Spor |
Transfer zorunlu |
Gençlerbirliği maçının ilk yarısında haftalardır seyredemediğimiz tempoda bir G.Saray izledik. Topu sürekli öne oynayan, kenarları iyi kullanan, rakibe sürekli ve etkili pres yapan bir G.Saray vardı sahada. Hal böyle olunca göze hoş gelen futbol ve bol gol pozisyonları izledik. Eksik olan tek şey goldü. Tirübünlerin sevgilisi Kewell müsait pozisyonlardan gol çıkaramadı. Keita bu yarıda hayli etkiliydi. Elano iyi oynamayı sürdürüyor, Caner bu maçta özellikle ofansta arzulu oynamaya çalışıyordu. Bütün bu olumlu tablo ikinci yarıda kayboldu. G.Birliği arka arkaya iki net gol pozisyonundan Kahe'yle yararlanamadı. Geçen hafta Antalya'da, G.Saray'ın başını neredeyse yakacak olan ofsayt uygulaması, bu haftada yakmak üzereydi. Reijkaard'ın bu uygulamayı yeniden gözden geçirmesi lazım. İlk yarıda ve ikinci yarıda neden farklı bir G.Saray izlediğimize gelince. İlk yarıdaki G.Saray futbolun bütün gereklerini yerine getirmede çok dikkatli ve istekliydi. En önemlisi tempo ve mücadele üst seviyedeydi. İkinci yarıda yorgunluk mu, konsantre eksikliği veya G.Birliği'nin iyi oyunundan mı bilemiyoruz. İlk yarıdaki G.Saray'ı aradık.İyi oynadığı ilk yarıda golü atamayan G.Saray, ikinci yarıda golü attı. Elano, Keita, Kewell iş birliği ile golü buldu. Sonrasında maçın sonlarına doğru gol yiyip, yine puan kaybederim korkusu yaşanan dakikaların gerginliği vardı A.Sami Yen'de. Bu defa korkulan olmadı. G.Saray sahasında üç puanla, maçı ve ligin ilk yarısını tamamladı. G.Saray eğer şampiyon olmak istiyorsa ilk yarıdaki futbolunu maçın tamamında sahaya yansıtmak zorunda. Ayrıca transferin de zorunlu olduğunu söylemek, bilinenin tekrarından başka bir şey değil.
|
21.12.2009 |