Güncel |
Pankartlara dahi tahammül yok |
Kocaelı Gönüllü Kültür Teşekkülleri Platformu tarafından 17 Nisan’da yapılacak “Başörtüsüne Özgürlük Yürüyüşü’nün, kanuni bildirimi yapılmış bez tanıtım pankartlarının, bazı kişilerce asıldıkları yerlerinden sökülmesi tepki çekti. Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri Platformu adına MAZLUMDER Kocaeli Şubesi Başkanı Çetin Tahtacı yaptığı açıklamada, Kocaeli’de 5 yıl önce başörtüsü yasağına karşı eylemler başlatıldığını hatırlatarak, bu eylemlerin 17 Nisan 2010 Cumartesi günü 261. hafta ve 5. yılını doldurup 6. yılına gireceğini kaydetti. Yapılan eylemlerin en temel insan hakkı olan başörtüsünün hayatın her alanında serbest bırakılması için olduğunu belirten Tahtacı, “Bu amaçla her yıl dönümümüzde MAZLUMDER Kocaeli Şubesi organizasyonu ve Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri Platformu’nun desteği ile eylemlerimizi büyük bir yürüyüş tertip etmek suretiyle, Türkiye’de unutturulmaya çalışılan bu yasağa karşı ortak bir ses çıkartmayı hedefledik. Amacımızı gerçekleştirmek için bez ve kâğıt afişler ve el ilânları hazırladık. Bu hafta da tüm siyasî partileri ve basınımızı ziyaret ederek destek isteyeceğiz. Şimdiden destek veren veyahut vermeyi düşünen tüm herkesi yürüyüşümüze davet ediyoruz” dedi.
EMNİYETİN DE ZABITANIN DA HABERİ YOK!
Çetin Tahtacı, yürüyüşle ilgili bütün yasal bildirimlerin yapıldığını belirterek,”Ayrıca afişler için de il emniyet müdürlüğüne kanunî bildirimler yapılmıştır. Yürüyüşümüz için hazırlanan bez afişler Perşembe akşamı asılmış, aynı gün sabah olmadan birileri tarafından, toplamda 35 afişimiz asıldığı yerden sökülmüştür. Emniyet birimleri ile irtibata geçtiğimizde bu olayla ilgili bilgilerinin olmadığını, zabıta yetkilileri ile görüşüldüğünde de aynı cevabı almış bulunduk. Bu olaydan ötürü çok üzüldük” dedi.
MOBESE KAYITLARI İNCELENSİN
Çetin Tahtacı, bez afişlerin asılmasını bile içlerine sindiremeyenlerin Cumartesi günü yapmayı planladıklar yürüyüşü de provoke etmeye çalışacaklarını düşündüklerini kaydetti. Tahtacı. “Bez afişlerimizi kanunsuz olarak yerinden sökerek çalanlar hakkında emniyet e şikâyette bulunulup gereği yapılacaktır, bu işin peşini bırakmayız. Savcılıktan şehir içindeki MOBESE kameralarının kayıtlarının incelenmesi talep edilecek, faillerin hakkında gelecek hafta içinde Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır” diye konuştu. |
13.04.2010 |
“SAİD NURSî'Yİ FAZLA PARLATTI” |
Türkiye Bilimler Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat'ın, Sosyolog Prof. Dr. Şerif Mardin'in “Said Nursî çalıştığı için değil, Said Nursî’yi fazla parlattığı için” TÜBA'ya kabul edilmediğini söylemesi, bilim, düşünce ve emeğe saygısı olmayan bir bağnazlık örneği olarak değerlendirildi. HANGİSİ BİLİM AHLÂKINA SIĞMAZ?
Kanpolat, Mardin'in reddedilmemesi meselesinin çok sorulduğunu belirterek, "Ben bilim insanı olarak her konuda çalışabilirim. Ama üzerinde çalıştığım kişinin sadece iyi yanlarını yazarsam bu bilim ahlâkına sığmaz. Şerif Bey bu konuda taraf gibi davrandı” iddiasında bulundu.
Akademik bağnazlık
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat'ın, Sosyolog Prof. Dr. Şerif Mardin'in “Said Nursî çalıştığı için değil, Said Nursî’yi fazla parlattığı için” TÜBA'ya kabul edilmediğini söylemesi, bilim, düşünce ve emeğe saygısı olmayan bir bağnazlık örneği olarak değerlendirildi. 1993 yılında kurulan TÜBA’nın Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, Hürriyet Gazetesi’nden Sefa Kaplan’a itiraf gibi açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Kanpolat, Türkiye’nin en çok konuşulan sosyologlarından Prof. Dr. Şerif Mardin gibi bir ismin TÜBA tarafından reddedilmemesi meselesinin çok sorulduğunu belirterek, “Bizde seçme süreci çok ağırdır. Kırk tane yerden incelenir. Şerif Hoca da belli kriterlere göre değerlendirildi. Sonra da oylandı, ama geçemedi” dedi. Prof. Dr. Kanpolat, Şerif Mardin’in reddedilmemesi meselesinin çok sorulduğunu belirterek, “Şerif Mardin, Said Nursî üzerine çalıştı diye değil de, Said Nursi’yi fazla parlattı diye eleştirildi. Ben bilim insanı olarak her konuda çalışabilirim. Ama üzerinde çalıştığım kişinin sadece iyi yanlarını yazarsam bu bilim ahlâkına sığmaz. Şerif Bey bu konuda taraf gibi davrandı.” TÜBA Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, “Böyle bilim yüzyılı olur mu?” şeklindeki soruya ise “Bilim yüzyılının içeceği cola, yiyeceği fast food, en çok okunan kitabı Harry Porter. Böyle bir bilim yüzyılı olur mu? Yarım trilyon doları kozmetiğe yatıran bilim toplumu olur mu?” diyerek soruyla cevap verdi.
|
13.04.2010 |
Yargıda gergin buluşma |
Yargitay Başkanı Hasan Gerçeker, Danıştay Başkanı Mustafa Birden ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, Ankara Adliyesinde görevli hakim ve savcılarla bir araya geldi. Bu arada toplantının başında kısa süreli tartışma yaşandı. Adliyenin konferans salonundaki toplantıya, Ankara Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Yılmaz Uğurlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri, Cumhuriyet Savcıları, hakimler, Yargıtay ve Danıştay üyeleri ile tetkik hakimleri katıldı. Toplantının başında kısa süreli tartışma yaşandı. Adliyenin konferans salonunun küçük olması ve Yargıtay ve Danıştay’dan üye ve tetkik hakimlerinin de toplantıya katılması sebebiyle salonda oturacak yer bulamayan Mustafa Şahin Tanrıöver adlı savcı, Ankara Adliyesi’nde görevli olduğunu, toplantıda kendi sorunlarının tartışılacağını, Yargıtay ve Danıştay’dan gelen konuklar nedeniyle oturacak yer bulamadığını dile getirdi. Tanrıöver’in, “Ankara Adliyesi hakimleri kapıda bekliyor. Burası YARSAV’a destek toplantısı değil” diye bağırması üzerine, salonda bulunan bazı hakim ve savcılar Tanrıöver’e tepki gösterdi. Tanrıöver’in bir kadın koruma polisi tarafından dışarı çıkarılmak istenmesi sırasında da kısa süreli arbede yaşandı. |
13.04.2010 |
Ceset aranırken mühimmat bulundu |
KIrIkkale’nİn Bahşılı ilçesinde, Kızılırmak nehrinde kaybolan kadını arayan ekipler, nehir yatağında, 70’si dolu 100 adet G3 piyade tüfeği mermisi buldu. Alınan bilgiye göre, önceki gün, eşi Kılıç (33) ve Kızı Melike Çetin’le (11) birlikte Bahşılı ilçesinde bulunan Celal Bayar Parkı’na piknik yapmaya gittikleri sırada, nehir kenarında gezinti yaparken ayağı kayarak suya düşerek gözden Döndü Çetin’in (31) bulunması için İl Sivil Savunma Müdürlüğü ekipleri sabah saatlerinde yeniden çalışmalara başladılar. Çalışmalar sırasında dalgıçlar, nehir yatağında ağzı sıkıca bağlı bir poşet buldular. Kontrol edilen poşetten mermiler çıkınca durum, emniyet yetkililerine bildirildi. Polis ekiplerinin incelediği poşette 70’si dolu olmak üzere 100 adet G3 piyade tüfeği mermisi bulunduğu belirlendi. Mühimmat, muhafaza altına alındı. Olaya, Kırıkkale Cumhuriyet Savcılığı el koydu. |
13.04.2010 |
Sözleşmelilere iyi haber |
Sözleşmelİ öğretmenlerin 30 günü aşan rapor alması halinde sözleşmeleri artık feshedilemeyecek. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Eğitim-Bir-Sen’in, sözleşmeli öğretmenlerin 30 günü aşan hastalık izni kullanmaları halinde sözleşmelerini fesheden Hizmet Sözleşmesi’nin 11. maddesinin (b) fıkrasında geçen “30 günü geçmemek üzere” ibaresinin ve “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların” 10. maddesinde yer alan “30 günü geçmemek üzere” ibaresinin iptali için Danıştay’da açtığı davada, yürütmenin durdurulması kararı verdi. Bu konuda kadrolu öğretmenlerin tabi olduğu hükümler sözleşmeli öğretmenler için de uygulanacak. Söz konusu karar uyarınca, 30 günü aşan rapor aldığı gerekçesiyle hizmet sözleşmesi feshedilen sözleşmeli öğretmenler de görevine dönebilecek. |
13.04.2010 |
Baykal’dan son teklif |
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, anayasa değişikliği teklifine ilişkin, ‘’tartışmalı, anayasaya aykırılığı konusunda hukuk dünyasında mutabakat oluşan üç maddenin askıya alınması ve seçimlerden sonra ele alınması’’ önerisinde bulundu. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ise, teklifi Başbakan Erdoğan’ın ABD dönüşü ele alacaklarını söyledi. Deniz Baykal’dan son teklif
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, anayasa teklifindeki 3 maddenin ayrılarak seçim sonrası ele alınmasını teklif etti. Baykal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, anayasa değişikliği teklifinde yer alan 27 maddenin, ‘’anayasa aykırı olduğu hukuk kamuoyunun bir görüş birliği haline dönüşmüş olan üçünün diğerlerinden ayrılmasını talep ettiklerini belirtti. Baykal, bu yapılırsa kalan maddeleri destekleyeceklerini, 24 maddenin daha da iyileştirilmesi, amaca hizmet eder hale dönüştürülmesi için gerekli katkıyı iyi niyetle vermeye hazır olduklarını ifade ettiklerini hatırlattı. Baykal, ‘’önerilerinin kamuoyunda destekleniyor olmasından ve AKP yönetimini de yeni bir değerlendirme arayışına çekmekte olduğu görmekten memnun olduğunu’’ ifade ederek, “Bu değerlendirmeyi bir an önce yapsınlar. El birliğiyle bu konuyu bir çözüme kavuşturalım” dedi. Konunun olumlu bir gelişmeye yönelmiş olmasından aldığı cesaretle bir öneri daha yapmak istediğini ifade eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Geliniz bu tartışmalı üç maddeyi, yani Anayasa’ya aykırılığı konusunda hukuk dünyasında bir mutabakat oluşan bu üç maddeyi, büyük bir olasılıkla Anayasa Mahkemesinin değerlendirmesine söz konusu olacak olan bu üç maddeyi bu aşamada böyle bir mutabakatın, böyle bir işbirliği şansının ortaya çıktığı bu dönemde bir gerilim ve tartışma konusu olarak takip etmeyelim. Bu üç maddeyi, öneriyorum, Sayın Başbakan, AKP iktidarı askıya alsın. Bu maddelerle ilgili bu sıkıntılı dönem içinde değil ama önümüzdeki seçim sonrasında iyi niyetli bir çalışmayı, bir değerlendirmeyi Anayasaya aykırı düşmeyecek, hukuk kamuoyumuzun da içine sindireceği, Türkiye’de büyük bir gerginlik konusu olmayacak biçimde iyi niyetle ele alalım. Şimdi telaşla ve ben yaptım oldu anlayışıyla, üstelik de çok ciddi hukuki ve siyasi hatalar içeren, yanlışlıklar içeren ve çok büyük bir olasılıkla Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilecek üç maddeli öneriyi bu aşamada ısrarla Türkiye’ye dayatmanın bir yararı yoktur. Bunu dayatanlara da bir yararı yoktur. Çünkü bu dayatma burada kalmayacaktır. Çok derin hukuk ve siyaset tartışmalarını beraberinde getirecektir.’’
|
13.04.2010 |
BAŞBAKAN’IN DÖNÜŞÜ BEKLENECEK |
CHP Grup Başkanvekilleri, Anayasa değişiklik teklifinden tartışmalı 3 maddenin çıkarılması konusunda AKP Grup Başkanvekilleri ile görüştü. CHP Grupbaşkanvekilleri Kemal Anadol, Hakkı Suha Okay ve Kemal Kılıçdaroğlu, saat 13.00’te AKP grubuna giderek, Grup Başkanvekilleri Bekir Bozdağ, Suat Kılıç, Mustafa Elitaş ve Nuretin Canikli ile bir araya geldi. Yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, önerilerini yazılı olarak AKP Grubuna ilettiklerini belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ABD’den geldikten sonra kendilerine cevap verileceğini söyledi. Anadol, “Anayasa değişikliği teklifinin TBMM Genel Kurulunda ele alınmasından yazılı başvurumuza AK Parti yanıt verecek” dedi. BOZDAĞ: TEKLİFİ DEĞERLENDİRECEĞİZ
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, CHP’nin önerisini partinin yetkili kurullarında değerlendireceklerini söyledi. Bozdağ, “Sayın Başbakan ABD’den döndükten sonra yetkili kurullarımızda ele aldıktan sonra anayasa değişiklik teklifinin TBMM Genel Kurulunda görüşülmesinden önce kanaatimizi kamuoyuyla paylaşacağız” dedi. “Partimizin yetkili kurullarında değerlendirme ihtiyacımız var” diyen Bozdağ, partinin yetkili kurullarında değerlendirdikten sonra anlaşma olup olmadığını açıklayacaklarını kaydetti. Bozdağ, CHP’nin önerisini, teklifin TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi sürecinde değerlendirme imkanı olduğunu belirterek, bu durumun Komisyonun çalışması engel teşkil etmediğini kaydetti. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise , CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili önerisini gazetecilerden duyduğunu belirterek, ‘’Bakalım, değerlendiririz’’ dedi. |
13.04.2010 |
1 Mayıs’ta Taksim’e evet |
İstanbul Valisi Muammer Güler, 1 Mayıs’ta Taksim Meydanında kutlama yapılmasına izin vereceklerini bildirdi. 1 Mayıs’ın ‘’emek ve dayanışma günü’’ olarak ilân edildiğini belirten Güler, ‘’Bir bayram olarak telâkkî edilmektedir. Bayram coşkusu içerisinde yaşanırsa işçi örgütlerinin yapacağı coşku içindeki eylemlere izin verilir” şeklinde konuştu. 1 Mayıs’ta Taksim’e evet
İSTANBUL Valisi Muammer Güler, 1 Mayısta Taksim Meydanı’nda kutlama yapılmasına izin vereceklerini bildirdi. Muammer Güler, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, Umman’a uğurlamak üzere geldiği Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin sorularını cevapladı. 1 Mayısın ‘’emek ve dayanışma günü’’ olarak ilan edildiğini belirten Güler, şunları söyledi: ‘’Bir bayram olarak telakki edilmektedir. Bayram coşkusu içerisinde yaşanırsa işçi örgütlerinin yapacağı coşku içindeki eylemlere izin verilir. O coşkuya biz de katılmak isteriz. Asıl izin vermeyeceğimiz şey, göz yummayacağımız, İstanbullunun da kabul etmeyeceği şey, yakıp yıkmaktır, şiddet eylemleridir.’’ İstanbul Valisi Güler, ‘’Taksim’de barışçıl kutlamalara izin verecek misiniz?’’ yönündeki soruya ‘’Elbette. Coşku içerisinde, kanunların öngördüğü sınırlar içerisinde, şiddetten uzak şekilde yapılırsa ve bize de yardımcı olurlarsa, elbette bu konuda kendilerine yardımcı olunacaktır’’ karşılığını verdi.
|
13.04.2010 |
Kundakçıya 14 yıl hapis |
İstanbul’da polis araçlarının da aralarında olduğu 11 aracı kundakladığı iddiasıyla yargılanan Sabri Deniz, 14 yıl 7 ay hapisle cezalandırıldı. Sanık Deniz’e, “yasadışı silâhlı örgüt üyesi olmak’’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis öngören heyet, üç otomobili yakmak suretiyle de 8 yıl 4 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Kundakçıya 14 yıl 7 ay hapis
İSTANBUL'DA polis araçlarının da aralarında olduğu 11 aracı kundakladığı iddiasıyla yargılanan Sabri Deniz, 14 yıl 7 ay hapisle cezalandırıldı. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Sabri Deniz ve avukatı Nermin Selçuk katıldı. Mahkeme heyeti, sanık Deniz’in terör örgütünün aldığı karar uyarınca yanıcı madde kullanarak, müştekilere ait üç aracı yaktığı ve sekiz aracı ise yakmaya teşebbüs ederken güvenlik görevlilerince yakalandığını belirterek, sanığın inkara yönelik savunmalarının dosyadaki deliller de dikkate alındığında hayatın olağan akışına aykırı olduğunu dile getirdi. Sanık Deniz’e, ‘’yasa dışı silahlı örgüt üyesi olmak’’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis öngören heyet, üç otomobili yakmak suretiyle ‘’mala zarar vermek’’ suçunu işleyen sanığın, her bir otomobil için 1 yıl 8’er ay’dan 5 yıl ve benzin dökerek yakmaya hazır hale getirme suretiyle ‘’mala zarar vermeye teşebbüs’’ suçundan da 5’er aydan, 3 yıl 4 ay olmak üzere toplam 8 yıl 4 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, hakkında toplam 14 yıl 7 ay hapis cezası öngördüğü sanık Deniz’in, ‘’korku, kaygı ve panik çıkaracak şekilde yangın çıkarmak’’ suçundan ise suçun unsurları gerçekleşmediği gerekçesiyle baraatini hükmetti.
|
13.04.2010 |
AKP’li Özcan istifa etti |
AKP Ankara Milletvekili Mehmet Zekai Özcan partisinden istifa ettiğini açıkladı. Özcan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini dile getirdi. ‘’Bütün bu değerlendirmelerden sonra AK Parti saflarında siyaset yapmamın inandığım değerlerle örtüşmediğini görüyorum. Bu sebeple kurumsal anlamda dostlarıma veda ediyorum’’ diyen Özcan, partisinden istifa ettiğini bildirdi. Ankara Milletvekili Mehmet Zekai Özcan’ın partisinden istifasıyla AKP’nin milletvekili sayısı 336’ya düştü, bağımsızların sayısı ise 12’ye yükseldi. Özcan’ın istifasının ardından TBMM’deki sandalye dağılımı şöyle: AKP 336, CHP 97, MHP 69, BDP 20, Bağımsız 12, DSP 6, DP 1, TP 1, Boş 8 Toplam 550 |
13.04.2010 |
Ahmet Türk’e saldırı |
MUŞ'UN Bulanık ilçesindeki olaylarla ilgili olarak Samsun’da görülen davanın çıkışında, kapatılan DTP’nin eski genel başkanı Ahmet Türk’e yumruklu saldırı oldu. Muş’un Bulanık ilçesinde DTP’nin kapatılmasının ardından çıkan olaylarda gösterici gruba ateş açarak 2 kişinin ölümü, 8 kişinin yaralanmasına sebep olan gönüllü köy korucusu Turan Bilen ve kardeşi Metin Bilen hakkında açılan davanın ilk duruşması dün Samsun Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Davayı takip etmek için kapatılan DTP’nin siyasi yasaklı başkanı Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Milletvekili Sırrı Sakık, Nuri Yaman, Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş da adliyeye geldi. Çıkışta açıklama yapan BDP’li gruba adliye önünde toplanan bir başka grup tepki gösterdi. Oluşan arbedede kapatılan DTP’nin eski genel başkanı Ahmet Türk’e bir genç tarafından yumruklu saldırı oldu. Ahmet Türk, hastaneye götürülürken, saldırgan genç polis tarafından gözaltına alındı. |
13.04.2010 |
Gül: Konumum tartışmalara müsait değil |
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, anayasa paketine ilişkin tartışmaları Cumhurbaşkanı olarak şu anda takip ettiğini belirterek, “Konumum bu tip tartışmalara girmeye müsaade etmez” dedi. Gül, Umman’a hareketi öncesi Atatürk Havalimanında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin soru üzerine Gül, Anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin soru üzerine Gül, “Cumhurbaşkanı olarak konumum bu tür tartışmalara girmeye müsait değildir. Cumhurbaşkanı olarak ben şuanda takip ediyorum. Daha önce hatırlayacaksınız çeşitli görüşmelerde zaten hep bulunmuştum, onları da aktaracağım yerlere aktarmıştım. Konumumun gereğini şu anda yapmaya devam edeceğim” dedi. CHP ile AKP arasında tartışmalı 3 maddenin tekliften çıkarılması konusunda yapılacak görüşmeye ilişkin soru üzerine de Gül, yasama faaliyetlerinde partiler arasında bu tür görüşmeler olacağını, bunun siyasetin doğasında olduğunu söyledi. Gül, çoğulcu demokrasilerde partiler arasında bunların olacağını kaydetti. Gül, “Cumhurbaşkanı olarak konumum bu tip tartışmalara girmeye müsaade etmez” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, daha sonra Umman Sultanı Kabus Bin Said El Said’in davetlisi olarak üç günlük resmi ziyaret için Umman’ın başkenti Muskat’a gitti. |
13.04.2010 |
Askerî dâvâlar “şeffaflaşıyor” |
ASKERİ mahkemelerde dava dosyasındaki bilgi ve belgeler taraf ve vekillerine açık olacak. Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığına sunuldu. Tasarıya göre, Askeri mahkemeler, 3 askeri hakimden kurulacak. Askeri mahkeme kurulunda bulunanların en kıdemlisi, mahkeme başkanı olacak. Subay üyeler, askeri mahkeme heyetinden çıkarılacak. Görülmekte olan davalar nedeniyle tek hakim ile askeri mahkeme kurulu arasında çıkan görev uyuşmazlıklarını, Askeri Yargıtay çözümleyecek. Malul olan uzman erbaşların sözleşmeleri feshedilemeyecek. Askeri okullardan çıkarılan öğrencilerden personel ve amortisman gideri alınmayacak. Tasarı, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’nda da AİHM kararları doğrultusunda değişiklik yapıyor. Buna göre, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler taraf ve vekillerine açık olacak. Taraf ve vekillerine incelettirilemeyecek nitelikteki bilgi ve belgeler; bulundukları yer itibarıyla taraf ve vekillerine açık olan diğer evraktan ayrılamaz nitelikte iseler, taraf ve vekillerine incelettirilecek suretleri, ilgili bölümleri idare tarafından karartılarak ayrıca gönderilecek. Davacı taraf veya vekili, karartılan veya verilmeyen bilgi ve belgelerin savunmaya esas teşkil edecek unsurlar olduğu iddiası ile mahkemeye itiraz edebilecek. Bu hükümlere göre elde edilen ve gizlilik derecesine sahip bilgi ve belgeler, taraf ve vekillerince mahkeme haricinde, diğer bir maksatla kullanılamayacak. |
13.04.2010 |
Şehit aileleri kanun istiyor |
İZMİR Şehit Aileleri İnsan Hakları ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Yavuz Alphan, şehit yakınlarının beklentilerini iletmek amacıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a mektup gönderdiklerini bildirdi. Yavuz Alphan, yaptığı açıklamada, şehit ailelerinin en büyük beklentisinin Şehit Kanunu çıkarılması olduğunu söyledi. Türkiye’de 1995 yılından beri böyle bir kanun çıkarılması için mücadele verdiğini, bütün şehit yakınlarının bunu beklediğini ifade eden Alphan, şöyle konuştu: ‘’Şehit yakınlarına dul ve yetimlere bağlandığı gibi maaş bağlanıyor, bu muamele gücümüze gidiyor. Dul, yetim değilim, şehit çocuğumdan nasıl yetim olurum. Şehit Kanunu’nun artık çıkarılması lazım” dedi Alphan, Başbakan Erdoğan’dan ikinci beklentilerinin derneklerine kamu yararına dernek statüsü verilmesi olduğunu söyledi. Yavuz Alphan, bir başka beklentilerinin de şehit yakınlarına iş imkanı sağlanması olduğunu söyledi. |
13.04.2010 |
YGS’nin ardından dinlenmek şart |
ADIYAMAN Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Yerlikaya, üniversiteye girişin bu yıl iki aşamalı olduğunu hatırlatarak, bu nedenle öğrencilerin Yükseköğretime Geçiş Sınavının (YGS) ardından bir süre dinlendikten sonra rehavete kapılmadan çalışmaya devam etmesi gerektiğini söyledi. Yerlikaya, yaptığı açıklamada, daha önce üniversiteye girişin tek bir sınavla gerçekleştirildiğini ve sınav sonrasında öğrencilerin, okulların da tatile girmesi nedeniyle rahatladığını belirtti. Önceki gün gerçekleştirilen YGS sonrasında öğrencilerin önünde bir sınav daha bulunduğunu ifade eden Yerlikaya, şöyle konuştu: ‘’Öğrencilerimizin önünde bir sınav daha var, okulları da devam ediyor. Bu sebeple öğrencilerimizin çalışmaya devam etmesi gerekiyor. Üniversiteye giriş artık iki aşamalı olduğu için öğrencilerimiz bir süre dinlendikten sonra rehavete kapılmadan çalışmaya devam etmeli. Ara verilecek süre birkaç gün, bir hafta ya da 10 gün olabilir. Bu süre içinde öğrenciler zihni fazla yormayacak sosyal etkinliklerde bulunabilir. Sinemaya, tiyatroya gidebilir, açık havada zaman geçirebilir ya da kendilerini yormayacak kitaplar okuyabilir. Ancak arayı fazla uzatmamak gerekiyor. Ara fazla uzun sürerse tekrar toparlanmak zor olacaktır. Zaten bir öğrencinin çalışma temposuna alışması zor oluyor. Bu temponun tekrar bozulması ve tempoyu yeniden yakalamak çok zor.’’ Yerlikaya, YGS sonuçlarının öğrenciler ve veliler tarafından iyi değerlendirilmesi gerektiğini, bu sınav sonucunda alınan puanların öğrencinin kişiliğine verilen puanlar olmadığını ifade etti. Teorik olarak başarısız bir kişiliğin olmadığını, sınavda kötü bir puan alan öğrencinin ‘’başarısız bir insan’’ olarak değerlendirilmemesi gerektiğini ifade eden Yerlikaya, ‘’Sınav öğrenci için son şans değildir. Bu yıl kötü geçebilir, ancak çocuk bunu telafi edebilir. Veliler ve öğrenciler bu durumu iyi değerlendirerek eksikliklerini görebilir ve giderebilir. Aksi takdirde ailelerin bakış açısı çocukların yanlış yönlere sapmasına neden olabilir. Eğer çocuk bunu son şansı olarak görürse her riski göze alabilir. Aileyle tartışma, evden kaçma gibi olumsuzluklar söz konusu olabilir. Bu konuda veliler anlayışlı olmalı, çocuklarıyla empati kurmalı’’ diye konuştu. |
13.04.2010 |
ÖSYM: Hatalı soru iddiası incelenecek |
ÖĞRENCİ Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) Temel Matematik testinin hatalı olduğu iddia edilen 20. sorusunun uzmanlara inceletilmesinden sonra iptal edilip edilmeyeceğine karar verileceğini kaydetti. Yarımağan, yaptığı açıklamada, Matematik testinin 20. sorusunda iki doğru şık olduğu iddialarının değerlendirileceğini belirtti. Konuyla ilgili basında çıkan haberlerin ve ÖSYM’ye yapılacak bireysel başvuruların birlikte ele alınacağını söyleyen Yarımağan, ‘’Biz soruyu hocalarımıza, uzmanlara inceletiriz, ondan sonra kararımızı veririz’’ dedi. Sorunun iptal edilip edilmeyeceği konusunun, değerlendirme işlemleri henüz yapılmadığı için şu anda çok acil olmadığını ifade eden Yarımağan, ‘’En geç bir haftada karar veririz’’ diye konuştu. Yarımağan, dün gerçekleştirilen YGS ile ilgili evrakın sınav merkezlerinden ÖSYM’ye gelmeye devam ettiğini belirtti. Sınav evrakının çoğunun geldiğini kaydeden Yarımağan, evrakın ÖSYM’de toplanmasının bugün sabaha kadar sürebileceğini, daha sonra kutuların açılarak değerlendirme işlemlerinin başlayacağını anlattı. |
13.04.2010 |
İHL’lerde, Kur’ân’ın diliyle yarışma coşkusu |
Akademıstanbul ve Akademi Lisan Derneği tarafından düzenlenen, İstanbul İmam Hatip Liseleri arası 1. Arapça Bilgi ve Etkinlik yarışmaları dil öğretiminde yeni bir heyecan oluşturdu. İmam Hatip Liseleri tarihinde ilk defa yapılacak olan yarışmaların danışma kurulunda Arapçaya ömrünü vermiş hocalardan Halil Gönenç, Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Prof. Dr. Vecdi Akyüz, Prof. Dr. Ahmet Ağırakça gibi birçok akademisyen ve ilim adamı yer alıyor. Yarışmanın koordinasyon kurulu başkanı Akademistanbul Yurt Dışı Eğitim Danışmanlık Hizmetleri Genel Müdürü Muhammed Ağırakça yaptığı açıklamada, İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğünden alınan izinler doğrultusunda bilgi ve etkinlik yarışmaları şeklinde düzenlenecek olan yarışmaların okul içi kısımlarının 15-26 Şubat tarihlerinde tamamlandığını ve 25 okuldan 3000 civarında öğrencinin ön elemelere katıldığını ifade etti. Halihazırda 25 okuldan 450 öğrencinin bilgi yarışması, Arapça şiir okuma, hitabet, tiyatro ve ezgi olmak üzere beş kategoride yarışacağını söyleyen Ağırakça, yarışmaların okullar arası kısmının 03-14 Mayıs tarihlerinde Beyoğlu ve Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi salonlarında yapılacağını belirtti. Bilgi Yarışması finali ile etkinlik yarışmalarının ödül töreni 23 Mayıs Pazar günü Sütlüce Kongre Merkezi Sadabat Salonunda düzenlenecek. |
13.04.2010 |
TÜGED, 15 engelliye bilgisayar hediye etti |
Türkiye Gönüllü Eğitimciler Derneği (TÜGED) ile Yozgat Valiliğinin birlikte organize ettiği, İl Millî Eğitim Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve İl Müftülüğü’nün katkılarıyla “UMUT-ET” (Umut Engel Tanımaz) isimli proje start verildi. Proje ile okur yazar engelli vatandaşlar arasından bilgisayar talebinde bulunan 15 engelliye Yozgat Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde düzenlenen törenle bilgisayar hediye edildi. Türkiye Gönüllü Eğitimciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim Erdoğan törende yaptığı konuşmada, dernek olarak bilişim dünyasında engellilere umut olmak amacıyla AB Gençlik Projeleri kapsamında “Geleceğimizi Engellemeyin” projesi başlattıklarını, bu projeyle engellilere temel bilgisayar ve web tasarım konusunda uzaktan eğitim verildiğini söyledi. Erdoğan, Yozgat’ta engellilere yönelik olarak uygulanmakta olan UMUT-ET projesine destek olmak istediklerini söyledi. Kampanyaya destek veren hayırsever Melek İpek ise törende yaptığı konuşmasında böyle bir projede küçük de olsa katkıları olmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Ben ve ailemin 40 yıldır tek mutluluğu böyle ihtiyacı olan yavrularımızı mutlu görmektir” dedi. |
13.04.2010 |
Turizm bölgelerinde inşaat yasağı geliyor |
ANTALYA Valiliğince, ilde inşaat yasağının 15 Mayıs-15 Ekim tarihleri arasında uygulamaya konulacağı kaydedildi. Antalya Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Alanya, Finike, Gazipaşa, Demre, Kaş, Kemer, Kumluca, Manavgat ve Serik kaymakamlıkları, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü, Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanlığı, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliğine (TÜRSAB) genelge gönderdi. Genelgede, Antalya’da turizm hareketlerinin yoğun olarak yaşandığı turistik yöreler ve yerleşim alanlarında sürdürülen inşaat faaliyetlerinin; ‘’gürültü, görüntü ve çevre kirliliği meydana getirmesi’’ nedeniyle, Antalya mülki sınırlarında, 15 Mayıs-15 Ekim tarihleri arasında inşaat yasağının uygulamaya konulmasının yararlı olacağının değerlendirildiği kaydedildi. |
13.04.2010 |
Çiftçiye 190 bin meyve fidanı dağıtıldı |
KONYA İl Özel İdaresi, çiftçinin gelir seviyesini artırmak ve kırsal kalkınmaya destek amacıyla 190 bin meyve fidanını dağıttı. Üzüm fidesinin yanı sıra bu yıl ilk defa bin 500 adet böğürtlen fidesinin de dağıtımı gerçekleştirildi. Pazar problemi bulunmayan böğürtlenin özellikle Bozkır, Hadim ve Hüyük çevresinde yayılması ve alternatif bir ürün olarak yörelerde ek gelir kaynağı olması bekleniyor. Kırsal kalkınmaya destek olmak ve çiftçilerin gelir seviyelerini artırmak için İl Özel İdaresi’nin gayret sarf ettiğini dile getiren Genel Sekreter Mehmet Kaçmaz, “Köylerimize çilek fidesiyle başlayan desteğimiz, elma, kiraz, asma, armut, badem, erik fidanının yanı sıra bu yıl ilk defa böğürtlen fidesiyle de devam ediyor. Dağıtımını gerçekleştirdiğimiz 190 bin adet fidanla Türkiye’de en çok fidan dağıtımı gerçekleştiren İl Özel İdaresi arasında birinci sırayı almanın haklı gururunu yaşıyoruz” dedi. |
13.04.2010 |
İnternetimiz 17 yaşında |
TÜM İnternet Evleri Derneği (TİEV) Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Andiç, ‘’İnternet kullanımı konusunda çok iyi durumda olduğumuz söylenemez ancak çok iyi aşama kaydettik, internet kullanıcı sayımız ciddi oranda artarak 35 milyona ulaştı’’ dedi. Yusuf Andiç, yaptığı açıklamada, Türkiye’de internetin 17 yaşını doldurduğunu, Türkiye’de internetle tanışan kullanıcı sayısının her geçen gün arttığını belirtti. İnternet kullanıcı sayısının neredeyse Türkiye nüfusunun yarısına ulaştığını, ADSL kullanıcı sayısının ise 7.5 milyon olduğunu ifade eden Andiç, Türkiye’de çok ciddi bir internet kullanıcı kitlesi oluştuğunu söyledi. İnternet kullanıcı sayısının artmasında internet kafelerin ve internet evlerinin de önemli etkisi olduğunu kaydeti. |
13.04.2010 |
Osmanlı’nın sadaka taşı uygulaması markette |
GAZİANTEP’İN en büyük marketlerinden biri olan Oli Center, Osmanlı’daki sadaka taşlarına benzeyen bir uygulamayı hayata geçirdi. Şirket şubelerine ‘Bir ekmek de sen koy’ sloganıyla ihtiyaç sahiplerinin ücretsiz alabileceği ekmek stantları açtı. Osmanlı Devleti’ndeki sadaka taşlarına benzeyen uygulamayı, zekat ibadetinden esinlenerek hayata geçirdiklerini belirten Oli Center Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Yorguner, “Ramazan ve Kurban Bayramları’nda durumu iyi olan insanlar zekât ve sadakalarını gerçek ihtiyaç sahiplerine vermek için çabalıyor. Bunun en güzel örneklerinden birisi de Ramazan kolileri. Marketçi olduğumuz için biliyoruz, bu kolilere büyük ilgi var. Ancak müşterilerimiz kolileri kime vereceklerini bilmiyor. Biz de yeni bir uygulama başlattık. Marketlerimizin bir köşesinde stant açtık. Gayemiz yardım dağıtmak isteyen vatandaşlarımızın yardımlarını bu stantlarla fakir insanımıza ulaştırmak” dedi. Yardım verenle, yardımı alana aracı olmak istediklerini belirten Yorguner, ‘Bir ekmek de sen koy’ sloganıyla başlattıkları yardım standının oluşumu şöyle anlattı: “Büyük şehirlerdeki bazı gruplara, ihtiyacı olanlara özellikle de kırsal kesimdekilere ulaşmanın zor geldiğini gözlemledik. İnsanlar kırsal kesimde ihtiyacı olan vatandaşlara yardım götürmek istiyor, ancak onlarla iletişime geçemiyor. Özellikle bizim müşterilerimizin orta ve üst seviyede olduğunu biliyoruz, onlarla konuşuyoruz. Ramazan bayramında bunu çok iyi gördük. Müşterilerimiz, Ramazan paketlerini ‘nasıl ihtiyaç sahiplerine ulaştırırız’ derdiyle arayış içerisine giriyor. Biz de marketlerimizde böyle bir alan oluşturalım istedik. İsteyen vatandaş açtığımız bu standa gidiyor ve yardımını bırakıyor. İhtiyaç sahibi de hiç rencide olmadan ihtiyacı olduğu ürünü alıyor ve sessizce marketten ayrılıyor.” Stant uygulamasını kendi imkanlarıyla sonuna kadar götüreceklerini kaydeden Yorguner, “Şimdi bir ekmekle başladık. Vatandaşlarımız şu an standa ilgi gösteriyor. İlgi arttıkça biz de uygulamayı yaygınlaştıracağız” diyor.
SADAKA TAŞI
SADAKA taşı, Osmanlı toplumunda, cami, imaret ve kütüphane gibi sosyal hizmet veren mekanlarda bir buçuk veya iki metre yüksekliğinde üst tarafı oyulmuş bir taş bulunurdu. Bu taş, sadaka taşıydı. Özellikle yatsı namazına giden Müslümanlar, gece karanlığında o gün vermek istedikleri sadakayı o taşın oyuğuna bırakırlardı. Aynı şekilde o gün paraya ihtiyacı olan ve fakat kimseden alma imkanı olmayan ihtiyaç içindeki bir başkası da o taşın yanından geçerken elini taşın oyuğuna sokar ve sadece ihtiyacı olduğu kadarını oradan alırdı. Böylece ne oraya para bırakan ne de oradan para alan bilinirdi.
|
13.04.2010 |
Sahabeler, hoşgörüde yarış etmişlerdi |
TRABZON’UN Vakfıkebir ilçesinde Zirve Erkek Öğrenci Yurdu tarafından Sabri Bahadır Kültür Merkezi’nde ‘Peygamberimizden Günümüze İrşat ve Tebliğ Metotları’ konulu konferans düzenlendi. Trabzon vaizlerinden ilahiyatçı yazar Hasan Şahin’in konuşmacı olarak katıldığı konferansa Vakfıkebirliler yoğun ilgi gösterdi. İlahiyatçı yazar Hasan Şahin, ‘Peygamber Efendimiz (asm insanlara İslamiyet’ i nasıl anlatırdı? Bizler nasıl anlatacağız? sorusuyla başladı. Şahin, “Peygamber Efefndimiz (asm)’in olmazsa olmaz özellikleri vardır. Bizim de o özelliklere sahip olmamız gerekir ki İslamiyet’i insanlara güzel anlatalım. Peygamberimiz’in (asm) Allah’ı anlatmada ve dinimizi yaşamada emin, sabırlı, hoşgörülü ve cömert olması etkiliydi. Sahabeleri, bu hoşgörü ve fedakârlık atmosferini dünyaya yaymada yarış etmişlerdi. Veda Hutbesi’ndeki 100 bine yakın sahabeden 80 bininin Mekke ve Medine dışında kabirleri olması, bu hicret gönüllülerinin fedakârlılığını gözler önüne sermektedir” diye ifade etti. |
13.04.2010 |
Berlin’de Kutlu Doğum |
ALMANYA’NIN başkenti Berlin’de Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) tarafından Kutlu Doğum programı düzenlendi. Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlayan programda söz alan Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan, Almanya’da yaşayan Müslümanların diğer dinlerle hukuki açıdan eşit haklara sahip olabilmesi için İslamiyet’e resmi din statüsü verilmesi çağrısında bulundu ve “Artık biz Müslümanları tanıyın diyoruz. Daha fazla beklemeye tahammülümüz yok” dedi. Hz. Muhammed’in öğretisinde kin, nefret ve öfkeye yer olmadığını, aksine hoşgörünün, dostluğun ve barışın yer aldığını belirten Arslan, “Biz bu ülkelerde sorunsuz bir şekilde yaşayabiliyorsak, bu onun öğretisindendir. Maalesef bizimle ilgili hala önyargılar var” diye konuştu. Almanya’da yaşayan Müslüman çocuklarına okullarda İslam din dersi verilmesi gereğine de dikkat çeken Arslan, Almanya’da Türklerin günümüzde Federal Mecliste sadece 5 Türk kökenli milletvekiliyle temsil edildiğini, bu sayının artması için eğitimin çok önemli olduğunu kaydetti. Arslan, Hz. Muhammed’in evrensel mesajlarına bugün her zaman olduğundan daha fazla ihtiyaç duyulduğunu, bu nedenle her yıl 1 hafta boyunca onu anlamaya ve anlatmaya çalıştıklarını, bunun için 1 haftanın yeterli olmadığını sözlerine ekledi. |
13.04.2010 |
Çin’de ilginç soy isimleri |
ÇİN’DE nadir soy isimlerini araştıran bir kişi, şaşırtıcı sonuçlara ulaştı. Çinli araştırmacının bulduğu en ilginç aile isimleri arasında, ‘Sıfır’, ‘Hayalet’, ‘Ölüm’ gibi anlamı olan adlar bulunuyor. Çin devlet televizyonu CCTV’nin haberine göre, Cheng adlı kişi gazete, kitap ve diğer yayınlarını araştırarak ilginç bulduğu isimlerin listesini çıkarmış. Cheng, yaklaşık 2 bin civarında nadir kullanılan isimler bulduğunu belirtiyor. Buldukları arasında Ling – ‘sıfır’, Cu – ‘sirke’, Miao – ‘ikinci’ ve Yi – ‘bir’ gibi aile adları da var. |
13.04.2010 |
Kapadokya turistleri arttı |
İL Kültür ve Turizm Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, geçen ay boyunca Kapadokya’nın tarihî ve turistik mekânlarını 101 bin 153’ü yabancı olmak üzere toplam 130 bin 573 turist ziyaret etti. Geçen ay da en çok ziyaret edilen tarihi mekân, 56 bin 904 turistle Göreme Açık Hava Müzesi oldu. Bu müzeyi 34 bin 70 turistle Kaymaklı Yer Altı Şehri ve 15 bin 725 turist ile Derinkuyu Yer Altı Şehri izledi. Hacıbektaş Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ile Mazı Yer Altı Şehri’ne hiç turist gelmedi. Geçen yılın Mart ayında bölgeyi 55 bin 845’i yabancı olmak üzere toplam 75 bin 166 kişi ziyaret etmişti. |
13.04.2010 |
Servet değerinde tesbih koleksiyonu |
BURSA’DA, dedesinin 9 yaşındayken hediye ettiği tespihle başlayan merakı 20 yıldır devam eden Aşkın Kaya, bir servet değerine ulaşan koleksiyonun sahibi oldu. Aşkın Kaya’nın Bali Bey Hanı’nda açtığı dükkanda, 200 yıllık ve 60 bin dolar değerinde olanların da aralarında bulunduğu 500’ün üzerinde tespih sergileniyor. Tespih merakının yanı sıra ticaretle uğraşan Kaya, Osmanlı’dan kalma bir kültür simgesi olan tespihin günümüzde çoğunlukla ‘’magandalık simgesi’’ olarak algılanmasına çok üzüldüğünü vurguladı. Kaya, geçmiş yıllarda insanların, ustaların ellerinden tespih alabilmek için aylarca beklediğini dile getirdi. |
13.04.2010 |
Kumbaralar sevgiyle doluyor |
BURSA Malcılar Lisesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kulübü tarafından başlatılan ‘Sevgi Dolu Kumbaram’ projesi yardımlaşma açısından örnek oldu. Projeyle ekonomik sıkıntı yaşayan ve eğitim ihtiyaçlarını karşılayamayan öğrencilere hem maddi, hem de manevi destek sağlanıyor. ‘Sevgi Dolu Kumbaram’ projesinin sosyal bir proje olduğunu belirten Malcılar Lisesi Müdürü Ersoy Demirtaş, projenin güzel bir paylaşım örneği olduğunu, öğretmen-öğrenci ve hayırsever vatandaşların katkılarıyla ihtiyaç sahibi öğrencilerin ihtiyaçlarının giderildiğini söyledi. Proje kapsamında mezun olmuş ve çeşitli üniversitelere yerleşmiş öğrencilere de burs imkânı sağlandığını belirten Demirtaş, geçen öğretim yılında yapılan çalışmalar neticesinde yaklaşık 20 bin TL’lik bir katkı sağlandığını kaydetti. Projenin kendilerine savurganlığı değil, tutumlu olmayı öğrettiğini ifade eden Malcılar Lisesi öğrencileri ise çevreye ve topluma duyarlı birer fert olmayı hedeflediklerini vurguladı. |
13.04.2010 |
Bulduğu 2 bin lirayı zabıtaya teslim etti |
KONYA’NIN merkez Meram ilçesinde Ayfer Yiğit (33), iş yerinin önünde yerde bulduğu yaklaşık 2 bin TL’yi, sahibi bulunması için zabıta ekiplerine teslim etti. Parayı aldıktan sonra telefon ile Meram Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nü arayan Yiğit, sahibinin bulunması için parayı teslim etmek istediğini bildirdi. Ayfer Yiğit’in iş yerine gelen zabıta memurları, tutanak tutarak üzerinde bir not bulunan yaklaşık 2 bin TL’yi teslim aldı. Paranın sahibinin bulunmasını isteyen Ayfer Yiğit, “İş yerimin önünde tomar halinde para buldum. Hiç tereddüt etmeden Zabıta Müdürlüğünü arayarak bulduğum parayı teslim etmek istediğimi bildirdim ve iş yerime gelen görevli memurlara tutanak ile teslim ettim. Paranın sahibinin bulunmasını çok istiyorum. Parasını düşürdüğü için eminim çok zor günler geçiriyordur. Mutlaka ihtiyacı olan birisidir” dedi. |
13.04.2010 |