Güncel |
NİÇİN VE KİME KARŞI KURULDUĞU BELLİ DEĞİL |
Askerî emekli hakim Ümit Kardaş, Bülent Arınç’a yönelik suikast iddiasıyla gündeme gelen Seferberlik Tetkik Kurulunun hukukî bir altyapısının olmadığını belirterek, “Görev tanımı yok, hukukî denetimi yok. Bu açıdan bu yapının tasfiye edilmesi gerekiyor. Bu yapının geçmişe yönelik hangi olaylara karıştığı Mecliste kurulacak bir komisyon tarafından araştırılmalı” dedi. DERİN YAPILAR TÜRKİYE’Yİ İSTİKRARSIZLAŞTIRIR
Seferberlik Tetkik Kurulunda, Özel Kuvvetler’in kalbi olarak bilinen ‘kozmik oda’da arama yapılması, ‘yetki’ tartışmasını gündeme getirdi. Emniyet İstihbarat Daire eski Başkanı Bülent Orakoğlu, MİT’in ve TSK’nın bu tür arşivlerine girilmesi gerektiğini belirterek, Ergenekon operasyonlarıyla belki tetikçi grubun bitirilebileceğini, ama bataklığın kurutulamayacağını savundu.
EMEKLİ Askerî Hakim Ümit Kardaş, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast iddiasıyla gündeme gelen Özel Kuvvetler’e bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu’nun yasal bir yapı olmadığını belirterek, “Görev tanımı yok hukuki denetimi yok. Bu açıdan bu yapının tasfiye edilmesi gerekiyor. Bu yapının geçmişe yönelik hangi olaylara karıştığı Meclis’te bir araştırma yapılması gerekiyor” dedi. Emekli Askeri Savcı Kardaş, NTV’de katıldığı “canlı gaste” programında Devlet Bakanı Arınç’a yönelik suikast iddiasıyla gündeme gelen Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı’nda yapılan aramaları değerlendirdi. Kardaş, ilk defa sivil bir savcının askeri kurumda bu çapta araştırma yaptığını, soruşturma yürüttüğünü belirterek, bunun önemli bir gelişme olduğunu söyledi. Bu soruşturmada, konjoktörün değişmesinin önemli bir katkısı bulunduğunu kaydeden Kardaş şunları kaydetti: “Artık Türkiye gerçekten değişim sürecinde ve gerçek bir demokrasiye gerçek bir hukuk devletine geçebilmek için de bu yüzleşmeleri yapabilmek durumunda. Bu kurum, 1952 yılında kurulmuş. Niçin kurulduğunu iyi bilmiyoruz. Sovyet işgaline karşı çıkabilecek bir ayaklanmaları bastırma amacıyla kurulmuş bir kurum. NATO bağlamında tüm ülkelerde var. Fakat bu soğuk savaşın sona ermesinden sonra da bu yapının devam etmesi ise Türkiye’ye özgü bir şey. Türkiye’de, iç tehditlere yönelik bu yapının kullanıldığı, bu yapının bir takım manipülasyonda, provokasyonlarda bulunduğu çok iddia edildi. Türkiye, bu yapıyı tasfiye etme sürecini yaşayamadı. Bugün geldiğimiz noktanın, bu anlamda çok önemli olduğunu düşünüyorum, Aslında bu yapı yasal bir yapı da değil. Fiili defakto bir yapı. Onun için bu yapının görev tanımı yok, hukuki denetimi yok. Bu açından defakto fiili oluşmuş bir yapı. Biraz JİTEM benzeri yapılanma. Ama bunun böyle yapısıyla, kurumuyla, binasıyla daha böyle bir gözle görülür, meşruiyeti varmış gibi algılanıyor. Bunun görev alanını tayin eden hiç bir düzenleme yok. Bu açıdan bu yapının tasfiye edilmesi gerekiyor bir. İkincisi bu yapının geçmişe yönelik hangi olaylara karıştığı ile ilgili Meclis’te bir araştırma yapılması gerekiyor. Yani özel bir komisyon kurulması. Bu kurumun arşivlerinin bu komisyonun önüne getirilmesi, değerlendirilmesi, yargının da ayrıca suç işleyenler varsa o açıdan da bir soruşturma yapması gerekiyor. Bu hakikaten Türkiye demokrasisine bir katkı sağlayacaktır. Büyük bir fırsat olarak görüyorum.”
“DEVLETİN ASLÎ ORGANLARINDAN BİLGİ Mİ SAKLANIYOR?” Yapılanmanın yasal dayanağının olmadığını tekrarlayan Kardaş, devletin parlamento, hükümet ve yargıdan oluştuğunu söyledi. Kardaş, şöyle devam etti: “Silahlı kuvvetler, emniyet bürokrasisi, MİT bunlar hükümetin altındaki birimlerdir. Devleti böyle algılıyorsanız yasal olmayan bir kurumun barındırdığı bilgiler nasıl devlet sırrı olabilir, ancak o birimini sırrı olabilir, devlet sırrı olamaz. Onun için bu ayırımı çok iyi yapmamız gerekir. Devletin bir birimi, devletin asli organları demokraside hükümetten parlamentodan bilgi mi saklıyor? Hükümetin bilmediği bir bilgi olabilir mi? Onun için bu devlet sırrı mıdır yoksa o birimin sırrı mıdır? Bunu da iyi yorumlamak değerlendirmek lazım. İstanbul / Yeni Asya
Derin yapılar Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak istiyor
EMNİYET İstihbarat Daire eski Başkanı Bülent Orakoğlu, bir takım kanuni boşluklardan faydalanan derin yapıların Türkiye’yi istikrarsızlaştırmaya çalıştığına dikkat çekti. Seferberlik Tetkik Kurulunda, Özel Kuvvetler’in kalbi olarak bilinen ‘kozmik oda’da arama yapılması, ‘yetki’ tartışmasını gündeme getirdi. eski emniyetçi Orakoğlu, Millî İstihbarat Teşkilâtının ve Türk Silâhlı Kuvvetlerinin bu tür arşivlerine girilmesi gerektiğini söyledi. Orakoğlu şunları söyledi: “MİT’te Türkiye’de her olayın arka perdesiyle ilgili raporlar vardır. Çorum olayından tutun Sivas olayına kadar. En azından bu olaylar olduktan sonra devleti idare eden insanların verdiği şeyler var. Mademki bu derece her tarafa döküldü. Bunların doğrusunun bulunması lazım. Ne kadar çok yanlış komplo teorisi üretirsek, o kadar ‘devlet-millet ayrışmasını’ sağlamış oluruz. Bunların hangileri gerçekten devletin içerisine sızmış, insanlar tarafından işlendiğinin bulunup ortaya çıkarılması şart” Ergenekon operasyonlarıyla belki tetikçi grubun bitirilebileceğini, ama bataklığın kurutulamayacağını savunan Orakoğlu, bir takım kanuni boşluklardan faydalanan derin yapıların Türkiye’yi istikrarsızlaştırmaya çalıştığına dikkat çekti. Ankara / cihan |
30.12.2009 |