Hacettepe Üniversitesi Teknik Demografi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmet Koç, 2020’li yıllarda doğurganlık hızının 2.1’e düşmesinin öngörüldüğünü belirterek, “2.1 demek nüfusun durağanlaşması demek. 2.1 seviyesi alarm seviyesidir.
Tedbir alınmak isteniyorsa, tam zamanı” dedi. Doç. Dr. İsmet Koç, Türkiye’de doğurganlık hızının giderek düştüğünü söyledi. 2003 yılında toplam doğurganlık oranının 2.23 olduğunu belirten Koç, 2008 yılında bu hızın 2.15’e düştüğünü kaydetti. Doğurganlık hızının kadın başına düşen doğum sayısı olduğunu belirten Koç, bu oranın 2.1 seviyesine düşmesinin nüfusun durağanlaşması anlamına geldiğine dikkat çekti. Koç, “Doğurganlık hızı 2.1 olan bir ülkede, nüfus sayısal olarak değişmez” ifadelerini kullandı. Yapılan projeksiyonlara göre, Türkiye’de 2020’li yıllarda doğurganlığın 2.1 seviyesine düşmesinin öngörüldüğünü dile getiren Koç, “2.1 dikkat edilmesi gereken bir nokta. 2.1 seviyesi alarm seviyesi, tedbir alınmak isteniyorsa tam zamanı. Bununla birlikte, 2.1’e düşünce nüfus hemen durağanlaşmıyor, bir süre daha geçmesi gerekiyor. Bununda altını çizmek gerek” diye konuştu.
Türkiye’deki demografik değişimin Batı Avrupa’nın 1960’lı yıllarda yaşadığı demografik dönüşüme uyduğuna dikkat çeken Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Batı Avrupa ülkeleri, bu seviyede tedbir almadılar. Onun için nüfus aşağı doğru inmeye devam ediyor. Türkiye’de bu duruma karşı bir tedbir alınmak isteniyorsa, tedbir alınmasının tam zamanı. Ama burada olması gereken şey herkesin birden çok çocuk yapması değil. Bu seviyedeki doğurganlık hızında bile istihdam sorunu çözülemiyor. Böyle bir tutum sergilenirse, daha farklı sorunlarla karşılaşılabilir. İçinde eğitim, sağlık, istihdam konularının da bulunduğu, pek çok unsuru kapsayan bir paket oluşturulmalı.”
Doğurganlık oranlarının düşmesinin, Türkiye’nin genç yapısından yavaş yavaş çıktığının bir göstergesi olduğunu kaydeden Koç, “Türkiye 2000’li yıllardan başlayarak bir yaşlılık sorunu ile yüz yüze kaldı. Günümüzde toplumumuzdaki yaşlı oranı yüzde 7. Gelecek 25 yıl içinde yaşlılık oranının yüzde 18’e ulaşacağını tahmin ediyoruz. İlerleyen yıllarda, temel sorunumuz çocuklara okul yapmak değil, yaşlılara bakma olacak” sözlerini kaydetti.
|