Dünya |
Gül’den İsrail’e “dur” çağrısı |
CumhurbaşkanI Abdullah Gül, iklim zirvesi için geldiği Kopenhag’da İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’le görüştü. Yaklaşık 1 saat süren ve basına kapalı olarak gerçekleştirilen görüşmede, iki liderin de danışmanları hazır bulundu. Danışmanların sık sık görüşmenin yapıldığı salona girip çıktığı görüldü. Edinilen bilgiye göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail liderine işgal altındaki Filistin topraklarındaki yerleşim birimlerinin genişletilmesinin ve yeni yerleşim birimleri inşaatının durdurulmasını istedi. Gül, İsrail’in uluslararası toplumun çağrılarına rağmen bu konuda attığı adımlar hakkında ise, “Günümüzde hiçbir şey gizli saklı kalmaz.” yorumunu yaptı. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin 1967 sınırlarının esas alındığı bir çözümle Ortadoğu’da iki devletin (Filistin ve İsrail) huzur ve barış içerisinde yan yana yaşayacağın bir çözümü desteklediğini vurguladı. 1967 sınırları esas alınarak bir Filistin devletinin kurulması; Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ün Filistinlilere bırakılması anlamına geliyor.
ONE MINUTE’DEN SONRA İLK TEMAS
Davos’takİ “One Minute” krizinden Türkiye ile İsrail arasında cumhurbaşkanı seviyesindeki ilk görüşme Kopenhag’da gerçekleştirilmiş oldu. Danimarka’da devam etmekte olan iklim zirvesine katılmak üzere Kopenhag’a gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres zirvenin düzenlendiği Bella Center’da bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleştirilen görüşme yaklaşık 1 saat kadar sürdü. İki lider bu süre zarfında iki ülke arasında son dönemde gerilen ilişkileri değerlendirdi. Türk kamuoyunun Filistin’deki gelişmeleri yakından takip ettiğini vurgulayan Gül, Filistin’deki olumsuz gelişmelerin kamuoyunu huzursuz ettiğini söyledi. İki ülke arasındaki ilişkilerinde ele alındığı görüşmede Peres, Cumhurbaşkanı Gül olan İsrail dâvetini bir kez daha yeniledi. |
19.12.2009 |
Moskova kutup soğukları ile donuyor |
Rusya’nın başşehri Moskova ve çevresi geceleri eksi 30 dereceyi bulan soğuklarla mücadele ediyor. Dün gece eksi 23 derecenin kaydedildiği şehir merkezinde 2 kişi öldü. Donma tehlikesi geçiren 33 kişi hastaneye kaldırılırken, soğuktan etkilenen bir bankaya ait 34 ATM işlemez hale geldi. Bir başka bankanın ise 30 ATM’si dondu. Soğuk havalar sebebiyle Moskova’da Aralık ayında toplam 19 kişi öldü. |
19.12.2009 |
Belçika’da hoşgörüye imza |
İsvİçre’dekİ minare yasağı ile birlikte Müslümanlara uygulanan ayrımcılığın boyutları Avrupa’da tartışıldığı günlerde Belçika’da dinler arası diyalog deklarasyona imza atıldı. Belçika Federal Parlamentosu’nda ilk kez bir araya gelen Belçika Dinî Liderler Konseyi, kardeşlik ve dünya barışı içeren ortak bir bildiri yayınladı. Üç semavi din olan Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslâmiyet’in yanı sıra Hindu, Budist ve Drahma inanç temsilcilerin imzaladığı deklarasyon töreninin onur konuğu Belçika Kraliyet Ailesi’nden Veliaht Prens Filip’in eşi Prenses Mathilde oldu. 2007 yılında kurulan ve dönem dönem farklı dinî inanca ait ibadethanelerde bir araya gelerek çalışmalarını yürüten Belçika Dini Liderler Konseyi, ilk kez en üst seviyede katılımla bir deklarasyona imza attı. Katolik, Protestan, Evangelist, Yahudi, Müslüman, Budist, Hindu ve Drahman dinî liderlerin yayınladıkları ortak bildiride dünya barışı için farklılıkların ayrışma sebebi olmaması çağrısında bulunuldu. Belçika’daki kiliseler adına konuşma yapan Ortodoks Piskopos Athenagoras Peckstadt, ‘’Sevgi, hoşgörü ve şefkat lüks tabirler değil, hayatî önemdeki kavramlardır. Hıristiyanlık bünyesindeki farklı sistemler arasında var olan diyalog son zamanlarda göçmenlerin Avrupa’ya gelerek yelpazesi genişledi. Biz oluşan bu yeni düzende karşılıklı saygı, hoşgörü ve diyalogun çok önemli olduğuna inanıyoruz. Din endeksli her türlü şiddet ve aşırılığın karşısında olduğumuzu deklere ediyoruz. Barış ve birlikte yaşama giden yolda herkese elimizden geldiğince yardımcı olmayı kendimizde bir görev biliyoruz.’’ dedi. Belçika’daki yarım milyondan fazla Müslümanlar adına söz alan Belçika Temsil Kurumu Başkanı Şemsettin Uğurlu ise, farklı dini temsilcilerin bir araya gelerek ortak deklarasyon yayınlamasını tarihi bir gün olarak niteledi. |
19.12.2009 |
Bombay saldırganı, ifadesini geri aldı |
Hİndİstan’In Bombay şehrinde geçtiğimiz yıl düzenlenen eşzamanlı saldırıların tek tutuklu sanığı, itirafını geri aldı. Muhammed Ecmel Kasab, turist olarak geldiği Bombay’da, saldırıdan 20 gün önce tutuklandığını öne sürdü. Ecmel Kasab, 166 kişinin öldüğü saldırının düzenlendiği gün polisin kendisini hücreden çıkarıp silâhla yaraladığını iddia etti. Kasab, daha önce Bombay’daki tren garında kalabalığın üzerine ateş açtığını itiraf etmişti. Sanık, bu ifadenin işkence altında alındığını söyledi. Kasab, suçlu bulunması halinde idam cezasına çarptırılabilecek. |
19.12.2009 |
Rusya ve ABD START taslağında anlaştı |
Rus ve Amerikalı müzakerecilerin, yeni Nükleer Silâhlar İndirimi Anlaşması’nın (START) taslağı üzerinde anlaşmaya vardığı bildirildi. Adı açıklanmayan bir kaynak, Rus İnterfaks ajansına yaptığı açıklamada, “Yeni START anlaşmasının maddeleri üzerinde anlaşmaya varıldı ve bu konudaki resmî açıklama yakın gelecekte yapılacak” dedi. Adı açıklanmayan Amerikalı üst düzey bir yetkili de Washington’da yaptığı açıklamada, dün BM İklim Zirvesi’nin yapıldığı Kopenhag’da ikili görüşme yapan ABD Başkanı Barack Obama ve Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev’in “ilkeler üzerinde anlaşabileceğini” söylemişti. |
19.12.2009 |
İklim zirvesinden anlaşma çıkmadı |
192 ülkenin katılımıyla Danimarka’nın başşehri Kopenhag’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansından bütün ülkelerin üzerinde anlaştığı, hukuksal bağlayıcılığı olan bir anlaşma çıkmadı. Zirvede, görüşmelerin 2010 yılında sürmesi ve mümkün olan en kısa süre içerisinde nihai anlaşmaya varılmasına karar verildi. İklim zirvesinin son gününde Kopenhag’a gelen 110 kadar devlet başkanının imzasına sunulan ‘karar taslağında’ zengin ülkelerin gelişmekte olan ülkelere 30 ila 100 milyar dolar yardımda bulunması öngörülüyor. Pek çok iklim uzmanı tarafından ‘tam bir afet’ olarak değerlendirilen taslakta, görüşmelerin 2010 yılına kadar devam etmesi ve 2010 yılı sonuna kadar hukuki bağlayıcılığı olan geniş kapsamlı bir anlaşmanın sağlanması isteniyor. |
19.12.2009 |