortadoğu ülkelerine ihracat yapıyor. Bu ihracatlar sayesinde stok yapmaktan kurtulan üreticiler ihracatın iç pazara göre daha ucuz olmasına rağmen parayı peşin almanın avantajını kullanıyor.
MUSTAFA GÖKMEN /BOLU |
12.10.2010 |