Soros'un Açık Toplum Enstitüsünce desteklenen “'Türkiye'de Farklı Olmak” araştırmasına tepki gösteren Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Bu ülkede en çok mahalle baskısına uğrayanlar bu ülkenin öz evlâtlarıdır” dedi.
Üniversitelerdeki ikna odalarının mahalle baskısı olarak kurulduğunu kaydeden Gündoğdu, “‘Ordu göreve’ pankartının altında yürüyen YÖK yöneticileri, 367 dayatmacıları, Ergenekon çetesine destek veren herkes mahalle baskısı yapmıştır” şeklinde konuştu.
HİÇBİR MAHALLE DİĞERİNE BASKI YAPAMASIN
Gündoğdu şu görüşleri dile getirdi: “Mahalle baskısı diye ses çıkartanlar, en çok mahalle baskısı yapanlardır. Biz dünya görüşü ne olursa olsun, vatandaşlarını ayrıştıran değil, kucaklayan devleti önemsiyoruz. Bürokratik değil, demokratik cumhuriyet istiyoruz. Türkiye'nin âcil ihtiyacı, darbeleri tarihe karıştırmak üzere insanı merkeze alan, sivil ve özgürlükçü bir anayasa. Biz istiyoruz ki, hiçbir mahallenin başka bir mahalleye baskı yapamayacağı bir anayasaya kavuşalım.”
MEMUR-SEN Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Açık Toplum Enstitüsü’nün ‘Türkiye’de Farklı Olmak, Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler’ araştırmasına tepki gösterdi. Gündoğdu, araştırmanın teknik boyutuyla bir araştırma olmadığını belirterek, “Bu ülkede en çok mahalle baskısına uğrayan bu ülkenin öz evlatlarıdır” dedi.
Memur-Sen Bolu İl Divanı’na katılan Gündoğdu, toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Gündoğdu, üniversitede ikna odalarının mahalle baskısı olarak kurulduğunu kaydederek, şunları söyledi: “Ordu göreve pankartının altında yürüyen YÖK yöneticileri mahalle baskısı yapmıştır. 367 dayatmacıları mahalle baskısı yapmıştır. Ergenekon çetesine destek veren herkes mahalle baskısı yapmıştır. Ama biz Memur-Sen olarak dünya görüşü ne olursa olsun, vatandaşlarını ayrıştıran devlet değil, kucaklayan devleti önemsiyoruz. Ama bu demokratik devlet olmalı. Demokratik Cumhuriyet olmalı. Bürokratik Cumhuriyet olmamalı. Cumhurbaşkanı seçimi üzerinden dindar Cumhurbaşkanı istemiyoruz diye girilen çetecilik anlayışı bugün yargıya hesap veriyorsa Türkiye’nin acil ihtiyacı olan şey darbeleri tarihe karıştırmak olmak üzere insanı merkeze alan, bir yaklaşıma ihtiyaç var. Bu da sivil özgürlükçü bir anayasa ile olabilir. Biz istiyoruz ki hiçbir mahallenin başka bir mahalleye baskı yapamayacağı bir anayasaya kavuşalım. Mahalle baskısı diye ses çıkartanlar, en çok mahalle baskısı yapanlardır.’’
Gündoğdu, ana muhalefet partisinin millet adına yapması gereken siyaseti yapmadığına vurgu yaparak, ‘’Milletin istemediği şekilde siyasetini yargıya sipariş vererek yapıyor olması, yargının da bu siparişleri karşılıyor olması bizi çok üzüyor. 367 dayatması böyle. Başı örtülü kızların üniversitede okuyamıyor olması böyle. Belediyelerin üniversite öğrencilerine verdiği burslar böyle” dedi. Bu ülkede özür dilenecekse, özür dileneceklerin başında başörtülü kızlar geldiğini vurgulayan Gündoğdu, “Fransa üniversitelerinde başörtülüler özgürce okuyabiliyorken, burada ona takla attıran bir tanım yaparak sanki inanç hürriyetini eline sopa haline getirerek sizi eğitim hakkınızdan mahrum ettiğimiz için özür dilememiz gerekir diye düşünüyorum” diye konuştu. Bolu /cihan
|