Güncel |
Yeni anayasadan vazgeçilmesin |
bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Serap Yazıcı, mevcut anayasanın tümüyle değişmesi gerektiğini belirterek, ‘’Şu an görüşülmekte olan reform çok önemli olmakla birlikte Türkiye’yi bir yeni anayasa yapma fikrinden asla vazgeçirmemelidir’’ dedi. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) tarafından Sabancı Üniversitesinin Karaköy’deki İletişim Merkezi’nde düzenlenen ‘’Yargısal Düğüm: Türkiye’de Anayasa Reformuna İlişkin Değerlendirme ve Öneriler’’ başlıklı panelde konuşan Prof. Dr. Yazıcı, bugün Türkiye’de yargının mutlak bağımsızlığının hakim olduğu bir sistemin bulunduğunu söyledi. Kimi zaman siyasal aktörlerin kimi zaman da yargının kendi aktörlerinin siyasi saiklerle bu bağımsızlığı ihlal ettiklerini kaydeden Yazıcı, yüksek yargı kuruluşlarının başkanlarının, verdikleri demeçlerle geçmişte zaman zaman yargıda alınacak kararlara etki ettiklerini söyledi. Yargının tüm siyasi baskılardan uzak biçimde karar verebilmesi için hiçbir baskı ve tehditle karşı karşıya kalmaması gerektiğini ifade eden Yazıcı ‘’Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), maalesef özerk bir kuruluş değildir. Hukukun kendi içinde bir kast sistemidir’’ dedi. HSYK’deki üyelerin, yargı ve yargı dışından kimseler arasından belirlenmesi ve bu üyeleri parlamentonun seçmesi gerektiğini savunan Yazıcı, TBMM’nin dün bu konuda çok önemli bir reformu kabul ettiğini söyledi. Prof. Dr. Yazıcı, bugün yargının hukuk devletinin gereklerine sahip olmadığının çok açık olduğunu ve mevcut anayasanın tümüyle değişmesi gerektiğini ifade ederek, ‘’Bu anayasa vesayetçi bir anayasadır ve bu HSYK, anayasa mahkemelerimizde fevkalade tesirlidir. Şu an görüşülmekte olan reform çok önemli olmakla birlikte Türkiye’yi yeni bir anayasa yapma fikrinden asla vazgeçirmemelidir’’ diye konuştu.
PROF. DR. ERGUN ÖZBUDUN: KAVRAMLARIN İÇİ BOŞALTILDI
BİLKENT Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun da devam eden anayasa tartışmalarında kavramların içinin boşaltıldığını ve topluma da o şekilde yansıtılmaya çalışıldığını kaydetti. İçi boşaltılan kavramlar arasında yargı bağımsızlığının da bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özbudun, tüm bu kavramların evrensel kavramlardan çok farklı yorumlandığını, Türkiye’de kuvvetler ayrılığından kastedilen şeyin ‘’yargının yürütme üzerinde mutlak üstünlüğü olduğunu’’ dile getirdi. Prof. Dr. Özbudun, Türkiye’de yargı bağımsızlığının, Batıdaki anlamının tersine bakanların, müsteşarların HSYK’dan çıkarılması ve yargıyı yargı içinden bireylerin denetlemesi şeklinde anlaşıldığını aktararak, ‘’Velhasıl devlet içinde devlet olması kastediliyor’’ dedi. Anayasa’da siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin maddeye de değinen Prof. Dr. Özbudun, böyle bir maddenin Batıda da bulunduğunun söylendiğini, ancak Batı ülkelerinde İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kapatılan siyasi partinin 2 ya da 3 olduğunu sözlerine ekledi. |
07.05.2010 |
800 JANDARMA KARAKOLU NİYE VAR? |
Fizikî yapısı yetersiz ve uzman personeli eksik olan karakolların, terörle mücadelenin zayıf halkasını ve PKK'nın açık hedefini oluşturduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Hüseyin Yayman, “Bölgede sayıları 800 civarında olan jandarma karakollarının temel amacı nedir?” diye sordu. UZMANLAR: BAZILARI KAPATILMALI
Hakkâri'de Dağ Komando Tugay Komutanlığı yapan e. Tümg. Alaattin Parmaksız'ın, “Yetersiz kalan bazı karakolların kapatılması önerisi kabul görmedi” sözünü aktaran Yayman, bu durumdaki karakolların kapatılması yönünde hazırlanan çok sayıda raporun niye dikkate alınmadığını sordu.
28 BASKINDA 316 ŞEHİT VERDİK
25 yıl içinde karakollara yapılan 28 baskında 316 şehit verildiğini vurgulayan Hürriyet yazarı Yalçın Doğan, “Eski genelkurmay başkanları bile karakolların konumunu eleştiriyor, ama neden hiçbir şey değişmiyor? İktidar niye suskun?” diye yazdı. |
07.05.2010 |
Erdoğan: Millete gideceğiz |
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa değişikliğinin referanduma sunulması konusunda ‘’Kampanyamızı, hazırlıklarımızı başlattık. Millete gideceğiz’’ dedi. Erdoğan, basına kapalı gerçekleştirilen AKP Grup toplantısının ardından Meclis bahçesinde Parlamento muhabirleriyle sohbet etti. Bir gazetecinin TBMM Genel Kurulunda önceki gün akşam mal varlığıyla ilgili tartışmaları hatırlatması üzerine Erdoğan,’’Hesap vermeyecek hiçbir şeyim yok. Hesap vermeyenler, veremeyenler hesap soramazlar. Bunlar hiçbir zaman hesap vermediler. Ben şeffaf bir liderim, her şeyim ortada’’ diye konuştu. Erdoğan, ‘’Kapatma davasıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesine gidecek misiniz?’’ sorusuna, ‘’O konuda arkadaşlarım çalışma yaptı. öyle bir imkan yok’’ dedi. Yunanistan ziyareti konusunda bir ertelemenin şu an olmadığını belirten Erdoğan, İran ziyaretine ise henüz karar vermediklerini bildirdi. İran’da zirvenin yapılacağı tarihlerde Azerbaycan ve Gürcistan ziyaretinin programlandığını kaydeden Erdoğan, bu konuda bir çalışma yürütüldüğünü söyledi. Ankara / aa |
07.05.2010 |
Baykal: İktidarda mahkeme korkusu hakim |
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘’Şimdi Anayasa Mahkemesi korkusu iktidara hakim olmaya başlamıştır. Anayasa Mahkemesi aşılacak olursa halk korkusu egemen olmaya başlayacaktır’’ dedi. CHP Genel Merkezinde, Parti Meclisi öncesinde gazetecilerin sorularını cevaplayan Baykal, bir gazetecinin, ‘’Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, bazı gazetelerde yer alan referandumla ilgili sözlerini neye bağlıyorsunuz?’’ sorusuna, ‘’paniğe ve telaşa’’ karşılığını verdi. Baykal, ‘’Şimdi Anayasa Mahkemesi korkusu iktidara hakim olmaya başlamıştır. Anayasa Mahkemesi şu ya da bu şekilde aşılacak olursa halk korkusu egemen olmaya başlayacaktır. Hukuk, halkın oyları, referandum ya da millet bu konuda gerekeni söyleyecektir. Ben her ikisine de tam bir güven içindeyim. Bu referandumun kendi tercihleri doğrultusunda sonuç vereceğine yönelik bekleyişlerin hiçbir haklı zemini yoktur. Referandum gerçekleşirse iktidarı çok ciddi bir sürpriz bekliyor. İçine girdikleri hayal duygusundan bu referandumla uyanacaklardır’’ diye konuştu. |
07.05.2010 |
Gül: Değişiklikler hukuka uygun |
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, Anayasa değişiklik çalışmalarına ilişkin, ‘’Önemli olan bir hukukun hakim olduğu bir ülkede, hukuk da değiştirilirken yine o ilkeler çerçevesinde yapılmasıdır. O yapılıyor’’ dedi. Uluslararası Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası açılışan katılan Cumhurbaşkanı Gül, sorular üzerine bahar aylarında ve yaz döneminde terör örgütlerinin inlerinden çıkıp terör faaliyetlerinde daha cesaretle davrandıklarını söyleyerek, ‘’Geçmişe baktığımızda en çok teyakkuzda olmamız ve en çok tedbir almamız gereken dönemdir’’ dedi. Terörle mücadeleden vazgeçmenin söz konusu olmadığını dile getiren Gül, ‘’Türkiye Cumhuriyeti devleti asla teröre boyun eğmez. Silahla hiç kimsenin varacağı bir yer yoktur. Bunu herkesin bilmesi lazım’’ diye konuştu. |
07.05.2010 |
Denizde 78 mermi bulundu |
ANTALYA Deniz Polisi, bir ihbar üzerine Konyaaltı varyantı civarında denizden 78 mermi çıkardı. Alınan bilgiye göre, Konyaaltı varyantı civarında, bir dalış okulu öğretmenlerinin gözetiminde dalan 8 dalgıç, deniz altında çok sayıda mermi gördü. Deniz dibinden ilk etapta 54 mermi çıkaran öğretmenler, polise ihbarda bulundu. İhbar üzerine Antalya Deniz Polisi’ne bağlı dalgıç polisler, bölgede iki dalış yaptı. Dalgıç polisler, kıyıya 810 metre mesafede ve yaklaşık 510 metre derinlikte ilk dalışta 14, ikinci dalışta ise 10 mermi çıkardı. Böylece deniz dibinden çıkarılan mermilerin sayısı 78’e ulaştı. Mermilerin büyük bölümünün G3 piyade tüfeğine ait oldukları, bir bölümünün ise menşei ve tipinin belirlenemediği öğrenildi. Mermilerin oksitlenmediği, bu nedenle de denize kısa süre önce atıldığının tahmin edildiği ifade edildi. |
07.05.2010 |
Güvenlik kuvvetleri yeniden dizayn edilmeli |
Terör örgütü PKK tarafından Tunceli’nin Sarıyayla Karakolu’na 1 Mayıs’ta düzenlenen ve 4 askerin şehit edildiği hain saldırı gündemdeki yerini koruyor. ‘İhmal iddiaları’ üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, konuya el atarken; terörle mücadele yöntemlerine yönelik eleştiriler sürüyor. Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, 26 senedir temin edilemeyen hedefe ulaşmak için güvenlik kuvvetlerinin yeniden dizayn edilmesine ihtiyaç olduğunu söyledi. Bir dönem ‘Özel Kuvvetler Karargâhı’nda da çalışan Tanrıverdi, demokratik açılım sürecinin başarısı ile terörle mücadeledeki başarının birbirine bağlı iki sorun olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirtti. |
07.05.2010 |
MÜSİAD, 20. kuruluş yıl dönümünü kutladı |
MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) 20. yılını kutladı. Kurucu Genel Başkan Erol Yarar’ın öncülüğünde bir grup işadamı ile 5 Mayıs 1990 tarihinde kurulan MÜSİAD, 20. yılını üyelerinin ve davetlilerinin katıldığı bir resepsiyonla kutladı. MÜSİAD Genel Merkez Binası’nda Genel Başkan Ömer Cihad Vardan’ın başkanlığında gerçekleştirilen resepsiyona; Sanayi Bakanlığı Müsteşarı Ali Boğa, İstanbul Ticaret Odası (İTO)Başkanı Murat Yalçıntaş, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Başkanı İbrahim Çağlar, MÜSİAD Kurucu Genel Başkanı Erol Yarar, MÜSİAD 3. Dönem Genel Başkanı Ömer Bolat ve Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Başkanı Mehmet Yıldırım ile çok sayıda MÜSİAD üyesi ve davetliler katıldı. Konuşmaların ardından, MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Kurucu Genel Başkan Erol Yarar ve 3. Dönem Genel Başkanı Ömer Bolat tarafından 20. yıl kutlama pastası kesildi. |
07.05.2010 |
‘Balyoz’ ifadeleri sürüyor |
"BALYOZ planı’’ iddiaları soruşturması kapsamında 7 muvazzaf asker daha ifade verdi. Alınan bilgiye göre, aralarında 3 amiral ve bir generalin de olduğu belirtilen 7 muvazzaf asker, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne gelerek, soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nda ifade verdi. Askerler daha sonra bahçede bekleyen sivil plakalı askeri araca binerek, adliyeden ayrıldı.Balyoz soruşturması kapsamında önceki gün da Tuğgeneraller Hakan Akkoç ve Gökhan Gökay’ın da aralarında bulunduğu 7 muvazzaf asker, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesinde ifade vermişti. |
07.05.2010 |
KESK, 26 Mayıs’ta greve gidecek |
KAMU Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Akman Şimşek, 26 Mayıs’ta üretimden gelen güçlerini kullanarak, greve gideceklerini bildirdi. Akman Şimşek, DİSK Trakya Bölge Temsilciliği’nde düzenlediği basın toplantısında, 1 Mayıs’ın ülke genelinde coşkulu şekilde kutlandığını, emekçiler için büyük moral olduğunu söyledi. İktidarın emekçilerin isteklerine kulak vermesi gerektiğini savunan Şimşek, şunları kaydetti: ‘’Emekçilerin uzun yıllardır verdiği mücadele ve ödediği bedeller sonucunda kazanılan Taksim Meydanı, lütufmuş gibi sunulmaktadır. Emekçilerin lütufa ihtiyacı yoktur. Emekçiler haklarının peşindedir. Buradan siyasi iktidarı uyarıyoruz. Şimdi de 1 Mayıs’ın coşkusuyla sizi bir kez daha uyaracağız. 26 Mayıs’ta üretimden gelen gücümüzü kullanacağız. Greve gideceğiz.’’ |
07.05.2010 |
Yasaklar, aşırıların işine yarar |
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsviçreli heyetle yaptığı görüşmede, hangi dinden olursa olsun, insanların kıyafetleriyle ilgili yasaklara karşı olduklarını belirterek, “Bütün bu yasaklar radikallerin ekmeğine yağ sürer” dedi. Yasaklar, aşırılara yarar
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, “insanların ibadet ettiği yerleri kısıtlayarak fundamentalistlerle mücadele edilemeyeceğini” belirterek “Minare bir semboldür, fundamentalistlerin beynini değiştiremez. Bütün bu yasaklar radikallerin ekmeğine yağ sürer” dedi. AKPM Başkanı Çavuşoğlu, İsviçre Kantonlar Meclisi Başkanı Erika Forster Vannini ve beraberindeki dört İsviçreli milletvekilini kabul etti. Çavuşoğlu, görüşmede İsviçre’deki minare yasağıyla ilgili görüşünün sorulması üzerine, “insanların ibadet ettikleri yerleri kısıtlayarak, fundamentalistlerle mücadele edilemeyeceğini” söyledi.İsviçre Halk Partisi milletvekili Maximilian Reimann, ülkesinde minare yasağını destekleyen insanlar bulunduğunu, partisinin de bu yasağa destek verdiğini kaydetti. Reimann, özellikle AB ülkelerinde yasakla ilgili tartışmaların sürdüğünü ve bu konunun iyi anlaşılmadığı görüşünde olduğunu belirtti. İsviçre halkının böyle bir yasağı neden gerekli gördüğünü kişisel olarak açıklamak istediğini belirten Reimann, İsviçre’de “dışarıdan gelen yabancılara karşı tedirginlik ve korku geliştiğini, halkın kendi kimliğini tehdit altında gördüğünü” kaydetti. “Halkın bu korkusunu da anlamak gerekiyor” diye konuşan Reimann, “bu yasakla halkın, tedirginliğini ve radikal İslam’dan duyduğu korkuyu ifade etmek istediğini” söyledi. Reimann, yasağı destekleyenlerin İslam dinine karşı olmadığını kaydederek, paralel bir hukuk sistemi gelişmesine karşı olduklarını belirtti.
MİNARE SEMBOLDÜR
Çavuşoğlu ise Türk ve Müslüman kimliğiyle bugüne dek bu konuda hiçbir yorum yapmadığını, ancak bugün meslektaş olarak görüşlerini paylaşmak istediğini söyledi. Şahsi görüşlere ve halkın oylarına saygı duyduğunu belirten Çavuşoğlu, “Ancak insanların temel hak ve özgürlüklerinin referandum konusu olmasını yanlış bulduklarını” kaydetti. Özellikle “şekilci yasakları” yanlış bulduklarını belirten Çavuşoğlu, hangi dinden olursa olsun, insanların kıyafetleriyle ilgili yasaklara karşı olduklarını, ayrıca “insanların ibadet ettiği yerleri kısıtlayarak fundamentalistlerle mücadele edilemeyeceğini” ifade etti. Çavuşoğlu, “Minare bir semboldür, fundamentalistlerin beynini değiştiremez. Bütün bu yasaklar radikallerin ekmeğine yağ sürer” dedi.Heyetteki bazı milletvekilleri, Reimann’ın minare yasağıyla ilgili görüşlerinin tamamen kişisel olduğunu vurgulayarak, onunla aynı fikirde olmadıklarını kaydetti. |
07.05.2010 |
Vakit'e rekor ceza! |
Aralarında eski 4 kuvvet komutanının da bulunduğu 312 general, “Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke” başlıklı köşe yazısı nedeniyle açtıkları dâvâda, Anadolu’da Vakit gazetesinden her bir dâvâcı için 2 bin TL olmak üzere toplam 624 bin TL manevî tazminat kazandı. ARALARINDA eski 4 kuvvet komutanının da bulunduğu 312 general, ‘’Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke’’ başlıklı köşe yazısı sebebiyle açtıkları davada, Anadolu’da Vakit Gazetesi’nden her bir davacı için 2 bin TL olmak üzere toplam 624 bin TL manevi tazminat kazandı. Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasına, davacı generallerin avukatı Bilgin Yazıcıoğlu ile davalı Nuri Aykon’un avukatı Hacı Ali Özhan ve eski RTÜK üyesi Mehmet Doğan’ın avukatı Eda Değirmenci katıldı. Yargıç Adem Albayrak, avukat Yazıcıoğlu’nun, Türk Telekom yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulması talebiyle mahkemeye dilekçe sunduğunu kaydetti. Albayrak, diğer davalılar Harun Aksoy ve Nuri Aykon yönünden davanın kabul edildiğini belirterek, her bir davacı için 2 bin TL olmak üzere toplam 624 bin TL manevi tazminatın, 25 Ağustos 2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verdi. Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi, her bir davacı için 2 bin TL olmak üzere toplam 624 bin TL'nin, Nuri Aykon, Harun Aksoy ve Mehmet Doğan'dan (Asım Yenihaber) müştereken tahsiline karar vermişti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ise yerel mahkemenin bu kararını, eksik inceleme gerekçesiyle bozmuştu |
07.05.2010 |
Seneye nüfus sayımı var |
Türkıye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) Sorumlu Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, 2011 yılında ülke genelinde nüfus ve hane sayımı yapılacağını açıkladı. Devlet Bakanı Yılmaz, “19. İstatistik Araştırma Sempozyumu”nun açılışında yaptığı konuşmada, istatistik üretiminin bir bütün olduğunu belirterek, veri sağlayıcı olan hane halklarından ve işyerlerinden, kendi iş ve işlemleri için olsa bile idari kayıt tutan kamu kurumlarına kadar tüm diğer unsurları içerdiğini kaydetti. Bu çerçevede, sistemin her aktörüne çok önemli görevler düştüğünü anlatan Bakan Yılmaz, şunları söyledi: ‘’İstatistiki bilgiye artan talep, cevaplayıcılar olan hane halklarına, işyerlerine ve kurumlara dolaylı olarak artan bir yük getirmiştir. Bu yükü azaltmak için veri derleme yöntemlerinde artık çeşitli önlemler alınmaktadır. İdari kayıtlar, resmi istatistik üretim sürecinde her geçen yıl daha da önem kazanmaktadır. Alan uygulaması ile elde edilmek zorunda olunan nüfus, dış ticaret, motorlu kara taşıtları gibi bir çok veri şu anda kurumların idari kayıtlarından elde edilmekte ve bu da önemli ölçüde zaman ve maddi kaynak tasarrufu sağlamaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği tutmuş oldukları bu idari kayıtlar istatistik üretmek amaçlı kurulan sistemler olmadığından, bu kayıtların resmi istatistiklere dönüştürülmesi yoğun bir çaba ve kurumlar arası iletişim ve iş birliği gerektirmektedir.’’ Bakan Yılmaz, 2011 yılında ülke genelinde nüfus ve hane sayımı yapılacağını belirterek, sayım esnasında sokağa çıkma yasağının uygulanmayacağını da söyledi. Resmi istatistik programının 4 yıldır başarıyla uygulandığını ifade eden Yılmaz, “Yeni sistem sayesinde ülkemiz her alanda zamanlı ve kapsamlı veriye ulaşma hedefine doğru hızla ilerlemektedir’’ dedi. |
07.05.2010 |
Doların ateşi yükseldi |
ABD Doları, yaklaşık 40 günlük aradan sonra tekrar 1,5500 lira seviyelerini zorladı. Dolar, dün açılışın hemen ardından bankalararası piyasa ve İstanbul serbest piyasada alışta ve satışta 1,5400’ün üstüne çıktı. Önceki gün alışta 1,5250, satışta 1,5300 liranın üstünde kapanan dolar 1,5350 liradan güne başladı. Kısa bir süre sonra serbest piyasada 1,5400 seviyesine yükselen dolar saat 10.00 itibariyle bankalararası piyasada alışta 1,5370-1,5410 lira, satışta ise 1,5450-1,5470 lira seviyelerinde seyretti. İstanbul serbest piyasada da dolar alışta 1,5380, satışta 1,5480 liradan işlem gördü. Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,2754, sterlin-dolar paritesi 1,5049, yen-dolar paritesi ise 93,35 düzeyinde seyretti. |
07.05.2010 |
Memur adaylarının gözü atamalarda |
KPSS’de başarılı olan memur adaylarının gözü yerleştirme işlemlerine çevrildi. 13 bin 922 memurun yerleştirmesi bu ay içinde yapılırken, kamuda işe başlatılacak memur sayısı da yıl sonunda 100 bini aşacak. Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik Hükümleri çerçevesinde, kamu kurum ve kuruluşlarınca merkezi yerleştirme yapılmak üzere Devlet Personel Başkanlığına gönderilen ve Milli Eğitim Bakanlığına ait öğretmen kadroları ve kariyer meslek memurları dışında kalan 13 bin 922 kadro ve pozisyona 17-26 Mayıs tarihleri arasında ÖSYM tarafından yerleştirme yapılacak. Devlette yeni işe başlayacak memurların 8 bin 982’sini 4 yıllık üniversite mezunları, 3 bin 215’ini 2 yıllık yüksekokul mezunları, 1725’ini ise lise mezunları oluşturacak. Bunların 12 bin 314’ü genel ve özel bütçeli kuruluşlarda, 1608’i ise KİT’lerde işbaşı yapacak. En fazla memur 6 bin 693 ile genel idare hizmetlerinde çalışacak. Bunu 2 bin 586 ile sağlık hizmetleri, 2 bin 495 ile teknik hizmetler izleyecek. |
07.05.2010 |
Açlık sınırı rakamı düştü |
Memur-Sen'e bağlı Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen), açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarının Nisan'da düştüğünü bildirdi. Bem-Bir-Sen AR-GE Birimi tarafından TÜİK verileri baz alınarak hazırlanan 2010 yılı Nisan ayı Asgari Gıda Harcaması (Açlık Sınırı) ve Asgari Geçim Haddi (Yoksulluk Sınırı) rakamları açıklandı. Buna göre bir süredir tırmanma eğilimine giren ancak Mart ayında duraklayan açlık sınırı Nisan ayı ile birlikte birkaç puan geriledi. Mart ayında sadece 3,82 lira artan açlık rakamları Nisan ayında 3,78 lira geriledi. Yoksulluk sınırı rakamları da Mart ayı ile birlikte durağan sürece girmişti. Mart ayında sadece 6,76 liralık artış gösteren yoksulluk rakamlarında Nisan ayında 1,35 lira düşüş gerçekleşti. Ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış yüzde 10,58 ile giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleşti. Kış mevsiminin bahara dönmesiyle birlikte yazlık ve mevsimlik ayakkabı ve giyim alışverişi fiyatlarda yükselmeye sebep oldu. |
07.05.2010 |
Demirel: İdamlar, devletin tasarrufuydu |
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının 6 Mayıs 1972’de idamına ilişkin, ‘’O devir içerisinde benim siyasi sorumluluğum yok. Benim gücüm yok. Çünkü benim elimden de hükümet alınmış. O gün ülkeye hakim olan güç benim elimden de hükümeti almış’’ dedi.Demirel, Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin açılışının ardından bir gazetecinin, ‘’6 Mayıs, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamının yıl dönümü, bu konuda çok şey yazıldı çizildi, bazı yazılanlarda sizin de adınız geçti, böyle bir günde ne söylersiniz’’ diye sorması üzerine, bu olayın ‘’tarihimizin üzüntülü hadiseleri’’ olduğunu söyledi. Süleyman Demirel, şöyle devam etti: ‘’Bu hadise devletin tasarrufudur, yani mahkemeden geçmiştir, Meclis tasdiklemiştir. İcra edilmiştir. Bu bir tane de değildir. Birçok tanedir. Durup durduğu yerde de olmuş değildir. Bu tip hadiselere sevinmek mümkün değildir. Keşke bunlar olmasaydı, ama durup durduğu yerde de olmamıştır. Her şeyi unutarak, hiçbir şey olmamış da adamları tutup götürüp asmış diye bir olay da yok. Kimsenin burnunun kanamasını ben şahsen istemem. O devir içerisinde benim siyasi sorumluluğum yok. Benim gücüm yok. Çünkü benim elimden de hükümet alınmış. O gün ülkeye hakim olan güç benim elimden de hükümeti almış. Meclis’te 276 milletvekili oy kullanmış. Bütün bunları bırakıp her şeyi benim üstüme yıkmanın manası tamamen bir nevi kötülemedir. Benim sebep olduğum bir olay değil ki...’’ |
07.05.2010 |
Kaçmaz beraat etti |
Yargitay 4. Ceza Dairesi, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın ‘’Görevi kötüye kullanmak’’ ve ‘’Soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek’’ suçlarından yargılandığı davada Kaçmaz’ın beraatine karar verdi. Kaçmaz’ın, Yargıtay 4. Ceza Dairesinde yargılandığı davada karar açıklandı. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin kararında, Kaçmaz’ın, Kandıra Cumhuriyet Başsavcısı’nı telefonla arayarak, Konya Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Özdemir’in dinlendiğini söyleyerek, ‘’Soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği’’ iddiasıyla Kaçmaz hakkında kamu davası açıldığı belirtildi. Kararda, Cumhuriyet Başsavcısı Özdemir hakkında verilmiş herhangi bir dinleme kararı bulunmadığı anlaşıldığından, Kaçmaz’ın bu suçtan beraatına hükmedildiği ifade edildi. |
07.05.2010 |
Gurbetçi, maaşındaki kesintiden kurtuldu |
Türkıye ile Almanya arasında parafe edilen yeni Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasındaki 10 bin avroluk istisna, Almanya’dan emekli olan gurbetçilerin yüzde 90’ından fazlasını vergi kesintisinden kurtardı. Alman Hükümetinin, 21 Temmuz 2009 tarihinde aldığı tek taraflı bir kararla, 16 Nisan 1985 tarihinde Türkiye ile imzaladığı Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasını yürürlükten kaldırdığını bildirmesinin ardından taraflar arasında başlayan görüşmeler önceki gün mutabakatla sonuçlandı. Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci Başkanlığındaki heyetin 4-5 Mayıs tarihlerinde Alman Maliye Bakanlığı yetkilileriyle yaptığı görüşmelerin ardından yeni anlaşma parafe edildi.Edinilen bilgiye göre, Ankara’daki son tur görüşmelerde Alman tarafı emekli maaşlarının tümünden vergi kesintisi yapılmasını istedi. Maliye Bakanlığı buna bir kez daha itiraz etti. Taraflar, daha sonra 10 bin avroluk istisnada uzlaşmaya vardı. Halen emekli maaşlarını yüzde 12 oranından başlayarak, artan oranlı vergilendiren Almanya, bu ülkede çalışarak, emekli olan gurbetçilerimize vergi uygulamasında 10 bin avroluk istisnayı kabul etti.Buna göre, Almanya’da çalıştıktan sonra emekli olan ve 1 yıllık emekli maaşının toplamı 10 bin avro ve altında bulunan gurbetçilerimizin emekli aylıklarından herhangi bir vergi kesilmeyecek. 1 yıllık emekli maaşının toplamı 10 bin avroyu aşanlardan ise yüzde 10 vergi kesintisi yapılacak. Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilileri, 10 bin avroluk istisna ile emeklilerin çok büyük bölümünün vergi kesintisinden kurtulduğunu bildirdi. |
07.05.2010 |
2. et ihalesi sonuçlandı |
Et ve Balık Kurumunun ABD, Brezilya, Uruguay, Arjantin ve Şili’den 5 bin ton kasaplık sığır ithalatı için açılan ihalede tek teklif veren firma olan Ürdün merkezli Khaled Hijazi firması teklif tutarını 20 milyon 997 bin 500 dolara çekti. Komisyon Başkanı Yusuf Gül başkanlığında saat 12.00’de yapılan ikinci oturumda firma, nihai teklifini sundu. Firma, 1.700 tonluk ilk parti için teklifini 7 milyon 55 bin dolara, 1.650 tonluk ikinci parti için teklifini 7 milyon 95 bin dolar, üçüncü parti 1.650 ton için de 6 milyon 847 bin 500 dolara çekti. İlk aşamada, 21 milyon 307 bin 500 dolar olan teklifini firma, 20 milyon 997 bin 500 dolara düşürmüş oldu. Komisyon başkanı Gül, tekliflerin yönetim kurulunda değerlendirileceğini söyledi. İhale teknik olarak sona erdi.Firma temsilcileri, Khaled Hijazi firmasının dünyanın gıda ticaretiyle uğraşan en büyük üç firmasından biri olduğunu söyledi. Firmanın Brezilya, Avustralya, Uruguay ve Avrupa’da çok sayıda çiftliği bulunduğu, halen 500 bin büyük baş, 4 milyon küçük baş hayvan varlığı olduğu kaydedildi. |
07.05.2010 |
Hakkını arayan kazanıyor |
Sanayi ve Ticaret Bakanlığına geçen yıl ayıplı mal ve hizmetlerle ilgili yapılan 21 bin şikâyetten sonra hakkını arayıp haklı bulunanların oranı yüzde 85 oldu. Hakkını arayan kazanıyor
SANAYİ ve Ticaret Bakanlığı, geçen yıl ayıplı mal ve hizmet şikâyetleri dolayısıyla 283 firmaya toplam 153,9 milyon lira tutarında para cezası verdi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı verilerinden derlediği bilgiye göre, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü ile taşra teşkilâtlarına geçen yıl ayıplı mal ve hizmetler, promosyon, taksitli, kampanyalı ve kapıdan satışlarla, turizm konusunda toplam 36 bin 708 şikâyet yapıldı. Bu şikâyetlerden 21 bin 656’sı sonuçlandırılırken, bunlardan 18 bin 493’ünde tüketici lehine, 3 bin 163’ü ile ilgili ise aleyhine karar verildi. Böylece şikâyetinde haklı bulunanların oranı yüzde 85 oldu. Bakanlığa yapılan şikâyetlerden 10 bin 329’u ile ilgili inceleme devam ederken 4 bin 723’ü de ilgili kurum ve kuruluşlara sevk edildi.
HAKEM HEYETLERİNE 90 BİN 811 ŞİKÂYET Bu arada geçen yıl 81 il ve 893 ilçede faaliyet gösteren 975 hakem heyetine 938 liraya kadar olan alış verişlerle ilgili, toplam 90 bin 811 şikâyet başvurusunda bulunuldu. Hakem heyetlerinin incelemesi sonunda 64 bin 669 şikâyet tüketici lehine sonuçlandırılırken, 13 bin 911 şikâyetle ilgili ise tüketici aleyhine karar verildi. Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerinde incelemesi devam eden şikâyet sayısı ise 8 bin 973 iken 3 bin 258 şikâyet ise başka kurumlara sevk edildi. EN ÇOK CEZA MESAFELİ SATIŞLARA Bakanlık tarafından sonuçlandırılan 21 bin 656 şikâyet kapsamında 283 firmaya 153,9 milyon lira tutarında para cezası verilirken, mesafeli satışlar 152,5 milyon lira ile ilk sırada yer aldı. Mesafeli satışları 733,8 milyon lira ile kampanyalı satışlar, 228,5 milyon lira ile garanti belgesi, 153,2 milyon lirayla taksitle satış, 149,2 lirayla paket tur satışları, 64,4 milyon lirayla da tanıtma ve kullanma kılavuzuyla ilgili şikâyetler izledi. Satış sonrası hizmetlerle ilgili 19,2 milyon lira, fiyat etiketiyle ilgili 3,3 milyon lira ve devre tatille ilgilide 2,7 milyon lira idarî para cezası verildi. Bakanlık ayrıca, 8 süreli yayın kuruluşuna da düzenledikleri promosyon kampanyalarında tesbit edilen aykırılık dolayısıyla 3,5 milyon lira idari para cezası kesti. |
07.05.2010 |
Namazla diriliş konferansında izdiham |
GEMLİK Sosyal Yaşam Merkezinde düzenlenen Namazla Diriliş Konferansında izdiham yaşandı. Gemlik Karsak Camii Müezzini Halil İbrahim Şenocak’ın okuduğu Kur’ânı Kerim tilâvetiyle başlayan programda Memursen Bursa İl temsilcisi Numan Şeker, Diyanet Sen Bursa Şube Başkanı Yüksel Gümüş ve Diyanet Sen Gemlik Temsilciliğinden Bekir Çakmak birer konuşma yaptı. Namazla Gönüllüleri Platformuna üye yazarlardan Cemil Tokpınar, Dr. Veysel Akkaya ve Dursun Ali Taşcı’nın konuşmacı olarak katıldığı konferansın sunuculuğunu ise Şuayb Serdaroğlu yaptı. Serdaroğlu Namaz Gönüllüleri Platformunun yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bin 500 kişilik salonu dolduran Gemlikliler duygulu anlar yaşadı. Yazar Cemil Tokpınar programda yaptığı konuşmada,”Namaz savaşta da olsa terk edilmez, böyle bir şey yoktur. Peygamberimizi (a.s.m.) seviyorsak, sahabe efendilerimizi seviyorsak, onlara komşu olmak istiyorsak onların yaşayışını örnek almalıyız” dedi. |
07.05.2010 |
“Dolmuş uçak” projesi başlıyor |
BORAJET hava yolu şirketi, Turboprop ATR 72-500 tipi pervaneli uçaklarla ‘’dolmuş uçak’’ projesi kapsamında ilk uçuşunu bugün Tokat’a yapacak. Borajet’ten yapılan açıklamada, şirketin, bölgesel taşımacılığa yeni başlayan bir hava yolu şirketi olduğu, sivil havacılığın gelişimi için hizmet vereceği ve ‘’Ulaşımı kolay olan illerin gelişimi de kolay olur’’ sloganıyla hizmete başlayacağı bildirildi. Açıklamada, Türkiye’de bölgesel taşımacılık kavramı kadar Turboprop uçakların da yeni olduğu, bu uçakların iniş ve kalkışı için sıkıştırılmış sert zeminlerin yeterli olduğu kaydedilerek, ‘’Kısa pist, uzun pist fark etmez. Alan maliyeti de 10 milyon doları geçmez. Dolayısıyla yalnızca bir alan fiyatı kadar harcayarak birçok alan yapabilirsiniz. Böylece Türkiye’nin hemen hemen her yerine hatta kasabasına bile uçakla seyahat etme imkânınız olur’’ denildi. Bu uçakların en büyük özelliğinin gece ve gündüz, her türlü hava şartında, kısa ve yüksek irtifalı pistlere güvenli iniş kalkış yapabilmesi olduğu vurgulanan açıklamada, uçakların normalde 74 koltuk kapasiteli olduğu, ancak Borajet’in konfor için koltuk aralarını genişlettiği ve uçak koltuklarının sayısını 66’ya indirdiği ifade edildi. Açıklamada, öncelikle Tokat, Zonguldak, Selçuk, Nevşehir, Alanya ve Edremit gibi havaalanlarına sefer düzenleyecek olan şirketin, bu uçuşlarla söz konusu illeri büyük havaalanlarına bağlayacağı kaydedildi. |
07.05.2010 |
Yazlık bakım yaptır, yakıttan tasarruf et |
SELÇUK Üniversitesi (SÜ) Teknik Eğitim Fakültesi Otomotiv Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Acaroğlu, yaz aylarında tozlu havaların daha fazla olması dolayısıyla hava filtresi ve polen filtresinin kış aylarına nazaran sık sık değiştirilmesiyle yakıt tasarrufu sağlanabileceğini söyledi. Acaroğlu, yaptığı açıklamada, otomotiv ve taşıtların yaza hazırlanmasının oldukça önemli olduğunu, yaz sıcaklarının aracı, hem konfor hem de maliyet açısından belirli ölçülerde etkileyebileceğini bildirdi. |
07.05.2010 |
Trafik Eğitim Parkı açılıyor |
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi tarafından trafik konusunda çocukları eğitmek ve bilinçlendirmek amacıyla yapımı tamamlanan Topkapı Trafik Eğitim Parkı’nın resmi açılış töreni bugün Başkan Kadir Topbaş’ın katılımı ile yapılacak. Topkapı Şehir Parkı içerisinde toplam 6.500 metrekare alana inşa edilen Trafik Eğitim Parkı, idari bina, modern sınıflar, hastane, okul, konukevi, garaj, gözetleme kulesi, alışveriş merkezi gibi küçük yapıların yer aldığı minyatür bir şehir planına sahip. Yatay ve düşey trafik işaretleri, sinyalize kavşaklar, yaya geçitleri ve üst geçitleri içermekle birlikte tüm özürlü gruplarının kullanımına da uygun. Trafik Eğitim Parkında bilinçli yeni nesiller yetiştirmek üzere 9 –14 yaş grubu ilköğretim öğrencilerine trafik eğitimi veriliyor. |
07.05.2010 |
Trafik kazalarında ölüm oranı düştü |
TRAFİK Hizmetlerinden Sorumlu Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Osman Karakuş, ‘’Trafik kazalarında geçtiğimiz yıllarda, 5 bin 500 civarında olan ölüm oranı, 2009 sonu itibariyle 4 bin 300’e düştü’’ dedi. Karakuş, yaptığı açıklamada, her yıl olduğu gibi bu senede Mayıs ayının ilk haftasını ‘trafik haftası’ olarak kutladıklarını belirterek, amacın toplumsal duyarlılığı arttırmak olduğunu kaydetti. Trafik güvenliği konusundaki duyarlılığı, senede bir kere de olsa bu trafiğin içerisinde olan 7’den 70’e herkese hatırlatmak istediklerini anlatan Karakuş, bu konudaki eğitimleri yaygınlaştırdıklarını bildirdi. İlkokul öğrencilerinde trafik duyarlılığını arttırma adına değişik uygulamalar yaptıklarını ifade eden Karakuş, Polis Akademisiyle birlikte düzenledikleri, bugün başlayacak ve 2 gün sürecek sempozyumla da Türkiye ve dünya için büyük önem arz eden trafik olgusuna toplumsal dikkati çekmek istediklerini kaydetti. Karakuş, Trafik Haftası faaliyetlerinde verilen eğitimin ve bilinçin, fevkalâde olumlu sonuçlar ortaya koyduğunu vurguladı. |
07.05.2010 |
“Cono aşireti’’ne şafak operasyonu |
ADANA'DA kamuoyunda ‘’Cono aşireti’’ olarak bilinen insanların yaşadığı mahallede, uyuşturucu satışına ve aranan şüphelilerin yakalanmasına yönelik yaklaşık bin polisin katılımıyla operasyon düzenlendi. Operasyon sırasında evi aranan bir kadın ise uyuşturucu satmadıklarını söyleyerek polise tepki gösterdi. Geçimlerini hırsızlık ve dolandırıcılıktan sağladıklarını anlatan kadın, ‘’Ne yapayım bizim geçimimiz hırsızlıktan. Hırsızlık yapar, krallar gibi yaşarım. Giderim Ankara ve İstanbul’a, vururum vurgunu, gelirim evime krallar gibi yerim. Onlar da soyulmasınlar. Bizim uyuşturucuyla işimiz olmaz. Allah uyuşturucuyu bizden uzak etsin’’ diye bağırdı. |
07.05.2010 |
ODTÜ'den güneş enerjisinde yerli üretim atağı |
ODTÜ Güneş Enerjisi Araştırma Merkezi (GÜNAM) araştırmacıları, düzenledikleri ‘’Solartr-1 Güneş Enerjisi Konferansı’’nda, Türkiye’nin güneş enerjisi teknolojilerinde yerli üretim yapabilmesine katkı için yatırımcılarla bilim insanlarını bir araya getirdi. ODTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Turan, yaptığı açıklamada, gelişen dünyada giderek artan enerji ihtiyacına karşılık enerji kaynaklarının tükendiğini ya da çevreye olumsuz etkiler doğurduğunu belirtti. Turan, alternatif enerji kaynakları arasında bulunan güneş enerjisinin, Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde geleceğin enerji kaynağı olarak değerlendirildiğini ve bu teknolojinin geliştirilmesine yönelik yoğun Ar-Ge programları yürütüldüğünü söyledi. Güneş enerjisi potansiyelinin Avrupa’nın yaklaşık 2 katı olan Türkiye’de güneşten elektrik üretimi konusunda Ar-Ge faaliyetlerinin yıllardır sürdüğünü hatırlatan Turan, yetkililerin açıklamalarına göre yakın zamanda çıkarılacak yasayla Türkiye’de güneş enerjisi teknolojilerine teşvik sisteminin gelmesinin söz konusu olduğuna işaret etti. |
07.05.2010 |
Fatih’in nakışçısına verdiği köy |
Arnavutköy ilçe sınırları içerisinde yer alan Nakkaş Mahallesi 550 yıllık geçmişe sahip. Köy, İstanbul’un fethinden sonra Fatih tarafından sarayda nakışçı olarak görev yapan Nakkaş Baba’ya arpalık olarak hediye edilmiş. Nakkaş Köyü meydanına Nakkaş Baba tarafından yaptırılan cami ise 521 yıllık geçmişiyle dimdik ayakta. Her tarafı tarih kokan köyün sokaklarında asırlık çeşmelere rastlamak da mümkün.
NAKKAŞ KÖYÜ CAMİİ Baba Nakkaş’ın kişiliği, eserleri ve önemi ile ilgili ilk ayrıntılı araştırma ve yayın Prof. Dr. Süheyl Ünver tarafından 1954 yılında yapılmıştır. S. Ünver, Fatih’in Çatalca’nın Kutlubey ve İnceğiz Köylerini Nakkaş Şeyh Mustafa’ya temlik ettiğini yazmıştır. Sanatkârın evinin bulunduğu ve camisini yaptırdığı yer Baba Nakkaş Köyü olarak anılmaktadır. San'atçının eserlerinden bir bölümü Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesindedir. Nakkaş Şeyh Mustafa / Baba Nakkaş’ın Arapça vakfiyesinde geniş topraklarını kurduğu vakfa gelir sağlamak üzere bağışladığı yazılıdır. S. Ünver, Nakkaş Köyündeki ilk caminin 1476 tarihinde yapıldığını ileri sürmektedir. Baba Nakkaş’ın soyundan gelenlerin üstlendikleri görevler dolayısıyla köy 16. yüzyılda da önemini korumuştur.
ÇEŞME Mezarlığın güneydoğu duvarına bitişik tek yüzlü çeşme çınarlı köy meydanına doğru bakmaktadır. Osmanlı Klâsik dönem karakteri taşıyan yapının onarımlar geçirdiği, üzerinde bulunan iki ayrı tarihli kitabeden anlaşılmaktadır. Kitabelerden ikisi de ön cephededir. Sivri kemerin üstündeki alanda simetrik konumda blunan ilki 1255H./ 1839 tarihlidir. 1323 H./1905 tarihli ikinci yazıt, nişin gerisindeki yüzeye yerleştirilen bir mermer levha üzerindedir. Kesme taştan yapılan çeşme hâlâ kullanılmakta, suyu akmaktadır. Çeşmenin yalağı bir niş içine yerleştirilmiştir. Ayna taşının iki yanında birer maşrapalık bulunmaktadır.
Caminin kıblesindeki geniş alana yüzyıllar boyunca gömü yapılmış, selvi, çam ve akasya ağaçlarıyla gölgelenen büyük bir mezarlık gelişmiştir. Burada tesbit edilebilen en eski mezar taşının 1526 tarihli olduğu ve Baba Nakkaş’ın oğlu Mahmut Çelebi’ye ait olduğu ileri sürülmektedir. Mezarlıkta 18. ve 19. yüzyıllara ait çok sayıda mezar bulunmaktadır.
GENEL YERLEŞME
Batıya bakan hafif eğimli bir yamaca kurulan cami kurşun çatısı ve küçük minaresiyle Çatalca yönünden köye girişte göze çarpmaktadır. Köyün çınarlı, çeşmeli ve kahveli meydanı caminin hemen yanındadır. Cami geniş bir bahçe içinde yer almaktadır. Ön avlunun kuzeybatı ve güneybatı yönleri 20. yüzyılda yenilendiği anlaşılan alçak taş duvarlarla çevrilidir. Batı yönündeki duvarda akmayan bir çeşme bulunmaktadır. Avluya esas giriş kuzeybatı yönündendir. Burada duvar alçaktır ve düzgün bir kapı bulunmamaktadır. Ön avluda ulu ağaçlar ve tarihî bir kuyu yer almaktadır. Ön avlunun kuzeydoğu tarafında, birkaç yıl önce yenilenen imam evi ve ekleri yer almaktadır. Köy meydanına yakınlığı dolayısıyla, caminin güneybatı yönündeki avlu girişi halk tarafından daha fazla kullanılmaktadır. Girişin iki yanında, ana yoldan geçenlerin görebileceği şekilde tarihî mezarlar bulunmaktadır. |
SEYHAN ŞENTÜRK 07.05.2010 |
Kız Kur’ân kursları yarıştı |
Kars Sarıkamış Müftülüğü tarafından Merkez Camii’nde kız Kur’ân kursları arasında bilgi yarışması düzenlendi. Bilgi yarışmasında merkez, Kâzım Karabekir, Akören, Çamyazı, Isısu, Yeniköy, Şehitler ve Yayıklı Kız Kur’ân kurslarından üçerli gruplar halinde 24 öğrenci yarıştı. Yarışmayı yöneten İlçe Müftüsü Nejdet Arman, “Bir erkeği eğitirseniz bir insanı eğitmiş olursunuz. Bir kadını eğitirseniz bir toplumu eğitmiş olursunuz. Kadınlarımız üstlendikleri rollerini en iyi şekilde îfa ederlerse, neticede İslâm toplumu, kültürlü ve şuurlu yeni bir nesille gelecek aydınlık günlere doğru hızla ilerleyecektir” diye konuştu. Yarışmada birinci olan Şehitler Mahallesi Kur’ân Kursu öğretmen ve öğrencilerine İlçe Müftüsü Nejdet Arman tarafından bir çeyrek altın ve 50’şer TL ödül verildi. Bütün yarışmacılara ise genel kültür kitabı hediye edildi. Yarışmada birinci olan Şehitler Mahallesi Kur’ân Kursu öğrencileri, 12 Mayıs’ta Kars’ta yapılacak ‘Dinî Bilgiler’ yarışmasında Sarıkamış’ı temsil edecek. |
07.05.2010 |
Avrupalı öğrenciler camiyi ziyaret etti |
Denİzlİ Özel Vildan Koleji’nin hazırladığı Avrupa Birliği (AB) Okul Ortaklığı Projesi kapsamında Almanya, İtalya ve Danimarka’dan gelen öğrenci ve öğretmenleri, şehrin en büyük camisi olan Ulu Cami’yi ziyaret ederek imamdan İslamiyetle ilgili bilgi aldı. Kolejin proje ortağı okullardan gelen 16 öğrenci, rehber öğretmenleriyle geldikleri Denizli’de ilk olarak Pamukkale’yi ziyaret etti. Öğrenciler, daha sonra, şehrin en büyük camisi olan Ulu Cami’yi gezdi. Cami imamı Ali Sürücüoğlu, yabancı konuklara İslâmiyet hakkında bilgi verdi. Yabancı öğrenci ve öğretmenlere abdest ve namazı da anlatan Sürücüoğlu, cemaatle iki rekât namaz kılarak namaz ibadetini uygulamalı olarak gösterdi. |
07.05.2010 |
Üniversitelilerin ilginç oyuncakları |
KatIldIklarI çok sayıda yarışmada derece alan Atılım Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Robot Topluluğu öğrencileri tarafından geliştirilen robotlar yaptıkları ile görenleri şaşırtıyor. Tırtıl, tavşan, süpürge, çizgi izleyenler gibi robotlar geliştiren öğrenciler, insansı ve uçan türler üzerindeki çalışmalarını ise sürdürüyor. Mekatronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aldülkadir Erden, yeni bir üniversite olmalarına rağmen, bilim dünyasına önemli yenilikler sunduklarını söyledi. Gelişen dünyanın tamamen robot teknolojisine yöneldiğini anlatan Erden, ‘’Bu gelişime ayak uydurmak zorundayız. Bu bilinçle hareket eden üniversitemiz, var olan teknolojiyi kullanmak yerine yeni teknoloji üretmeye çalışıyor’’ dedi. Robot Topluluğu öğrencileri tarafından yapılan çalışmalarda tırtıl, tavşan, süpürge, çizgi izleyenler gibi modellerin geliştirildiğini belirten Erden, topluluklarının bugüne kadar düzenlenen çok sayıdaki yarışmada ise 12 ödül aldığını kaydetti. |
07.05.2010 |
Tacikistan’da cep reklâmlarına sınırlama |
Tacİkİstan’da cep telefonlarının insan sağlığına olumsuz etkileri konusunda duyarlılık artıyor. Devlet Başkanı İmamali Rahman’ın geçen hafta yaptığı Bakanlar Kurulu toplantısında, topluma cep telefonlarının zararlarının anlatılmasını istemesi üzerine sözkonusu alanda yeni sınırlamalar getiriliyor. Tacik basınında yer alan haberlere göre, başkent Duşanbe’nin sokaklarında cep telefonu şirketlerinin reklâm bilbordları kaldırılıyor. Televizyonlarda cep telefonlarının insan sağlığına zararları konusunda programlar yayınlanmaya başlandı. 7 milyon nüfuslu Tacikistan’da 10 cep telefonu şirketi faaliyet gösteriyor. Ülke nüfusunun büyük bir çoğunluğu cep telefonu kullanıyor. |
07.05.2010 |