Dünya |
Erdoğan: Bütün askerler muharip güçtür |
Başbakan Erdoğan, Afganistan’a muharip güç gönderme konusuyla ilgili, “Askerin muharip güç olmayanı yoktur, bütün askerler muharip güçtür. Ama muhariplerin içinde lojistik olanları da vardır ve Afgan halkının oradaki bütün güçleri olumsuz bir şekilde karşılamaması lâzım. Koşullar gereği belki bazı bölgelerde bazılarına olumsuz bakılabilir, ama askerle halk arasında bir bağlantı kurulduğuna emin olmalıyız” diye konuştu. ‘Afganistan’daki askerlerimizin hepsi muharip güç’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Afganistan’da alacağı görevin niteliğinin baştan beri belli olduğunu belirterek, “Afgan halkının özgüvenini sarsarsak orada yapabileceğimiz işleri de yapamayabiliriz” dedi. Amerikan PBS televizyonunda “Charlie Rose Show” adlı programa katılan Erdoğan, “Türkiye’nin Afganistan’a takviye asker göndermesi ve ne tür bir rol üstleneceğine” ilişkin soru üzerine, Afganistan’la ilgili bu muharip güçteki sayı konusunda böyle bir talep dile getirilmeden önce adım attıklarını ve asker sayısını 1750 civarına ulaştırdıklarını söyledi. Yeni bir ilâve olarak da kendisinin Obama’ya, Afgan ulusal ordusunun kurulması ve bunlara eğitim verilmesi teklifinde bulunduğunu belirten Erdoğan, hem Türkiye hem de Afganistan’da askerlerin eğitimlerine devam edebileceğini bildirdi. Erdoğan, Afganistan’da Türk ordusuna güvenildiğini vurgulayarak, bu rolü yerine getirmeyi sürdürmeleri gerektiğini, bölgenin şartlarının da bunu gösterdiğini kaydetti. Erdoğan, muharip asker gönderimi ile ilgili bir soruya ise “Bir taraftan asker dediğiniz zaman, herkesin aklına şunun gelmesi lazım; askerin muharip güç olmayanı yoktur, bütün askerler muharip güçtür. ” şeklinde karşılık verdi. |
10.12.2009 |
Davutoğlu: İsrail suç işledi |
DIşİşlerİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail’in Gazze’ye saldırılarıyla büyük bir hata yaptığını belirterek, “Hatta İsrail, sadece büyük bir hata yapmakla kalmadı, fosfor bombalara kullanmakla suç işledi” diye konuştu. Davutoğlu, Washington’da Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) düzenlediği “Türk Siyasetinin İlkeleri” konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Orta Doğu barış sürecinde aldığı aktif role değindi. Davutoğlu, “Evet, İsrail’i eleştiriyoruz. İsrail’in saldırılar ile büyük bir hata yaptığını düşünüyoruz. Hatta İsrail, sadece büyük bir hata yapmakla kalmadı, fosfor bombaları kullanmakla suç işledi” diye konuştu. “Bölgemizde artık insanî katliâmlara hoşgörü göstermeyeceğiz” diyen Davutoğlu, Irak’ta da Sünni veya Şii olsun hiçbir terörist saldırıya hoşgörü gösteremeyeceklerini bildirdi. |
10.12.2009 |
İklim zirvesi karıştı |
Tarİhî iklim zirvesinin üçüncü gününde Danimarka’nın basına sızan iklim planı konuşuluyor. Dün İngiliz The Guardian gazetesi tarafından ortaya çıkarılan plana göre; Danimarka, fakir ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadelede zengin ülkelere daha fazla destek vermesini ve Birleşmiş Milletlerin gelişmelerin dışında kalmasını istiyor. Danimarka’nın başşehri Kopenhag’da 192 ülkenin temsilcilerinin katıldığı tarihi iklim zirvesi üçüncü gününde yavaş yavaş hareket kazanmaya başladı. Pazartesi günü gerçekleştirilen hareketli açılış seremonisinin ardından ikinci gününe sakin başlanılan zirve önceki akşam saatlerine doğru ‘The Guardian’ gazetesi tarafından Danimarka’nın skandal iklim planı ortaya çıkarılınca bir anda hareket kazandı. Planın basına sızmasından sonra gelişmekte olan ülkelerin temsilcileri Danimarka’ya ateş püskürdü. En büyük küresel kirleticilerin zengin ülkeler olduğunun altını çizen temsilciler ev sahibi ülke tarafından aldatıldıklarını ifade ediyor. Bazı gelişmekte olan ülke temsilcileri basına sızan planı muhtemel bir anlaşmaya vurulan anlamsız bir darbe olarak değerlendirdi. |
10.12.2009 |
Şalit konusunda anlaşma yok |
Fİlİstİn lideri Mahmud Abbas, İsrailli asker Gilad Şalit’in serbest bırakılmasıyla ilgili olarak Filistinli Hamas örgütü ile İsrail arasında henüz bir anlaşma olmadığını söyledi. Abbas, Mısır’da Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, Hamas ve İsrail’in, serbest bırakılacak kişiler ve sayılarıyla ilgili detaylarda görüşmeyi durdurduğunu belirterek, “Öte yandan size şu an için bir anlaşma olmadığını söyleyebilirim” dedi. Mısır, İsrailli asker Şalit’in salıverilmesi karşılığında İsrail’in yüzlerce Filistinli mahkumu serbest bırakması yönünde yapılan görüşmelerde arabuluculuk yapmaya çabalıyor. |
10.12.2009 |
“Usame ölmeden El Kaide bitmez” |
ABD’nİn Afganistan’daki komutanı General Stanley McChrystal, Usame bin Ladin yakalanmadan veya öldürülmeden El Kaide’nin alt edilemeyeceğini bildirdi. Stanley McChrystal Senato Silahlı Hizmetler Komitesinde yaptığı konuşmada, sadece Bin Ladin’i yakalamak veya öldürmenin El Kaide’nin yenilgisi anlamana gelmeyeceğini, ancak Bin Ladin yakalanmadan veya öldürülmeden El Kaide’nin tamamen yenilgiye uğratılabileceğini düşünmediğini belirtti. McChrystal, hayatta kalması El Kaide’yi yüreklendiren Bin Ladin’in sembolik bir figür olduğu düşüncesini taşıdığını söyledi. ABD’nin Kabil Büyükelçisi Karl Eikenberry de aynı komitede yaptığı konuşmada, Bin Ladin’in yakalanması veya öldürülmesinin Amerikan halkı ve tüm dünya için önemli bir mesele olmaya devam ettiğini kaydetti. |
10.12.2009 |
İran, Azerilere vizeyi kaldırıyor |
İran’In Bakü Büyükelçisi Muhammed Bakır Behrami, Ocak ayından itibaren Azerbaycan vatandaşlarına vize uygulamasını tek taraflı olarak kaldıracaklarını söyledi. Behrami, Azerbaycanlıların İran’da vizesiz olarak bir aya kadar kalabileceğini açıkladı. Azerbaycan yönetiminin de İran vatandaşlarına yönelik vize uygulamasını kaldırmasını ümit ettiklerini söyleyen Behrami, bu uygulamanın iki ülke arasında dostane ilişkilerin geliştirilmesine uygun ortam hazırlayacağını söyledi. |
10.12.2009 |
Avustralya’da Said Nursî’ye ilgi |
Dünya genelinde farklı dinlerden binlerce kişiyi bir araya getiren Dünya Dinler Parlamentosu bu yıl da Avustralya’da toplandı. Beş yıl arayla dünyanı büyük şehirlerinden birinde yapılan bu büyük organizasyonun Melbourne toplantısının ana teması “Birbirimizi Dinlemek ve Çevreyi Tedavi Etmek” olarak sunuldu. Program çerçevesinde dünyanın çok farklı din, dil, kültür, medeniyet, mezhep, cemaat, cemiyet temsilcileri ve kanaat önderleri toplantıya katılarak kendilerini ifade etme imkânı buldu. 3-9 Aralık günleri arasında yapılan toplantıda, Avustralya Kültürler Arası Diyalog Merkezi’nin de katkılarıyla “Said Nursî” konulu panel düzenlendi. Din adamları ve akademisyenlerin de katıldığı organizasyonda “Bediüzzaman Said Nursî’nin Müslüman-Hıristiyan münasebetleri” ve “Said Nursî’nin eserleri ışığında İslâm-Hıristiyanlık diyaloğu” konuları üzerine sunumlar yapıldı. Dünya Dinler Parlamentosu’na katılan izleyicilerin ilgi ve alakalarına mazhar olan “Said Nursî” paneli konuşmalar ve sunumlarla başladı. Panel soru ve cevapların yer aldığı müzakere bölümüyle devam etti. Panele Türkiye’den İstanbul İlim ve Kültür Vakfı (İİKV) İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faris Kaya, ABD’den Nevada Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Çengel, İtalya’dan Vatikan Dinler Arası Diyalog Merkezi Temsilcisi Prof. Dr. Thomas Michel, Avustralya’dan Melbourne Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Said konuşmacı olarak katıldılar. Said Nursî’nin inançsızlık döneminde insanları manevî değerlere çağırmak için din ve ırk farkı gözetmeksizin bütün insanlığı kucaklayan şefkat anlayışıyla iman esaslı bir hizmet başlattığının altını çizen konuşmacılar, dinler arası diyaloğun mümkün olmadığı bir dönem olan 1950’li yıllarda, Said Nursî’nin İstanbul’daki Patrikhaneyi ziyaret edip Patrik Atenagoras’a inançsızlığa karşı insanlığı kurtarmak için işbirliği teklif etmesini “İslâm-Hıristiyanlık diyaloğu” konusundaki önemli örneklerden biri olarak verdiler. Said Nursî’nin eserlerinden birini dönemin Papasına gönderdiğini ve inançsızlığa karşı işbirliği teklifinde de bulunduğunu belirten konuşmacılar, Vatikan’ın 1965 yılında İslâm’ı tanıdığı göz önünde bulundurulduğunda, Said Nursî’nin bu hareketinin nasıl bir önem taşıdığının daha kolay anlaşılacağını vurguladılar. Panelde Bediüzzaman Said Nursî’nin üzerinde durduğu temel iman değerlerinin, insanlığın ortak ihtiyacını karşılayan diyalog ötesi bir işbirliği zemini oluşturduğunun altı çizildi. |
10.12.2009 |
Moskova Merkez Camii’nin minareleri Kremlin’den görülecek |
Moskova Belediye Başkanı Yuri Lujkov’un temelini attığı, Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in ziyaret ettiği Moskova Merkez Camii’nin minarelerinin kaba inşaatı tamamlandı. 75 metre yükseklikteki minareler Kremlin’den görülebilecek. Rusya Müftüler Konseyi’nin de bulunduğu Merkez Camii’nin inşaatının yarıdan fazlası tamamlandı. 2 milyon Müslüman’ın yaşadığı Moskova’da bulunan altı caminin yetersiz kalması yetkileri harekete geçirdi. Sokakta yüz binlerin bayram namazı kılmasına gönlünün razı olmadığını ifade eden Moskova Belediye Başkanı, başkente 10 caminin daha yapılması gerektiğini söylemişti. Başkan Medvedev de eski caminin içerisine ayakkabılarını çıkararak girmiş ve Rusya Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin’den bilgi almıştı. Medvedev, Moskova Belediyesi ve diğer kuruluşlara bir emir göndererek, cami inşaatına gerekli kolaylığı göstermelerini istemişti. Kremlin’e sadece 3 kilometre mesafede bulunan Merkez Camii’nin kapalı alanda 5 bin ve açık alanda da 20 bin olmak üzere toplam 25 bin kişi namaz kılabilecek. Caminin yaklaşık 200 milyon dolara mal olması bekleniyor. Moskova’nın sembollerinden biri haline gelecek caminin 2012 yılında ibadete açılması planlanıyor. |
10.12.2009 |