Görüş |
İslâm, yine gündemin birinci maddesi
Yeni Asya İnternational’de (30 Mayıs - 5 Haziran 2008) de yayımlanan yazıma “Güneş Balçıkla Sıvanmaz ki” başlığını koymuştum. Bu yazımda Üstad Hazretlerinin 17. Lem’a da; “Ey beşerin nefs-i emmaresi...”, Ey sefahet ve dalalette bozulmuş ve İsevi dininden uzaklaşmış Avrupa...”, “Ey ikinci bozuk Avrupa...” gibi tesbitlerine yer vermiştik. Bizdeki başörtüsü yasağının bu hürriyetler çağında hiçbir şekilde izahı mümkün değil. Allah’a çok şükür Avrupa genelinde hâlâ aklı selim hakim. Hollanda Meclisi, minare ve cami yapımını sınırlamak isteyen önergeyi sevindirici bir çoğunlukla red etti. İslâmdan hazzetmeyen, ikinci Avrupayı temsil eden bir ara Yahudi asıllı olduğuna dair hakkında haberler çıkan politikacı G. Wilders’in teklifi reddedildi. Merak ediyorum İslâm düşmanı (Risâle-i Nurlar’da adı geçen) Dr. R. Duzin’in akrabası mı bu G.Winders! Birinci Avrupayı temsil eden Başbakan Yardımcısı Andre Rouvet’ın sözleri gerçekten takdire şayan: “Partilerinin adı özgürlük ama büyük bir kesimin inanç özgürlüğünü kısıtlamak istiyorlar.” Aslında İsviçre’deki, Birinci Avrupayı temsil eden siyasî partilerin ve iş dünyasının çoğu da minare yasağına karşılar. Bu yasağın ardında da hem İsviçre’de hem Avrupa’da İslâmiyet tekrar gündemin birinci maddesi olduğunu bütün dünya görmüş oldu. Masum insanlık çok kısa bir süre sonra İslâmın “ter-ü taze esasları” ile huzur ve sükûna kavuşcak İnşallah. Bize düşen; Kâzım Güleçyüz’ün (06.12.2009) yazdığı gibi şevkimizi bozmadan hizmete devam etmektir. Bütün aleyhte propagandalara aldırmadan İslâmı her zeminde yaşamalıyız, örnek olmalıyız, ümitsiz olmamalıyız. Üstad Hazretlerinin sık sık tekrarladığı gibi, asla Allah’ın rahmetinden ümidimizi kesmemeliyiz. Elbette bu kıştan sonra harika baharlar geleceği gerçeğini unutmamalıyız. Aleyhte ya da lehte -bir şekilde- olsun İslâmın tanıtımı yapılıyor Batıda bu tür tartışma ve yaptırımlarla. Kurban Bayramında Hollanda Müslümanlarının fakirler ve kimsesizler için 3,5 ton kurban eti dağıtması da ülke gündemini olumlu etkiledi. Yazılı ve görsel medya ile internet siteleri bu olumlu gelişmeden Hollanda kamuoyunu bilgilendirdiler.
H. KÜBRA AKDEMİR |
11.12.2009 |