Fabrikalar haciz kıskacında

İstanbul Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler Odası (İSMMMO), bankaların son bir yılda el koydukları malları yüzde 19,7 arttırdığının belirlendiğini bildirdi.

İSMMMO’nun, bankaların internet sitelerinde ilân ettikleri satılık gayrimenkullerden yola çıkarak hazırladığı ‘’Bankanızdan Satılık Fabrika-Mayıs 2010’’ başlıklı raporu açıklandı. Rapora göre, 2009 Mayısında toplam 2 bin 744 olan hacizli gayrimenkul sayısı 2010 yılının Mayıs ayında 3 bin 285’e ulaştı. Bankalar, son bir yılda el koydukları gayrimenkul sayısını yüzde 19,7 arttırdı. Gayrimenkullerin muhammen satış bedeli ise yüzde 18,7 gerilemeyle 627 milyon liradan 510 milyon liraya indi. Son bir yılda el konulan fabrika sayısı da 51’den 77’ye yükseldi. El konulan fabrikaların muhammen bedeli 201 milyon lira olarak hesaplandı. Tekstil fabrikalarının ağırlıklı olduğu hacizli işlemlerde, un fabrikaları, yağ fabrikaları, çuval fabrikaları, halı fabrikaları, boya fabrikaları, ayakkabı fabrikası, beyaz eşya yan sanayi fabrikası ile otomobil yan sanayi fabrikaları da bulunuyor. El konulan büyüklü küçüklü iş yeri sayısı 228, dükkân sayısı da 331 oldu. Geçen yıl iş yeri hacizlerinin sayısı 654 olarak kayıtlara geçerken, bu yıl iş yeri haczinin düşüş göstermesinin sebebine bakıldığında, birçok iş yeri haczinin bankalarda mesken olarak gösterildiği gözlendi. Hacizli gayrimenkullerde işyeri haczi en çok İstanbul, Ankara ve İzmir’de gözlenirken hacizli fabrikalarda Gaziantep, Samsun ve İzmir başı çekti. İşyeri ve fabrika hacizlerinin yanı sıra 402 adet arsa, 1.569 adet villa ve daire tipi konut, 77 adet bina ve 452 adet tarlaya da el konuldu. Bankaların hacizli iş yerleri arasında İstanbul’da bulunan balık restoranı en dikkat çekici haciz olarak kendini gösteriyor. Satılık iş yerleri arasında 1 adet düğün salonu, 1 adet pansiyon, 1 adet süpermarket, 27 adet akaryakıt bayi ve imalathane, 3 adet tavuk çiftliği, 5 adet besihane ve 2 adet oto galerisi de yer alıyor. Küçük iş yerleri ve dükkânlar ile birlikte hacizli iş yeri sayısı 601’e ulaşıyor.

BANKALARIN TAKİPTEKİ

KREDİLERİ ARTIYOR

Rapora göre, bir önceki yılla karşılaştırıldığında bankaların ellerinde bulunan gayrimenkullerin çoğunun satılamadığı gözleniyor. Son bir yılda kredi çekip kredisini ödeyemeyen bireysel müşteriler de ev, bina ve arsasından oldu. Bina, mesken, tarla ve boş arazi ve 124 diğer mallar olmak üzere toplam 2 bin 639 kişinin malına el konuldu. Orta ölçekli iş yeri hacizleri daha çok İstanbul, Ankara ve İzmir ile öne çıkarken fabrika hacizlerinde İzmir, Samsun ve Gaziantep illeri diğer illere açık ara fark atıyor. Ankara, İstanbul ve Mersin ise hacizli meskenlerin yoğunlukta olduğu iller arasında yer alıyor. Arsa hacizlerinde de başı Edirne, Trabzon, Denizli, Balıkesir ve Çorum çekiyor.

Rapora göre, bankalar el koydukları gayrimenkulleri satarken, yeni gayrimenkul alacak kişilere de oldukça cazip fırsatlar sunuyor. Oturum amaçlı satılan daireler arasında 11 bin liraya kadar ev bulmak mümkün. Bankaların elden çıkarmak istediği arsalar arasında 3 bin liraya kadar arsa bulunuyor. Raporda, BDDK verilerine göre, bankaların takipteki kredilerinin de arttığının gözlendiği, aktif kalemler içinde krediler, geçen yıl Ocak ayına göre yüzde 7,8 artarak 365 milyar 517 milyon liradan bu yıl Ocak ayında 394 milyar 6 milyon liraya yükselirken, takipteki brüt alacakların aynı dönem içinde yüzde 46 artışla 14 milyar 928 milyon liradan 21 milyar 789 milyon liraya çıktığı belirtiliyor.

HACİZLERLE EKONOMİYE CİDDÎ ZARAR

VERİLİYOR

İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan da verilere ilişkin değerlendirmesinde, ekonomik krizin vatandaşı çift taraflı zarara uğrattığını, özellikle fabrika, iş yeri ve tarla hacizleriyle ekonomiye ciddî zararlar verildiğini bildirdi. Arıkan, şunları kaydetti: ‘’Banka hacizlerinde Türkiye’nin ekonomik nabzının durduğunu görüyoruz. Bugün sanayiciye, esnafa ve çiftçiye yapılan hacizler toplumun her kesiminin hacze uğratıldığını gösteriyor. Kapısına kilit vurulan fabrikanın işçileri ve o fabrikanın çevresindeki küçük esnaf bu hacizden doğrudan etkileniyor. Yine tarlasını ekmek için bankaların kapısını çalan çiftçinin de banka hacizleri ile köşeye sıkışması kabullenilir bir durum değil. Üstelik ekonomik kriz ile birlikte mallarının değerinin düşmesi de ekonomik darboğaz içinde olan sanayici, esnaf ve çiftçiye ikinci bir darbe. Haczedilen mallar bir önceki yıla göre en az yüzde 15 değer yitirmiş durumda. Yani haciz kıskacına takılan kişilerin mallarının değer kaybından dolayı da zararı büyük.’’

09.08.2010