Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Hollandalı Hıristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten, Türk hükümetinin “üç yıldır yavaşlattığı reformları ilerletme konusunda açık bir sinyal vermesinin AB kadar Türkiye'nin de çıkarına olduğunu” belirterek, “Türkiye'den taahhüt değil, uygulama bekliyoruz'' dedi. Rujiten hükümetin daha önce duyurduğu anayasa reformunu sahiplenmesini istedi.
ORDUYA SİVİL DENETİM, YARGI REFORMU
Rujiten'in hazırladığı taslak raporda, ''ordu üzerinde tam sistematik sivil gözetim sağlanması konusunda ilerleme kaydedilemeyişinden'' ve ''Meclisin ordu ve savunma politikasını denetlemesinin güçlendirilememesinden'' kaygı duyulduğu ifade edilirken, yargı mensuplarının siyasî tartışmalara müdahil olmamasını güvenceye alacak bir yargı reformuna âcil ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
AB: Taahhüt değil, uygulama bekliyoruz
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Hollandalı Hristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten, tarafından kaleme alınan taslak Türkiye raporu, AP Dış İlişkiler Komitesi’nde tartışıldı. Raportör Oomen-Ruijten raporunu hazırlarken AB’nin güvenilirliğini korumaya çalıştığını anlatarak, ‘’Eleştirel ve objektif bir rapor olduğunu düşünüyorum’’ dedi. Türkiye’de AKP hükümetinin ikinci kez seçim kazanırken halktan ‘’açık bir yetki aldığını ve Türkiye’yi modernleştirme sözü verdiğini’’ hatırlatan Oomen-Ruijten, hükümetin siyasi reformlar yapmadan bu taahhüdünü yerine getiremeyeceğine dikkat çekti.
Hükümetin’’ 3 yıldır yavaşlattığı reformları ilerletme konusunda açık bir sinyal vermesinin AB kadar Türkiye’nin de çıkarına olduğuna’’ değinen Oomen-Ruijten, ‘’Türkiye’den taahhüt değil, uygulama bekliyoruz’’ diye konuştu.
ANAYASA REFORMU SAHİPLENİLSİN
Oomen-Ruijten, AB sürecinde en zor kısmın siyasi reformlar olduğunu belirterek,hükümetin daha önce duyurduğu anayasa reformunu sahiplenmesini istedi.
Türkiye’den son dönemdeki parti kapatma davalarını göz önüne alarak siyasi partiler kanunu değiştirmesini beklediklerini söyleyen ve ‘’internet sitelerinin sık sık yasaklanmasının AB’ye aday bir ülkeye yakışmadığını’’ ileri süren Oomen-Ruijten, Kürt meselesinde de siyasi insiyatif alınmasını vurguladı.
Oomen-Ruijten, ‘’terör örgütü PKK’nın eylemlerini onaylamamız mümkün değil ama sadece silah kullanılarak bu sorun çözülmez’’ şeklinde konuştu. Raportör Ria Oomen-Ruijten, Türkiye’nin Suriye-İsrail dolaylı görüşmelerinde, Kafkasların istikrarında ve diğer bölgesel konularda yapıcı dış politikasını övdü.
ORTAK HEDEF ÜYELİK
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk ise raporda Ergenekon’un üzerine gidilmesi ve tüm uzantılarının ortaya çıkarılması vurgusuna katıldığını fakat yargılanmadan kimseyi suçlamamak gerektiğini söyledi. Raporda Türkiye ile müzakerelerin ‘’ucu açık karakterine’’ yer verildiğini, ancak aynı AB kararındaki ‘’müzakerelerin ortak hedefinin üyelik olduğu’’ ifadesine değinilmediğini hatırlatan Lagendijk, ‘’Eğer buna illâ değineceksiniz ifadenin hepsini koyun, yarısını atmayın’’ önerisinde bulundu.
AP Üyesi Vural Öger, raporu genelde dengeli bulsa da ‘’dilini onaylamadığını’’ belirterek, ‘’üzüntü duymak ve endişelenmek’’ kelimelerinin defalarca kullanılmasının Türk halkını rencide edeceği uyarısında bulundu. Öger, Türkiye’nin İspanya ile birlikte üstlendiği Medeniyetler İttifakı girişimine ve Türkiye’nin stratejik önemine raporda yer verilmesini istedi.
Türkiye raporu görüşmesinde birçok üye, Türkiye ile müzakerelerin bazı ülkelerce keyfi şekilde yavaşlatılmasından yakınırken, eski AP Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Alman Hristiyan Demokrat Elmar Brok, Türkiye ile müzakerelerin başlatılmasına ‘’hayır’’ oyu vermesine rağmen ‘’bugün kesilmesini istemediğini’’ itiraf etti. Brok, stratejik açıdan Türkiye’nin bugün AB için Soğuk savaş döneminden daha önemli olduğunu söyledi.
Eleştirileri cevaplandıran raportör Oomen-Ruijten, ‘’Türkiye’ye karşı sağlam, sert ve dürüst’’ davrandığında ısrar ederek, raporuna çok fazla değişiklik önergesi verilmemesini istedi.
TÜRKİYE’NİN ÜYELİĞİ AB KADAR TÜRK HALKI İÇİN DE ÖNEMLİ
“Türkİye’nİn bizim için çok önemli bir ortak olduğu konusunda geniş bir fikir birliği var’’ diyen Oomen-Ruijten, modern ve müreffeh Türkiye’nin AB kadar Türk halkının da çıkarına olduğuna işaret etti. AP Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda, Türkiye raporunu dengeli bulsa da bazı eleştirileri olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘’Eğer müzakerelerin sonunda ne olacağı konusunda açık bir cevap veremiyorsak Türkiye’den bir talepte bulunmak zor. Bazı AB üyeleri (Türkiye’nin üyeliğine) karşı çıktıklarını söylüyorlar. Bazı fasılalar hazır olmasına rağmen bazı ülkelerin engellemesi sebebiyle müzakerelere açılamıyor.’’ Swoboda, ülkelerin keyfi olarak birçok faslın müzakerelere açılmasını engellediğini belirterek, bunun Türkiye’deki reform sürecini de olumsuz etkilediği uyarısında bulundu.
|