Güncel |
Dünya için, 1 iyi 1 kötü senaryo |
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Mehmet Çağlar, 2100 yılı için yapılan öngörülerde, sıcaklıkların iyi senaryoya göre 2, kötü senaryoya göre 5 derece artmasının beklendiğini belirterek, Türkiye’de de 2050-2100 yılına kadar sıcaklıklarda 4 dereceye kadar sıcaklık artışının söz konusu olabileceğini bildirdi. 15. Klimatoloji Komisyonu Toplantısı için Antalya’da bulunan Mehmet Çağlar, genel müdürlük olarak iklim değişikliklerini izlediklerini ve buna yönelik araştırmalar yaptıklarını kaydederek, Türkiye’nin bu çalışmalar kapsamında uluslar arası örgütlere üye olduğunu hatırlattı. Çağlar, Türkiye’nin Avrupa Meteolarm Projesine entegre olacağına dikkati çekti.
TÜRKİYE ÖNGÖRÜLERİ
Türkiye’nin Akdeniz iklim kuşağında iklim değişikliklerinden en fazla etkilenen ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Çağlar, şöyle devam etti: ‘’2100’e kadarki dönem için çeşitli senaryolar geliştiriyoruz. Önümüzdeki dönemde 2025 yılına kadar kış ve sonbahar mevsimlerinde yaklaşık 1 derecelik ısınma bekliyoruz. Bu, yağışlarda, sıcaklıklarda değişim getirebilir. Risk durumları oluşturabilir. Yağışa bağlı taşkın oluşabilir. Bir nev'i iklim değişiyor. Yağışlar azken bir bakmışsınız fazlalaşmış. İklim ortalamaları değişkenlik gösteriyor. 2025 öngörülerinde ilkbahar mevsiminde orta ve batı bölgelerde yaklaşık 0,5 derecelik soğuma var. Yani her tarafta aynı değil. Bazı yerler ısınıyor, bazı yerler soğuyor. Yaz mevsiminde ise kuzeybatı bölgeler 1 derece ısınıyor. Eğer böyle giderse 2050-2100 yılına kadar Türkiye’deki sıcaklıklarda da 4 dereceye kadar artış söz konusu olabilir. Bu da dünyadaki değerlerle örtüşüyor.’’ Mehmet Çağlar, Türkiye’nin deniz seviyesinin üzerinde bir ülke olması dolayısıyla 4 derecelik ısınmadan Hollanda gibi deniz seviyesinin altında kurulmuş ülkelere göre daha az etkileneceğini kaydetti. Sıcaklık artışının yağış rejimlerinde değişime sebep olacağını belirten Çağlar, 2100 yılına kadar görülecek 4 derecelik artışın, fırtınaların artması, sıcak hava dalgaları yüzünden tarımsal ürün rekoltesinde düşüş yaşanması gibi olumsuzluklar meydana getirebileceğine dikkati çekti. |
17.02.2010 |