Yeni Asya, dürüstlük imtihanını başarıyla vermiştir
Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
1946 Van doğumluyum. İlk, orta ve liseyi Van’da, Eğitim Enstitüsünü ise Diyarbakır’da okudum. Van, Adıyaman, Tarsus, Ermenek ve Mersin’de edebiyat öğretmenliği yaptım ve bu vazifemden 1993'de emekliye ayrıldım. Ancak özel okul ve dershanelerde eğitime katkıda bulunmaya devam ediyorum.
Risâle-i Nur’u ve Yeni Asya'yı nasıl tanıdınız?
1967 yılındaki Meşhur Van Mevlidinde, seksen bir Nur Talebesinin göz altına alınması hadisesine tepki olarak Nur dairesine girdim. Yine o yıllarda benim gibi emsâllerim, Vanlı gençler, büyük kitleler halinde bu daireye girerek, Nur’un fedakâr talebesi oldu. Van insanı da artık Nur’a yabanî gözüyle bakmayı bırakıp çoğu talebe, dost veya kardeş oldular. Kısa bir müddet sonra, göz altına alınan 81 Nur Talebesinden 74’ü tahliye edildi. Bir kaç mahkemeden sonra geriye kalan 7 kişi de serbest bırakıldı. Bunlardan Rahmi Erdem Ağabeyimiz dershanede kalarak büyük hizmetler verdi.
1970'de Yeni Asya Gazetesi neşriyata başlayınca tabii çok sevindik. O zamanlar okuduğumuz gazetelerin sık sık olumsuz-tutarsız davranışları oluyordu. Hatta bazıları cemaat halinde infiâlimize sebep oluyordu. Neyse ki Yeni Asya imdadımıza yetişti.
Sizi 40 yıldır Yeni Asya’ya bağlayan esas faktörler nelerdir?
Bence gazetemiz Yeni Asya, dürüstlük ve doğru istikamet imtihanını başarıyla vermiştir. 40 yıldır da bu istikametten şaşmamıştır.
Yeni Asya neşriyata başladıktan sonra, Van’da ne gibi gelişmeler oldu?
O yıllarda Rahmi Erdem Ağabey İstanbul’dan gelerek gazetemize abone çalışması başlattı. Van, Patnos, Erciş, Malazgirt, Muradiye ve Çaldıran ilçelerini gezerken beni de yanına almıştı. Risâle-i Nur’u okuyanlar Yeni Asya gazetelerine abone oluyordu.
Bir müddet gazetemizin tiraj arttırma çalışmalarını sürdürdük. Her seferinde abonelerin artmasından mutlu oluyorduk. Bu çabalarımız devam ederken, gazetemiz aleyhinde yine propagandalar duymaya başladık. Son Van Mevlidlerinden birinde bir bahçede ağabeyleri dinlemek için toplanmıştık. Bir trafik kazasında rahmetli olan ve gayretlerini son derece takdir ettiğim bir kardeşimizin, “Âlem-i İslâmı sâhil-i selâmete çıkarmayı esas almış olan cemaatımızın bir siyasî duruşu olacaktır, bunu umumi efkâra duyurmak için elbette bir gazetesi olacaktır, bu gazete de Yeni Asya’dır. Bu gazetenin aleyhinde konuşanlar, ya aldanmışlar, ya aldatıyorlar” diye konuştuğunu duydum. Hatta bu konuşmaları Vanlı kardeşlerden bazıları teybe almışlardı.
Yeni Asya okuyucularına neler söylemek
istersiniz?
Yeni Asya artık bir ekoldür. İstikametini muhafaza ile örnek olmuştur. Yeni Asya okuyucusu olmakla iftihar ediyor, Rabbime şükrediyorum.
|