Ramazan |
Bizans İmparatorunun, Peygamber Efendimiz hakkındaki müjdesi |
Bizans İmparatoru Herakliyus, Peygamber Efendimiz (asm) hakkında Ebû Süfyan’a sordu: “Ondan önce peygamberlik dâvâsında bulunan kimse var mıydı?” “Yoktu.” “Ataları içinde hiçbir melik gelmiş midir?” “Hayır.” “Ona tâbi olanlar halkın eşrâfı mı, yoksa zayıfları mıdır?” “Halkın (eşrâfı değil) zayıflarıdır.” “Ona tâbi olanlar artıyor mu, yoksa eksiliyor mu?” “Artıyorlar (eksilmiyorlar)” “İçlerinde onun dînine girdikten sonra dönen var mıdır?” “Yoktur.” “Şu dediğini demezden, yâni dâvetten önce hiç yalan ile suçladınız mı?” “Hayır.” “Hiç ahdinden (sözünden) döner miydi?” “Hayır.” “Onunla hiç savaş yaptınız mı? Onunla savaşlarınızın neticeleri nasıldır?” “Yaptık! Aramızda harb şansı nöbet iledir. Kâh o kazandı, kâh biz.” “Peki, size ne emrediyor?” “Bize ‘Yalnız Allâh’a ibâdet ediniz, hiçbir şeyi O’na ortak koşmayınız. Dedelerinizin ibâdet ettiğini terk ediniz’ diyor. Bize namazı, (sadakayı, yâni zekâtı), sıdk ve afâfı, sıla-i rahmi emrediyor.” İmparator sorularının cevabını aldıktan sonra: “Eğer, bu dediklerin doğru ise, şu ayaklarımın bastığı yerlere yakında o zât sahip olacaktır. Ben, zaten onun zuhur edeceğini biliyor, fakat sizden olacağını sanmıyordum! “Onun yanına varabileceğimi bilsem, zat-ı şerifiyle mülâkat için her türlü zahmete katlanırdım. Yanında olaydım, hizmetimi arz ederek ayaklarını yıkardım” dedi. |
AHMET ÖZDEMİR 25.08.2009 |