Türkiye'de 15 ve 24 yaş arası genç nüfusun sadece yüzde 30'unun istihdam edildiğine dikkat çekilen Dünya Bankası raporunda, bu oranın AB ortalamalarının çok altında olduğu ve gençlerin faal olmama oranlarının ''endişe kaynağı'' olduğu bildirilerek, gençlerin yaklaşık yüzde 40'ının ''ne okula gittiği, ne de çalıştığı'' belirtildi.
GENÇLERE YATIRIM ŞART
Türkiye'nin bugünkü büyük genç nüfusunun sunduğu potansiyel faydalardan yararlanabilmek için gençlere yatırım yapmak zorunda olduğu vurgulanan raporda, “Eğer gençler iyi hazırlanmazsa, büyük genç nüfus grubu sosyal ve ekonomik baskı ve gerilim kaynağı haline gelecektir” uyarısı yapıldı.
Karamsar gençlik raporu
TÜRKİYE'DE genç nüfusun sadece yaklaşık yüzde 30’unun istihdam edildiği, genç katılım ve istihdam oranlarının AB ortalamalarının oldukça altında olduğu ve gençlerin faal olmama oranlarının ‘’endişe kaynağı’’ olduğu bildirildi.
Dünya Bankası İnsani Kalkınma Sektörünün hazırladığı ‘’Türkiye’nin Gelecek Nesillerine Yatırım Yapmak, Okuldan İşe Geçiş ve Türkiye’nin Kalkınması’’ konulu raporda, Türkiye’de genç nüfusun istihdam sürecinde yaşadığı zorluklara ve çözüm önerilerine yer verildi. Türkiye’nin bugünkü büyük genç nüfusunun sunduğu potansiyel faydalardan yararlanabilmek için gençlerine yatırım yapmak zorunda olduğu vurgulanan raporda, ‘’potansiyel faydalar oldukça büyük olmakla birlikte eğer günümüzdeki büyük genç nüfus grubu yarının iş gücü piyasasında ve toplumda yerini bulamazsa, riskler de oldukça büyük olacaktır. Bu demografik profilin potansiyel dezavantajı da oldukça önemlidir. Eğer Türkiye’nin gençleri çalışma dünyasına iyi hazırlanmazsa ve iş gücü piyasası da bu gençler için daha fazla iş yaratmazsa, büyük genç nüfus grubu sosyal ve ekonomik baskı ve gerilim kaynağı haline gelecektir’’ denildi.
Gençlerin rekabet ortamının zorlu ve standartların yüksek olduğu açık bir ekonomide yerlerini bulmalarının önemine işaret edilen raporda, ‘’Eğer Türkiye Avrupa’daki ve OECD içerisindeki daha yüksek gelirli ülkelere yakınlaşma doğrultusunda yoluna devam etmek istiyorsa, ekonomik stratejisini düşük maliyetler üzerine dayandıramaz’’ şeklinde görüş bildirildi. Raporda, ülkenin bilgi, beceri ve yenilik noktasında rekabet etmesi için açık bir iş gücü piyasasının gerekliliği vurgulanarak, Türkiye’de pek çok gencin iş gücü piyasasına girerken önemli zorluklarla karşılaştığı ifade edildi.
GENÇLERİN YÜZDE 40’I NE OKULA GİDİYOR NE ÇALIŞIYOR
Türkiye’nin 15 ve 24 yaş arası olarak tanımlanan genç nüfusunun sadece yaklaşık yüzde 30’unun istihdam edildiğine dikkat çekilen raporda, bu nüfus grubundaki işsizlik oranının ulusal oranın iki katından daha fazla olduğu kaydedildi. Türkiye’nin genç katılım ve istihdam oranlarının da AB ortalamalarının oldukça altında olduğuna işaret edilen raporda, gençlerin faal olmama oranlarının da ‘’endişe kaynağı’’ olduğu ifade edildi.
Gençlerin yaklaşık yüzde 40’ının ‘’ne okula gittiği ne de çalıştığı’’ belirtilen raporda, özellikle genç kadınların da oldukça düşük bir istihdam oranına sahip olduğu belirtildi. 2006 yılında bu oranın sadece yüzde 20 olduğu belirtilen raporda, Türkiye’deki iyi eğitimli kadınların iş gücüne katılımlarının bir önceki nesil ile karşılaştırıldığında daha az olduğu kaydedildi.
Dünya Bankası tarafından gerçekleştirilen simülasyonların, sosyal güvenlik primlerinin düşürülmesinin çok önemli mali etkilere yol açmadan, gençlik istihdamı üzerinde önemli etkilere sahip olabileceğini gösterdiği anlatılan raporda, ‘’örneğin bu tahminlere göre, 30 yaş altı çalışanların sosyal güvenlik primlerinin iş veren paylarında 7 puanlık bir azaltma ilave 70 bin kayıtlı yeni iş yaratacaktır. Bu rakam bu yaş grubu için kayıtlı istihdamda yüzde 2’lik bir artış anlamına gelmektedir’’denildi.
|