Güncel |
Lâfta değil, eylemde demokrasi |
Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, “Demokrasinin olduğu ülkede bu kelime bu kadar çok konuşulmaz. Demek ki Türkiye demokrasisini istediği gibi geliştirememiş” dedi. Selçuk: Lâfta değil, eylemde demokrasi
YARGITAY Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, demokrasinin çok konuşulduğu ülkede demokrasiden bahsedilemeyeceğini belirterek “Demek ki Türkiye demokrasisini istediği gibi geliştirememiş” dedi. Bursa Ahenk Hukuk Derneği tarafından düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Sami Selçuk, tartışmalara konu olan Anayasal değişikliği ve demokratikleşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de demokrasinin istenilen seviyeye getirilemediğini dile getiren Selçuk, şöyle konuştu: “Demokrasinin olduğu ülkede bu kelime bu kadar çok konuşulmaz. Demek ki Türkiye demokrasisini istediği gibi geliştirememiş. Ya da Batının uyarılarına rağmen demokrasisini eylemci olarak yaşamayan bir ülke konumunda bulunmayı sürdürüyor. Gerçekten Türkiye şu anda bile demokrasiyi yaşamayan bir ülkedir.” Adolf Hitler’in hergün demokrasiden bahsettiğini buna karşın Sir Winston Churchill’in bu kelimeyi hiç telâffuz etmediğini hatırlatan Selçuk, “Çünkü Hitler’in ülkesinde demokrasi yoktu, yaşanmıyordu” görüşünü dile getirdi. “HALKIN İRADESİ TECELLİ ETMİYOR” Türkiye’nin A’dan Z’ye kendini gözden geçirmesi gerektiğini belirten Selçuk, halkın iradesi yerine çoğulculuğun yasa yürütme ve yargıya yansıması gerektiğini savundu. Selçuk, “Eğer bir ülkede yüzde 10 barajı varsa bu bir düştür. Halkın iradesi hiç tecelli etmiyor. Çünkü adayı halk seçmiyor, partinin başkanı seçiyor. Milletvekilleri aslında milletin değil, genel başkanının vekilleri konumunda. Bunları düzeltmediğiniz takdirde anayasanın maddelerinde yapacağınız hiç bir değişiklik iyi sonuç vermeyecektir” diye konuştu.
“DÜZENLEMELER BÜTÜN OLARAK YAPILMALI” Sami Selçuk, bu şekildeki bir yönetimde yargı, yasama ve milletvekillerinin bağımsız olmadığının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Düzenlemeler bir bütün olarak yapılmalı. Önce yasama organı yürütme organını denetleyecek biçimde güçlendirilmeli. Milletvekili gerçekten milletin vekili olmalıdır. Bakanı ve başbakanı sorgulamalı, denetlemeli ve denetim görevini yapmalıdır. Çünkü yasama organının varlık nedeni yürütmeyi denetlemektir. Bu günkü uygulama ve anayasal çerçevede bunu yapmak mümkün değildir. O zaman siyasal partiler yasası ve seçim yasasını değiştireceksiniz. Anayasanın bunlarla ilgili maddelerin kesinlikle değiştireceksiniz. Çünkü yürütme yasamayı kuşatmıştır. Halbuki yasama yürütmeyi kuşatmalı idi.” |
30.05.2010 |
Şırnak’ta çatışma: 3 şehit, 2 yaralı |
Şırnak’ta teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada, 2 asker ve 1 geçici köy korucusu şehit oldu, 2 askerî personel de yaralandı. Şırnak’ta çatışma: 3 şehit, 2 yaralı
ŞIRNAK'TA teröristlerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada, 2 asker ve 1 geçici köy korucusu şehit oldu, 2 askeri personel de yaralandı. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan duyuruya göre, dün sabah 05.45'te Şırnak'ın Merkez ilçesi dağlık arazi kesiminde, bir grup terörist tarafından açılan ateş sonucu; 1 piyade uzman çavuş ve 1 geçici köy korucusu şehit oldu, 3 askeri personel yaralandı. Yaralanan 1 piyade er yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. 2 yaralının tedavisinin sürdüğü bildirildi. |
30.05.2010 |
Hakkâri’de 3 asker yaralandı |
HAKKÂRİ’DE de teröristlerin taciz ateşi sonucu 3 askerin yaralandığı bildirildi. Hakkâri’nin Çukurca ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçlerince önceki gün 09.20’de yapılan faaliyet esnasında, bölücü terör örgütü mensuplarınca açılan taciz ateşi sonucu 3 asker yaralandı. Yaralı personel tedavi altına alındı. Mardin’in Savur ilçesi Serenli Köyü bölgesinde de, teröristlerce yola döşenmiş el yapımı mayın, önceki gün saat 10.40’da askeri aracın geçtiği anda infilak etti. Araçta hafif hasar meydana geldi. |
30.05.2010 |
Başbuğ, Mübarek ile görüştü |
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek tarafından kabul edildi. Mısır Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan görüşme yaklaşık 20 dakika sürdü. Görüşmede basının sadece görüntü almasına izin verildi. Orgeneral Başbuğ daha sonra Savunma Bakanlığında, Mısır Savunma Başkanı Mareşal Hüseyin Tantavi tarafından askeri törenle karşılandı. Törenden sonra Tantavi Orgeneral Başbuğ’a, Savunma Bakanlığı binasının girişinde bulunan, eski Genelkurmay Başkanlarının resimleri ve askeri malzemelerinin sergilendiği bölüm hakkında bilgi verdi. Tantavi ve Orgeneral Başbuğ’un ikili görüşmesi basına kapalı yapıldı. |
30.05.2010 |
Emin Arslan serbest bırakıldı |
İSTANBUL’DA gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonuna ilişkin davada, eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ve iki emniyet müdürünün de aralarında bulunduğu tutuklu 6 sanığın tahliyesine karar verildi. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada taleplerle ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Selim Berna Altay, tutuklu kaldıkları süre ve kaçma şüpheleri bulunmaması dikkate alınarak, tutuklu sanıklar Emin Arslan ile emniyet müdürleri Murat Nemutlu ve Mustafa Aral’ın tahliye edilmesini talep etti. Mahkeme heyeti üyesi hakim Yılmaz Alp’in, tutuklu sanıklardan Gül Çetintaş’ın tahliye edilmesi yönünde oy kullandığı öğrenildi. Üye hakimlerden İdris Asan’ın ise bütün sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesi gerektiğini belirterek, sanıklar hakkında kuvvetli suç şüphesini gösteren bulguların varlığı, delil durumu, suçun CMK 100/3. maddedeki suçlardan olması ve suçun yasal yaptırımını dikkate alıp, tutuklu 6 sanığın tahliye edilmeleri yönündeki görüşe katılmadığı kaydedildi. Duruşma, 26 Ekim 2010 tarihine ertelendi. |
30.05.2010 |
Bozdağ: Yassıada hakim ve savcıları cüppeli katiller |
AKP Grup Başkanvekili ve Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Menderes ve arkadaşlarını yargılayan Yassıada hâkim ve savcılarını cüppeli katile benzetti. Bozdağ, “Hukukun ilkelerini çiğneyerek, suçsuz insanları idama gönderenler, cüppe de giymiş olsa, savcı ve hâkim de olsalar, insanı şakağından vuran katilden daha beterdirler. Çünkü katilin sırtında cüppe yoktur. Ama Yassıada mahkemelerinin hâkimleri, savcıları cüppeli katillerdir” dedi. Bozdağ, partisinin Eskişehir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, darbelerin bir zulüm olduğunu belirterek şunları söyledi: “Darbeciler ve Menderes’i asan katiller ile onu yargılayan ve idam kararını verenlerin sıfatı bana göre, o Yüksek Adalet Divanı Başkanı ve savcıları benim nazarımda katilden bir farkı yoktur. Hâkim olmuş olabilir. Katillerden de hâkim olabiliyor. Ya ben ipi çekmedim, çekmeyebilir. Haksız bir biçimde hukuku uygulayıp, suçsuz insanları suçlu göstermek için hukukun bütün ilkelerini çiğneyip, ondan sonra suçsuz insanları idama gönderenler, cüppe de giymiş olsalar, savcı ve hâkim de olsalar, insanı şakağından vuran katilden daha beterdirler. Çünkü katilin sırtında cüppe yoktur. Ama bunlar maalesef Yassıada Mahkemelerinin hâkimleri ve savcıları cüppeli katillerdir. Bunlardan hesap sormak lazım. Ama kimse hesap soramadı ve İnönü’nün çıkardığı kanunla bunları suçlamak bile suç sayıldı.” |
30.05.2010 |
CHP’de Gürsel Tekin’e MYK şoku |
CHP’nin 22-23 Mayısta yapılan 33. Olağan Kurultayı’nda seçilen Parti Meclisi’nin (PM) ilk toplantısında Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleri belirlenirken, Genel Sekreterliğe Önder Sav yeniden seçildi. Kulislerde MYK üyeleri arasında geçen PM üyesi eski CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ise listede yer almadı. Genel Merkezde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleştirilen Parti Meclisi toplantısında MYK’nın 20 üyesi seçildi.Buna göre, yeni MYK üyeleri şu isimlerden oluşuyor: Önder Sav, Süheyl Batum, Gülsün Bilgehan, Gaye Erbatur, Mevlüt Coşkuner, Turgut Dibek, Mahmut Duymak, Gökhan Günaydın, Hüseyin Karakoç, Ali Koçal, Abdullah Özer, Berhan Şimşek, İzzet Çetin, Tekin Bingöl, Haluk Koç, Şahin Mengü, Hakkı Suha Okay, Umut Oran, Faik Öztrak, Abdülrezzak Erten. CHP’nin 20 üyeli MYK’sında 12 milletvekili bulunuyor. Ayrıca, Parti Meclisi toplantısında yapılan seçimde Önder Sav yeniden Genel Sekreterliğe getirilirken, Genel Saymanlığa da Faik Öztrak seçildi. Toplantının ardından yeni MYK ilk toplantısına geçti.
GÜRSEL TEKİN: GENEL BAŞKAN BÖYLE İSTEDİ
ADI kulislerde MYK üyeleri arasında geçen Gürsel Tekin, toplantının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Tekin, MYK’da yer almadığının ifade edilmesi üzerine, ‘’Sayın Genel Başkan böyle takdir buyurdu. Bize de destek vermek düşer’’ dedi. ‘’PM’den istifanız söz konusu mu’’ sorusuna Tekin, ‘’Şu an bir şey yok’’ cevabın verdi. |
30.05.2010 |
AB üyeliği, Türkiye’nin stratejisi olmalı |
TÜRKİYE Değişim Hareketi (TDH) Lideri Mustafa Sarıgül, AB’ye üye olmanın Türkiye’nin geleceğe yönelik stratejisi olması gerektiğini belirtti. Dış Politika Merkezince, Point Otel Barboros’ta düzenlenen ‘’Türkiye: 2020’’ konferansında konuşan Sarıgül, Türkiye’nin, laik bir demokrasi ve modern bir toplum olmak için kurulduğunu, halen başta azınlıklar ve kadın hakları olmak üzere, insan hakları alanında atılması gereken önemli adımlar olduğunu vurguladı. Sarıgül, şunları söyledi: ‘’AB’ye üye olmak, Türkiye’nin geleceğe yönelik stratejisi olmalı. AB’ye katılım, Türkiye’nin ve Avrupa’nın tarihi açısından şüphesiz önemli bir dönüm noktası olacaktır. Türkiye, ekonomik olarak gelişme gösterse ve dünyadaki konumu gelişse de Türk vatandaşı gelişmedeki payını henüz alabilmiş değildir. Türkiye dünyanın en iyi 20 ekonomisi arasına girerken, hala eğitim, siyasi katılım ve demokratik gelişme gibi kalkınmaya dair kritik alanlarda eksiklikleri var. İlerlemek için, bizi birbirimize bağlayan ortak bir etnisite ya da geçmişe değil, demokrasi, insan hakları ve karşılıklı saygıya karşı duyduğumuz ortak bağlılığa bakmalıyız. İçeride sağlıklı bir demokrasi, dışarıda ise istikrar sağlayabilmek için kesintisiz sosyal demokrasi ilkelerine dayanan, istikrarlı, disiplinli politikalar sürdürmeliyiz.’’ |
30.05.2010 |
Grizu patlamasında ihmal var |
ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Zonguldak’taki grizu patlamasının ihmalden kaynaklandığını söyledi. Dinçer, Zonguldak’ın Çatalağzı beldesindeki Çatalağzı Termik Santrali tesislerinde yaptığı açıklamada, “Olay nasıl oldu? 17 Mayısta saat 12.59’da aşağıda arkadaşlar galeri açarken dinamit patlattılar. Dinamit patlattıktan sonra metan gazı açığa çıktı. Ocakta saat 13.03’te çok büyük oranda metan gazı vardı, arkadaşlar kendilerini muhafaza altına aldılar, bir yere oturarak metan gazının dağılmasını ve gaz değerlerinin normale inmesini beklediler. Saat 13.24’de elimizde ölçümler var, gaz değerlerinin giderek normalleştiğini gösteriyor. Normal şartlarda zaman uzadıkça, gaz değerlerinin normalleşmesi ve arkadaşlarımızın çalışmaya dönmesi beklenir. Ama aradan 4 dakika geçiyor, 13.28’de patlama meydana geliyor.” Dinçer, ocakta bütün otomatik ölçüm cihazlarının olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Cihazlar çalışmış, gerekli ölçümler yapıldıktan sonra riskli bir noktaya gelindiğini görür görmez otomatik olarak elektrikler kesilmiş, diğer çalışan aletler durdurulmuş. Sadece havalandırma fanları çalışmış. Böyle bir ortamda içeride gaz olsa bile, gaz miktarının yüksek olması söz konusu olsa bile, onu harekete geçirecek kıvılcıma ihtiyaç var. Bunun niçin ortaya çıktığının tesbitini henüz yapamadık. Çünkü, aşağıya inilemedi ama orada çok büyük ihtimalle ihmalden bahsetmemiz mümkün. Ama o ihmal idari mi, orada çalışan işçilerimizin ortaya çıkardığı ihmal miydi emin değiliz. Göçükler kaldırıldıktan sonra bakanlığımız ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının uzmanları ile savcılığın bilirkişileri inecekler, gerçek nedeni görme imkanına sahip olacağız.”
TAHRİBAT ÇOK FAZLA
Grizu faciasının ardından geçen zamanda kurtarma ekibinin inanılmaz fedakârlıkla çok büyük riskleri üstlenip Karadon kuyusuna inerek, 28 kişinin cenazesini çıkardığını belirten Dinçer, şöyle dedi: ''İki işçimize ise halen ulaşamadık. Çok yoğun bir çalışma var, günde 3 vardiya çalışılan ocakta şimdi 4 vardiya çalışıyoruz. Çok yoğun şekilde ulaşmaya çalışıyoruz ama göçük gerçekten çok büyük ve aşağıdaki tahribat oldukça fazla, bunu aşmakta zorlanıyoruz.'' |
30.05.2010 |
TEMSİLCİLERİMİZ TOPLANDI |
2010 yılı bahar dönemi Umumî Temsilciler Toplantısı, gazetemizin İstanbul-Güneşli’deki merkez tesislerinde yapıldı. Yoğun bir katılımın gözlendiği toplantıda, geçmiş altı aylık döneme ait faaliyet raporları okundu. Neşriyat hizmetlerinin ele alındığı raporlarda dile getirilen gelişmeler temsilcilerimizin tasvibi ile karşılandı. Önümüzdeki dönem için planlanan yayın faaliyetlerimizin görüşülüp müzakereye açıldığı toplantının ikinci bölümünde ise, yeni yönetim kurulu üyeleri seçildi. Toplantı dilek ve temennilerle sona erdi. |
30.05.2010 |
Referandum takvimi açıklandı |
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Bazı Maddelerinde Deşiklik Yapılması Hakkında Kanunun halkoyuna sunulmasına ilişkin takvimi belirledi. Takvime göre, 31 Mayıs Pazartesi günü muhtarlık bölgesi askı listelerinin dökümüne başlanacak, halk oylamasına ait parametreler, Bilgisayar Destekli Seçmen Kütük Sistemi’nden (SEÇSİS) tanımlanacak. Muhtarlık bölgesi askı listeleri, taksirli suçlardan hükümlüler ile tutuklu seçmen listesi dahil, güncelleştirilmek üzere 9 Haziran Çarşamba günü ilçe seçim kurullarınca askıya çıkarılacak, Yurt Dışı Seçmen Kütüğünün internet ortamında ‘’www.ysk.gov.tr’’ adresinde ilan edilecek. Muhtarlık bölgesi askı listeleri 22 Haziran Salı günü askıdan indirilecek, internet ortamında ilan edilen Yurt Dışı Seçmen Kütüğünün ilanı sonlandırılacak. Muhtarlık bölgesi askı listeleri ve Yurt Dışı Seçmen Kütüğüne yapılacak itirazlar 28 Haziran Pazartesi günü karara bağlanacak. Listelerdeki değişiklikler 3 Temmuz Cumartesi günü seçmen kütüklerine işlenerek, kesinleştirilecek. Takvime göre, 8 Temmuz Perşembe günü seçmenlerin adreslerine göre sandık atamaları (sandık seçmen listeleri) yapılacak. Halk oylamasında kullanılacak birleşik oy pusulalarının basımına 9 Temmuz Cuma, sandık seçmen listelerinin çoğaltılması işlemine 12 Temmuz Pazartesi günü başlanacak.
GÜMRÜKLERE SANDIKLAR 3 AĞUSTOS’TA KURULACAK
Takvime göre, bundan sonraki süreç şöyle işleyecek: 15 Temmuz Perşembe: Oy verilecek gümrük kapılarının tespiti ve buralarda görev alacak ilçe seçim kurullarının oluşturulması çalışmalarına başlanacak. 17 Temmuz Cumartesi: Gümrük kapıları ilçe seçim kurullarının oluşturulması işlemi tamamlanacak. Gümrük kapılarında görev alacak sandık kurullarının oluşturulması çalışmalarına başlanacak. 20 Temmuz Salı: Sandık seçmen listelerinin çoğaltılması işlemi bitirilecek. Seçmen bilgi kağıtlarının (yurt içi) yazımına ve dağıtımına başlanılacak. Türkiye genelinde sandık kurullarının oluşturulması çalışmalarına başlanacak. 29 Temmuz Perşembe: Gümrük kapıları sandık kurulları başkanlarına, halk oylaması araç ve gereçlerini içeren malzeme torbaları teslim edilecek ve bu kişilere eğitim verilerek göreve hazır hale getirilecek. 3 Ağustos Salı: Gümrük kapılarında oy verme işlemlerine başlanacak. 11 Ağustos Çarşamba: Türkiye genelinde sandık kurullarının oluşum işlemleri tamamlanacak, oluşumda görev alanlara bu husus bildirilecek. 12 Ağustos Perşembe: Halk oylamasında kullanılacak birleşik oy pusulalarının basımı tamamlanarak, plan dahilinde dağıtımına başlanacak. 16 Ağustos Pazartesi: İlçe seçim kurullarınca, sandık kurulları başkanlarına teslim edilecek halk oylaması araç ve gereçlerini ihtiva eden malzeme torbaları hazırlanmaya başlanacak. 3 Eylül Cuma: Seçmen bilgi kağıtlarının (yurt içi) seçmenlere dağıtımı tamamlanacak, dağıtılamayanlar ilgili ilçe seçim kurulu başkanlıklarına teslim edilecek.
PROPAGANDA VE YASAKLAR
5 Eylül Pazar: Serbest propaganda dönemi ve buna ilişkin yasaklar ile radyo ve televizyon konuşmaları başlayacak. 6 Eylül Pazartesi: İlçe seçim kurulları başkanlıklarınca, halk oylamasında görev alacak sandık kurulu görevlilerine eğitim verilmesine başlanacak. Halk oylaması araç ve gereçlerini içeren malzeme torbaları sandık kurulu başkanlarına teslim edilecek ve sandık kurulları göreve hazır hale getirilecek. Herhangi bir nedenle dağıtılamadığı için ilçe seçim kurulu başkanlığına iade edilen seçmen bilgi kağıtları, oy verme gününde seçmenler tarafından istenildiğinde verilmek üzere sandık kurulu başkanlarına teslim edilecek. 7 Eylül Salı: Taksirli suçlardan hükümlüler ile tutuklu seçmen kütükleri kesinleştirilecek. 11 Eylül Cumartesi: Propaganda dönemi saat 18.00’de sona erecek. 12 Eylül Pazar: Halk oylaması yapılacak ve seçim yasakları saat 24.00’te sona erecek. |
30.05.2010 |
AYM Başkanı Kılıç: Paketin tamamına iptal yok |
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anayasa değişikliğinin iptali için yapılan başvuru hakkında, ‘’Tamamını iptal etmek gibi birşey söz konusu değil. 4-5 madde ile ilgili görüşülecek’’ dedi. Kılıç, Azerbaycan Büyükelçiliğinde yapılan Azerbaycan Milli Günü resepsiyonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Anayasa değişikliğinin iptali için yapılan başvurunun görüşülmesine ilişkin bir soru üzerine Kılıç, ‘’Tamamını iptal etmek gibi birşey söz konusu değil. 4-5 madde ile ilgili görüşülecek. Kurulun takdiridir. Gerekli değerlendirmeyi kurul yapacaktır’’ diye konuştu. Kılıç, bir başka soru üzerine de, kuruldaki bütün üyelerin birer oyu bulunduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: ‘’Ben kendi doğrularımla karar verecek değilim. Arkadaşların düşüncelerini alarak gerekli yol haritası çizilecektir. Türbanla ilgili yasada da 4. maddeden hareket ederek, teklif edilmesi mümkün olmayan konunun teklif edilmesi nedeniyle şekilden gidilerek esasa girildi. Bu konuda nasıl bir yol izlenecek ona yine karar verecek olan kurulumuz. Yalnız başıma bir değerlendirme yapmam son derece yanlış. |
30.05.2010 |
Öğretmen atamalarına dâvâ |
TÜRK Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin bazı maddelerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açtı. Türk Eğitim-Sen’den yapılan yazılı açıklamada, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin binlerce öğretmeni hüsrana uğrattığı savunuldu. Açıklamada, yönetmeliğin zorunlu hizmet affı getirilmesine rağmen, zorunlu hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenlerin bu aftan fiili olarak yararlandırılmadığı, birçok bölgede MEB’in tespitine göre, 141 bin norm kadro açığı bulunmasına rağmen, son derece az kadronun boş gösterildiği ve bu durumda birçok öğretmenin tayin isteğinin gerçekleştirilemeyeceği vurgulandı. Danıştay’da açılan davada, MEB Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 20 maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması talep edildi. |
30.05.2010 |
Unkapanı Köprüsü 1 Haziran’da 4 saat kapalı |
Haliç üzerinde kurulu bulunan Unkapanı Köprüsü, bakım ve onarım çalışmaları sebebiyle 1 Haziranda 4 saat trafiğe kapatılacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, 1 Haziran Salı günü belediyenin Deniz Hizmetleri Müdürlüğünce köprünün Azapkapı tarafında bulunan birleşme derzlerinde bakım ve onarım çalışmaları yapılacağı, bu sebeple 00.30-04.30 saatleri arasında köprünün araç ve yaya trafiğine tamamen kapatılacağı bildirildi. Açıklamada, ‘’Bu köprüyü kullanacak araçların 00.30-03.30 saatleri arasında Yeni Galata Köprüsü’nü, 03.30-04.30 saatleri arasında ise her iki köprü de deniz trafiğine açık olacağı için Haliç Köprüsü’nü kullanmaları gerekmektedir’’ denildi. |
30.05.2010 |
At arabalı taşımalı eğitim |
Kayserİ’nİn Oymaağaç Mahallesi’nde yaşayan çocuklar, okula at arabasıyla gidip geliyor. 10 kilometrelik yolu mahallede yaşayan “Hacı Baba” lâkaplı Mehmet Kocaman'a (70) ait at arabasıyla kat eden çocuklar, yetkililerden sorununa çözüm bulmasını istedi. Yolculuktaki aksamalar dolayısıyla çoğu zaman okula geç kalan öğrenciler, bir saatlik yolculuğun çok yorucu olduğunu ifade etti. At arabalı taşımalı eğitim, Yerel Yönetimler Yasası’yla birlikte büyükşehir sınırlarına dâhil edilerek mahalle haline getirilen Merkez Kocasinan İlçesi’nin Oymaağaç Mahallesi ile Anbar Mahallesi arasında yapılıyor. Mahallelerinde okul olmadığı için Anbar İlköğretim Okulu’na gitmek zorunda kalan öğrenciler, her gün saat 07.00’da yola çıkıyor. Çocuklar, ilk derse yetişebilmek için erkenden yola çıkmak zorunda kaldıklarından birçoğu kahvaltısını at arabasının üzerinde yapıyor. Çocuklar, okumak için her sabah ve akşam 10 kilometrelik yolu at arabasının üzerinde kat ediyor. Yolculuklarının 2 kilometrelik bölümünü ise şehirler arası trafiğin geçişinin sağlandığı çevre yolundan yapıyorlar. Öğrenciler 5 yıldan beri aynı çileyi çekiyor. Mehmet Kocaman ise ileri yaşı dolayısıyla hastalanması çocukların bazen okula geliş gidişlerinin aksamasına sebep oluyor. Aralarında Mehmet Kocaman’ın torunun da bulunduğu öğrenciler, bazı günler köy sakinlerinden birisinin kendilerine eşlik etmesiyle yola çıkıyor. “Hacı Baba” diye seslendikleri eğitim gönüllüsünün atının çektiği arabaya doluşan çocuklar tehlikeli yolculuğa başlıyor. Yaşlı adamın hastalanması halinde ise yerine aynı okulda okuyan torunu geçiyor. Kuzey Çevreyolu’na bağlantıyı sağlayan karayolunda ters yönde karşıdan gelen araçların arasından 2 kilometre giden öğrenciler yaklaşık bir saatsonra okula ulaşabiliyor. |
30.05.2010 |
10 BİN İMAM MÜJDESİ |
DİYANET İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, bazı imam ve sendikaların hafta sonunda görev yapanlara ‘’ekstra prim’’ verilmesi talebinin yerine getirilemeyeceğini söyledi. Bardakoğlu, bir dizi faaliyete katılmak üzere geldiği Mersin’de, yaptığı açıklamada, geçmiş dönemlerde sıkça rastlanan din görevlisi açığının da büyük ölçüde giderildiğine dikkati çekerek, şunları söyledi: "Şu an 10 bin camimizde din görevlisi yok. Ama bununla ilgili çalışmamız da sürüyor. Önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) çıkması beklenen çalışmayla bu sorunu çözeceğiz. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Ramazan’a kadar göreve başlaması ön görülen yeni memurlar, 10 bin camimizdeki açığı kapatacak. Kadrolu ve sözleşmeli olarak çalışacaklar.’’ Din adamlarının hafta sonlarında görev yapmasını ve ilgili sendikaların bu görev için ekstra prim taleplerini değerlendiren Bardakoğlu, konuyla ilgili çalışma yapıldığını, çalışma neticesinde il ve ilçe müftülüğüne yetki verilerek, caminin bulunduğu yöredeki halkın taleplerine göre yıllık ve haftalık izin isteklerinin şekillendirilmeye başlandığını söyledi. ‘’Biz sadece imamların değil, 72 milyonun Diyanet İşleriyiz’’ diyen Bardakoğlu, şöyle devam etti: ’’Artık müftülerimizin tesbiti doğrultusunda camilerdeki yoğunluğun fazla olduğu yerlerde cemaatin hakkını, az olduğu yerde ise imamlarımızın özlük haklarını koruyoruz. 72 milyon kişinin din hizmeti talebini en iyi şekilde karşılamaya özen gösteriyoruz. Bu kapsamda imamlarımızın çalışmalarını da vatandaşın taleplerine göre yıllık izin ve haftalık izinleri karşılamaya çalışılıyor.’’ Hafta sonu mesailerinde prim gibi bir talebin yerine getirilemeyeceğini anlatan Bardakoğlu, şöyle konuştu: "Allah 5 vakit namazı emretmiş. İmam da 5 vakit namazı kıldırmak üzere göreve atanmış. Vakit, gündüz olur, gece olur, hafta sonu olur... Zaten imam bunu bilerek işe başlar. Biz imamlığı normal memurluk gibi düşünemeyiz. Bu tür sözler ve talepler sadece sendikacılık adına yapılsa bile imamlığın ağırlığına zarar verir. İmamlığın önemini, görevin ciddiyetini ve bu görevin 24 saat olduğunu bilen insanlar zaten bu tip istekleri telâffuz bile etmiyorlar. Bu tür talep ve tartışmalar, imamlık mesleğinin itibarını zedeliyor. İmam, gece ve hafta sonu kıldırdığı namazlara da fazla mesai alırsa, gündüz ki boş zamanlar ne olacak? Talepleri dile getirenlerin sendikacılık aşkıyla ölçüsüz sözler dile getirdiğine inanıyorum.’’
DİYANETİN HİZMET ANLAYIŞI DEĞİŞİYOR
DİYANET İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Mersin’in Tarsus ilçesinde yerel bir televizyon kanalında katıldığı canlı yayında, ‘’Artık din hizmetini caminin dört duvarı arasından çıkarıyoruz’’ dedi. Güney TV’de yayınlanan ‘’Konu ve Konuklar’’ adlı programa katılan Bardakoğlu, din hizmetinin, camilerde sadece ezan okumak, namaz kıldırmak olmadığını belirterek ‘’Bunun yanında bir yetimin başını okşamalıyız. Bir garibin yanında olmalıyız. Bacası tütmeyen insanın bacasını tüttürmeliyiz’’ diye konuştu. Müftülüklerin din hizmetlerinin yanında sosyal projeler de geliştirdiklerini belirten Bardakoğlu, şunları söyledi: ‘’Müftülüklerimiz çevre, insan hakları, kadın hakları, aile içi şiddet, ticaret ahlâkı, iş ahlâkı gibi alanlarda geliştirdikleri projelerle toplumun her kesimine ulaşmanın çabası içindeler. Din hizmetlerini camilerin dört duvarı arasından çıkarıyoruz.’’ Bardakoğlu, din görevlilerinin 21. yüzyılda din hizmetlerini aşkla ve şevkle sunmanın gayreti içinde olduklarını belirtti. |
30.05.2010 |
İlköğretime kayıtlar, 1 Haziran’da başlıyor |
İLKÖĞRETİM okullarına kayıtlar, 1 Haziran 2010 tarihinden itibaren yapılacak. İlköğretime yeni kayıt olacak çocuklar okullara, Ulusal Adres Veri Tabanı’ndaki adres bilgileri ve T.C. kimlik numaralarının il/ilçe millî eğitim müdürlüklerinde kurulan öğrenci yerleştirme komisyonlarının okul adres eşleştirmeleri sonucunda sistem tarafından otomatik olarak yerleştirilecek. E-Okul sistemi tarafından tüm öğrencilerin, adreslerinin bulunduğu en yakın ilköğretim okuluna kayıtları yapılacak. 2010-2011 eğitim-öğretim yılında ilköğretim okulları birinci sınıflarına 2004 doğumlu çocukların kayıtları alınacak. Öğrenci, okullar açıldığında, adres bilgileri doğrultusunda isminin çıktığı okula giderek ders başı yapacak. Öğrencinin isminin çıkması aynı zamanda kayıt belgesi anlamına gelecek. Bunun dışında, herhangi bir işlem yapmasına gerek bulunmayacak. Kayıt ve nakillerde ‘’herhangi bir karışıklık çıkması durumunda’’ Ulusal Adres Veri Tabanı’ndaki adres bilgileri esas alınacak. ‘’Velilere kolaylık sağlanması ve adresin doğruluğunun tesbiti açısından’’ okul yönetimleri elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelik sözleşmesi, kira sözleşmesi veya tapu kaydı gibi belgeler isteyebilecekler. Sistemde okula yerleştirilen şehit ve muharip gazi çocukları ile özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin velilerinin talep etmesi halinde istedikleri okula kayıtları daha sonra nakil yoluyla yapılacak. |
30.05.2010 |
Çöplükte çıkan yangın Bodrumluları korkuttu |
MUĞLA'NIN Bodrum ilçesindeki çöplük alanında yangın çıktı. Alınan bilgiye göre, Bodrum’un Torba Mahallesi ile Yokuşbaşı Mevkii arasında bulunan çöplük alanında henüz belirlenemeyen sebeple yangın başladı. Bodrum Belediyesi itfaiye ekipleri yangını söndürmek için yoğun çaba gösterdi. Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis ekipleri de bölgeye gelerek çevrede güvenlik tedbiri aldı. Bu arada çöplük alanında gaz sıkışması sonucu zaman zaman ufak çapta patlamalar meydana geldiği, yangın dolayısıyla şehrin üzerini duman bulutlarının kapladığı görüldü. Çevre belediyelerden takviye ekip istenmesi üzerine Bitez Belediyesi’ne ait bir itfaiye aracı bölgeye ulaştı. Bodrum ve Bitez belediyelerine ait itfaiye ekipleri yangının bölgedeki makilik alana sıçramaması için yoğun çaba gösterdi. Bu arada, jandarma ekipleri de çöplük alanına gelerek çevrede güvenlik tedbiri aldı. |
30.05.2010 |