BEDİÜZZAMAN Said Nursî Hazretleri’nin vefâtının 49. yılı münasebetiyle gazetemizin Ankara temsilciliği tarafından “Küresel Kriz ve Bediüzzaman Said Nursî’nin İktisat Görüşü” konulu bir program düzenlendi.
Programda, dünyayı etkileyen küresel ekonomik krize, Risâle-i Nur perspektifinden çareler sunuldu.
Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve sunuculuğunu Mesut Nurver’in üstlendiği program, Hacı Bayram Camii İmamı Ahmet Karalı’nın Kur’ân tilâveti ile başladı. İbrahim Meledlioğlu grubunun ilâhileri ile devam eden programın açılış konuşmasını gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular yaptı. Programa Genel Yayın Müdürümüz Kâzım Güleçyüz ve Rotterdam İslâm Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Duran konuşmacı olarak katıldı.
KUTLULAR: KUR’ÂN’IN ZAFERİ
Anma programının açılış konuşmasını yapan gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular, Bediüzzaman’ın Asr-ı Saadet modelini esas aldığını belirterek, “Bediüzzaman diyor ki, ‘Dünya ihtiyarladıkça, Kur’ân gençleşiyor. Kur’ân’ın hakaiki tavazzuh ediyor. (Meydana çıkıyor.) Bütün insanlığı kucaklayan, insanlığı dünya ve ahiret saadetine kavuşturacak bütün esaslar Kur’ân’ın içinde mevcuttur. Bediüzzaman bunları dile getiriyor” diye konuştu.
Kutlular, Bediüzzaman’ın kendisine sorulan, 1. Dünya Harbi ile ilgili, “Kadere hangi fiilinizle fetva verdirdiniz de sizi böyle mağlûbiyetle cezalandırdı?” sorusuna şu karşılığı verdiğini söyledi: “‘Zira, yirmi dört saatten yalnız bir saati, beş namaz için Hâlık Teâlâ bizden istedi. Tembellik ettik; bize beş sene yirmi dört saat talim, meşakkat, tahrikle bir nev’î namaz kıldırdı. Hem senede yalnız bir ay oruç için nefsimizden istedi. Nefsimize acıdık; kefâreten beş sene oruç tutturdu. Ondan, kırktan yalnız biri, ihsan ettiği maldan zekât istedi. Buhl ettik, zulmettik, O da bizden müterakim zekâtı aldı’ diyor. Biz bunlara müstahak olmadığımız sürece belâ ve musibet vermez. Ama olduğumuz zaman da bizi uyarmak için bize o belâ ve musibetleri verir. İnşallah günahlara da kefaret olur.”
KUR’ÂN FAİZİ YASAKLAMIŞ,
ZEKÂTI EMRETMİŞTİR
Dünyada önemli bir ekonomik kriz yaşandığını söyleyen Kutlular, “Krizde, insanlığın bir günahı vardı ki, bunun için bütün insanlar ve devletleri etkiledi. O da nedir? Tâ 1400 sene evvel Kur’ân faizi yasak etmiştir, haram kılmıştır. Ama bir takım devletler ve insanlar fakiri fukarayı ezdiği, faizin içine battığı ‘Ben tok olayım başkası açlıktan ölsün bana ne’ dediği için Cenâb-ı Hak bu musibeti verdi. Dileyelim ki, bunu hafif atlatalım. Hâlbuki bizim dinimiz faizi haram kılarken, zekâtı da emretmiştir. Çünkü zekât fakir fukaranın hakkıdır” diye konuştu.
İslâm’ın zekâtı emrettiğini, yardımlaşmayı ön plâna çıkarttığını söyleyen Mehmet Kutlular, Peygamberimizin (asm), “Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir” dediğini hatırlatırken küçüklüğündeki bir hatırasını nakletti. Kutlular, “Rahmetli validem yemek pişirdiği zaman onu komşuya ya da yakınlarına verilmek üzere yemeği bakır tabaklara koyar bana verir, gönderirdi. Yardımlaşma, iyilik, ahlâk, hayır, hasenat ve güzelliği emreden o kadar hassas bir dinin mensuplarıyız biz. Bunu yaptığımız zaman aç ve açık kalmayacaktır” dedi.
İNSANLIK, KRİZDEN DERS ALIP
İSLÂMİYETE SARILMALI
“İnşallah insanlık, bu krizden bir ders alır. İslâmiyete daha fazla sarılır. Ve İslâm’ın yardımlaşma, dayanışma düsturlarını kendisine prensip edinirse daha müreffeh zamanlar yaşarız” diyen Kutlular şöyle devam etti: “Dinimiz İslâmiyet son ve evrensel dindir, bütün insanlığa gelmiştir. Bir ırkın, bir kavmin, bir bölgenin dini değildir. Öyleyse, Kur’ân getirdiği evrensel mesajlarla, insanlığın huzur ve refah içinde faizi yasaklamış, zekâtı emretmiştir. Sadaka ve hediyeleşmeyi dinimiz emretmiştir. Bunlar çok önemli şeydir.”
GÜLEÇYÜZ: BEDİÜZZAMAN'IN
GÖRÜŞLERİ İLE GÜNDEMİ YORUMLAMAYI
GELENEKSEL HALE GETİRDİK
Daha sonra kürsüye çıkan gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, Yeni Asya'nın her yıl 23 Mart’ta geleneksel olarak “Bediüzzaman’ı anma programları” düzenlendiğini, o yılın gündemine dair konu başlıkları ile Bediüzzaman’ın mesajlarını, görüşlerini duyurmak ve yorumlamak için programlar tertiplediğini söyledi. Bu yılın gündemi küresel kriz olduğu için, Bediüzzaman Said Nursî’nin bu konudaki görüşlerini anlatmak amacıyla ilk olarak İstanbul’da “Küresel Kriz ve Said Nursî’nin iktisat görüşü” konulu bir kongre tertip edildiğini ve masa çalışmalarında ortaya çıkan görüşlerin sunulduğunu anlattı.
Gazetemizin 23 Mart’ta bu konu ile ilgili özel bir sayı çıkarttığını da söyleyen Güleçyüz, aradan iki gün geçtikten sonra Cumhuriyet gazetesinde “Ekonomik kriz İlâhî ikaz” başlıklı bir haberle, Radikal gazetesinde “Bediüzzaman’ın kurtuluş reçetesi” başlıklı bir köşe yazısının yayınlandığını söyledi. Gazetemizde iktibas edilen bu haberle köşe yazısından bölümler aktaran Güleçyüz, “Kapitalist sistem, Radikal yazarının ‘iktisat âlimleri’ dediği insanların kurduğu bir sistemdir. Bu sistemin ürettiği bir krizle başa çıkılamıyor. Hep birlikte bu krizin sonuçlarını yaşıyoruz. Bütün dünya bu krizle sarsılıyor. Bu krizi üreten sistemi vücuda getirenlerin acze düştükleri bir konuda onların görüşlerine itibar etmemekle bizi itham ediyor, kendi aklınca alay ediyor. Bu iktisat âlimleri ekonomik krizin çaresini bulabilmiş olsalardı, böyle bir kriz yaşamazdık. Bu sistem bu krizi üretiyor” diye konuştu.
KURTULUŞUN ÇARESİ RİSÂLE-İ NURDADIR
Bu insanların farkında olmadığı şeyler olduğunu söyleyen Güleçyüz, Risâle-i Nur’un bütün dillere çevrildiğini ve ekonomik krizin olduğu ülkelerde de en çok okunan kitapların başında bu eserlerin geldiğini söyledi. Güleçyüz, “Dolayısıyla Amerikalıların da, Avrupalıların da, Çinlilerin de, Hintlilerin de kurtuluş çaresi Kur’-ân’ın bu zamana dersi ve mesajı olan Risâle-i Nur’dadır. Çok şükür ki, bu gerçeği anlayanlar, fark edenler gittikçe artıyor. Onlar görmek istemeseler de…” dedi.
Katolik âleminin ruhanî merkezi Vatikan'ın dahi kendi kurallarının, anlayışlarının, sistemlerinin şu anda yaşanmakta olan ekonomik krizi aşmaya yeterli olmadığını gördüğünü, çarenin İslâmî kural ve sistemlerde olduğunu ifade etmek zorunda kaldığını belirten Güleçyüz, bunun geldiğimiz noktada dünyanın gerçeği olduğunu ifade etti.
HARAM KAZANÇLARLA İNSANIN
MÂNEVÎ DÜZENİ DE ALT ÜST OLDU
Eskiden üç-dört olan ihtiyaçların bu zamanda çok fazla çoğaldığına dikkat çeken Güleçyüz, “Kapitalist mantığın ortaya koyduğu piyasa düzeni ve o piyasa düzeninin mahsulü olan, hatta kapitalizmin mabetleri olarak ifade edilen süpermarketlere gittiğiniz zaman görürsünüz. Orada insanlar gelirinden fazla harcamaya yöneltiliyor. Ondan sonra borçlandırılıyor. Bunlar, sakat medeniyet anlayışının hayatımıza getirdiği olumsuzluklardır. İnsanlar haram kazançlara yöneliyor. Neticede sosyal, toplumsal, ferdî ahlâk bozuluyor. Haram kazançlarla insanın mânevî düzeni de alt üst oluyor” diye konuştu.
Bediüzzaman’ın “Bütün ihtilâlatın (kavga ve krizlerin) sebebi iki kelimedir. Birincisi: Ben tok olsam başkası açlıktan ölse bana ne. İkincisi: Sen çalış ben yiyeyim” sözünü aktaran Güleçyüz, sosyal hayattaki bütün huzursuzluk ve kavgaların kaynağının bu iki kelimede özetlediğini ifade etti. Güleçyüz, “Eğer insanlık devamını, hayatını isterse, hayatında faize yer vermemeli, kovmalı ve İslâmın emri olan zekâtı aksatmadan vermeli. Dünyada yaşanmakta olan küresel krizin en önemli sebeplerinden biri de, işte bu iki kelimede ve bu iki kelimenin meydana getirdiği ortamlardadır. Faiz ne yazık ki bir sisteme bağlanmış şekilde işlemektedir. Krizden en çok suçlu tutulanlar da bankalar ve faiz sistemidir” diye konuştu. Güleçyüz, “Çıkış Risale-i Nur'da, Kur'ân'da, Sünnette” dedi.
40 YILLIK 40 OKUYUCUYA HİZMET BERATI
Gazetemizin 40. yılı münasebetiyle hazırlanan sinevizyon gösterimi ile devam eden programda, Ankara’da bulunan Yeni Asya’nın 40 yıllık okuyucuları adına 40 okuyucuya gazetemizin imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular, yönetim kurulu üyeleri Ali Vapurlu, Sami Cebeci ve Said Çamkerten tarafından “Hizmet Beratları” takdim edildi.
Bediüzzaman Said Nursî’nin “Şükrün mikyası kanaattir ve iktisattır ve rızadır ve memnuniyettir. Şükürsüzlüğün mizanı hırstır ve israftır, hürmetsizliktir. Haram helâl demeyip rast geleni yemektir” ile “Bütün ihtilâlatın (kavga ve krizlerin) sebebi iki kelimedir. Birincisi: Ben tok olsam başkası açlıktan ölse bana ne. İkincisi: Sen çalış ben yiyeyim” sözlerinin afiş şeklinde asıldığı programda Yeni Asya Neşriyat’a ait yayınlar da satışa sunuldu.
Yoğun katılımın gerçekleştiği programa AKP Iğdır Milletvekili Ali Güneş, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Nevzat Ceylan, DP Ankara İl Başkanı Osman Ünsal, eski milletvekilleri Recep Özel, Nurettin Tokdemir ve Mehmet Özkan katılırken, çok sayıda bakan, milletvekili ve belediye başkanı telgraf gönderdi.
|