30 Mayıs 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Görüş

Millî Eğitimcilere açık mektup

Biz, 1954 yıllarında Balıkesir Lisesini, ilkokulumuzu da Kayabey İlkokulunda bitirdik. Yazacağımız yazı, ortaöğretim sırasında kafamızda kalan kırıntılardan bazılarıdır. Bunların tamamını yazmaya kalkarsak epey gazete sayfaları doldururuz. Aşağıda sunacağımız örnekleri ülkemiz millî eğitimcilerine, millî eğitimle uğraşanlara, aydınlara sunuyoruz. Mutlaka sonuçlar çıkarılmasını özellikle önemle rica ediyoruz.

Biz, ortaöğretim sırasında epey kalın kalın kitaplardan bilgiler edinmiş ve hocalarımız öğretmişlerdi. Aruz vezni ile yazılmış bir şiirin hemen ölçüsünü bulurduk o yıllarda.

“Dedem koynunda yattıkça, benimsin ey güzel toprak” mısrasında olduğu gibi aruz veznini bulmak, bizde bir nevî yarış haline gelmişti. Yine o yıllardan kalmış kırıntılara göre meselâ Türkçülüğün başlangıcının “Türki basit” adı altında başlayan gelişmenin ilk kurucularının Edirne’li Nazmi ve Tatavlalı Mahremi olduğunu da öğrenmiştik. Aka Gündüz’ün kitapları arasında Mezar Kazıcıları adlı kitabının da olduğunu, Kütahya Çinileri adlı kitabın Şahabettin Karanakçı’ya ait olduğunu da öğrenmiştik. Daha yüzlerce yazarın Türkçe ve Osmanlıca veya ilk Türkçe yayınlarına ait kitaplarında olduğunu öğrenmiştik.

Edebiyata ait bazı bilgileri burada açıklamışken, meselâ coğrafya derslerinden öğrendiğimiz Doğu ve Güney Anadolu’daki geçitleri hâlâ ezbere bilmekteyiz. Bunlar Şemdinli Revandiz, Çölemerik İmadire, Beytülşebab Zao, Başkale, Dilman gibi, geçitleri ezbere sayardık. Tarihten kafamıza kalanları buraya yazmaya kalkarsak gazete sayfasını hemen doldurabiliriz. Kimyadan hekzametilen, diyamen, tetramin bakır hidroksit, şivayzer eriyiği, ozon gazının 1840 senesinde kimyager Şöben tarafından bulunduğunu da öğrenmiştik. Cebirden, M. Paramatik denklemleri, diskriminatları dişimizi sıka sıka ve başımız, çatlaya çatlaya öğreniyorduk. Öyle bol eğlenceli, bol tatilli, bol gezili, bol şölenli, törenli, öğrenim de görmüyorduk. Okullarımızın yıl sonu yaptığı tiyatrolar ve millî bayramları yarış haline getirmemiz eğlencelerimizin başında geliyordu. Cumartesi günleri bile eğitim yapıyorduk. Haftanın diğer günleri 8.30’da başlayan akşam 17:30’da biten eğitimlerimiz vardı. Sınıf ve okul birincilikleri almak, müfettişlerce sınıflarımızın beğenilmesi, bazı beden eğitimi yarışmaları hayatımızın mutluluğu oluyordu.

Derslerin sayısı, eğitim programlarındaki yeri ve bir çok konular şimdiki programlarla mukayese edilirse, biz nereye varırız bilemeyiz. 60 yıl önceki millî eğitim programları zor muydu, yararlı mıydı, insan yetişmesinde ne kadar isabetliydi bilemeyiz, ama o yıllarda yetişenler şimdi meyvelerini vermiş durumdadırlar.

Bugün yetişenler yarın meyvelerini vereceklerdir. Bu neyi doğuracaktır? Yaşadığımız dershane furyaları, özel dersler, özel eğitimin Türkiye’yi sarması, sınavlar çarkı, üniversitelere girmenin bir çok atraksiyonlarını düşünürsek, acaba 60 yıl önceki eğitimle şimdiki eğitim nerededir? Ne yaparlar, bunu önce okuyucularımıza, aydınlarımıza, millî eğitimle uğraşanlara ve millî eğitimi meslek edinenlere soruyoruz. Cevaplarını alırsak onları periyodik olarak çıkardığımız kitaplarımıza koymak isteriz. Lütfen konu üzerine durmanızı, parmak kaldırmanızı ve söz almanızı istiyoruz. Sizi ülke dershanesinde milyonların duymasını ve okumasını istiyoruz. Sesinizi duyurmak ve yaymak isteriz. Sıra, söz ve karar sizde.

Av. TURGUT İNAL

30.05.2010


Zulüm devam etmez

Tarihte, adaletle hükmederek, toplumu barış ve mutluluk içinde idare eden yönetimler olduğu gibi; baskı, zulüm ile insanların hayatını zindana çeviren yönetimler de olmuştur.

Zulmün devam edemeyeceğini ifade edebileceğine inandığım bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istedim:

—BÜLBÜL; güle çok âşık bir kuş. Bütün isteği, gülün gonca iken açması. Bunun için saatlerce bekler. Gonca şafakla birlikte açar. Tam bu esnada da bülbül uyur. Uyandığında gül açmıştır. Gülün açılmasını göremeyen bülbül, üzüntüsünü ötüşüyle dile getirmeye çalışır. Bu yanık ötüş, bülbülün sevdiğine kavuşamama ifadesi iken, bizler güzel bir name olarak algılarız.

—YILAN; bülbülü yutmayı çok sever. Bu yüzden de gülün dibinde bekler. Bülbülün bir anlık gaflet uykusundan faydalanarak, ani bir hamle ile bülbülün canına kıyar.

—KİRPİ; yılanın en büyük düşmanı. Birçok varlıktan korkmayan yılan, kirpiden kopar. Bülbülün canına kıyan yılan, kirpinin sert ve sivri oklarında can verir.

—KÖPEK; yılanın katili kirpinin gaflet anını kollar. Fırsatının bulur ve pençesini, boğazına basarak keskin dişleriyle kirpiyi kanlar içinde bırakır.

—KAPLAN; yavrularına yiyecek götürmek için pusuda beklemektedir. Kirpinin hayatına son veren köpek, kaplanın av sahasına girince, kaplan ani bir hareketle yere yıkar.

—AVCI; kürk avına çıkmıştır. Yavrularını ve kendini doyuran kaplan, avcının görüş alanına girince, avcı kaplanı bir atışta indirir.

—AVCININ ARKADAŞI; çok dolaşmış, avlanamamıştır. Arkadaşının avladığı kürkü ister. Vermeyince, şakayla karışık tetiğe basar. Arkadaşı ölür. Hızla atına binip uzaklaşan avcı, kayalık bir zeminde atının, ani ürkmesiyle kafasını kayaya çarpar. Kanlar içerisinde can çekişirken “ettiğimi buldum” diyerek hayata gözlerini yumar.

Etme-bulma dünyası. Darb-ı Mesel bir söz vardır: “Küfür devam eder, zulüm devam etmez”. Öyleyse zulmedenlerin, karşılığını görecekleri gün gelecektir. Geçmişte; Nemrutlar, Firavunlar, Süfyanlar v.b. ve de 27 Mayıs, 21 Mart, 12 Eylül, ihtilâllerini yaparak, millî iradeye darbe vuranlar, dünyada dahi, zulümlerinin karşılığını, maddî-manevî görmüşler, ahirette de göreceklerdir. Bu gün de dünyanın her tarafında zulümle iş gören, ABD, İsrail, İngiltere v.b ülkeler, yaptıkları zulmün altında ezilecekler.

Siyasetçi, idareci, adalet temsilcilerinden isteğimiz: Emriniz altındakilere adaletle hükmedin. Eğer zulmederseniz; hem dünyada, hem ahirette, ettiğinizin karşılığını bulursunuz.

MEHMET ÇALIŞKAN

30.05.2010

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Son Dakika Haberleri

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.