Güncel |
SON ÖRNEK, DANIŞTAY'IN KATSAYI KARARI |
Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu, insan hakları ihlâllerinin sebebinin çifte standartlı yargı olduğunu söyledi. Katsayı eşitsizliğini gideren YÖK kararının Danıştay'dan dönmesinin bunun son örneği olduğunu belirten Gündoğdu, “Bu karar, yargının insan hakları ihlâline karşı yasama ve yürütme organlarından medet beklemek gibi bir sonucu beraberinde getirdi" dedi. İSTİKRARLI İHLÂL: BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI
Kadına yönelik ayrımcılık kaynaklı insan hakkı ihlâllerinin en çok tepki çekeninin başörtüsü yasağı olduğunu hatırlatan Gündoğdu, Anayasa Mahkemesi kararlarına dayandırılan bu yasağın hukukî bir gerekçeyle açıklanamadığını kaydetti. Gündoğdu başörtüsü yasağının ayrıca eğitim gibi birçok hak ihlâlini de beraberinde getirdiğini vurguladı.
İhlâllerin sebebi, çifte standartlı yargı
MEMUR-SEN Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, insan hakları ihlâllerinin sebebinin çifte standartlı yargı olduğunu söyledi. Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü sebebiyle yaptığı yazılı açıklamada, insan hakları ihlallerinin minimum noktaya çekilmesi konusunda bireysel gayretlerin yanında sivil topluma da büyük sorumluluk düştüğünü kaydetti. Gündoğdu, Memur-Sen’in bu sorumlulukla; yaşama, kişi hürriyeti ve güvenliği, adil yargılanma, din ve vicdan özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü, eğitim, özel hayatın gizliliği ve ailenin korunması hakları başta olmak üzere insan hak ve özgürlüklerinin bütününün en mükemmel şekilde yaşanacağı ve korunacağı özgürlükçü demokratik zeminlerin oluşması için çalıştığını ifade etti.
“KATSAYI EŞİTSİZLİĞİ AYRIMCILIKTIR” Türkiye’de uzun yıllardır devam eden insan hakları ihlâllerinin sona ereceğini umut ederken bunlara yenilerinin eklendiğini ifade eden Gündoğdu, üniversiteye giriş sınavındaki katsayı eşitsizliğini gideren YÖK düzenlemesinin Danıştay tarafından iptal edilmesinin bu durumun son örneği olduğunu bildirdi. Gündoğdu, gelişmiş demokrasilerde, yasama ve yürütme kaynaklı insan hakları ihlallerine karşı yargıya sığınıldığı belirterek, “Danıştay’ın katsayı kararı; yargının insan hakları ihlaline karşı yasama ve yürütme organlarından medet beklemek gibi hukuk devleti algısıyla ve demokrasi kültürüyle açıklanamaz bir sonucu beraberinde getirmiştir” dedi.
“İSTİKRARLI İHLÂL; BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI!” Ahmet Gündoğdu, kadına yönelik ayrımcılık kaynaklı insan hakkı ihlâllerinin en çok tepki çekeninin başörtüsü yasağı olduğunu vurgulayarak, bu yasağın hukukî bir gerekçeyle açıklanamadığnı kaydetti. Gündoğdu, başörtüsü yasağının ayrıca eğitim gibi bir çok hak ihlalini de beraberinde getirdiğini belirtti. Terörün, insan hak ve özgürlüklerinin bütününe yönelen ve ülkeler üstü bir insan hakları ihlali olduğunu dile getiren Gündoğdu, terörle mücadele ederken, teröristlere karşı ortak bir mücadele verilmesi gerektiğini dile getirdi. Gündoğdu, Türkiye’de terör riskini ortadan kaldırmanın en kolay ve masrafsız yönteminin, demokratikleşme konusunda yapılması gerekenlerin en kısa sürede yapılması olduğunu ifade ederek, demokratikleşme sürecinin sahiplenilmesi ve kamuoyunu desteğinin alması gerektiğini kaydetti. Ahmet Gündoğdu, sendikal hakların temel insan haklarından olduğunu da ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi: “Bu hakkın varlığının temel iki göstergesi ise örgütlenme ve pazarlık hakkıdır. Buna karşın ülkemizde kamu görevlileri sendikalarının toplu sözleşme ve grev hakkı yoktur. Kamu görevlilerinin toplu sözleşme ve grev hakkını kullandırmamak veya ipe un serme anlayışıyla önündeki engelleri kaldırmamak tam anlamıyla temel insan hakkı ihlalidir. Kamu işçilerine siyaset yapma hakkı tanınırken aynı işyerinde çalışan kamu görevlilerinin siyaset yasağına tabi tutulması ayrımcılıktır.”
“TEMEL İNSAN HAKLARI, OYLAMA KONUSU YAPILAMAZ” Din ve vicdan özgürlüğü dahil olmak üzere temel insan hak ve özgürlüklerinin tamamının demokratik anayasalar, uluslararası anlaşmalar ve belgelerle ulusal ve uluslar arası güvenceye kavuşturulduğuna dikkat çeken Gündoğdu, İsviçre’nin bu tehlikeli çıkışının kültürler arası soğuk savaşa zemin hazırlamasının yanında, AB değerlerine yönelik büyük bir risk içerdiğini ifade etti. |
FATİH KARAGÖZ 11.12.2009 |