Güncel |
Darbeler, en büyük hak ihlâli |
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, darbelerin en büyük insan hakkı ihlâli olduğunun belirterek, “Toplumun tamamı darbelere ve muhtıralara karşı ortak tavır belirlemeli ve daha çok demokrasi ve daha çok özgürlük çağrısı yapmalıdır” dedi. Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği (Bem-Bir-Sen) tarafından Dünya İnsan Hakları Günü sebebiyle düzenlenen “Geçmişten Günümüze Sendikal Hareketler ve İnsan Hakları İlişkileri” konulu panel, Memur-Sen Konfederasyonu Akif İnan Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Panelin açılış konuşmasını yapan Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, insanların sahip oldukları temel insan haklarından birisinin de sendikal haklar, örgütlenme hakları olduğunu belirterek, Türkiye’nin bu konuda yıllardan beri vermiş olduğu mücadelede ne yazık ki çok az yol katedilebildiğini vurguladı. Turbay, “Dileğimiz, yasaksız, barıştan yana, kardeşçe yaşanabilecek bir ülke, inandığını yaşayabilen, örgütlü bir toplumdur” dedi. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, darbelerin en büyük insan hakkı ihlâli olduğunun altını çizerek, insan hakları ihlâllerinin minimum noktaya çekilmesi konusunda bireysel gayretlerin yanında sivil topluma da büyük sorumluluk düştüğüne dikkat çekti. Gündoğdu, bu antidemokratik süreçlerde, demokrasi, hukuk, insan haklarının ya ortadan kaldırıldığını ya da askıya alınarak yerine faşist rejimlerin geldiğini ifade etti. Darbelerin şiddet ve kötü muamelenin zirveye çıktığı, haksız bir şekilde insanların zindanlara atıldığı, hatta masum insanların asıldığı dönemler olduğunu da dile getiren Gündoğdu, bu sürecin herkesi olumsuz etkilediğini kaydetti. Gündoğdu, “İnsan hakları günü olan bugün toplumun tamamı darbelere ve muhtıralara karşı ortak tavır belirlemeli ve daha çok demokrasi ve daha çok özgürlük çağrısı yapmalıdır” diye konuştu.
BAŞBUĞ: AK SAYFALARIN YANINDA KARA SAYFALAR DA VAR Panelin oturum başkanlığını da yapan Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydın Başbuğ, Türkiye’nin sendikal geçmişinde ak sayfalarının yanı sıra kara sayfaların da bulunduğunu ifade ederek, “Bu süreçde demokrasiye sahip çıkan sendikalar bulunduğu gibi, demokrasinin rafa kaldırılmasına hizmet eden, hatta öncülük eden sendikal yapılar da olmuştur” dedi.
PETEK: ANAYASA MAHKEMESİ, KENDİSİNİ TBMM YERİNE KOYUYOR Panele panelist olarak katılan eski Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, Anayasa Mahkemesi’nin son dönemde verdiği kararlarla kendisini yasama organı yerine belirterek, ‘’Anayasa Mahkemesi, milletten ve Anayasa’dan almadığı bir yetkiyle karar veriyorsa bu doğrudan demokrasiye müdahaledir, halkın iradesini yok saymaktır ve halkın seçtiği TBMM’nin görevini gasp etmektir’. Demokratik iradenin, halk iradesinin hiç mi hiç etkili olmadığı kurum, Anayasa Mahkemesi’dir” dedi. Petek, konuşmasında şu konuları dile getirdi: ‘’Anayasa Mahkemesi’nin son dönemlerde verdiği kararlara kendini tam yasama organı yerine koymuştur. Şekil denetimi yerine esastan denetim yapmış, TBMM’nin dört yüzün üzerinde oyla kabul ettiği anayasa değişikliğini (üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılması) yok saymıştır. Yani, yetkisi kapsamında bir inceleme yapsa, takdir hakkını kullanmış olsa belki bir yönde o karara saygı duyabilirsiniz. Anayasa Mahkemesi, milleten ve Anayasa’dan almadığı bir yetkiyle böyle bir karar veriyorsa bu doğrudan demokrasiye müdahaledir, halkın iradesini yok saymaktır ve halkın seçtiği TBMM’nin görevini gasp etmektir. Türkiye bunu yaşamıştır. Danıştay’da benzer hatalara düşmüştür.”
ÖZDEMİR: DEVLET ELİYLE İHLÂL MAZLUMDER Genel Sekreteri Duran Özdemir ise Türkiye ve dünyada dile getirdiği insan hakları ihlâlleri konusunda sivil toplum olarak verilmesi gereken mücadelelerden söz etti. İnsan hakları ihlâllerinin büyük çoğunluğunun devlet eliyle yapıldığını belirten Özdemir, özellikle eğitim, kılık kıyafet, özgürlükler ve demokratikleşme konusundaki taleplerin baskılandığına işaret etti. Özdemir, devlet zoruyla yapılan bu müdahalelerin ters teptiğini vurguladı. Toplumların demokratikleşmesi açısından suskunluğunu bozması gereğine de işaret eden Özdemir, insanların sadece insan oldukları için değerli olması gerektiğini, ırk, din, dil, mezhep gibi ayrımların insan haklarının özüne aykırı olduğunu söyledi.
ZENGİN: TÜRKİYE’DE GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ SENDİKALAR VAR Sendika Uzmanı ve Bem-Bir-Sen Genel Başkan Danışmanı Tarkan Zengin de, Türkiye ve dünyada sendikaların üstlenmiş oldukları işlevlere ve özelliklere işaret ederken, sendikaların demokrasiye ve demokratikleşmeye hizmet etme özellikleri üzerinde durdu. Türkiye’de bulunan kimi sendikaların “genetiği değiştirilmiş sendika” olduklarına dikkat çeken Zengin, demokrasiye ve demokratikleşmeye hizmet bir yana böyle sendikaların darbe ve ara dönemlere hizmet ettiklerini, öncülük ettiklerini kaydetti. Konuşmasında yakın tarihten örnekler veren Zengin, özellikle 28 Şubat döneminde bazı sendika ve sivil toplum kuruluşlarının postmodern darbe girişimine düzenledikleri yürüyüş, panel ve gizli toplantılarla zemin hazırlama görevi içinde olduklarını gazete haberlerinden sunduğu örneklerle açıkladı. Ankara / Fatih Karagöz |
13.12.2009 |