Yurt Haber |
Tatil bitti, dönüşe dikkat |
Ramazan ayının hafta içinde başlayacak olması dolayısıyla ailelerin tatil dönüşlerine yönelmesi, karayollarındaki trafik yoğunluğunu arttırdı. Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği Başkanı İhsan Memiş, yaz aylarında trafik yoğunluğunun diğer aylara oranla daha fazla olduğunu söyledi. Yaz aylarında gurbetçilerin kendi araçlarıyla Türkiye’ye geldiğini ve birçok ailenin otomobilleriyle tatile çıktığını hatırlatan Memiş, karayollarında artan yoğunluk karşısında sürücülerin çok dikkatli olması gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu: ‘’Ramazan ayının hafta içinde başlayacak olması dolayısıyla tatil dönüşleri erken oldu. Bu yıl birçok aile tatillerini öne çekerek Temmuz ve Ağustos ayının ilk haftalarına sıkıştırdı. Şimdi de geri dönüşler başladı. Bu tatil dönüşü geçen yıllardaki gibi olmuyor. Herkes aynı anda yola çıkınca trafik yoğunluğu inanılmaz arttı. Duble yollarda bile araç sollamak zorlaştı. Karayollarının bazı bölümlerinde araç yoğunluğu, şehir içi trafiğini aratmıyor.’’
HIZ SINIRI 90 KM
Duble yollarda hız sınırının halen 90 kilometre olduğunu vurgulayan İhsan Memiş, araç sollamalarında bu sınırın yüzde 10 toleransla 99 kilometreye çıktığını belirterek, ‘’Daha fazlası hem cana, hem mala mal olabilir. Birçok kişi daha rahat olacağı düşüncesiyle gece yolculuğu yapmayı planlıyor. Sürücüler açısından gece yolculuğunda kaza riski gündüze oranla yüzde 50 artıyor. Tatilin yol açtığı yorgunluk varken dinlenilmesi gereken gece saatlerinde uykusuzluk, sürücüleri olumsuz etkileyebilir. Ayrıca sürücüler, virajları, tepeleri ve çukurları gece saatlerinde göremiyorlar. Biz, iyi bir kahvaltıdan sonra sabah erken saatlerde yola çıkılmasını öneriyoruz.’’
KLİMA KASILMALARA YOL AÇABİLİYOR
Araçtaki klimanın doğru kullanılmasını öneren Memiş, ‘’Klimanın en üst seviyede çalıştırılması vücutta kasılmalara yol açabiliyor. Bu durum, sürücünün refleksini ve hareket kabiliyetini bozuyor. Bu yüzden klima sürücüye göre ayarlanmalıdır’’ uyarısında da bulundu. Seyahat sırasında emniyet kemeri kullanımına özen gösterilmeli ve özellikle cep telefonlarının kapatılmasını isteyen Memiş, ‘’Araç sürücüsünün moralini bozacak stresli konuşmalar, tartışmalardan uzak durulmalıdır. Sürücüler oldukça sıcak geçen bugünlerde, belirli aralıklarla dinlenmelidir’’ diye konuştu. |
09.08.2010 |
Kapadokya’da balon filosu |
Türkıye’nın önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesinin güzelliklerini gökyüzünden seyretme imkânı sunan balon turlarına yabancı turistlerin yanı sıra artık yerli turistler de büyük ilgi gösteriyor. Artan talepler karşısında 3 yıl önce 6 olan balon işletmeciliği yapan şirket sayısı 16’ya, gökyüzünde süzülen balon sayısı da 71’e çıktı. Bölgede balon turları düzenleyen Atmosfer Balloons’un İşletme Müdürü Buket Dirican, Peribacaları’yla ünlü Kapadokya bölgesinin özellikle son yıllarda sıcak hava balonculuğunda oldukça iddialı bir merkeze dönüştüğünü söyledi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yaklaşık 4 yıl önce yeni işletmelere izin vermesiyle balon turizminin önünün açıldığını belirten Dirican, şirket sayısının artmasıyla bölgedeki doğal ve kültürel güzellikleri gökyüzünden kuş bakışı seyretmek için gelen turist sayısının da artış gösterdiğini kaydetti. Dirican, yaklaşık 3 yıl önce sadece 6 şirketin balon işletmeciliği yaptığını, 2010’da ise bu sayının 16’ya yükseldiğini ifade ederek, şirketlerin bugün itibariyle toplam 71 balonla hizmet verdiğini bildirdi. Balon turlarına eskiden sadece yabancı ziyaretçilerin ilgi gösterdiğini dile getiren Dirican, son zamanlarda balon turlarını tercih eden yerli turistlerin sayısında da önemli artışlar yaşandığına dikkati çekti. Turlara katılan turistlere Kapadokya’yı 500 ile 1000 metre arası yükseklikten izlettirdiklerini, kimi zaman vadiler arasında alçak uçuşlara da yer verdiklerini ifade eden Dirican, yaklaşık 1 saat 15 dakika süren balon turu ile Kapadokya uygarlığının yürüyerek ulaşılamayacak en uzak kesimlerinin bile keşfedildiğini ifade etti. Bazı turistlerin bölgeye sadece balon turlarına katılmak üzere geldiğini de belirten Dirican, turların kişi başı 160 avro olduğunu nakit ödemelerde ise 10 avro indirim yaptıklarını sözlerine ekledi. |
09.08.2010 |
Akdeniz’in kıyısında Tuz Çölü! |
Mersın’ın Silifke ilçesine bağlı Taşucu beldesinde deniz suyunun buharlaşmasıyla oluştuğu tahmin edilen ve yöre halkının ‘’Tuz Çölü’’ olarak adlandırdığı alan, görüntüsü itibariyle Tuz Gölü’ne benzerliği ile dikkati çekiyor. Taşucu Belediye Başkanı Yaşar Açıkbaş, Göksu Deltası içerisinde bulunan İncekum burnunun uzun zamandır yöredeki önemli turizm alanları arasında bulunduğunu söyledi. Son yıllarda İncekum’un ‘’muhteşem bir manzara’’ya ev sahipliği yaptığını ifade eden Açıkbaş, ‘’Yaz aylarında suyun buharlaşmasıyla kumsalda tuz tabakası oluşuyor. Önceki yıllarda da bu görüntü oluşuyordu. Ancak bu yıl 4 kilometre eninde, 6 kilometre genişliğinde olan alan hepimizi şaşırttı’’ dedi. Denizin hemen yanındaki alanın, görüntü itibariyle Tuz Gölü’nü andırdığını dile getiren Açıkbaş, şöyle konuştu: ‘’Kışları bu tablo yok oluyor. Çünkü yağmur suları tuz tabakasını eritiyor ve kumla karışmasını sağlıyor. O nedenle burayı görmek isteyenleri kış gelmeden yöreye getirip, turizm hamlesi yapmak istiyoruz. Bu kapsamda yöreyi tanıtmak için önümüzdeki günlerde bir dizi çalışma başlatacağız.’’ İlgililerden tanıtım için destek isteyen Açıkbaş, halk arasında ‘’Tuz Çölü’’ olarak adlandırılan bölgede araştırma yapılması yönünde girişimlere de başlanacağını kaydetti. Bu arada yöreye tatile gelen vatandaşlar ise tuz kaplı alana hayran kaldıklarını belirterek, İncekum burnunun görülmeye değer olduğunu vurguladı. |
09.08.2010 |
Trabzon’da camıler Ramazan’a hazirlaniyor |
Trabzon’da camiler Ramazan ayına hazırlanıyor. Trabzon Belediyesi İl Müftülüğü ile yaptığı program çerçevesinde, Ramazan nedeniyle şehir merkezindeki bütün camilerin iç temizliğini yapıyor. Şu ana kadar 91 camiden 60’ının temizliğini bitiren ekipler, kalan camilerin temizliğini de Ramazan ayının başına kadar bitirmeyi hedefliyor. Belediye Başkan Yardımcısı Osman Necip Sevinç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, oluşturdukları temizlik ekiplerinin il merkezindeki 91 caminin iç temizliğini yapacağını belirtti. Sevinç, ekiplerin halı yıkama makineleriyle camilerin halılarını yıkadığını ifade etti. Ramazan ayı boyunca da ihtiyaç duyuldukça çalışmaların devam edeceğini anlatan Sevinç, merkeze yakın köylerdeki camilerin de istenildiğinde temizliğinin yapılmasına gayret gösterdiklerini sözlerine ekledi. |
09.08.2010 |
Sokak hayvanları için bir kap su |
Dıyarbakir’da Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği, 40 derecenin üstünde hava sıcaklığının yaşandığı şehrin farklı noktalarına, sıcaktan etkilenen hayvanlara sahip çıkılması için afişler astı. Dernek yönetimi tarafından asılan afişlerde ‘’Bizim gibi bir can taşıyorlar, bu dünyada bizim kadar yaşama hakkına sahipler, onlar için bu yaz boyunca kapımızın önünde bir kap su bulunduralım’’ ifadelerine yer verilirken, aşırı sıcakların hayvanları da etkilediği vurgulandı. Dernek Başkanı Sevgi Ekmekçiler, Diyarbakır’da hava sıcaklığının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu belirterek, hayvanların da bundan çok olumsuz etkilendiğini söyledi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi’ndeki hayvanlara bakabildiklerini ancak şehir merkezindeki hayvanlara su ve yiyecek bulmakta zorlandıklarını aktaran Ekmekçiler, buna rağmen sıcağın etkisini azaltmak için hayvanları su ile yıkayarak serinlettiklerini bildirdi. |
09.08.2010 |
Kene ile mücadele edecek bin keklik tabiata bırakıldı |
Hatay’da kene ile mücadelede etkin bir biyolojik mücadele aracı olan keklikler tabiata bırakıldı. 2009 yılında farklı bir alanda tabiata bırakılan 500 kekliğin ardından bu yıl bin keklik Hatay’ın çeşitli noktalarından tabiata bırakıldı. Hatay İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından 500 Dağdüzü, Karacurun, Sürütme, Ayışığı, Yoncakaya, Hanyolu, Yukarıokçular ve Şenköy beldesi, geri kalan 500 keklik ise Bekbeleye bağlı Ispatan Yaylasından tabiata bırakıldı. Hatay İl Çevre ve Orman Müdürü İbrahim Yüzer, yanlış tarım uygulamaları, kontrolsüz ziraî ilâç kullanımı, bilinçsiz avcılık gibi etkenler sebebiyle biyolojik çeşitliliğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. |
09.08.2010 |