Güncel |
Yeni anayasadan vazgeçilmesin |
bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Serap Yazıcı, mevcut anayasanın tümüyle değişmesi gerektiğini belirterek, ‘’Şu an görüşülmekte olan reform çok önemli olmakla birlikte Türkiye’yi bir yeni anayasa yapma fikrinden asla vazgeçirmemelidir’’ dedi. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından Sabancı Üniversitesinin Karaköy’deki İletişim Merkezi’nde düzenlenen ‘’Yargısal Düğüm: Türkiye’de Anayasa Reformuna İlişkin Değerlendirme ve Öneriler’’ başlıklı panelde konuşan Prof. Dr. Yazıcı, bugün Türkiye’de yargının mutlak bağımsızlığının hakim olduğu bir sistemin bulunduğunu söyledi. Kimi zaman siyasal aktörlerin kimi zaman da yargının kendi aktörlerinin siyasi saiklerle bu bağımsızlığı ihlal ettiklerini kaydeden Yazıcı, yüksek yargı kuruluşlarının başkanlarının, verdikleri demeçlerle geçmişte zaman zaman yargıda alınacak kararlara etki ettiklerini söyledi. Yargının tüm siyasi baskılardan uzak biçimde karar verebilmesi için hiçbir baskı ve tehditle karşı karşıya kalmaması gerektiğini ifade eden Yazıcı ‘’Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), maalesef özerk bir kuruluş değildir. Hukukun kendi içinde bir kast sistemidir’’ dedi. HSYK’deki üyelerin, yargı ve yargı dışından kimseler arasından belirlenmesi ve bu üyeleri parlamentonun seçmesi gerektiğini savunan Yazıcı, TBMM’nin dün bu konuda çok önemli bir reformu kabul ettiğini söyledi. Prof. Dr. Yazıcı, bugün yargının hukuk devletinin gereklerine sahip olmadığının çok açık olduğunu ve mevcut anayasanın tümüyle değişmesi gerektiğini ifade ederek, ‘’Bu anayasa vesayetçi bir anayasadır ve bu HSYK, anayasa mahkemelerimizde fevkalade tesirlidir. Şu an görüşülmekte olan reform çok önemli olmakla birlikte Türkiye’yi yeni bir anayasa yapma fikrinden asla vazgeçirmemelidir’’ diye konuştu.
PROF. DR. ERGUN ÖZBUDUN: KAVRAMLARIN İÇİ BOŞALTILDI
BİLKENT Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun da devam eden anayasa tartışmalarında kavramların içinin boşaltıldığını ve topluma da o şekilde yansıtılmaya çalışıldığını kaydetti. İçi boşaltılan kavramlar arasında yargı bağımsızlığının da bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özbudun, tüm bu kavramların evrensel kavramlardan çok farklı yorumlandığını, Türkiye’de kuvvetler ayrılığından kastedilen şeyin ‘’yargının yürütme üzerinde mutlak üstünlüğü olduğunu’’ dile getirdi. Prof. Dr. Özbudun, Türkiye’de yargı bağımsızlığının, Batıdaki anlamının tersine bakanların, müsteşarların HSYK’dan çıkarılması ve yargıyı yargı içinden bireylerin denetlemesi şeklinde anlaşıldığını aktararak, ‘’Velhasıl devlet içinde devlet olması kastediliyor’’ dedi. Anayasa’da siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin maddeye de değinen Prof. Dr. Özbudun, böyle bir maddenin Batıda da bulunduğunun söylendiğini, ancak Batı ülkelerinde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kapatılan siyasi partinin 2 ya da 3 olduğunu sözlerine ekledi. |
07.05.2010 |