Kültür-Sanat |
Çorum’da Bediüzzaman sevgisi |
RİSALE-İ Nur Enstitüsü ve Çorum Yeni Asya temsilciliğinin organizasyonu ile 21 Mart Pazar günü Turgut Özal İş Merkezi Konferans Salonunda Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatının 50. yıldönümü vesilesiyle “Demokrasi ve İnsan Hakları” konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak eğitimci Mehmet Tahir Ünverdi katıldı. Katılımın yoğun olduğu konferans, Çorum Kale Camii imam hatibinin Kur’ân tilâveti ile başladı. Açış konuşmasını Çorum Yeni Asya temsilcisi Mehmet Kovancı yaptı. Kovancı, “Yakın geçmişin en önemli âlimlerinden ve fikir adamlarından biri olan Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin vefatının 50. yıldönümünde kendisini rahmetle anıyoruz. Bu vesileyle ‘Demokrasi ve ve İnsan Hakları’ konulu bu programı düzenledik. İçinde yaşadığımız dünyamızın problemlerini çözme hususunda sosyolog Prof. Dr. Şerif Mardin, Bediüzzaman için ‘Kur’ân’ın normlarını öyle bir yolla ortaya koymuştur ki, Müslümanların geleneksel davranış ve kişisel ilişkiler üslûbunu gelişen bir endüstri ve iletişim toplumuna dönüştürüyordu’ diyerek Bediüzzaman’ın büyük bir düşünce adamı olduğuna dikkat çekiyordu” dedi. Bütün ömrü boyunca iman ve onun bir özelliği olan insan hak ve hürriyetleri için mücadele veren Bediüzzaman’ın “Ekmeksiz yaşarım. Hürriyetsiz yaşayamam” dediğini ifade eden Kovancı, “Ekmek de, ekonomi de ancak hürriyet zemininde gelir ve gelişir. Çünkü insanların kabiliyetleri ancak hür zeminde inkişaf eder. Teknolojik ve bilimsel gelişmeler ancak düşünme, inanç, ifade, teşebbüs, okuma ve eğitim hürriyetlerinin olduğu yelerlerde inkişaf eder” şeklinde konuştu. Açış konuşmasının ardından sözü alan M. Tahir Ünverdi, Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatının 50. yıldönümü vesilesiyle ‘Demokrasi ve İnsan Hakları’ konulu bir konferans düzenlenmesi ve bu konferansa konuşmacı olarak davet edilmesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. “Bediüzzaman Hazretleri ‘Hz. Mevlânâ benim zamanımda gelseydi; Risâle-i Nurları yazardı. Ben Mevlânâ’nın zamanında gelseydim Mesneviyi yazardım. O zaman hizmet, Mesnevî tarzındaydı. Şimdi ise Risâle-i Nur tarzındadır’ dediğini ifade eden Ünverdi, “Bu zamanda mektep medrese ayrılığı neticesi fen ilimlerini okuyanlarda genellikle dine karşı şüpheler meydana gelir. Dinî ilimleri okuyanlarda da taassup meydana gelir. İkisinin imtizacıyla talebenin himmeti pervaz eder hakikat tecelli eder. Bunların olabilmesi için de kâmil mânâda hürriyetin olması lâzımdır. Bediüzzaman ekmeksiz yaşarım hürriyetsiz yaşayamam diyerek inanç, düşünce, ifade, teşebbüs, okuma, eğitim hürriyeti olursa maddî ve manevî kalkınma ancak bu şekilde gerçekleşir” diye konuştu. Beğeniyle takip edilen konferansın bitiminde hafta münasebetiyle tertip edilen Risâle-i Nur Bilgi-Kültür Yarışmasında dereceye giren Muhammed Haluk Nitelik ve Betül Karabıdak’a hediyeleri takdim edildi. Bediüzzaman Haftası dahilinde bütün yurtta düzenlenen çeşitli faaliyet ve faaliyetler kapsamında Çorum da ilk heyecanını bu konferansla yaşamış oldu. |
26.03.2010 |