TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “”Artık mevcut küresel kurumların küreselleşen ekonomi için yetersiz kaldığı açıkça görülmüştür.
Şimdi yapılması gereken küresel ölçekte yaşanan bu krize yine küresel düzeyde çözüm bulmaktır. Bunun için temsil gücü yüksek bir küresel sistemin kurulması gerekiyor.” dedi. Hisarcıklıoğlu, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) işbirliği ile düzenlenen “Küresel Ekonomi ve Türkiye” konulu toplantıda yaptığı konuşmada, insanoğlunun tarihte ilk defa yaşadığı 3 temel negatif süreci; “Giderek büyüyen bir çevre tahribatı, küresel ısınma ve buna paralel gıda temini problemi”, “Son zamanlarda fiyatı gerilese de önemi azalmayan enerji arzı sorunu”, “Likidite ve güven kaybından kaynaklanan küresel malî kriz” şeklinde sıraladı.
1929 dünya ekonomik buhranından sonra en büyük küresel malî kriz ile karşı karşıya bulunulduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, küresel ekonominin kesin olarak durgunluk, hatta bir ihtimal daralma eğilimine girdiğini söyledi.
Yapılan son tahminlere göre 2009’da dünya genelinde ancak yüzde 0,9 oranında büyüme beklendiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Ancak bu oran bile bir süre sonra iyimser kalabilir. Zira meselâ Dünya Bankası neredeyse her ay yıllık tahminlerini revize ediyor” dedi. Hisarcıklıoğlu, son bir yılda yaşanan gelişmelerin, mevcut küresel malî piyasaların mimarisindeki “ölümcül” yanlışları kendilerine gösterdiğini ifade ederek, başta finansal sektördekiler olmak üzere büyük ölçekli şirketlerin aşırı kâr hırsları ve şeffaflıktan uzak yönetim biçimlerinin denetim ve gözetim mekanizmalarını etkisiz kıldığını söyledi. Küresel ölçekte aşırı riskler alındığını, yükselen varlık fiyatları “çılgınlığının” ve “çürük” bir piyasa ortamının doğmasına göz yumulduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Sistemi uyarmakla görevli uluslar arası derecelendirme kurumları yetersiz kalmıştır. Hatta daha da kötüsü bizzat kamuoyunu yanıltmışlardır” diye konuştu. Rifat Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “Artık mevcut küresel kurumların küreselleşen ekonomi için yetersiz kaldığı açıkça görülmüştür. Şimdi yapılması gereken küresel ölçekte yaşanan bu krize yine küresel düzeyde çözüm bulmaktır. Bunun için temsil gücü yüksek bir küresel sistemin kurulması gerekiyor. Yeni mekanizmalara ihtiyacımız var. Bu açıdan G-20 girişimi çok önemlidir. Mevcut durumda siyasetçiler eliyle yürütülen istişareler önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Bu çerçevede uluslar arası bir perspektifle politika diyaloğunun sağlanıyor olması şüphesiz ki büyük önem taşımaktadır. Ancak, son küresel krizden çıkan önemli derslerden biri, G-20’nin küresel ekonominin yeniden yapılanması yolundaki kurumsal ihtiyaçlara cevap verebilecek duruma getirilmesidir.”
Hisarcıklıoğlu, küresel karar alma mekanizmalarına reel sektörün görüşlerini aktaracak bir reel sektör yapılanmasına ihtiyaç bulunduğunu belirtti.
“KÜRESEL KRİZE KARŞI
ETKİN MÜCADELE İÇİN...”
KÜRESEL krize karşı etkin mücadele için daha küresel ve daha demokratik bir yönetişim yapısının şart olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bu sistemin kurulmasının da yine bütün paydaşların katkısına açık olması gerektiğini, bu açıdan 2009 yılının ilkbaharında gerçekleştirilmesi öngörülen G-20 Liderler Zirvesi ve sonrasında gerçekleşecek çalışmalardan beklentilerinin büyük olduğunu bildirdi. Türkiye’nin, 2001 mali krizini yeniden yapılanmak anlamında çok iyi değerlendirdiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Daha önce gerçekleştiremediğimiz yapısal ekonomik reformları bu kriz sonrasında gerçekleştirebildik. Reform sürecimizi devam ettirmemizin gerekli olduğunu her fırsatta vurguluyoruz. Bu açıdan AB katılım sürecinin hızlandırılmasının önemli bir çıpa işlevini yerine getireceğine inanıyoruz” diye konuştu. İstanbul /aa
|