Ya Tevvab!

Ya Tevvab! Tövbelerimizi kabul edip, günahlarımızı bağışlarsın. Tövbenin asıl mânâsı dönmek olduğu için biz kulların isyanlarımızdan dönmemiz vazgeçmemiz demektir. Biz kulların günah işledikçe tövbe eder, Sen bizleri affedersin. Tevvab isminin gereği olarak bizlerin günahlarına bakmadan tövbe ettikçe tekrar tekrar affedersin. Bundan anlıyoruz ki, Sen, Tevvab olarak, bizleri affetmek için, biz kullarına tövbe yollarını ve sebeplerini kolaylaştırırsın. Bunu birçok delillerle ortaya çıkarırsın ki, biz kulların tövbe yollarını kolayca görebilelim. Biz kulların böylece işlediğimiz günahların çirkinliklerini ve kötü sonuçlarını görünce, Sen’in Kur’ân âyetlerinde belirttiğin korkutmalarından korkup uyarılarını dikkate alıp tövbe edip işlediklerimizden pişman olup Sana itaate yöneliriz. Böylece Sen de fazlı kereminle bizlerin tövbelerini kabul edersin.

Ya Tevvab! Günahlarımızın ardından tövbelerimizi kabul ettiğine göre, biz kullar da bize kötülük yapanlardan pişman olanlarını ve bizden özür dileyenlerin özürlerini kabul etmemiz gerekir. Bunlar, defalarca tekrar edilse bile zorlansak da yine özürleri kabul etmekten kaçınmamalıyız. İsyanından dönen biz kullarının tövbelerini her zaman kabul eder, sevdiğin kulunun günahla bağlantısını keser ve tövbeye muvaffak kılarsın.

Sana dönen ve tövbe eden kulların çoktur Ya Tevvab! Öyle çok tövbe kabul edersin ki, tövbelerimizle her günahımızı affedebilirsin. Tövbe ettiğimiz takdirde affetmeyeceğin günahımız yoktur şirk dışında. Fakat tövbe ile imanımızın kuvvetlenmesi ve bir daha yapmamak şartıyla onu da affedersin Ya Tevvab! Tövbe eden biz günahkâr kullarını hiç günah işlememiş gibi af ve merhametinle bahtiyar edersin. Bu şekilde tövbelerimizi kabul etmenin, rahmetinin bir eseri olduğunun farkındayız elhamdülillah.

FAHRİ UTKAN

05.09.2010