İFTARA MI GİDİYORUZ? |
Oğlumuz birkaç gündür il dışında. Kısa süreli eve geliyor ve annesinin iftara hazırlayacağı sofranın tatlarını hayal ederek uzanıyor. Bu arada annemiz telefon sesine cevap yetiştirmekle meşguldür. Karşı taraftan “Bu akşam iftara davetlisiniz” sesine annemiz, hiç oğlunun varlığını ve özlemini düşünmeden gayri ihtiyari kabul ediyor. Bir süre sonra oğul namaz için seslenildiğinde babası “Akşama davetliyiz” demez mi... Oğul gözlerindeki ışıltıları soldurarak üzgün bir şekilde cevap veriyor. “Ama ben evde iftar yapacağımızı düşünmüştüm.” O an annenin içi köz olup yanıyor. Nasıl olur da davet geldiğinde oğlu aklına gelmedi de daveti kabul etti. Anne, “Oğlum, arayayım gelemeyeceğimizi söyleyeyim” dese de artık anlamı kalmamıştır. Merdivenlerden inerken ve yola koyulurken anne oğluşunun elini sıkıca kavramaya, gönül almaya çalışsa da artık çok geçtir.
NEVİN ALAN |
31.08.2010 |