Anayasa Mahkemesi’nin, başörtü düzenlemesiyle ilgili verdiği iptal kararının gerekçesinde yer alan ‘Anayasa’nın laiklik ilkesine aykırı olarak hazırlanan türban düzenlemesinin siyasi dini hedefler taşıdığı, toplumda kutuplaşmayı artıracağı, türban takmayanların kendilerini mecbur hissedebileceği.’ ifadelerini öğrenciler de inandırıcı bulunmadı.
Gerekçenin hiçbir somut dayanağının bulunmadığını belirten öğrenciler, “Onların zihinlerindeki korku ve vehimleri gerekçe yapmışlar. Gelip bizimle konuşsalar böyle bir şeyin olmadığını, olmayacağını anlayacaklardı” diyerek gerekçenin gerçeği yansıtmadığını dile getiriyorlar.
Başı açık ve başı örtülü öğrenciler, başörtüsü konusunun politik ve ideolojik mülahazalara kurban edildiği görüşünde. Özellikle geçmiş yıllarda bazı politikacıların başörtüsü üzerinden siyaseti yaparken, bazıları ise buna karşı çıkarak oy devşirmeye çalıştığına dikkat çekiyor. Öğrenciler, üniversite yönetimlerinin çoğu zaman ideolojik ve keyfi olarak başörtülü öğrencilerin okula girmelerine engel olduğunu dile getiriyor. Anayasa Mahkemesi’nin başörtüsü ile ilgili verdiği iptal kararının somut deliller yerine tamamen ideolojik saplantılar, korkular ve varsayımlara dayandığını düşünüyor. İptal kararında olduğu gibi gerekçede iddia edildiği gibi ne toplumda ne de üniversitelerde hiç zaman başörtülü-başı açıklar arasında bir kavga ya da sürtüşme yaşanmadığına dikkat çekiyor. Ankara / cihan
|