"Gerçekten" haber verir 25 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

ALMANYA İSLÂMI BENİMSEDİ

2008 Avrupa Kupası’nda Türkiye ve Almanya rakip takımlar olarak karşı karşıya geldiğinde, her iki ülke takımının taraftarlarının birbirlerine karşı hiç de tahammülsüz olmadıkları ortaya çıkmış oldu.

Ve Almanya finale çıktığında Türklerin yükselen sesleri, Almanya’ya şans diliyordu. Türk ve Alman flamaları çarpışma için değil, birliktelik ruhunu yansıtmak için birbirini tamamlayarak bir araya geldi. Bütün bunlar, entegrasyon konusunda, hele ki Türk/Müslüman kökenli göçmenlerin entegrasyona yaklaşımları konusunda en ufak bir gelişme olmadığını savunanlara aksini ispatlayan açık bir göstergeydi. Her ne kadar İslâm’la yoğrulmuş kültürel çevrelerden gelen insanların, laikleşmiş Batılı bir topluma entegre olmalarının kolay olmadığı bir gerçek olsa da, bunu bir dogma haline getirmek de bir o kadar yanlış. Son yıllarda bu konuda ciddî ilerlemeler kaydedildi.

ALMANYA’DA, 3,3 MİLYON MÜSLÜMAN YAŞIYOR

Almanya’da 2,6 milyonla büyük çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu 3,3 milyon Müslüman yaşıyor. Faslılar, Afganlar ve İranlılar, onları takip eden diğer büyük gruplar. Yaklaşık 800 bin Müslüman, Alman pasaportu taşıyor. Anayasa din ve vicdan özgürlüğünü garanti altına aldığı için, İslâm dininin Almanya’da özgürce uygulanabilmesi yasal bir hak. Almanya genelinde Müslümanlar için yaklaşık 3000 ibadethane bulunurken her geçen gün kubbe ve minareleriyle camilerin sayısı da artıyor. En son Köln’de yaşandığı üzere ibadethanelerin inşası konusunda uzun ve gerçekten de şiddetli tartışmalar yaşandıysa da, diğer yerlerde bu konuda ciddî bir zorlukla karşılaşılmıyor. Asıl sorun bizatihi camilerin kendisinden ziyade, kimi zaman bu ibadethanelerde verilen vaazların muhtevasından kaynaklanıyor.

Almanya’da İslâm’ın kitlesel bir olgu haline gelmesi 50 yıllık tarihiyle oldukça yeni bir şey. Entegrasyon konusundaki güçlükler, entegre olması beklenen Müslüman’ın muhafazakârlık derecesiyle doğru orantılı olarak artıyor. Burada kökten dinciliğe ve siyasal İslâmcılığa kadar uzanabilen bir yelpaze söz konusu. Elbette Almanların da, göçmenlerin geldikleri ülkeler ve bu ülkelerin kültürleriyle az da olsa tanışık ve barışık olmamaları da işleri zorlaştıran bir başka boyut. Gerçekte İslâm’ın Almanya’da çizdiği tablo çok boyutlu ve çok yönlü. Müslüman nüfus içinde kültürel bakımdan Müslümanlığa bağlı ama tam uyum sağlamış olarak görülen kesim olduğu gibi, kendiliklerinden seküler bir yapıya sahip olan Alevîler veya birçok durumda entegrasyon konusunda esnek bir yapıya sahip olmayan İslâmcı kesimler de var.

ANADOLU KÜLTÜRÜ ALMANYA’DA YAŞANIYOR

Bugün Almanya Müslümanları içinde çoğunluğu oluşturan kesim Anadolu Müslümanlığı kültürüne bağlı ve Almanya’ya gelirken beraberlerinde getirdikleri gelenek ve göreneklerini sürdürüyor. Elbette entegrasyonun başarısı, kişinin dile hakimiyeti ölçüsünde ve toplumun içinde şu veya bu ölçüde yer almaya çalışmasıyla artacaktır.

Federal Alman Yönetimi, içişleri Bakanı Schauble’nin girişimiyle organize edilen İslâm Konferansıyla bu yönde yol almayı hedefliyor; bu konferansla; Müslümanlar içinde hoşgörü sahibi dindarların, laikliği benimsemiş Müslümanların ve özel dinî bağlılığı olmayan kesimlerin birbirleriyle ve Alman partnerleriyle bir araya gelerek demokratik bir toplumdaki imkân ve sınırlar konusunda görüş alış verişinde bulunup tartışmalar yapabilecekleri bir organ oluşturması amaçlanıyor.

MÜSLÜMANLAR İÇİN

DİN ADAMI YETİŞTİRİLİYOR

Burada dikkat edilmesi gereken nokta; Almanya Müslümanları Koordinasyon Konseyi, İslâm Konseyi ve Türkiye’nin Diyanet işleri Başkanlığıyla yakın işbirliği içinde olan Diyanet İşleri Türk İslâm Birliği (Ditib) gibi büyük çatı organizasyonlarının Almanya’daki Müslümanların en fazla yüzde 15’ini temsil ediyor olması. Geri kalan Müslümanların bir kısmıysa dernekler bazında örgütlenmiş durumda, İslâm Konferansı gibi oluşumların amacı, bu inancın özünü koruyarak, ama aynı zamanda sahiplenilen değer yargılarını ve gelenekleri Alman hukuk ve değerler sitemiyle bağdaştıracak bir yol bulmak. Bu doğrultuda gelecekte Müslümanlar için adının hakkını verebilecek nitelikte bir din dersinin yapılandırılması, böylelikle İslâmiyet’in, hoşgörüden uzak vaizlerin veya kötü şöhretli kesimlerin vaazlarıyla öğretilmesinin bundan sonra önüne geçilmesi de amaçlar arasında.

(Kaynak: Deutschland Dergisi) Semtin anneleri Sİyah giysiler, kırmızı bir şal ve renkli bir çanta: Berlin’in Neukölln, Kreuzberg ve Steglitz gibi semtlerinde bu kıyafetlerle dolaşan kadınlar artık tanınıyor. Hatta kimileri onları kendi oturma odalarında misafir etmiştir. Onlar çoğunluğunu Türk ya da Arap kökenli göçmen kadınlar, kendilerine has bir misyonları olan “semt anneleri”. Diğer göçmenlere gündelik sorunlara ilişkin cevaplar sunuyorlar. “Semt anneleri” eğitimden sağlığa on farklı konuda danışmanlık yapıyorlar. 2006 yılında Neukölln’de hayata geçirilen bu proje kapsamında, bugün yaklaşık 180 kadın Berlin’in bu üç semtinin sokaklarını arşınlıyor. Çalışmalar hedefine ulaşmış. Kendilerini bu işe adayan göçmenler dil engeli olmaksızın, Alman sosyal hizmet uzmanlarının asla ulaşamayacakları insanlara ulaşabiliyorlar. Manevî anneler geleceğe hazırlıyor Almanya’da göçmen ailelerden gelen kadın ve kız çocuklarının yarısından azı meslekî bir eğitime başlayabiliyor. Bu durumu değiştirmek üzere Mettmann şehri ve çevresinin yerel yöneticileri 2006 yılında harekete geçmişler ve “ProMMi -Göçmen Kökenli Kız Çocukları için Eğitim Projesi’ni hayata geçirmişler. Amaç, bölgedeki Müslüman göçmen ailelerinden gelen kız çocuklarına meslekî entegrasyon için destek olmak. Meslek liseleri ve şirketlerle ortak çalışan yerel yönetim meslek seçiminde destek olmak ve yönlendirmek üzere 8. sınıftaki öğrencilere yönelik çalışmalar yürütüyor. Bir destekçinin teklifi ise sıra dışı bir renk katmış. Meslekî eğitim almış göçmen kökenli kadınlar ProMMi katılımcılarına gönüllü olarak danışmanlık ve rehberlik ediyorlar. Böylece hem yol gösterici olurken hem de onlar için bir tür manevi anne olarak örnek teşkil etmiş oluyorlar. www.prommi.info İlk Almanca İslâm dersi kitabı yayınlandı 2008 Mart ayında eyaletler ve Federal Hükümet’in Berlin’deki Üçüncü İslâm Konferansı’nda Müslüman sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek vardıkları görüş birliğine göre gelecekte İslâm dersi de Almanya’daki okullarda bugüne kadar Hıristiyanlık dersine uygulanana eşdeğer şekilde düzenli ve seçmeli bir ders olarak ders programlarındaki yerini alacak. 2008 Eylül ayında, ilk aşamada dört eyalette olmak üzere ilk İslâm dersi kitabı yayınlandı. İslâm dersi bugüne kadar Almanya’da başta Kuzey Ren-Westfalya eyaleti olmak üzere sadece birkaç okulda vardı. Bu eyalette 1986’dan beri İslâm dersi uygulaması yapılıyor. Almanya’daki camiler İslÂm Arşivi’nin verilerine göre şu anda Almanya’da 206 cami ve yaklaşık 2600 ibadethane ve toplantı evi bulunuyor, içlerinde 1924 yılında inşa edilmiş olup hâlâ ayakta olan en eski cami Berlin’in-VVilmersdorf semtinde yer alırken en büyükleri 2008 Ekim’i sonunda Duisburg’da tamamlanacak. En yeni cami projesi ise Köln’de uygulamaya geçirilecek (illüstrasyon): Caminin 55 metre olması planlanan minareleri tartışmalara yol açtıysa da şehir yönetimi Ağustos 2008’de yapının inşasını onayladı.

UMUT YAVUZ / İSTANBUL

25.11.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Başlıklar

  TEKLİF EDİLEMEZLİK, 12 EYLÜL CUNTASININ MARİFETİ

  Kriz lobisi şantaj yapıyor

  “İlkelerin rehberimizdir”

  DP seçim startını verdi

  İsrail’le boru hattı buluşması

  BOLU DAĞI KARA TESLİM

  ALMANYA İSLÂMI BENİMSEDİ

  Ensarioğlu: Güneydoğu halkı faili meçhullerin aydınlanmasını bekliyor

  Binbaşının intikamı alındı

  KKTC’nin Katar Temsilciliği açıldı

  Karayalçın, SHP Genel Başkanlığı’nı bıraktı

  En az 30 milyar dolarlık paket lâzım

  Havanın soğuması balıkçıları sevindiriyor

  50 metre uçuruma yuvarlanan araçtan sağ kurtuldular

  Yabancı öğrencinin tercihi Türkiye

  Eğitim Hak-Sen’den sözleşmeli öğretmenlik eleştirisi

  Gönül Köprüsü anıları yaşayacaklar

  Açıköğretime ek yerleştirme başvuruları 1-3 Aralık’ta

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır