Güncel |
Nüfusumuz giderek yaşlanıyor |
Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 2008 (TNSA-2008), Türkiye’nin demografik yapısı, doğurganlık düzeyleri, çocuk ölümleri anne-çocuk sağlığı gibi birçok alandaki değişimi ortaya koydu. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 2008 (TNSA-2008), Türkiye’nin demografik yapısı, doğurganlık düzeyleri ve değişimleri, bebek ve çocuk ölümlülüğü, gebeliği önleyici yöntem kullanımı, anne-çocuk sağlığı ve üreme sağlığı ile ilgili diğer konularda mevcut durum ve değişimler hakkında bilgi sağlayan millî düzeyde bir örneklem araştırmasıdır. Birçok millî gösterge bu araştırmanın verisi kullanılarak hesaplanmaktadır. TNSA-2008, 1968’den bu yana beş yıllık aralıklarla düzenli olarak gerçekleştirilen millî nüfus ve sağlık araştırmaları dizisinin dokuzuncusudur. TNSA-2008, Türkiye’yi temsil eden bir örneklemde, 10,525 hanehalkı ve 15-49 yaşları arasındaki 7,405 evlenmiş kadını kapsayan bir alan araştırmasıdır. Mevcut nüfus ve sağlık politikalarının, hizmetlerinin değerlendirilmesine ve yeni politikaların şekillendirilmesine yardımcı olan TNSA-2008’in bazı temel bulguları şöyle:
Nüfusumuz yaşlanıyor, hanehalkı büyüklüğü küçülüyor TNSA-2008 sonuçlarına göre 15 yaşın altındaki nüfusun toplam nüfus içindeki payı yüzde 27’ye düşerken 65 yaş ve üzeri nüfusun payı ise yüzde 7’ye yükselmiştir. Bu bulgularla uyumlu olarak Türkiye nüfusunun ortanca yaşı da 26.5’e yükselmiştir. Son 15 yılda Türkiye’deki ortalama hanehalkı büyüklüğü 4.5 kişiden 3.9 kişiye düşmüştür. Şehirlerde 3.8 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğü, kırsal alanlarda ise 4.2 kişidir. TNSA-2008 sonuçlarına göre Türkiye’deki hanehalklarının yüzde 70’inde 4 veya daha az kişi bulunmaktadır. Nüfusun yüzde altısı ise tek kişilik hanelerde yaşamaktadır. Ayrıca, Türkiye’de son onbeş yıl içinde nüfusa kayıtlı olmayan çocukların yüzdesi 26’dan 6’ya gerilemiştir.
Eğitimde, erkek-kadın farkı azalmakla birlikte devam ediyor TNSA-2008 sonuçları kadınların yüzde 33’ünün ya hiç okula gitmediğini ya da ilkokulu bile bitirmediğini göstermektedir. Bu değer erkekler için yüzde 20’dir. Kadınların beşte biri, erkeklerin ise dörtte biri lise ve üzeri eğitime sahiptir. Kadınlar ve erkekler arasındaki eğitim düzeyi farklılıkları halen devam etmesine karşın bu farklılık genç kuşaklarda azalma eğilimindedir.
Evlenme yaşı yükseliyor, doğurganlık azalıyor Türkiye’de 25-49 yaş grubundaki kadınlar için ortanca evlenme yaşı 21’dir. Son yirmi yıl içinde ortanca ilk evlenme yaşında yaklaşık olarak 3 yıllık bir artış gerçekleşmiştir. Türkiye’de çok genç yaşlardaki evlenme davranışında önemli bir değişim görülmekteyse de, TNSA-2008 sonuçları 15-19 yaş grubundaki kadınların yüzde 10’unun evlenmiş olduğunu göstermektedir. Türkiye’de doğurganlık düzeyi kadın başına ortalama 2.2 doğuma düşmüştür. Doğurganlık seviyesinde son 20 yılda yaklaşık olarak üçte bir oranında azalmıştır. Doğurganlık düzeyinde bölgesel farklılık devam etmektedir. Kadın başına ortalama çocuk sayısı Batı Anadolu’da 1.7 çocuk iken, Doğu Anadolu’da 3.3 çocuktur. Türkiye’de son beş yıl içinde anne-çocuk sağlığı göstergelerinde de önemli iyileşmeler olduğunu göstermektedir. Sağlık personelinden doğum öncesi bakım alan kadınların oranı son beş yılda yüzde 14 artarak yüzde 92’ye yükselmiştir. Son beş yılda bebek ölüm hızının önceki beş yıllık döneme göre yüzde 40 azalarak, binde 17 seviyesine gerilediği görüldü. Son 5 yılda 15-26 aylık çocuklar arasında tam aşılı olan çocukların yüzde 30 artarak yüzde 81’e yükseldi.
Anneler arasında obezite artıyor Türkiye’de son beş yılda doğum yapmış annelerin ortalama boyu 157 cm; ortalama ağırlığı ise 66 kilo- gramdır. Annelerin yüzde 10’u 150 cm’den daha kısadır. Beden Kitle Endeksi’ne göre annelerin yüzde 58’i fazla kilolu; yüzde 24’ü ise obezdir. Bir başka ifade ile Türkiye’de her dört anneden biri şişmandır. |
25.10.2009 |