Aile-Sağlık |
Güzel havalar hasta ediyor HAVALARIN ısındığı, güneşin sıcak yüzünü giderek daha fazla göstermeye başladığı bugünlerde, vücudun savunma direncinin düşmesinin birçok hastalığa dâvetiye çıkardığı bildirildi. Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Klinik Şefi Doç. Dr. Sedat Demir, kışın soğuk günlerinin artık geride kalmasıyla bahar mevsiminin etkisini göstermeye başladığını, ancak bu dönemde bir takım hastalıkların da artış gösterdiğini söyledi. Küresel ısınma ve iklim şartlarına bağlı olarak ortaya çıkan olumsuzluklarla birlikte, bahar aylarında zaten tabiatta meydana gelen birçok değişikliğin, son yıllarda daha abartılı bir biçimde görüldüğünü, bunun da insan organizmasının fizyolojik dengelerini kötü etkilediğini ifade eden Demir, bu durumun farklı sağlık sorunlarını beraberinde getirdiğini vurguladı. Demir, bahar aylarında insanların az ya da çok hissettiği sorunların başında, havadaki nem ve iyon dengesinin değişmesiyle ortaya çıkan ‘’Bahar yorgunluğu’’nun geldiğine dikkati çekerek, ‘’Baharla birlikte güneş daha etkin olmaya başlamakta, bu da nem miktarını arttırarak havadaki elektrik yükünü değiştirmektedir. Havada pozitif ve negatif olmak üzere iki türlü iyon bulunmaktadır. Elektrik yükündeki değişim sadece insanları değil doğadaki tüm varlıkları etkilemektedir. Güzel bahar günleri dikkatli olunmazsa, birçok hastalığa neden olabiliyor’’ diye konuştu.
Solunum yolu enfeksiyonları arttı
SON yıllarda gerek üst gerek alt solunum yolları enfeksiyonları ile geçen yıllara göre çok daha sık karşılaştıklarını anlatan Demir, ‘’Bunun nedeni küresel ısınma nedeniyle kış döneminde havaların ılıman geçmesi, kar yağmamasıdır. Hava şartlarının bu şekilde seyretmesi birçok virüs ve bakteri için uygun üreme ortamı oluşturduğundan sinüzit, farenjit gibi üst solunum yolları hastalıklarının yanı sıra zatürre, bronşit gibi alt solunum yolları enfeksiyonları da giderek artmaktadır’’ dedi. Demir, vak'a sayısı artışından daha önemlisinin enfeksiyon etkenlerinin giderek mücadele edilmesi daha zor mikro organizmalar haline gelmesi olduğunu söyledi. Bahar aylarında olumsuz durumlarla karşılaşılmaması için, temiz ve açık havada düzenli yürüyüşler yapmanın, beslenme alışkanlığına dikkat etmenin, bol meyve ve meyve tüketmenin, odaları sık havalandırmanın, ani ortam ve ısı değişikliklerinden korunmanın faydalı olacağını anlatan Demir, şunları kaydetti: ‘’Ayrıca o anki hava durumuna aldanmayarak kıyafet açısından önlem almak ve mutlaka yedek bir ceket ya da mont bulundurmak faydalı olacaktır. Özellikle astım veya benzer diğer alerjik hastalıkları olanların bu konuda daha da dikkatli olması, polen ve çiçek tozlarına karşı kendilerini daha sıkı korumaları gerekiyor.’’
POZİTİF İYONLAR MUTLU EDİYOR
POZİTİF iyonlar arttıkça insanların kendilerini daha zinde ve mutlu hissettiğini, negatiflerin artmasının ise bahar yorgunluğu denilen belirtilerin ortaya çıkmasına sebep olduğunu anlatan Demir, havadaki basınç değişikliklerinin de bahar yorgunluğunu tetiklediğini vurguladı. Doç. Dr. Demir, bu dönemde vücudun savunma direncinin düşmesinin sağlık sorunlarına adeta dâvetiye çıkardığına işaret ederek, baharda, özellikle gündüz gece arasındaki ısı farklılığı ya da gün içinde ortaya çıkan ısı değişiklikleri özellikle virüs enfeksiyonları için uygun ortam hazırladığını kaydetti. |
26.03.2010 |
Uyurken diş gıcırdatma sorunu psikolojik SÜLEYMAN Demirel Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Çiğdem Küçükeşmen, gece uyurken dişlerin gıcırdatılması ve çene sıkma olayının temelinde psikolojik sorunların yattığını söyledi. Küçükeşmen, gece uykuda diş gıcırdatma veya diş sıkma sorunun temelinde psikolojik etkenlerin etkin rol oynadığını belirterek, şunları söyledi: ‘’Eğer gece uykunuzda bi-linçsiz olarak dişlerinizi gıcırdatıyorsanız, mutlaka gün içinde yaşadığınız sorunlar sizi etkisi altında bırakmıştır. Günlük hayatımızda çeşitli problemlerden dolayı strese kapılmaktayız, bunlar da bizleri olumsuz etkiliyor. Gece uykuda ise bunların yansıması yaşanı-yor.’’ Diş gıcırdatmaya çocuklarda ve hatta dişleri çıkan bebeklerde de rastlandığını kaydeden Küçükeşmen, ‘’Çocuğunuzda diş gıcırdatma olayına şahit oluyorsanız, mutlaka sorunlarını irdeleyin. Arkadaşları ile tartışma yaşamış olabilir, bakıcısı ile problemi olabilir. Bunları sorgulayın’’ dedi. |
26.03.2010 |
Kızlar babalarıyla sırlarını paylaşmıyor TÜBİTAK 2010 Yılı Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Yarışması Bölge Finali Sergisindeki projeler arasında bulunan ‘’Baba otoritesinin kız çocuklarının sosyalleşmesi üzerindeki etkilerinin incelenmesi’’ adlı proje, babalarla kızların birbirleriyle ilgili düşüncelerini ve beklentilerini ortaya çıkardı. Konya Seydişehir Lisesi öğrencisi Burcu Erdoğan’ın hazırladığı projede, Seydişehir’deki dört lisede öğrenim gören, 15-18 yaşları arasındaki 300 kız öğrenci ile babalarına 30’ar sorudan oluşan anket uygulandı. Ergenlik dönemindeki kızların içlerinde bulundukları dönemde babalarıyla nasıl bir iletişim halinde olduklarını araştıran projede, kızlar ve babalarının sorulara verdiği cevaplar, ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Kızlarının sosyal ve kültürlü birer birey olarak yetişmesini isteyen babaların oranı yüzde 91,6 olurken, babaların yüzde 43,3’ü kızının çok sosyal olması halinde derslerinde başarısız olacağına inandığını, yüzde 81’i ise ‘’Kızım gitsin okulunu okusun, oraya buraya gitmesinden hoşlanmam’’ görüşünde olduğunu kaydetti. Kız öğrencilere de çeşitli sorular yöneltildi. Anket sonuçları, kız öğrencilerin kendilerini annelerine daha yakın hissettikleri, sırlarını babalarıyla paylaşmaya çekindiklerini ortaya çıkardı. |
26.03.2010 |