Kültür-Sanat |
42 HAFIZ İCAZET ALDI,DUYGU SELİ OLUŞTURDU |
DİYANET İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Şevki Aydın, “İslâm’ı tanımak dünyanın en büyük nimetidir” dedi. Giresun İl Müftülüğü Merkez Batlama Yatılı Kız Kur’ân Kursu ve bölge yatılı Kur’ân kursundan mezun olan 20’si kız ve 42 hafız için taç giyme ve diploma töreni düzenlendi. Giresun Müftülüğü’nce 19 Eylül Spor Salonu’nda düzenlenen icazet töreni, duygu yüklü bir ortamda gerçekleştirildi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Aydın, İslâm denilince akla Kur’ân-ı Kerim’in geldiğine dikkat çekti. Aydın, “Kur’ân’ı tanımadan, O’nu anlamadan ondan yararlanamayız. Kur’ân bize genel çerçeveler sunar. Bu çerçevelerin içini doldurmamız lazım.” dedi. Her dönem insanın kendi kültürlerinin öngördüğü kalıplara göre kuralları olduğunu savunan Aydın şöyle konuştu: “Bu kültürel kayıpları Kur’ân’la örtüştürerek güncelleme, yenileme, insanileştirme bizim görevimizdir. Kur’ân’ı anlama görevi öyle çokta kolay bir görev değildir. Bu çerçevenin içini doldurmak aklımız kullanmayı, dininin peşinden koşmayı, bilimsel bilginin peşinden koşmayı, o bilimsel bilgileri kullanmayı gerektirir. Bugün, Müslümanlar bunu yapamadıkları için Kur’ân’dan uzaklaştılar. Kur’ân’ın nurundan uzaklaştılar.” Kur’ân’ın ilk emrinin ‘oku’ olduğunu kaydeden Prof. Dr. Muhammet Şevki Aydın, “Sadece ‘oku’ diyor, ama neyi okuyacağımızı söylemiyor. Faydalı olacak her şeyi okumalıyız. Fakat bugün İslâm âlemi okumuyor. Bugün en az okuyan ülkeler İslâm ülkeleridir. Çocuklarımızı cahil bıraktığımız sürece onlarla Kur’ân arasında duvar örmüş oluruz. Yeterince gelişmemiş bir insan Kur’ân’ı anlayamaz. Cahil bir insan Kurân’ın içeriğine vâkıf olamaz. Okuyan bir toplum olduğumuz zaman Kur’ân’ı daha iyi anlayıp daha iyi yorumlayabilir, daha iyi yaşayabiliriz. Kur’ân öyle bir derya ki defalarca okunan ayeti tekrar okuduğunuz zaman size bambaşka bir anlam sunar.” diye konuştu. Törende, hafız öğrenciler tarafından Kur’ân-ı Kerim, ilahiler ve şiir okunup, duâlar edildi. Mezun olan öğrenciler törende, bugüne kadar büyük fedakârlık gösteren ve kendilerine destek veren ailelerine gül verdiler. Gözyaşlarına hakim olamayan öğrenci ve veliler duygu seli oluşturdu. Giresun Müftüsü Necati Akkuş, Kur’ân Kursu’nda görevli öğreticilere başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür belgesi verdi. Tören, 42 hafızın taç giymesi ve diplomalarının verilmesiyle sona erdi. İcazet törenine Giresun Vali Yardımcısı Osman Demir, Giresun Cumhuriyet Başsavcısı Radi Akyol, Giresun Müftüsü Necati Akkuş, Giresun Emniyet Müdürü Cemal Levent, müftülük personeli ile davetliler katıldı. |
12.10.2010 |
Akşehir’in Sıra Yarenler’i sırayı gençlere bıraktı |
AKŞEHİR Belediyesi Sıra Yarenleri 2010-2011 sezonunu Akşehir Kültür Merkezi’nde sergiledikleri muhteşem gösterileriyle açtı. Gösteri öncesi bugüne kadar sıra yarenliğine emek vermiş eski yarenlere teşekkür plaketi ve belge verilirken eski ve yeni yarenlerin sergiledikleri oyunlar izleyenleri kahkahaya boğdu. Millî Kültürümüzün zengin örneklerinden biri olan ve hâlâ yaşamaya devam eden sıra yarenliği geleneğinin başarılı temsilcileri Akşehir Belediyesi Sıra Yarenleri, 2010-2011 sezon açılışını Akşehir Kültür Merkezi’nde sergiledikleri gösterileri ile başlattılar. Akşehir halkının yoğun ilgi gösterdiği gece Akşehir Belediyesi Türk sanat Müziği grubu tarafından verilen müzik dinletisi ile başladı.Gösteride Sıra Yarenleri yerini aldıktan sonra, çalan oyun havaları eşliğinde misafirler ve yarenler oyun oynadılar. Özelikle, Yaren Muharrem Baytok ile oğlu küçük yaren Celal Baytok’un oynadığı ‘Topal’ isimli oyun havası davetlilerce büyük alkış aldı. Eski Yarenler adına konuşan Nevzat Gürbüz “Biz bu sırayı artık gençlere bıraktık, gözümüz arkada kalmayacak. Kendilerine başarılar diliyor ve herkese teşekkür ediyorum” dedi. Gecede daha sonra eski ve yeni yarenler tarafından birlikte yüzük oyunu oynanırken. Acılı su içme, soğan yeme ve limon yeme gibi gösteriler izleyenleri kahkahaya boğdu. Yarenlerin Ana Yüreği isimli orta oyunu izleyenleri kahkahaya boğarken, oyun sonunda yarenler büyük alkış aldı.
İstanbul / Recep Bozdağ |
12.10.2010 |
Tarihî mezar taşlarına temsilî mezarlık yaptılar |
TEKİRDAĞ’IN Çorlu ilçesine bağlı Paşaköy’de vatandaşlar yıkılmak üzere olan iki yüz yıllık mescidi yıkıp yerine yeni bir cami yapmaya karar verdi. Tarihî cami yılıkıp yerine yapılacak caminin temeli kazılırken toprak altında kalmış tarihî mezar taşları bulundu. Paşaköylüler, cami temeli kazılırken bulunan tarihî mezar taşlarını toplayarak, cami bahçesinde Paşaköy Tarihî Temsili Mezarlığını oluşturdu. Tarihi 25 adet mezartaşı, tek sıra halinde cami bahçesine dikilerek her biri için mezar taşının hemen önüne birer çam fidanı dikildi. Cami açılışında davetlilerin ilgisini çeken temsili mezarlıktaki, mezar taşlarının üzerindeki tarihler hakkında Tekirdağ il müftüsü Mahmut Gürler bilgiler verdi. |
12.10.2010 |
Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi sezonu açtı |
ZEYTİNBURNU Kültür Sanat Merkezi’nin ikinci sezon açılışını gerçekleştirdi. Zeytinburnu’nda kültürün ve sanatın nabzını tutmak için yola çıkan merkezin açılış programı saat konuklara verilen bir kokteyl ile başladı. Resim koleksiyoneri Muammer Kırdök’ün topladığı resimlerin bir kısmından oluşan “Yedi Ressam” sergisinin açılışı ile program devam etti. Sergi açılışını gerçekleştiren Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, konuşmasında şunları dile getirdi; “12 yıldır kültürel ve sanatsal faaliyetlere yatırım yapıyoruz ve bu yatırımların devamı için sürekli olarak çalışıyoruz. 2010 yılı içerisinde 53 yetişkin, 54 çocuk tiyatrosu, 44 sinema filmi 67.124 izleyici ile buluştu. Değerli fikir insanlarınca 63 söyleşi gerçekleşti ve 4.465 kişi bu söyleşilerden istifade etti. Verilen 26 adet konseri 4.147 müziksever dinledi. 9 adet sergi sanatseverlerin ilgisine sunuldu. Yazın Sanat kurslarımızda ilköğretim öğrencileri 11 branşta kurs görerek, yaz tatilini hem eğlenerek hem öğrenerek geçirdiler. 19 branşta verilen kültür sanat kurslarımıza 775 kişi katılmış, 402 öğrencimiz bu kurslardan sertifikasını alarak mezun olmuştur. Abdülbaki Paşa Kütüphanesi’nde (Nağmedar) musikimizin değerli üstatlarınca verilen 27 müzik ziyafetinden 2.430 kişi istifade etmiştir. Yeni sezonda da hızımızı kesmeden bu faaliyetlerimize devam edeceğiz. Desteğiniz için hepinize teşekkür ederim.” Kültür merkezi fuaye alanında oluşturulan platformda Tuluyhan Uğurlu ve ekibi ‘Sonsuza Kadar İstanbul’ albümünden eserleri seslendirdi. |
12.10.2010 |
Avrupalı gençlere ebru kursu |
AB Eğitim ve Gençlik Programları kapsamında Afyonkarahisar’da düzenlenen ebru kursuna Avrupa’dan gelen 12 genç de katılıyor. Afyonkarahisar Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü işbirliğiyle bugün başlatılan kurs, 6 gün sürecek. Kurs sonunda ortaya çıkacak eserler, sertifika töreninin ardından sergilenecek. Ebru kursuna Romanya’dan 2, Litvanya’dan 2, Hollanda’dan 2, Polonya’dan 2, Finlandiya’dan 1, Macaristan’dan 1, Slovenya’dan 1 ve Belçika’dan da 1 genç kursa katılıyor. Afyonkarahisar Milli Eğitim Müdürlüğünün internet üzerinden yaptığı duyuruya cevap veren, sanat ve eğitimle uğraşan gönüllüler, Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü personeli Mehmet Öğlek ve Zeynep Gürman ile çalışacak. |
12.10.2010 |
Osman Hamdi Bey anıldı |
RESSAM ve arkeolog Osman Hamdi Bey, ölümünün 100. yıl dönümünde Erzurum’da açılan ‘’Osman Hamdi Bey Reprodüksiyon Sergisi’’ ile anıldı. Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, Erzurum Kültür Merkezi Resim, Heykel Galeri Müdürlüğü Sergi Salonunda, serginin açılışında yaptığı konuşmada, Osman Hamdi Bey’in gerçek eserlerinin kopyasını, Erzurumlularla buluşturduklarını söyledi. Avrupa’da 1600-1700 yıllarına ait müzelerin bulunduğuna dikkati çeken Öztürk, ülkemizde ilk arkeoloji müzesi ve güzel sanatların Abdülhamit döneminde kurulduğunu anımsattı. ‘’Kaplumbağa Terbiyecisi’’, ‘’Arzuhalci’’, ‘’Kur’an Okuyan Hoca’’, ‘’Silah Taciri’’, ‘’Leylak Toplayan Kız’’, ‘’Ab-ı Hayat Çeşmesi’’, ‘’Mihrap’’ gibi önemli tabloların en ünlü yapıtları arasında yer aldığını söyleyen Öztürk, şöyle devam etti: ‘’Osman Hamdi Bey, eserlerinde Türk mimarisi, çinili panoları, duvarlar, halılar, süslemeli objeler, kandiller, rahleler, türbe mekanları, hat levhaları, aile portreleri, insan figürlerin kullanmış, Osmanlı kadınının iç ve dış mekanlardaki yaşayışını resmetmiş, doğu-batı, inanç-aşk, yaşam-ölüm, gibi ikilemlerin izini sürmüştür. Batılı anlayışla figürlü resmin ilk temsilcisi; müze, arkeolog ve Sanayi Nefise Mektebi’nin kurucusu bir Osmanlı aydını olan Osman Hamdi Bey, 21. yüzyılın son döneminde, sanat ve kültür alanında yenileşme akımının öncüsü olmuştur.’’ |
12.10.2010 |