Kocaeli’de 5 yıldır yapılan “başörtüsüne özgürlük” eylemlerinde bu hafta 40 sivil toplum örgütüyle yaklaşık 5 bin kişi yürüdü. Yürüyüş öncesi bir konuşma yapan MAZLUMDER Kocaeli Şubesi Başkanı Çetin Tahtacı, “Yasak kalkmalıdır ki, kadınlara yapılan ayrımcılık sona ersin. Yasak kalkmalıdır ki, devlet ve halk kucaklaşsın” dedi.
Kocaeli’nde başörtüsüne özgürlük direnişi 5. yılına büyük bir yürüyüşle girdi. Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri’ne bağlı 40 derneğin de destek verdiği, MAZLUMDER Kocaeli Şubesinin düzenlediği yürüyüş, Cumartesi günü saat 12.00’de İzmit Merkez Bankası önünden başlayarak yapıldı. Yaklaşık 5 bin kişinin katılımıyla, “başörtüsü meselesi bu ülkede bitmiştir” diyenlere karşı, halkının vicdanında bu işin bitmediğinin mesajını en güzel bir şekilde verdi.
Kocaeli’ndeki yasağa tepkili halkın, insan hakları savunucularının katıldığı yürüyüşe, Sakarya, İstanbul, Bursa, Bilecik, Yalova, Düzce, Konya,Van, Ankara’dan katılım oldu. Platform bazında da Ankara, Akyazı, Konya, Van, Sakarya Platformları destek verdi.
Aynı anda Kocaeli’nde 23 Nisan şenlikleri dolayısıyla yürüyüş yapan dünyanın değişik ülkelerinden çocuklar, miting alanın yanından geçerken, Türkiye’de yaşanan bu insan hakları ihlâline karşı halkın tepkisine şahit oldu.
Organizasyonu düzenleyen MAZLUMDER Kocaeli Şubesi Başkanı Çetin Tahtacı yaptığı konuşmada, Türkiye’de insan ve hak ve özgürlüklerini kısıtlayan başörtü yasağının halen devam ettiğine dikkat çekerek, Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu ile birlikte her hafta, aynı gün, aynı yerde 210 hafta boyunca, Kocaeli’den yasağa ve zülme karşı taraf olduklarını belirtmek için, seslerini duyurmaya çalıştıklarını söyledi. Bu eylemlerin Türkiye’nin birçok yerinde de yapılmaya başlandığını ifade eden Tahtacı, yasak devam ettiği müddetçe eylemlerinin devam edeceğini kaydetti.
Tahtacı şöyle konuştu:
“Başörtü yasağı artık bitmelidir. Halkın çoğunluğunun bu anlamsız yasağın kalkması yönünde mutabık iken, yasakla halk ve devlet karşı karşıya getirilmek istenmektedir. Yasağın sürmesi hiçbir tarafa fayda sağlamayacaktır.
Yasak kalkmalıdır ki, siyasîler bu konuda kendilerine malzeme yapmasınlar, Yasak kalkmalıdır ki, kızlarımız gurbet ellerde perişan olmasınlar. Yasak kalkmalıdır ki, kızlarımız okusunlar, insanlığa yararlı insan olsunlar. Yasak kalkmalıdır ki, kadınlara yapılan ayrımcılık sona ermelidir. Yasak kalkmalıdır ki, devlet ve halk kucaklaşsın. Çözümü siyasallaştıran anlayışı bir tarafa bırakıp, halkın isteklerine cevap veren bir anlayışla hazırlanacak Sivil Anayasa ile yasak sona erdirilmelidir.”
|