GEÇTİĞİMİZ yıl Rotterdam’da bir Protestan kilise ile “Bediüzzaman’da haşir” konulu bir sempozyum düzenlediklerini ifade eden Rotterdam İslâm Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Duran, Bediüzzaman’ın haşir olayını esmaya dayanarak anlattığını belirttim.
Konuşmam bittikten sonra kendisi bir Protestan olan bir profesör, ‘Ben bir çelişkiye düştüm. Aslında ben tabiatı sevmeyi Bediüzzaman gibi düşünüyorum. Ama ne yapayım benim anlattığım insan tabiatı bir olumsuzluk olarak görüyor. Tabiatı insanı dalâlete götüren bir şey olarak görüyor. Ama ben bu konuda Bediüzzaman’la hemfikirim’ dedi. Bu şunu gösteriyor. Hıristiyanlar da, Yahudiler de, seküler dünyanın insanları da Bediüzzaman’ın Kur’ân’dan ve sünnetten aldığı, geliştirdiği o nura muhtaçlar, hem de çok muhtaçlar. Birçok noktada gidişat oraya doğru gidiyor” diye konuştu.
Hollanda’nın bir üniversitesinden bir öğretim üyesinin kendisini aradığını ve “Din ve doğal felâketler” konulu bir dergi çıkartmak istediklerini ve kendisiyle bir röportaj yapmak istediklerini söylediğini, röportajı bitirdikten sonra çalıştığı üniversitenin iftarına katıldıktan sonra profesörün kendisine, “Biz bunları unuttuk artık. Şunu anladım ki, İslâm çok canlı bir din” dediğini aktaran Prof. Duran, “Üniversitelerdeki Hıristiyan yüzlerce öğretim üyesi, ‘Avrupa’da Allah’ın sıfatları, cennet, cehennem gibi kavramlar öldü. Bunları yeniden diriltirseniz siz dirilteceksiniz’ diyor. Elimizde Risâle-i Nur gibi bir eser var. Onlarla en güzel şekilde konuşarak Risâle-i Nurları anlatabilirsek, çok geçmez, Protestan ve Katolik üniversitelerinde ders kitabı olarak Risâle-i Nurlar okunmaya başlar” şeklinde konuştu.
KRİZİN SEBEBİ; HIRS, İSRAF VE FAİZ
Ekonomik krizle kapitalizmin çıkmaza girdiğini, bunu da Avrupa’nın net bir şekilde gördüğünü dile getiren Prof. Dr. Bünyamin Duran, “Bu çıkmaz için iki sebep üzerinde duruluyor. Bunlardan bir tanesi Bediüzzaman’ın da söylediği gibi hırs ve israf, aç gözlülüktür. İkincisi de faizdir. Çok önemli profesörler, iktisatçılar, düşünürler ‘acaba bunun içinden nasıl çıkabiliriz?’ diyorlar. Ateist olan ve din karşıtı kitapları bulunan dünyanın en büyük filozoflarından Jürgen Habermas, “Biz İbrahimî değerleri hayatımızdan atmıştık. Sekülerleşmiştik. Tamamen aklın ışığında hayatımızı dizayn etmiştik. Dine ihtiyacımız yoktu. Kamu alanından dinî uzaklaştırmıştık ama gördük ki, ahlâk çöktü, dünya yaşanmaz hale geldi. Hırs, açgözlülük, insanların güç peşinde koşması dünyayı yaşanmaz hale getirdi. Çözüm; İbrahimî değerleri yeniden hayata geçirmekten geçiyor. Hayatımızı yeniden İbrahimî değerlere göre dizayn edeceğiz’ demektedir” dedi.
“POST-MODERN AVRUPA, KUR’ÂN’A MUHTAÇ”
Habermas’ın Bediüzzaman’ın ikinci Avrupa dediği Avrupa’ya Müslümanlarla beraber ittifak kurulması gerektiğini söylemesi üzerinde bir gazetenin kendisini aradığını ve bu düşünceye karşı görüşlerini sorduğunu anlatan Prof. Dr. Duran, Bediüzzaman’ın ifadelerini esas alarak bir cevap yazdığını ve gazetenin haberi, “Post modern Avrupa, Kur’ân’a Muhtaç” diye verdiğini ifade etti. Prof. Duran da, Hollanda’nın duayeni Prof. Anton Vesis, “Hazreti İsa’yı Kur’ân’a göre nasıl anlayabiliriz” konusunu araştırdığını bildirdi.
|