Güncel |
MECLİSTEKİ TASLAK DA SORUNU ÇÖZMEKTEN UZAK |
Kamuoyunda ''taş atan çocuklar'' olarak bilinen sorunun daha da ağırlaşarak devam ettiğini belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Bedriye Yorgun, ''Çocukların neden okulda, evde değil de sokakta ve polise taş atmakta olduğuna kafa yorulmalı'' dedi. Yorgun, Mecliste yasalaşmayı bekleyen taslağın da sorunu anlayıp çözmekten uzak olduğunu söyledi. ÇÖZÜM BARIŞ VE KARDEŞLİĞİN GÜÇLENDİRİLMESİNDE
“Hapse atılan çocuk, çıktığında artık eski çocuk değildir. Kimliği değişmiş, çocukluğu çalınmış demektir. Ergen ve çocukların özgürlüklerini ellerinden alan uygulama ve cezalandırmalar asla kabul edilemez” diyen Yorgun, sorunu temelden halletmenin yolunun Kürt sorununun barışçı ve demokratik yollarla çözümünden, kardeşliğin güçlendirilmesinden geçtiğini vurguladı.
Çocuklar niye taş atıyor?
SAĞLIK ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Bedriye Yorgun, ‘’Çocukların neden okulda, evde değil de sokakta ve polise taş atmakta olduğuna kafa yorulmalı’’ dedi. Yorgun, Güvenpark’ta, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında yargılanan çocuklarla ilgili yaptığı basın açıklamasında, kamuoyunda ‘’taş atan çocuklar’’ olarak bilinen sorunun daha da ağırlaşarak devam ettiğini söyledi. Bugün TMK kapsamında 200’ün üzerinde çocuğun tutuklu bulunduğunu, yaklaşık 4 bin çocuğun da ‘’yasa dışı örgüt üyeliği ve örgüt propagandası’’ yapmaktan onlarca yıllık hapis talebiyle yargılandığını belirten Yorgun, TBMM ve siyasi iktidarın sorunun çözümü konusunda isteksizlik gösterdiğini öne sürdü. Mecliste yasalaşmayı bekleyen taslağın da sorunu anlamak ve çözmekten uzak olduğunu savunan Yorgun, ‘’Çocukların neden okulda, evde değil de sokakta ve polise taş atmakta olduğuna kafa yorulmalı. Sorunu temelinden halletmenin yolu Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yollarla çözümünden, yeniden kardeşleşmenin güçlendirilmesinden geçiyor’’ diye konuştu. Bedriye Yorgun, şöyle devam etti: ‘’Hapse atılan çocuk, çıktığında artık eski çocuk değildir. Kimliği değişmiş, çocukluğu çalınmış demektir. Çocuklar toplumun geleceği. Çalınan sadece çocukların çocukluğu değil, toplumun geleceğidir. Ergen ve çocukların, hayati olmayan, doğru yaklaşımlarla olumlu şekilde kanalize edilecek davranışlarından dolayı yaşamlarını yok sayan, özgürlüklerini ellerinden alan uygulama ve cezalandırmalar asla kabul edilemez.’’ KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek ise haksızlıklar devam ettiği sürece mücadelelerini sürdüreceklerini ifade ederek, ‘’Çocuklarla ilgili hazırlanan taslak, her seferinde çeşitli bahanelerle geri çekiliyor. AK Parti, buradan da rant sağlamaya çalışıyor. Bu yasayı çıkarmayarak ırkçı, milliyetçi çevrelere selam veriyor’’ iddiasında bulundu.
Özgürlük güvenliğe feda edilemez
İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, demokratik toplumlarda güvenlik ve özgürlük dengesini kurmanın önemli bir hassasiyet istediğini belirterek, “Güvenliğin olmadığı yerde özgürlük olmaz, özgürlük ise asla güvenliğe feda edilemez’’ dedi. Gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleri ve ajansların üst düzey yöneticileri ile İstanbul Wow Otel’deki ‘’Medya Duyarlılığı İstişare Toplantısı’’nda bir araya gelen Atalay, toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Atalay, tamamen istişare amaçlı yapılan toplantının verimli geçtiğini belirterek, bu vesileyle, yürüttükleri çalışmalarla ilgili basına bilgi verme ve sorularını cevaplama imkânı bulduğunu söyledi. Atalay, ‘’Bildiğiniz gibi güvenlik ve özgürlük dengesi önemli bir sorun. Demokratik toplumlarda bu dengeyi kurmak, güveni sağlamak önemli bir hassasiyet ister. Güvenliğin de amacı vatandaşların özgürce yaşamasını sağlamaktır. Ama eğer güvenlik ve özgürlük dengesinde sapmalar olursa, tabiî orada sorunlar olur ve önemlidir. Güvenliğin olmadığı yerde özgürlük olmaz, özgürlük ise asla güvenliğe feda edilemez’’ diye konuştu. Güvenliğin daha çetin bir boyutunun da terörle ilgili haberler olduğuna işaret eden Atalay, terörle ilgili güvenlik konularının haberleştirilmesinin büyük hassasiyet gerektirdiğini, bunun dünyada da bu şekilde olduğunu anlattı. Bakan Atalay, ‘’Basından da beklediğimiz, terör haberlerinde hassasiyet göstersinler. Terör örgütünün propagandasını kendi elimizle yapmayalım’’ dedi. Gazete ve ajansların genel yayın yönetmenleri, genel müdür ve yazı işleri müdürlerinin katıldığı toplantıya gazetemizi temsilen Genel Yayın Koordinatörümüz Abdullah Eraçıkbaş katıldı. |
08.07.2010 |