Güncel |
BM’de dönem başkanlığı Türkiye’de |
Türkiye’nİn BM Güvenlik Konseyi dönem başkanlığı bugün başlıyor. BM’ye üye 192 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katılacağı 65. Dönem BM Genel Kurulu üst düzey toplantılarının da düzenleneceği yoğun ve hareketli Eylül ayında Türkiye, Güvenlik Konseyinde üst düzeyde iki toplantıya başkanlık edecek. Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, 1-30 Eylül arasında Konseyin dönem başkanı olacak Türkiye, 23 Eylülde BM’nin barışı korumada faaliyetinin arttırılması yollarının tartışılacağı toplantıyı yönetecek. Türkiye’yi temsilen katılması öngörülen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlık edeceği bu toplantıya Konsey üyelerinin devlet ve hükümet başkanları ya da heyet başkanlarının katılması bekleniyor. Toplantının sonunda Türkiye tarafından hazırlanacak başkanlık açıklamasının kabul edilmesi öngörülüyor. Bu kapsamda Türkiye’nin “önleyici diplomasi, çatışma sonrası barışın tesisi, barışın korunması” konularının ayrı ayrı değil, bir bütünlük içinde değerlendirilmesinin önemi üzerinde durduğu bildirildi.
İKİNCİ ÖNEMLİ TOPLANTI
Türkİye’nİn dönem başkanlığında ikinci önemli toplantı 27 Eylülde düzenlenecek. “Terörizmle Mücadele” konulu bu toplantıya da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun başkanlık yapması bekleniyor. Toplantının ardından terörle mücadele konusunda yine bir başkanlık açıklaması kabul edilmesi bekleniyor. Türkiye bu yılın başından beri Konseyin terörle mücadele komitesine de başkanlık yapıyor. Bu arada, dönem başkanlıkları sırasında Konsey üyeleri genellikle tek bir “tema” belirleyip bu konuda özel bir toplantı düzenlerken, Türkiye’nin dönem başkanlığı sırasında iki ayrı temalı toplantı düzenleyecek olması da dikkati çekiyor. Türkiye, 2009-2010 döneminde Konseyin geçici üyesi olması kapsamında ilk kez 2009 yılının Haziran ayında dönem başkanlığı yapmıştı. Türkiye’nin Konsey üyeliği 1 Ocak 2011’de sona erecek. 65. Dönem BM Genel Kurul üst düzey toplantıları 23-30 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek. |
01.09.2010 |
Muhtarlardan AB İçİn destek İstedİ |
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, yaklaşık 50 bin muhtara, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecindeki desteklerini almak üzere mektup ve tanıtıcı broşürler gönderdi. Bağış, Yenişehir Postanesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “AB süreci, bu ülkede hepimizin ortak paydasıdır. Bu ülkenin, hayatın her alanında yeni bir değişim kazanmasını sağlayan bir süreçtir” dedi. “Bu ülkenin bütün vatandaşlarının, Türkiye’nin üyeliğiyle birlikte AB’nin vatandaşları olacağını” belirten Bağış, “süreç ilerlerken sadece demokrasinin standartlarının yükseltilmediğini, içtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın daha temiz olmasının sağlandığını, tarımda yüksek standartların uygulamaya konulduğunu, tüm vatandaşların yaşam koşullarının iyileştirilmeye çalışıldığını” kaydetti. Bağış, “bu hayatî süreci tüm kamuoyunun daha iyi anlayabilmesi için, toplumun seçilmiş liderleri olan, her mahallenin her köyün güvenini kazanmış olan muhtarların bu sürecin içinde yer alması gerektiğini” söyledi. “Muhtarlarımız bu topluma gerçekten hizmet veren vatandaşlarımız, onların katkısı olmadan ilerlememizi mantıklı bulmadım” diye konuşan Bağış, “Bu mektubun içinde, AB sürecinin tarihçesi, AB sürecinde Türkiye’nin neler kazandığı ve kazanacağı, AB’nin ne kazandığı net bir şekilde anlatılıyor” dedi. |
01.09.2010 |
Kapsamlı teklifler 3 Eylül’de |
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, mülkiyetle ilgili kapsamlı tekliflerini 3 Eylülde sunacak, 7 ve 10 Eylül de ise tekliflere ilişkin tam gün görüşme yapacak. Liderler, Kıbrıs müzakereleri kapsamında Lefkoşa ara bölgede dün 9. kez biraraya geldi. KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığına dönüşünde yaptığı açıklama, görüşmede, genelde Eylül ayının görüşme programı üzerinde durduklarını belirtti. 3 Eylül Cuma günü bir araya geleceklerini ve mülkiyet başlığına ilişkin kapsamlı önerilerini karşılıklı sunacaklarını açıklayan Eroğlu, 7 ve 10 Eylül tarihlerinde ise saat 10.00’dan 17.00’ye kadar tam gün, önerilerle ilgili görüşme yapacaklarını bildirdi.Eylül ayında 3 görüşme belirlediklerini kaydetti. Eroğlu, ‘’7 ve 10’undaki toplantı gündeminde tam gün müzakere edeceğiz. Tahmin ederim yakınlaşma olabilir. Birbirimizin önerilerini enine boyuna tartışma, bir uzlaşı noktasına gelme mümkün hale gelebilir. Bunları 7’sinde ve 10’unda yapacağımız toplantılarda göreceğiz’’ dedi. Eroğlu, bir soru üzerine, tam gün görüşmelerde, sadece mülkiyet konusunun ele alınacağını belirtti. |
01.09.2010 |
KPSS kaldırılsın eylemi |
Eğİtİm-Sen ve bazı sivil toplum örgütlerinin üyeleri, KPSS’nin kaldırılarak, Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak 300 bini aşkın öğretmenin şartsız atanması talebiyle eylem yaptı. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde, ellerinde pankartlarla ve çeşitli sloganlar atarak toplanan kalabalık grup, Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’yu alkışlarla ve ıslıklarla protesto etti. Eğitim-Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, burada yaptığı açıklamada, MEB tarafından dün yapılması planlanan 30 bin öğretmen atamasının, KPSS’de yaşanan kopya iddiaları ve sıralamada yapacağı değişiklikler düşünülerek ertelendiğini hatırlattı. Soruların sınavdan önce sızdırıldığının kamuoyunda tartışılmaya başlanmasının KPSS’ye giren yüz binlerce kişiyi ve ailelerini tedirgin ettiğini belirten Bozgeyik, sendikalarının kopya iddialarının ilk gündeme geldiği andan itibaren konunun bütün boyutlarıyla araştırılmasını istediğini vurguladı. ‘’Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu’’ adına konuşan Yasemin Çakıcı ise KPSS’nin derhal kaldırılmasını, Türkiye’nin öğretmen ihtiyacını karşılayacak 300 bin öğretmenin atamasının şartsız gerçekleştirilmesini, ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik uygulamalarının kaldırılmasını istediklerini kaydetti. |
01.09.2010 |
Adlî Tıp: Çocuklar havasızlıktan öldü |
Adlî Tıp Kurumu, Konya’nın Kulu ilçesine bağlı Tavşançalı beldesinde bir inşaattaki derin dondurucu içinde ölü bulunan 4 çocuğun otopsisinde darp izine rastlanmadığı ve çocukların havasızlıktan öldüğünü tespit etti. Konya Kulu ilçesi Tavşanlı beldesinde önceki gün yaşanan olayda Saime (4), Aynur (7), Ozan (10) ve Ebru Üçer’in (11) cesetleri, boş bir binada ve derin dondurucu içinde bulunmuştu. 4 kardeşin cesetleri gece yarısı otopsi yapılmak üzere Ankara Keçiören Adlî Tıp Kurumu’na getirildi. Minik bedenlerin cenazelerinde yapılan otopsi öğle saatlerinde tamamlandı. Konuyla ilgili Adlî Tıp Kurumu yetkililerinden yapılan açıklamada çocuklarda darp izine rastlanmadığı ve çocukların havasızlıktan öldüğü belirtildi. Otopsisi tamamlanan 4 kardeşin cenazesi yakınlarına teslim edildi. Keçiören Belediyesi’ne ait bir cenaze aracına konulan cenazeler, toprağa verilmek üzere Konya’ya gönderildi. |
01.09.2010 |
Bağışlar vergiden düşebilecek |
Pakistan’a yardım amacıyla Başbakanlığın açtığı hesaplara yapılan bağış miktarlarının tamamı Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahından düşürülebilecek. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Mehmet Ersoy, yaptığı yazılı açıklamada, Pakistan’daki sel felâketinin ardından Bakanlar Kurulunca afetzedeler için yardım kampanyası düzenlenmesi ve kampanyanın ulusal koordinasyonunu başkanlıklarının yapması yönünde karar alındığını bildirdi. Bu kararın 28 Ağustos 2010 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmasının ardından yürürlüğe girdiğini belirten Ersoy, şunları kaydetti: ‘’Bilindiği gibi Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesi gereği, Bakanlar Kurulunca doğal afetler dolayısıyla yardım kararı alınan ve Başbakanlık aracılığıyla makbuz mukabili yapılan bağışların tamamı vergi matrahından düşülebilecektir. Böylece, ilgili kanun maddeleri gereğince Pakistan’a yardım amacıyla Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı’nın açtığı hesaplara bağışta bulunan hayırseverlerin, bağış miktarlarının tamamını Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahından düşmelerine imkân sağlanmış oldu.’’ |
01.09.2010 |
Terörü demokrasi önler |
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, ‘’Türkiye’nin demokratikleşmesinin, terörü önleyeceğine inanıyoruz’’ dedi. Tanrıverdi, referandum çalışmaları kapsamında Manisa’nın Turgutlu ilçesinde iftar öncesinde esnafı ziyaret etti. Vatandaşlarla sohbet eden Tanrıverdi, daha sonra Hakkari’nin Çukurca ilçesinde 19 Temmuzda şehit olan Samet Yılmaz’ın ailesini evinde ziyaret etti, iftarını şehidin ailesiyle açtı. Ziyaretin ardından açıklamada bulunan Tanrıverdi, şehit ailelerine sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak, Anayasa değişikliği paketinde şehit ailelerinin güvence altına alındığını ifade etti.Turgutlu Belediye Başkanı Serhat Orhan’a, şehit ailesinin yaşadığı sokağa ‘’Samet Yılmaz’’ ismini vermesinden dolayı teşekkür eden Tanrıverdi, şehit ailesinin oturduğu evin belediye tarafından yıkılarak yerine 2 katlı ev yapılacağını bildirdi. Terörün ortadan kaldırılması için el birliğiyle çalışma yapılması gerektiğini savunan Tanrıverdi, ‘’Terörü sonlandırmak için yapılması gereken neyse Hükümetimiz, devletimiz umuyorum ki bu yönde bir çalışma yapacaktır. Türkiye’nin demokratikleşmesinin, terörü önleyeceğine inanıyoruz. Burada şehidimizin annesine, babasına ve kardeşine tekrar baş sağlığı diliyorum’’dedi. |
01.09.2010 |
Org. Özel: Terör bitene kadar silâhlı mücadele sürdürülecek |
JANDARMA Genel Komutanı Orgeneral Necdet Özel, ‘’Silâhlı bir terör örgütü var, yaptıkları var. Buna karşı devlet, silâhlı mücadelesini sürdürecektir tabiî, bitinceye kadar’’ dedi. Orgeneral Özel, Merkez Orduevinde düzenlenen 30 Ağustos resepsiyonunda gazetecilerle sohbet etti. Bir gazetecinin ‘’Jandarma Genel Komutanlığı’nda devir teslim sessiz oldu, niçin?’’ sorusuna, ‘’Öyle gerekti’’ cevabını verdi. ‘’Sizin gelecek dönemde Genelkurmay Başkanı olmanız konusunun Yüksek Askerî Şûrâ toplantıları esnasında gündemde çok yer alması, üzerinizde baskı oluşturdu mu?’’ sorusu üzerine Orgeneral Özel, 43 yıldır görev yaptığını ve mütevazı bir hayatı olduğunu belirterek, ‘’Ben ileriye yönelik planlar hiçbir zaman yapmam. İtaate inanırım, görev tevdi edilir, ben de yaparım’’ dedi. Sınır güvenliği konusunda farklı yapılanmalar oluşturulması yönündeki tartışmaların hatırlatılması üzerine Orgeneral Özel, devletin üst kademesinin bu konuyu çözmesi gerektiğini kaydetti. Sınır güvenliğinin jandarmadan Kara Kuvvetleri’ne devrinin terörle mücadeleyi nasıl etkileyeceği yönündeki soruya karşılık Orgeneral Özel, ‘’Devir olsa da beraber çalışıyoruz. Oradaki jandarma birlikleri, bizim harekât komutamızda, terörle mücadele konusunda görev veriyoruz, yapıyorlar’’ dedi. Orgeneral Özel, ‘’Silâhlı bir terör örgütü var, yaptıkları var. Buna karşı devlet, silâhlı mücadelesini sürdürecektir tabii, bitinceye kadar’’ diye konuştu. |
01.09.2010 |
Bedelli yok |
Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, merakla beklenen bedelli askerlikle alâkalı yaptığı açıklamada, ‘’Bedelli askerlikle ilgili hiçbir çalışma yok. Bedelliyle ilgili çalışma yapmaya da gerek yok. Bedelliyle ilgili kanunda hüküm var’’ dedi. MİLLÎ Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ‘’Bedelli askerlikle ilgili hiçbir çalışma yok. Bedelliyle ilgili çalışma yapmaya da gerek yok. Bedelliyle ilgili kanunda hüküm var’’ dedi. Gönül, Merkez Orduevi’nde düzenlenen 30 Ağustos Resepsiyonu’nda gazetecilerin sorularını cevapladı. Bedelli askerlikle ilgili çalışma yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Gönül, şunları söyledi: ‘’Bedelli askerlikle ilgili hiçbir çalışma yok. Bedelliyle ilgili çalışma yapmaya da gerek yok. Bedelliyle ilgili kanunda hüküm var. Genelkurmay diyecek ki ‘ihtiyacımdan fazla asker var’ ondan sonra bedelliyi işletmeye başlayacağız.’’ Başka bir gazetecinin ‘’tek tip askerliğe’’ yönelik sorusu üzerine de Gönül, ‘’Tek tip askerlik daha Bakanlar Kurulu’nda görüşülmedi. Genelkurmay Başkanlığında bir çalışma var’’ dedi. |
01.09.2010 |
Bakandan yeni anayasa itirafı |
DEVLET Bakanı Mehmet Aydın, ‘’Anayasa bize dar geliyor, bu yüzden değiştirilmeli. Biz yeni bir anayasa yapmak istedik, ama yapamadık’’ dedi. Bakan Aydın Uşak’ta özel bir dershane tarafından Çağrı Düğün Salonunda düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Burada yaptığı konuşmada, 12 Eylüldeki halk oylaması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Aydın, hükümetin, son 6-7 yıldır anayasayı değiştirdiğini, mevcut anayasanın 82 maddesinin değiştirildiğini, ancak yapılan düzenlemelere rağmen mevcut anayasanın halkın ihtiyaçlarına cevap vermediğini söyledi. Referandumda vatandaşın takdirine saygı duyulması gerektiğini ifade eden Bakan Aydın, şöyle konuştu: ‘’Mevcut anayasa halkımıza yetmiyor. Biz anayasanın pek çok maddesini değiştirdik. ‘Anayasa yamalı bohçaya döndü’ diyorlar, doğrudur. İyi ki de değiştiriyoruz. Çünkü bu anayasa empoze edildi, bu anayasa giydirildi, bu anayasaya oy vermeye giderken hürriyetimiz yoktu, hürriyetiniz yoktu. Şu bir gerçek. Bu gömlek bu millete dar geliyor. Açıkça söylüyorum. Değişmesi gerekiyor. İnanıyorum ki; 2011 seçimlerinde siyasiler, halkın karşısına ‘yetki verin yeni bir anayasa hazırlayalım’ diyerek çıkacak. Anayasa bize dar geliyor, bu yüzden değiştirilmeli. Biz yeni bir anayasa yapmak istedik, ama yapamadık. Biz denedik. Yeni bir anayasa hazırlamaya teşebbüs ettik. Elimizden geleni yaptık. Olmadı. Olmaması ile ilgili teferruata girmeyelim. Şu unutulmamalıdır, her bir adım bize mesafe kazandırır. Bu anayasa değişikliği bu yüzden çok önemlidir.’’ |
01.09.2010 |
Yüksek yargı, kendi alanının dışına çıkıyor |
SANAYİ ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’de yüksek yargının bazen kendi alanının dışına çıktığını, hükümetin ve parlamentonun yerine kendisini koyduğunu öne sürdü. Bakan Ergün, Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası ile Ticaret Borsası tarafından, Kapadokya Dedeman Oteli’nde iş, ticaret ve sanayi sektörü temsilcilerinin katıldığı iftar programına katıldı. Bakan Ergün, burada yaptığı konuşmada, kimi zaman kendi alanının dışına çıkmakla eleştirdiği yüksek yargının, bazen muhalefet partilerinin görevini de üstlendiğini iddia etti. Herkesin hukuk kurallarına saygılı olduğunu, ancak kimsenin kararının eleştirilemez olmadığını dile getiren Ergün, şunları söyledi: ‘’Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde muhalefet partilerinin görevini yargı icra etmektedir? Ülkede maalesef zaman zaman yüksek yargı, muhalefet partilerinin görevini de üstlenmektedir. Kimse şüphe etmesin. Bu ülkede herkes hukuk kararlarına sonuna kadar saygılıdır ve bağlıdır. Mahkeme kararlarını beğenmesek bile uygulamaya devam ederiz. Ama hiç kimsenin kararı eleştirilemez değildir. Parlamento bir kanun çıkartır, bu kanunlar her şekilde eleştirilebilir. Hükümetler bir uygulama yapar, bu uygulamalar her şekilde eleştirilebilir. Mahkemeler bir karar verir, bu kararlar her şekilde eleştirilebilir. Kimse kendisini eleştirilemez bir konuma yerleştirmemelidir. İnsanlar bu kararları eleştirmelidirler. Evet, biz de eleştiriyoruz. Türkiye’de yüksek yargıda sorunlar vardır. Yüksek yargı, bazen kendi alanının dışına çıkmakta, hükümetin yerine, parlamentonun yerine kendisini koymaktadır. Kendisini yasamanın yerine koyan, kendisini yürütmenin yerine koyan bir yargının olduğu yerde, kuvvetler ayrılığı prensibi işlemez. Bunu bir dengeye getirmek lazımdır.’’ |
01.09.2010 |
Gül: Referandumdan sonra ortalık sakinleşir |
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, referandum sürecinde yükselen siyasi tansiyonla ilgili olarak, ‘’Referandum bitsin bakalım. O zaman sakinleşir ortalık’’ dedi. Gül, Merkez Orduevi’nde düzenlenen 30 Ağustos resepsiyonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, ‘’Referandum sonrası yeniden bölgeye gitmeyi düşünüyor musunuz’’ sorusuna, ‘’Bakalım, neticelensin bu işler’’ cevabını verdi. Bir başka soru üzerine de Gül, ‘’Sorunları çözme yerine sorunları kullanma çok oluyor Türkiye’de. Sorunları kullanmak, daha kolay oluyor herkes tarafından’’ dedi. Cumhurbaşkanı Gül, referandum sürecinde yükselen tansiyonun düşmesine yönelik bir çağrıda bulunup bulunmayacağına ilişkin bir soruyu cevaplarken de, ‘’Yeteri kadar çok söyledim. Her gün aynı şeyi tekrarlayacak halim yok. Referandum bitsin bakalım. O zaman sakinleşir ortalık. O zaman Türkiye’nin büyük meselelerine daha soğukkanlı bakılır. Şimdi nasıl olursa olsun, ister istemez bir sandık söz konusu olunca her şey polemik konusu oluyor. Biraz bekleyelim bakalım’’ diye konuştu. |
01.09.2010 |
Demirtaş: “Evet”, “hayır” Kürt sorununu çözmeyecek |
BARIŞ ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 13 Eylülde, referandumda ‘evet’ de ‘hayır’ da çıksa kıyametin kopmayacağını, hayatın devam edeceğini, ancak Türkiye’nin, Kürt sorunu ve barış meselesiyle tekrar yüz yüze kalacağını ileri sürdü. Demirtaş, Sümerpark Resepsiyon Salonunda düzenlenen basın toplantısında, ilk günden bu yana tutarlı ve kararlı bir şekilde boykot kampanyası yürüttüklerini, daha ileri bir demokrasi ve yeni bir Anayasa talep eden tek parti olduklarını belirtti. Boykot cephesiyle yeni bir Anayasa isteyenler cephesini oluşturduklarını, yeni bir Anayasa’nın Türkiye’yi demokrasiye kavuşturacağı inancını açığa çıkardıklarını öne süren Demirtaş, referandumda ‘’evet’’ de ‘’hayır’’ da çıksa yeni bir anayasa yapmanın kaçınılmaz olacağını söyledi. Türkiye’nin referanduma kilitlendiği bir dönemde, barışın da konuşulması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, ‘’Çünkü 13 Eylülde ‘evet’ de ‘hayır’ da çıksa Türkiye’de kıyamet kopmayacak, hayat devam edecek. Türkiye temel sorunu olan Kürt sorunu ve barış meselesiyle tekrar yüz yüze kalacak’’ diye konuştu. Demirtaş, Türkiye’nin iç ve toplumsal barışının referandumdan daha önemli olduğunu kaydetti. |
01.09.2010 |
Günaydın: Evren resim yapmaya devam edecek |
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Gökhan Günaydın, “Bugün Kenan Evren Marmaris’te resim yapıyor. Anayasa değişikliğinin ve referandumun sonucu ne olursa olsun Kenan Evren resim yapmaya devam edecek” dedi. Günaydın, CHP Denizli Milletvekili Ali Rıza Ertemur, Kırklareli Milletvekili Tansel Barış ve Parti Meclis Üyesi Hülya Güven ile partisinin ‘hayır’ çalışmalarına katılmak üzere Kars’a geldi. Grand Ani Hotel’de partililerle bir araya gelen Günaydın, 26 tane birbirine benzemez maddeyi bir paketin içine koyarak oluşturulan kargaşadan medet umanların vatandaşı neyi oyladığını bilemez duruma getirdiklerini savundu. Günaydın, şunları söyledi: “Acaba bu anayasa değişikliği 12 Eylül Anayasası ile hesaplaşma girişimi midir? Bugün Kenan Evren Marmaris’te resim yapıyor. Anayasa değişikliğinin ve referandumun sonucu ne olursa olsun Kenan Evren resim yapmaya devam edecek. 30 yıl evvel olmuş bir darbenin hesabını sorma girişimi değildir. Bu hukuken mümkün değildir. Nitekim devlet bakanı Cemil Çiçek de bunun hukuken mümkün olamayacağını söylüyor. Peki neden özellikle 12 Eylül öne çıkartılmaya çalışılıyor? Çünkü yurttaşımızın üzerinden silindir gibi geçen bu 12 Eylül sürecinde mağdur olan vatandaşımızı kendi safıma acaba çekebilir miyim gayretini gösteriyor. “ |
01.09.2010 |
Lice'de taciz ateşi: 1 asker yaralı |
DİYARBAKIR’IN Lice ilçesinde terör örgütü mensuplarınca açılan taciz ateşinde 1 asker hafif şekilde yaralandı. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, 30 Ağustosta Lice ilçesinde güvenlik güçlerinin bulunduğu üs bölgesinde bir grup bölücü terör örgütü mensubu tarafından açılan taciz ateşi sonucu, 1 askerin hafif şekilde yaralandığı bildirildi. Açılan karşı ateş sonucu bölücü terör örgütü mensuplarının kaçtığı, bölgede operasyonlara devam edildiği belirtildi. |
01.09.2010 |