Taraf gazetesi ekonomi yazarı Süleyman Yaşar, “kriz lobisinin yurt dışında batırdığı paraları Ankara’dan almak için ‘IMF’den 35 milyar dolar al, bana ver. Yapmazsan işçi çıkartırım’ diye şantaj yaptığını” iddia etti. Yaşar, Amerikan konut sektöründe on yedi ay önce başlayan ve bütün dünyayı etkileyen kredi krizinin, Türkiye’de oturan ve yatırımlarının bir kısmını yurt dışında yapanların paralarının batmasına sebep olduğunu vurguladı.
Taraf Gazetesi ekonomi yazarı Süleyman Yaşar, “kriz lobisinin yurt dışında batırdığı paraları ‘Ankara’dan almak için IMF’den 35 milyar dolar al, bana ver. Yapmazsam işçi çıkartırım’ diye şantaj yaptığını” iddia etti. Ekonomi yazarı Süleyman Yaşar, Taraf’taki dünkü yazısında Amerikan konut sektöründe 17 ay önce başlayan ve dünyaya yayılan kredi krizinin, Türkiye’de oturan ve yatırımlarının bir kısmını yurtdışında yapanların paralarının batmasına sebep olduğunu söyledi. Yurtdışında kurulan riskli fonların, yatırımcıya dolar üzerinden yıllık yüzde 20-25 oranında yüksek kazanç sağladığını dile getiren Yaşar, Türkiye’de oturan bazı zenginlerin de yüksek kazanç elde etmek için bu fonlara yatırım yaptıklarını söyledi. Yaşar, yazısında, bu iş adamlarının işler iyi giderken çok kazandıklarını ama krizde işler kötüye gidince ise kaybettiklerini belirterek, şunları kaydetti: “Bugüne dek hep Türkiye’de çıkan kriz, bu defa en güvenilen zengin ülkelerde çıktı, paralar bu sefer orada battı. Geçen 15 Eylül’de Lehman Brothers yatırım bankasının batmasıyla başlayan süreçte yurtdışında para kaybeden pek çok yatırımcı, Türkiye’de hemen bir kriz lobisi oluşturdular ve paralan sanki Türkiye’de batmış gibi bir karmaşa yarattılar. Yaşanan dünya krizinin merkezini Türkiye’ye taşıdılar. Türkiye’de gelişmiş ülkelerdeki gibi batan bir banka, finansal kuruluş, fon ya da ödenemeyen devlet garantili bir senet olmamasına rağmen, yaratılan bu olumsuz hava herkesi etkiledi. Zaten cumhurbaşkanlığı seçim süreci, genel seçimler ve kapatma dâvâsı gibi siyasal gerginliklerle bir türlü tam istikrara kavuşamayan ve dünyanın en yüksek faizini vererek gergin bir ortamda ilerleyen Türkiye ekonomisinde, tüketiciler yaratılan bu korku senaryosuyla tüketimlerini iyice kıstılar. Herkes kriz beklentisine girdi. Bu durumu fırsat bilen bazı iş adamları da harekete geçti, ‘cebimize para koyun yoksa işçileri çıkartırız’ tehdidiyle hükümeti sıkıştırmaya başladı. Biz bu ülkede bu filmi defalarca görmüştük. Dünya ekonomik krizini fırsat bilip hükümeti sıkıştıran işadamlarının, her beş-altı yılda bir ‘biz battık, bizi kurtarın’ diye karşımıza çıkan aynı kişiler olduğunu gördük. Kriz lobisi yaparak geçinen bu iş adamları, IMF’den 35 milyar dolar alınıp kendilerine verilmesini istiyorlar. Kriz lobisine göre, eğer bu para onların kasasına konursa Türkiye ekonomisi kurtulacak, aksi takdirde batacak. Halbuki bu para eğer yanlışlıkla onlara verilirse, Türkiye ekonomisi işte o zaman batacak. Çünkü onlar bu paraları yine verimsiz kullanacaklar.”
İstanbul / Yeni Asya
|