Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Obama’nın Ermeni meselesiyle ilgili yaptığı konuşmayı değerlendirirken, “Biz her türlü ifadenin, söylemin adaletle yapılmasından yanayız.
Yoksa basit bir seçim çıkarını sağlama ve yahut oyu garantiye alınmasından yana değiliz. Ve Türkiye bu noktada el bebek gül bebek okşanacak veya aldatılacak bir ülke de değildir” dedi.
Erdoğan, partisinin genel merkezinde, AKP 50. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ABD Başkanı Obama’nın Ermeni meselesiyle ilgili yaptığı konuşmayı değerlendiridi. Erdoğan, şunları kaydetti:
‘’1915 olaylarıyla ilgili önceki gün yapılan açıklamaları gerçeği yansıtmayan, kabul edilemez bir tarih yorumu olarak görüyoruz. Açıklama metninin olayların bir bölümünü ağır bir yorumla değerlendirecek mahiyette kaleme alınmış olduğunu görüyoruz. Ancak ısrarla ve inatla konunun istismar edilmesinde 1915 olayları üzerinden birçok siyasetçinin oy kazanma yarışına girmesinden büyük üzüntü duyduğumuzu da tekrar ifade etmek istiyorum. Tarih iç politika malzemesi yapılamayacak kadar saygın bir bilim dalıdır. Tarihin tarihçilere bırakılmasını tekrar arzu ettiğimizi ifade etmek istiyorum.’’
AKP kurulduğu günden bu yana bu konudaki kararlığını ortaya koyduğunu ifade eden Erdoğan, ‘’Dolayısıyla yapılan açıklamayı asla bizleri tatmin eden bir açıklama olarak görmüyoruz. Bunu bu şekilde de kabul etmiyoruz. Ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bu açıklama sadece seçim meydanlarında verilmiş sözün adete yerine getirilmesi anlamında bir denge niteliği taşıyan bir açıklamadır. Biz her türlü ifadenin, söylemin adaletle yapılmasından yanayız. Yoksa basit bir seçim çıkarını sağlama ve yahut oyu garantiye alınmasından yana değiliz. Ve Türkiye bu noktada el bebek gül bebek okşanacak veya aldatılacak bir ülke de değildir. Bunu da söylemek zorundayız’’ diye konuştu. Ankara / aa
“AZERBAYCAN’I KARIŞTIRMAK İSTİYORLAR”
Başbakan Erdoğan konuşmasında özetle şunları söyledi: “Hukuk devletini sabote etmek, provokasyonlarla iç barışı ve huzuru kundaklamak, yıllarca siyaseti yani millî iradeyi rehin almak isteyenlerin geçmişte bu ülkeye kurdukları tuzaklar bugün çok daha aşikâr olarak gözüküyor. Seçimde milletin verdiği mesaj, değişim iradesinin güçlenerek devam etmesidir. Kimse yanlış sonuçlar çıkarmasın ve lütfen herkes seçim öncesi millete verdiği sözleri hatırlasın. Hangi partiye oy vermiş olursanız olun veya vatandaşım hangi partiye oy vermiş olursa olsun, bu ülkenin seçilmiş bütün belediye başkanları bizim başkanlarımızdır. İçeride ve dışarıda değişen iklimi bu ülkenin aydınlık yarınları için büyük bir fırsata dönüştürebiliriz yeter ki bu ülke kendi dinamiklerine sahip çıksın. Yeter ki dünyanın gözleri üzerimizdeyken ülkemizi küçük düşürecek hiçbir fotoğraf vermeyelim. Azerbaycan’dan buraya gelenler oluyor. Onlar burada yalan yanlış şeylerle ortalığı karıştırmak istiyor. Buradan da Azerbaycan’a gidip yalan yanlış haberlerle oraları karıştırmak isteyenler oluyor. Eğer üst düzeydeki yönetim kadroları bu oyunlara gelirse biz buna üzülürüz. Can kardeşimiz Azerbaycan’ın hukukunu da kapı komşumuz, kardeşimiz Irak’ın güven ve istikrara kavuşmasını da Kıbrıs Türkü’nün asil mücadelesini de biz temsil ediyoruz. Aşkla, heyecanla Türkiye’nin imar ve inşasına çalışan AKP’yi ‘memleketi satıyorlar’ gibi ucuz yaftalarla izam edenlerin, bühtan ve iftiradan medet umanların, yer altı provokasyonlarıyla Türkiye’nin kalbini durdurmak istemesi, hayret vericidir ama beyhudedir. Herkes müsterih olsun ki Türkiye eski kaos günlerine, eski kriz günlerine dönmeyecek. Bize seyrettirilen korku filmlerinin senaryoları çürüktür, kurguları sağlam değildir’’
|