Güncel |
6-7 EYLÜL OLAYLARINI ÖRGÜTLEDİ |
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast planladıkları iddiasıyla gece yarısı basılan Seferberlik Tetkik Kurulu (STK) 1952’de kuruldu. STK’nın adı 6-7 Eylül olaylarıyla da gündeme geldi. Selanik’te M. Kemal'in doğduğu evin bombalandığı haberi üzerine azınlıklara yönelik başlatılan saldırılarda 5 bin 583 ev ve dükkân yağmalanmıştı. Emekli orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu olaylar için, “Özel Harp Dairesi’nin işiydi ve muhteşem bir örgütlenmeydi” ifadesini kullanmıştı.
ORDU İÇİNDE ORDU GİBİ YAPILANMA
Görevi barış zamanında bölgesinde düşman işgaline karşı direniş ve ayaklanmayı örgütlemek olan kurul, hiyerarşik olarak Özel Kuvvetler Komutanlığı, o da Genelkurmay İkinci Başkanına bağlı. Devletin en derin yapısı olduğu ileri sürülen bu yapının adı, 12 Eylül öncesindeki katliâmlar ve Bülent Ecevit’e suikast girişimiyle gündeme geldi. Özel kuvvetler, Özel Harp Dairesi, Türk Gladyosu gibi adlarla anılan yapının ismi daha sonra da birçok olayda ‘kontr-gerilla’ olarak geçmişti.
BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast planladıkları iddiasıyla gece yarısı basılan Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı’nın (STKB) adı Kore’ye asker gönderilmesinden, 6-7 Eylül olayları ve Kıbrıs’taki Türk Mukavemet Teşkilatı’nın örgütlenmesine kadar pek çok önemli olayla birlikte anıldı. Radikal’in haberine göre, Arınç olayının ardından gece yarısı basılan Seferberlik Tetkik Kurulu (STK) 1952’de kuruldu. O tarihteh bu yana çeşitli isimler altında faaliyetini sürdüren STKB’nin adı Kore’ye asker gönderilmesinden, 6-7 Eylül olayları ve Kıbrıs’taki Türk Mukavemet Teşkilâtı’nın örgütlenmesine kadar pek çok önemli olayla birlikte anıldı. Görevi barış zamanında bölgesinde düşman işgaline karşı direniş ve ayaklanma örgütlemek olan Kurul hiyerarşik olarak Özel Kuvvetler Komutanlığı, o da Genelkurmay İkinci Başkanı’na bağlı. STK, ABD’de eğitim gören Tuğgeneral Daniş Karabelen tarafından dönemin Milli Güvenlik Kurulu olan Yüksek Savunma Kurulu kararı çerçevesinde, 27 Eylül 1952’de Millî Avcı Birlikleri şubesi olarak kurulan şimdiki Özel Kuvvetler Komutanlığı içinde bir oluşum olarak faaliyete başladı. 1948’de ABD’ye ‘özel harp’ kurumları ve ‘stay behind’ olarak adlandırılan strateji eğitimi için gönderilen 16 subay, Özel Kuvvetler’in resmi çekirdeğini oluşturmuştu. Bu subaylar arasında Karabelen’in yanı sıra, Turgut Sunalp, Ahmet Yıldız, Alparslan Türkeş, Suphi Karaman, ve Fikret Ateşdağlı gibi isimler de yer aldı. İlk icraatı, 1950’de Kore’ye asker gönderme işlerinin organizasyonu oldu. STK’nın adı 6-7 Eylül olaylarıyla da gündeme geldi. Selanik’te Atatürk’ün doğduğu evin bombalandığı yalan haberi üzerine 6-7 Eylül 1955’te azınlıklara yönelik başlatılan saldırılarda 5 bin 583 ev ve dükkân yağmalanmıştı. 52 ayrı yerde aynı anda başlayan olaylarla ilgili olarak konuşan Özel Harp Dairesi’nin eski komutanlarından emekli orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, “Özel Harp Dairesi’nin işiydi ve muhteşem bir örgütlenmeydi” ifadesini kullanmıştı.
KIBRIS’TA TMT’Yİ ÖRGÜTLEDİ Bugünkü adıyla STKB, 1 Ağustos 1958 yılında dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in direktifiyle Kıbrıs’ta Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) adı altında gizli, illegal ve silahlı bir örgütlenme kurdu. Kurulun ismi, 1967 yılında, o zamanki komutanı Tuğgeneral Cihat Ayol tarafından Özel Harp Diresi’ne (ÖHD) dönüştürüldü. Gayrinizami kuvvetlere karşı harekât konusunda uzmanlaşan ÖHD, ‘ordu içindeki gizli ordu’ olarak da anılmaya başladı. TSK’nın reorganizasyonu kapsamında 1992’de Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın (ÖKK) kurulması ile ÖHD, ÖKK’na bağlandı. ÖKK da, doğrudan Genelkurmay İkinci Başkanı’na bağlandı. ÖKK’nın temsil seviyesi iki yıl önce yapılan değişiklikle korgeneral seviyesine yükseltildi ve başına halen ÖKK komutanı olan Korgeneral Servet Yörük getirildi.
ORDU İÇİNDE ORDU GİBİ GÖREV YAPIYOR
GÖREVİ barış zamanında bölgesinde düşman işgaline karşı direniş ve ayaklanma örgütlemek olan kurul hiyerarşik olarak Özel Kuvvetler Komutanlığı, o da Genelkurmay İkinci Başkanı’na bağlı. Devletin en derin yapısı olduğu ileri sürülen bu yapının adı, 12 Eylül öncesindeki katliamlar ve Ecevit’e suikast olayıyla gündeme geldi. “Özel Kuvvetler”, “Özel Harp Dairesi”, “Türk Gladyosu” gibi adlarla anılan STK’nın ismi daha sonra da birçok olayda ‘kontr-gerilla’ olarak geçmişti.
ASLA ER KULLANMIYORLAR Yapılanması itibarıyla Türkiye 2002 yılına kadar 12 bölgeye ayrılmıştı ve her bölgenin bağlı olduğu bir bölge başkanlığı bulunuyordu. 2002 yılında yapılan değişiklikle Bölge Başkanlığı sayısı 16’ya çıkarıldı. STKB da ‘Gayrinizami harp’ örgütlemekle görevli. Bu çerçevede her bölge başkanlığı, kendisine bağlı illerde ülkenin düşman işgaline uğraması durumunda, yerlerini asla terk etmeyecek, bölgesindeki hâkim otoriteyi yıkmak veya zayıflatmak, düşman harekâtını engellemek ve bölgeye sahip olmak maksadı ile yapılacak direniş ve ayaklanma gibi eylemleri başlatacak ve gerçekleştirecek sivil kadroları barış zamanında bulup örgütlemek için çalışıyor. Bu faaliyetler sırasında asla erler kullanılmıyor. Kadro daha ziyade astsubaylardan oluşuyor. Yönetici konumundaki yüzbaşı, binbaşı, yarbay ve albay rütbesindeki subaylar ise Özel kuvvetler komutanlığı personeli içerisinden seçiliyor. STKB’nın istihbarat toplama yetkisi ise bulunmuyor. Ankara
‘Mühürlü odalar’a ikinci aramada girildi
ÖZEL Harp Dairesi’ne bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı’nda önceki gece başlayan ve engellemelerden dolayı yarım kalan arama, dün kaldığı yerden devam etti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast iddiasıyla ilgili soruşturma, genişletilerek sürdürülüyor. Suikast iddiasını soruşturan sivil savcılar, Cuma günü gecesi Özel Kuvvetler’e bağlı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda 10 saatlik bir arama yaptı. 8 subayın gözaltına alınmasıyla sonuçlanan ilk aramada Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın ‘kalbi’ olarak tabir edilen evrak odasına girilmesine izin verilmedi. Bunun üzerine odanın kapısı mühürlendi. Gizli bölümlerdeki evrakı incelemesine izin verilmeyen savcılar, Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nden yeni karar çıkarttı. Mahkeme’nin yeni kararında bu kez, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 125’inci maddesine göre içeriği devlet sırrı niteliğindeki belgelerin hakim tarafından incelenmesine izin verilmesinin yasal zorunluluk olduğu vurgulandı. Bu çerçevede, önceki gün girilemeyen mühürlü oda ve bölümlerde de inceleme yapılmasına imkan verecek yeni bir karar çıkarıldı. Şemsettin Özcan’ın başında bulunduğu özel yetkili savcılar, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerle birlikte önceki gün akşam saat 21.00’de Kirazlıdere’deki Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’na gitti. Savcılar, söz konusu odaya önceki gün akşam yapılan ikinci aramada girdi. Özel yetkili savcılara Genelkurmay Başkanlığı Adlî Müşavirliği’nce görevlendirilen askerî savcı da eşlik etti. Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı’nda önceki gün yapılan aramada hakim ve savcılar, ellerindeki mahkeme kararının yeterli olmadığı gerekçesiyle çok gizli belgelerin bulunduğu odaya sokulmamıştı. Ankara |
28.12.2009 |