Haberler |
Özkök’e darbe planı |
Ergenekon zanlısı emekli Org. Hurşit Tolon’dan ele geçirilen dijital veriler içerisinde yer alan ‘opera-son’ isimli word belgesinde dikkat çekici bilgiler var. Belgeye göre çok sayıda general Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök’ü istifa ettirip yerine Aytaç Yalman'ı getirmek amacıyla uygulanacak bir strateji belirleyip uygulamaya koymuş.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Ergenekon soruşturmasıyla ilgili 3. iddianamede, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün istifa ettirilip yerine Orgeneral Aytaç Yalman’ın getirilmek istendiği ortaya çıktı. Bunu ise darbe planları çerçevesinde Başkanlığını Orgeneral Şener Eruygur’un yaptığı Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun gerçekleştireceği belirtiliyor. Ergenekon zanlısı Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon’dan ele geçirilen dijital veriler içerisinde yer alan ‘opera-son’ isimli word belgesinde dikkat çekici bilgiler yer alıyor. Aralarında Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, Deniz Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Özden Örnek, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına, Orgeneral Hurşit Tolon, Orgeneral Fevzi Türkeri, Orgeneral Oktar Ataman ile emekli Orgeneral Çetin Doğan ile bazı Korgeneral, Tümgeneral ve Tuğgenerallerin bulunduğu çok sayıda generalin önce Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ü istifa ettirmek; daha sonra da AKP iktidarını düşürmek amacıyla uygulanacak bir strateji belirlediği ve uygulamaya koyduğu tespit edildi. Strateji, esas olarak Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman’ın istifa etmemesi üzerine belirlenip; Yüksek Askeri Şura’nın Ağustos toplantısından önce söz konusu kişilerin Ankara’da yaptığı toplantıda kararlaştırılmış. Ergenekon iddianamesine göre halen özel kuryelerle söz konusu planın geliştirilmesine ve uygulanmasına çalışılıyor. Planın yürürlüğe konulması için Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün istifa ettirilip yerine Orgeneral Yalman’ın getirilmesi esas alınıyor. Söz konusu istifanın sağlanamaması durumunda belirlenen stratejinin de uygulanmasının mümkün olmadığı, söz konusu grup tarafından kabul edilmekte ve istifanın sağlanması için tüm çabanın gösterilmesi gerektiği vurgulanıyor. Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun hazırladığı ve uygulamaya koyduğu darbe planları çerçevesinde, Hilmi Özkök’ün istifası talebini içeren kendileri tarafından kaleme alınmış mektupları, muvazzaf askerler tarafından hazırlanmış görüntüsü verilerek Hilmi Özkök’e gönderilmek suretiyle onu baskı altına almaya çalıştıkları Darbe hazırlıklarına destek sağlamak amacıyla emekli generallere mektup gönderdikleri; Ulusal yayın yapan gazete ve televizyon sahiplerinin çağrılarak, iktidardaki hükümet aleyhine ve özellikle askerin hükümete bakış açısını sert mesajlarla topluma duyurulması amacıyla yayın yapılması için baskı yapıldığı ve bu yapılan baskılar sonucunda amaçlanan yayınların yapılmasının sağlandığı; Örgüt yöneticisi İlhan Selçuk’un ve örgüt üyesi Mustafa Balbay’ın talimatları ile Cumhuriyet gazetesinin örgütün amacı doğrultusunda bu yöndeki haberleri manşetten vermek suretiyle darbe hazırlıklarına katkıda bulunmaya çalıştıkları; Ülkede kargaşa meydana gelmesini sağlamak amacıyla öğrencileri gösterilerle sokağa dökmeye çalıştıkları, bu amaçla bazı Rektörlerle görüştükleri, ayrıca Rektörlerden hükümete sert tepki göstermelerini istedikleri, bunun üzerine harekete geçen bazı rektörlerin Hükümet aleyhine sert açıklamalar yaptıkları; Dönem iktidarda bulunan hükümeti parçalayıp ülkeyi yönetmeyecek hale getirmek ve bunun sonucunda ülkede çıkacak kaosla darbeye zemin oluşmasını sağlamak amacıyla örgüt üyesi İsmail Yıldız’a milletvekilleri hakkında araştırma yaptırdıkları ve bu yolla iktidar partisinden ayrılabilecek nitelikteki milletvekillerini tespit ettikleri, bu doğrultuda örgüt üyeleri Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur ve İsmail Yıldız’ın mecliste yer almayan bazı siyasî parti liderleri ile görüştükleri ve yapılan bu görüşmeyi kayda aldıkları; Bu amaçla bakanlar, milletvekilleri, üst düzey bürokratların siyasî görüşleri ve yaşam tarzları ilgili kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydettikleri belirlendi.
ERUYGUR, KIBRIS BÜYÜKELÇİSİNE TALİMATLARI KENDİSİNDEN ALACAĞINI SÖYLEMİŞ
Ergenekon yapılanmasının stratejileri arasında “Kıbrıs sorununu çözümsüzlüğe götürmek” de yer alıyor. Bu amaçla sivil toplum kuruluşlarını yönlendirmeye çalıştıkları ve böylece ülkenin dış politikasının olumsuz yönde etkileyerek siyasi istikrarsızlığı sağlamaya çalıştıkları ortaya çıktı. Ergenekon zanlılarından eski Jandarma Genel Komutanı Mehmet Şener Eruygur’un, strateji doğrultusunda Kıbrıs Büyükelçisi’ni makamına çağırdığı da belirlendi. Ele geçirilen ses ve görüntülerde Eruygur’un, büyükelçiye bundan sonraki süreçte her talimatı kendisinden alacağını; Genelkurmay Başkanı çağırdığında kendisine basit bilgileri vereceğini, önemli husustaki bilgileri bizzat kendisine vermesi gerektiği şeklinde talimat verdiği tespit edildi. Ayrıca bu dönemde “Ulusal Birlik Hareketi”ni kurdurarak kendilerine yakın sivil toplum kuruluşlarını tek merkezden yönetmeye çalışmışlar. Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun planları arasında yer alan “sendikaların manipüle edilmesi” stratejisine uygun olarak özellikle Ergenekon zanlısı Mustafa Özbek’in başkanı olduğu Metal-İş sendikası ile kendileriyle birlikte hareket edecekleri yönünde tesbitler yaptıkları, bazı sendikaları amaçlarına uygun olarak yönlendirdikleri anlaşıldı. İstanbul / cihan |
10.08.2009 |